Mesleki ve Teknik Eğitim Çalıştayı sonuç raporuna göre, mesleki ve teknik eğitimin en önemli sorunlarının başında sektörle işbirliği yetersizliği, öğretmen ve öğrencilerin kalitelerinin geliştirilmesi ile mesleki eğitimin toplumsal algıları yer aldı.
Mesleki ve teknik eğitimin durumunun ve sorunlarının belirlenmesi için yapılan çalıştayın sonuç raporu tamamlandı. Buna göre, mesleki eğitimin en önemli sorunlarının başında sektörle işbirliği yetersizliği, öğretmen ve öğrencilerin kalitelerinin geliştirilmesi ile mesleki eğitimin toplumsal algıları yer aldı. Raporda, sorunların çözümüne yönelik öneriler de sunuldu.
Milli Eğitim Bakanlığı’nca düzenlenen Mesleki ve Teknik Eğitim Çalıştay’ı sonuç raporu hazırlandı.
Çalışma gruplarının oluşturulduğu çalıştayda mesleki ve teknik eğitimin durumu, yön veren kurum ve kuruluşların tutumları, staj uygulamaları, finansmanı, yaygın ve informal öğrenme, öğrenci profili ve toplumsal algılar konularında sorunlar belirlendi.
Buna göre, mesleki ve teknik eğitimdeki sorunların arasında sektörle işbirliği yetersizliği yer aldı. Bununla birlikte özel sektörün mesleki eğitime yeterince destek vermediği, sanayinin ihtiyacı olan nitelikte insanın yetişmediği gibi sorunlar tespit edildi. Tespit edilen diğer sorunlar şöyle sıralandı:
”Eğitim programları ve mesleki yönlendirmede eksiklikler, kurumsal yapıdan kaynaklı sorunlar, öğretmen yetiştirmeden kaynaklı sorunlar, iş piyasası ihtiyaç ve beceri analizinin yapılmaması, kalite güvencesinin eksikliği, eğitici, kariyer ve rehberlik konularında eksiklik, beceri ve staj eğitiminde yetersizlik, öğretim programlarında eksiklikler, işletmelere verilen teşvikler, eğitici kaynaklı sorunlar, mevzuat dağınıklığı ve bürokrasi çokluğu, tanıtım eksikliği, akademik başarı düzeyi düşük öğrenci profili, yetersiz rehberlik hizmetleri ile yaygın ve örgün eğitimde uygulanan programlarda yeterlilikte uyumsuzluk.”
Yabancı dil eğitimi
Raporun çözüm önerilerinde ise açılacak eğitim programlarının belirlenmesi, stajları tasarımı ve uygulanması gibi süreçlere ilişkin karar verme konusunda paydaşların da yer alacağı bir mekanizmanın oluşturulmasının önemine değinildi.
Eğitim kalitesinin artırılması, mesleki rehberlik ve yönlendirmenin ilgili bilgi ve donanıma sahip uzmanlarca yapılmasının gerekliliği bildirildi.
Mesleki ve teknik eğitim veren kurumlara mali ve idari esneklik kazandırılması gerektiği belirtilen raporda, öğretmen ihtiyacının da ilgili yüksek öğretim programları mezunlarına lisansüstü eğitim verilerek karşılanmasının önemi kaydedildi.
Mevcut öğretmenlerin yeni teknolojilere ayak uydurabilmeleri için Bakanlık tarafından belli aralıklarla hizmet içi eğitim verilmesinin önemi vurgulanan raporda, dört yıllık eğitimin 3. senesinde 2 gün okul 3 gün işletme sisteminin oluşturulması, 4. yılda öğrencilerin sene boyunca işletmelerde eğitim görmelerinin gerektiği belirtildi. Mesleki ve teknik eğitimde kalite güvencesinin sağlanması gerektiği kaydedilen raporda, staj imkanın sağlayan işletmelere aldığı öğrenci oranında teşvik verilmesi talep edildi. Her meslek için dil seviyesinin belirlenmesi ve yabancı dil eğitiminin geliştirilmesi de çözüm öneriler arasında yer aldı.
Mesleki eğitimdeki öğrenci profili
Milli Eğitim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ve Maliye bakanlıklarıyla sanayi ve ticaret odalarınca mesleki ve teknik eğitime yönelik etkili tanıtım yapılmasının gerekliliği belirtilen raporda, ücret politikalarının mesleki ve teknik okul mezunlarının lehine düzenlenmesinin gerekliliği ifade edildi. Bu kişilerin asgari ücret dışında tutulması, asgari ücret uygulamasının nitelikli eleman için uygulanmaması gerektiği de kaydedildi.
Raporda öğrenci profili ve başarı düzeyine ilişkin ise şu önerilere yer verildi: ”Mesleki ve teknik eğitim müfredatında öğrencilerin öz güvenlerini geliştirici faaliyetler, sosyokültürel etkinlikler vekişisel gelişim programları olmalı, değerler eğitimine de yer verilmeli. Bu eğitime gelen öğrenciler sosyokültürel ve ekonomik düzeyi zayıf ailelerden gelmektedirler. Bu öğrencilerin akademik ve sosyal zayıf arka planları telafi programlarıyla güçlendirilmeli. Ortaöğretimde okul çeşitliliğinin azaltılıp, mesleki ve teknik eğitime, genel ortaöğretimle birlikte modüler bir yapı kazandırılmalı. Mesleki ve teknik eğitimle genel eğitim arasında yatay ve dikey geçişlere imkan verilmeli.
Meslek liselerine düşük profilli öğrencilerin gelmesinin önüne geçmek için yapısal bir değişikliğe ihtiyaç var. Genel ve meslek lisesi ayrımına son verilmeli. Yeni modüler yapıda meslek liseleri müfredatı ve liselerin müfredatı eşitlenmeli.”
Raporda informal öğrenmelerin belgelendirilmesinin gerekliliği de kaydedildi.
Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Açıkgöz
Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ömer Açıkgöz, rapora ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, mesleki ve teknik eğitimin mevcut durumunu görmek, geleceğini belirlemek için çalıştay düzenlediklerini belirtti.
Konunun tüm taraflarının katıldığı çalıştayda sorunların ortaya çıkarıldığını ve çözüm önerilerinin sunulduğunu dile getiren Açıkgöz, ”Çözüm önerilerini ve sorunları göz önünde bulundurarak mesleki ve teknik eğitimin yeniden yapılandırılmasıyla ilgili strateji belgesini hazırlamaya çalışacağız” diye konuştu.
Çalıştayın temel sonuçlarından birinin öğretmen ve öğrenci kalitesinin geliştirilmesine yönelik olduğunu dile getiren Açıkgöz, şunları söyledi: ”Taraflar bizden mesleki ve teknik eğitimde çalışan öğretmenlerin mesleki kalitelerinin geliştirilmesiyle ilgili talepte bulundu. Mesleki eğitimden mezun olan öğrencilerin de kalitelerinin geliştirilmesine yönelik isteklerini ilettiler. Mesleki ve teknik eğitimde kalite güvence sisteminin oluşturulmasını istediler. Öğrenciye kazandırılmaya çalışılan beceri, tutum ve davranışların belli bir kalite güvencesi altında olmasını istiyorlar. Öğrencilerin ölçme ve değerlendirmesinde öğretmenlerin sübjektif değil okuldaki bağımsız bir birimin bunu yapmasını istediler. Ayrıca mesleki ve teknik eğitimle ilgili özel sektörün teşvik edilmesi talebinde de bulundular.”
Sektörle işbirliğinin geliştirilmesine yönelik de kendilerinden talep geldiğini belirten Açıkgöz, ”Bu bizim de doğru bulduğumuz bir talep. Çünkü yetiştirdiğimiz öğrenci sektörde istihdam oluyor, dolayısıyla sektörün düşünceleri eğitim ve öğretim süreçlerine yansımalı” dedi.
Raporda toplumun mesleki ve teknik eğitimle ilgili algısında zayıflığın olduğunun da yer aldığını ifade eden Açıkgöz, şunları kaydetti:
”Mesleki ve teknik eğitim, genel eğitimin bir ikincil sınıf okulu olduğu yönünde bir toplumsal algı var. Bu algıyı düzeltmek hepimizin ortak amacı olmalı. Bu algıyı kısa sürede düzeltmeliyiz aksi takdirde bu eğitim kaliteli ve nitelikli hale getiremeyiz. Mesleki ve teknik eğitime giden öğrencilerin rehberlik yapılması da önemli. Çocukların meslek seçimi yaparken yeterli bilgiye sahip olmadıkları yönünde yaygın kanaat var. Bu sorunları ortadan kaldırmak için çocukların bu meslek seçiminden önce etkin rehberlik verilmesi yönünde talep var.”
29.12.2012 - Hit:2599 - Kaynak:egitim.milliyet.com.tr