çocuk ve Boşanma İle İlgili Bilgiler adlı doküman sinifogretmeniyiz.biz sitemizin
kategorisinde yer almaktadır. Bu kategoride
dosyasına benzeyen başka dokümanlar dabulabilirsiniz. Bu kategori de ilkokul 1.sınıf, 2.sınıf, 3.sınıf, 4.sınıf ve ortaokul 5.sınıf, 6.sınıf, 7.sınıf, 8.sınıf dosya ve dokümanlarına ulaşabilirsiniz.
Dosyayı indirmek için aşağıdaki hemen indir bağlantısına tıklamanız yeterlidir.
�ocuklar ve bo�anma
Bo�anan aileler �o�u kez bo�anman�n �ocuklar�n�n �zerindeki etkileri konusunda endi�elenirler. Bo�anan anne babalar her ne kadar kendi problemleri ile me�gul olsalar da hala kendilerinin �ocuklar�n�n ya�am�ndaki en �nemli kimseler olduklar�n� kavram��lard�r. Bo�anma ebeveynler i�in duruma g�re k�t� veya iyi bir geli�me olabilirken, �ocuklar i�in korku olu�turur ve g�venlikleri i�in bir tehlike olarak alg�lay�p endi�elenirler. Baz� ebeveynler bo�and�klar� i�in o kadar �z�l�r veya kendilerini sorumluluk alt�nda hissederler ki �ocuklar�na bakmak veya onlar� rahatlamak i�in d�nerler. Bo�anman�n ne oldu�unu ebeveynler anlatmazlarsa �ocuklar taraf�ndan yanl�� yorumlanabilir.
�ocuklar �o�u kez anne-babalar�n�n aras�ndaki anla�mazl��� kendilerinin neden oldu�una inan�rlar. �o�u cocuk anne-babalar�n�n yeniden bir araya getirmek sorumlulu�unu kendi �zerlerine al�rlar, bazen bunun i�in fedakarl�k yaparlar. Bedensel veya psikolojik hastal�klara kar�� geli�en zaafiyet, bo�anma sonras�nda ebeveynlerden birinin veya her ikisinin �rseleyici kayb�ndan kaynaklanabilir. Bununla birlikte, �zen ve itina ile yakla��ld���nda, bo�anma s�ras�nda da ailenin ba�lar� harekete ge�irilebilir ve �ocu�a ebeveyn �at��mas�ndan kaynaklanan s�k�nt�lar� a�mas�nda yard�m edilebilir.
�ocuklar�nda a��r� s�k�nt� i�aretleri konusunda ebeveynler dikkatli olmal�d�r. Bu okula kar�� istek azalmas�, arkada� edinme ve onlarla birkilte olmaya isteksizlik hatta ho�land��� u�ra�lara kar�� ilgisizlik �eklinde olabilir. Di�er i�aretler a��r� veya �ok az uyuma, isyankarl�k, aile i�inde s�k kavga-�eki�meyi i�erebilir.
�ocuklar�n, evlili�in sonlanmas�na ve art�k birlikte ya�amayacak olmalar�na ra�men, anne ve babalar�n�n yine onlar�n ebeveynleri olaca��n� bilmeye ihtiya�lar� vard�r. Uzun s�ren vesayet, �ocu�a kimin bakaca�� tart��malar� veya �ocu�a bir taraf� se�me konusunda bask� yap�lmas� �zellikle �ocuk i�in zedeleyici olabilir ve bo�anman�n verdi�i zarar� art�rabilir.
Anne-baban�n �ocuklar�n�n iyili�i ve gelece�i konusunda uyumlu olmalar� ve bunu devam ettirmeleri �nemlidir. E�er �ocuk endi�e belirtileri g�sterirse aile doktoru veya �ocuk doktoru �ocu�u bir �ocuk ve ergen psikiyatristine g�nderebilir. �ocuk ve ergen psikiyatristi bu durumda anne-baba ile g�r��ebilir ve onlara nas�l davranacaklar� konusunda yard�mc� olabilir.
�
Bo�anan �iftlerin �ocuklar�
Bo�anma ki�ilikleri , sosyo-k�lt�rel de�erleri, al��kanl�klar� ve tepkileri ile birbirine uyum sa�layamayan , birarada iken herhangi biri ya da her ikisinin de sosyal, mesleki sorunlar ya�ad���; v�cutsal ve ruhsal yak�nmalar geli�tirebildi�i ki�ilerin ayr� ayr� daha sa�l�kl� olabilmesi temeline dayanan bir sosyal ger�ekliktir.
Her bo�anma felaket anlam�na gelmez. Bu t�pk� bir yeme�e ayn� zamanda hem tuz hem �eker koymak gibi� d���n�lebilir. Her birisi ayr� ayr� kondu�unda yemekleri leziz hale getirse de, ayn� yeme�e konursa, yenmez olurlar ya da iki ila� ayr� ayr� kullan�ld���nda �ok olumlu etki yaparken, ayn� anda al�n�rlarsa, v�cutta zararl� etkiler yapabilirler. Baz� evlilikler de b�yledir. Her t�rl� �aba g�sterilmesine kar��n baz� evlilikler ayr�l�k ile sonu�lanabilir. Bu durumda� e�ler kendi hayatlar�n� bu sefer daha becerikli ve �zenle in�a etmek durumundad�r. Peki diyelim e�ler bunu yapt�, ya e�er ayr�lan ki�ilerin �ocuklar� varsa, onlar ne olacak? ��te asl�nda bo�anan �iftler kendilerinden �ok �ocuklar�na odaklanmakta, ancak ne yaz�k ki, eksik ya da hatal� davran��lar ile �ocuklar�n�n ve kendilerinin durumunu zora sokmaktad�rlar.
�Bo�anan �iftlerde �ocuk hem anne hem baba ile g�r��ebilmelidir. Bo�anma iki eri�kinin birbiri ile olan sorunlar� sonucu oldu�undan,taraflar�n �ocukla ilgili bir sorunu yoktur. Dolay�s� ile soruna �ocuk ortak edilmemeli, ma�a haline sokulmamal�d�r. Her iki taraf ya da onlar�n �evreleri �ocu�u kar�� tarafa y�nelik y�k�c� ele�tirilerle y�pratmamal�d�r. Bu son derece ilkel ve� �ocuk�a bir yakla��m �ekli olup, kendi kendine yeterli olamayan, �zg�veni olmayan ki�ilerin yapabilece�i bir davran�� �eklidir. �ocu�un e�er ana babadan birinde sevgi ya da ilgi eksikli�i yoksa, herhangi birini di�erinden �st�n tutmamas� hedeflenmelidir. Aksi halde ileri d�nemde �ocu�un ruhsal geli�imine istemeden kal�c� darbeler indirilmi� olabilir.
Her anne baba i�in �ocuklar�n� kendilerine g�re daha iyi ko�ullarda b�y�tmek, k�lt�rel a��dan daha donan�ml�,olumlu ve uygar olmas�n� sa�lamak� birincil hedeftir. Bu hedef elbette ki, bo�anma sonras�nda da ge�erlidir. Bu nedenle hem anne hem baban�n her t�rl� g�r�n�m, davran�� ve d���nceleri ile �ocuklar�na �rnek olmalar� gerekir. �ocuk anne ya da babay� yeterince g�remez ya da yeterince �rnek almak istemezse uygunsuz ya da yanl�� ki�ileri �rnek alabilir.
Hakim bo�anma sonucu �ocuklar� anne ya da baba yan�na vermektedir. �ocuk daha az g�rd���, birlikte kal�nmayan ebeveyn ile ge�irece�i vakti hayal etmekte, o ana ait g�r�nt�ler �ocu�un r�yalar�n� s�slemektedir. Bu sebeple bu ebeveynle ge�irilecek zaman, �ocuk i�in doyurucu olmal�d�r. Bu �ok para harcayarak, �ocu�un her istedi�inin al�nmas� �eklinde maddi y�nde d���n�lmemelidir. �ocu�un o ebeveynle daha �ok ve �ocu�a hitap edebilecek bir �ekilde konu�mas�, �ocu�un sorunlar� ile ilgili konularda dertle�mesi, yeri geldi�inde beraber a�lamalar�, kendi ge�mi�ini ve ya�ad�klar�n� do�ru bi�imde �arp�tmadan, �ocu�un ilgisini �ekecek �ekilde anlatabilmesi� bu yolda yap�labilecekler aras�ndad�r. �li�ki parasal temele de�il, duygusal temele dayanmal�, �ocuk anne ve babas� ile gurur duyabilmelidir.
Anne ya da baba �ocukla birlikte olduklar� zaman , i�leri,arkada�lar� ve �evrelerini d���nmemelidir. O esnada �ocuklar�ndan �ok, ba�kalar� ile ileti�ime girmeye �al��mamal�d�rlar. “Eli i�te , g�z� oyna�ta” �ekilde �ocu�u ile bir arada olan ki�inin �ocuklar�, ikinci plana at�ld�klar�n�, kullan�ld�klar�n�, sevilmediklerini, kendilerinin y�k olarak alg�land�klar�n� d���nebilirler. Bu da ebeveyn ile �ocuk aras�ndaki ileti�imi bozabilir.� �nemli olan ge�irilen vaktin s�resi de�il,kalitesidir.
�ocu�un di�er ebeveynden al�nmas� ve birlikte yap�labilecekler i�in� �ocu�a verilen s�zler tutulmal�, yerine getirilemeyecek s�zler verilmemelidir. �ocu�a s�ylenen saatlere uyulmal�, unutulmamal�, gecikme olacaksa mutlaka daha �nceden �ocuk ve evdeki ebeveyn haberdar edilmelidir.
Ebeveyn hi�bir �ekilde �ocu�a yalan s�ylememeli, �ocu�un g�venini sarsmamal�d�r. Herkesin yanl��lar� vard�r, kendinizi her zaman ba�kas�n�n� ve �ocu�unuzun yerine koyarak d���n�n, “hep ben hakl�y�m” �eklindeki tek yanl�,at g�zl�kleri ile bakar �ekilde ilkel bir bi�imde hareket etmek, �ocu�unuzu ve �evrenizi anlayamaman�za, dolay�s� ile onunla dostlu�unuzun bozulmas�na yol a�ar.
Evlili�inizin bitiminin su�unu asla �ocu�a y�klemeyin, “sen yaramazl�k yapt���n i�in ayr�ld�k, baban gitti e�er gene yaramazl�k yaparsan ben de seni b�rak�r giderim” �eklindeki yakla��mlar �ocu�un a��r su�luluk duygular� geli�tirmesine yol a�acakt�r.
�Bo�anma konusunda �ocu�a yap�labilecek a��klamalarda do�rudan kar�� taraf� su�lamak yerine “senin de s�n�fta ya da mahallede� �e�itli nedenlerle anla�amad���n arkada�lar�n var, biz de bu durum gibi yeterince anla�amad�k ve ayr�ld�k” �eklinde yumu�ak bir uslup ile anlat�lmal�d�r.
Tek bo�anan �iftin kendileri olmad���, onu her ikisinin de sevdi�i, �nemli olan�n da bu oldu�u mesaj� verilmelidir.
Ayr�lan ana baba birbirlerine d��manca davranmamal�, birbirleriyle �ocuklar� hakk�nda konu�abilmeli, en az�ndan �ocu�un ya�g�nlerinde bir arada bulunmal�d�rlar.� En az�ndan, anne ya da babalar g�n�nde, kendi gururlar�n� bir yana b�rak�p, medenice �ocukla birlikte ��karak hediye almal�, tebrik kart� ya da telefonla kutlamal�d�rlar. “ne ekerseniz onu bi�ersiniz”,� di�erinize olan sayg�y� korumal�s�n�z.
“Biz ayr�ld�k ama , bizim yapt���m�z hatalar� siz yapmay�n” �eklinde konu�arak , mutlu evliliklerin, bo�anma ile biten mutsuz evliliklere g�re �ok daha fazla oldu�u s�ylenmelidir. �ocuklar�n da gelecekte mutsuz evlilikler yaparak bo�anmamalar� i�in �al���lmal�d�r. Bunun i�in her iki taraf�nda� birbirlerinin hatalar�n� affetmesinin bir b�y�kl�k oldu�u ger�e�i �ocuklara a��lanmal�d�r. �ocuklar�n kar�� cinse ve evlili�e olumsuz bir bak�� a��s� ile bakmalar� �nlenmelidir..
Bo�anma ve �ocuk �zerindeki etkileri...
Bo�anma karar�, s�reci ve sonras� ebeveynler kadar �ocuklar i�in de zor bir s�re�tir. En sorunsuz bo�anma vakalar�nda bile �ocuklar anne-baba ayr�l���ndan etkilenirler. Bo�anmak ve ebeveynlerin ayr� evlerde ya�amaya ba�lamalar� bir biti�in ama ayn� zamanda bir ba�lang�c�n da g�stergesidir. Bu yeni ya�ama al��ma s�recinde dengeler de�i�ecektir. �nemli olan ise iki ayr� ev aras�nda ortak dengeyi kurmay� ba�armakt�r, ki bu hi� de kolay de�ildir.
�ocukta; annesi babas� ayr�l�nca ilk sars�lan duygu, “ g�ven ”dir. �ocu�un, annesi babas�yla ya�arken olu�an “ g�ven duygusu ” bu ayr�l�kla sars�l�r. Elbette b�t�n etkiler i�in �ocu�un ya��, geli�im derecesi, o ya�a gelinceye kadar ya�ad�klar�, i�inde bulundu�u ki�ilik durumu �nem ta��yacakt�r. Etkilenmenin bi�imini, derecesini, buna kar��l�k olan tepkileri de�i�tirecektir. Ba��ml� �ocuklar daha derin etkilenmeler ya�arken, ba��ms�z yeti�mi� �ocuklar daha az, daha farkl� ama etkileneceklerdir. Bunu unutmayal�m. Anne babalar� ayr�lan �ocuklar, ne denli kar��t d���ncelere, kar��t duygulara sahip olurlarsa olsunlar “onlar�n yeniden birle�melerini ” ister. ��nk� gereksinimleri budur. Onlar yitirdikleri g�ven duygusunu ararlar.
Anne babas� ayr�lan �ocuk, birini ya da her ikisini birden su�lama e�ilimdedir. Bu duygu �ocu�un kendisine de y�nelebilir.
Bo�anma, �ocuklar�n kolay kavray�p benimseyecekleri bir durum de�ildir. Hele okul �ncesi ya�larda b�sb�t�n anla��lmazd�r. �ocuk anne-babaya yap��abilir, yani onlardan ayr�lma korkusu ile davranabilir. Uyku, yemek, tuvalet problemleri g�r�lebilir. Okul �ocuklar�, anne-baba ayr�l���n� ay�p bir olay gibi saklama e�ilimindedir. �fkeli ve sald�rgan davran��lar sergileyebilir, dikkati da��labilir, notlar d��ebilir, i�e kapanabilir. Bu davran�� bi�imleri, �ocu�un geli�im s�re�leriyle birlikte farkl�la��r.
�ocuklarda anne-baba ayr�l���na ba�l� olarak ortaya ��kan ruhsal belirtiler �ok �e�itlidir. Huysuzluk, h�r��nl�k, tedirginlik, i�e kapanma, karamsarl�k, depresyon ve sald�rgan davran��lar en s�k g�zlenen belirtilerdir. Uyumsuzluk belirtileri; �ocu�un ya��na, bo�anmadan �nceki �rselenmesine ve bo�anma sonras� d�nemde, ana-babayla ili�kilerinin niteli�ine g�re de�i�ir. Bu belirtilerin kal�c� olmas� da yine �ok �e�itli etkenlere ba�l�d�r.
Her bo�anmada, �ocuklar�n belli �l��de �rselendikleri g�z �n�ne al�n�rsa, bunu en aza indirmek, ana-baban�n yanl�� tutumlardan ka��nmalar�yla sa�lanabilir.
Bu nedenle, bo�anmas� kesinle�mi� e�lerin �unlar� dikkate almas�nda fayda vard�r:
�ocu�a bo�anman�n ne demek oldu�unu a��k ve yal�n bir dille anlat�n. Bunu, e�inizi k�t�lemeden ve su�lamadan yap�n. Ge�inemedi�inizi, bir arada mutlu olmad���n�z, �abalad���n�z halde anla�mazl�klar� gideremedi�inizi belirtin.
Bo�anman�n onu bir s�re mutsuz, sinirli, h�r��n yapabilece�ini, bu t�r duygular�n� saklamamas�n�, payla�mas�n�n onu rahatlataca��n� s�yleyin.
Bo�anmada onun bir su�u olmad���n�, onunla ilgisi bulunmad���n� belirtin. Anne baba olarak sevginizin s�rece�ini, bo�anmayla, anne ve babadan birini yitirmeyece�ini vurgulay�n.
�ocu�u, e�inizle olan �at��man�z�n d���nda tutmaya �al���n. Onu kazanma yar���na girmeyin. �ocu�unuzu bar��mak i�in arac� yapmay�n.
Duygular�n�za yenilip, �ocu�u yan tutmaya zorlamay�n. Size yaranmak i�in, e�inizi k�t�lemesine izin vermeyin.
Eski e�inizden �� almak i�in, �ocu�u ondan yoksun b�rakmay�n. Bu durumda, as�l cezalanan eski e�iniz de�il, �ocu�unuzdur.
�ocuk, anne ve baba aras�nda top gibi gidip gelmemelidir. Bir evi, as�l evi olarak benimsemelidir. �ocukta sars�lan g�ven duygusu, ayr� ya�ayan anne ve babay� s�k g�rmesiyle de�il d�zenli aralarla ve s�rekli g�rmesiyle onar�labilir.
�ocu�u, ac�ma duygular�yla ya da ��martarak e�itmeyin. Bo�anma a�amas�ndan sonra anne baba ayr� evlerde ve ayr� d�zenlerde ya�asalar da �ocu�un ortak bir tutum alt�nda e�itilmesi gerekmektedir. Bunun i�in anne ve baban�n evinde ayn� kurallar olmal�, �ocu�un e�itimi konusunda al�nan kararlarda, kurallar�n uygulanmas�nda anne ya da baba birbirlerini sabote etmemeliler.
Ebeveynler �ocu�un tedirgin ve g�vensiz oldu�unu d���nerek, a��r� tepkilerden ka��nmal�d�r. Hele ki �ocuk anne ya da babas�na g�nderilmemekle korkutulmamal�d�r.
�ocukta g�rd���n�z olumsuz davran��lar�, eski e�inize benzetmekten ka��n�n.
“Ne olacak babas�n�n o�lu, babandan ne hay�r g�rd�m ki senden g�reyim! ” gibi a��r s�zler kullanmay�n.
�
�
Bo�anma ve �ocuk �zerine Etkileri
Bo�anma hi� ku�kusuz, �ocuklar�n ba��na gelebilecek en sars�c� olaylardan birisi ve potansiyel olarak onlar�n geli�melerini ciddi bir bi�imde etkileyecek bir dizi de�i�ikli�i de beraberinde getirmektedir. “Potansiyel bir durumdur, ��nk� bo�anm�� bir ailenin bireyi olarak ya�amak ka��n�lmaz olarak �ocuklara zarar veren bir durum de�ildir. �nemli olan anne ve baban�n evlliliklerinin sona ermesini nas�l kar��lad�klar�, bo�anmadan sonra hayatlar�n� ve ili�kilerini nas�l s�rd�kleri ve �ocuklar� ile ilgilenmeye devam etmeleridir. 1 y�lda 1 milyondan fazla �ocuk, anne baba bo�anmas� ya da ayr�l��� ya�amaktad�r. Bo�anmaya kar�� �ocuklar�n tepkilerinin varl���n�n fark�nda olu�un artmas�yla, 1960’lardan bu konu �zerine bir �ok ara�tr�ma yap�lm��t�r.
1975’ten bu yana bo�anmalar y�lda 1milyonu a�t�.
Bug�n yap�lan iki evlilikten biri bo�anma ile sonu�lanacak
�������� 1983’te do�an �ocuklar�n %45’nin anne babas� bo�anacak. %35’inin anne babas� tekrar evlenecek, %20’sinin anne ya da babas� ikinci e�inden de ayr�lacak.
�������� Evliliklerin yar�s� ilk 7 y�l i�erisinde sona eriyor. Buna g�re 1980’lerde do�mu� �ocuklar�n a�a�� yukar� ��te biri 18 ya��na gelmeden tek ebeveynli bir evde ya�ayacak.
Bu istatistiksel veriler bo�anman�n ciddi bir sosyal sorun oldu�unu ��phe g�t�rmez bir tarzda kan�tlamaktad�r. Ancak bo�anmay� iyi ya da k�t�n�n kar��tl��� olarak g�rmek �ok basit bir yakla��m olur.
Bo�anma ile ilgili d���nd�r�c� ger�eklerin ve anne babas� bo�anm�� �ocuklar�n geli�imle ilgili ve psikolojik sorunlar ya�amak a��s�ndan di�er �ocuklardan daha fazla risk alt�nda oldu�una dair artan verilerin ����� alt�nda, giderek daha fazla �ift aileyi da��tman�n do�ru olup olmayaca��n� sor�ulamaktad�r. Baz�lar�, en az�ndan �ocuklar b�y�y�p evden ayr�lana kadar, ki�isel isteklerini bir kenara at�p evlili�i s�rd�rmeyi d���nebilir. Bo�anmay� kar�� taraf�n istedi�i durumlarda, e�ler kar�� taraf�n �n�ne istatistikleri koyarak, kar�� tarafta su�luluk duygular� uyand�r�p, fikrini de�i�tirmeyi deneyebilir. Ara�t�rma sonu�lar� g�stermi�tir ki; sadece �ocuklar�n iyili�i i�in birarada kalman�n �ok nadir i�e yarad���d�r. Bazen, birarada kalmak, �ocuklara, anla�amayan e�lerin bo�anmas�ndan daha �ok zarar verebilmektedir. Kas�tl� sessiz kalmalardan, s�rekli ba�r�� �a�r��lardan, fiziksel �iddet g�stermeye kadar �e�itli anla�mazl�k tezah�rlerine �ahit olmu� �ocuklar, bo�anm�� aile �ocuklar�ndan daha uyumsuzdur. K�sacas�, bazen, bir evlilik sorununu ��zmenin tek yolu evlili�i sona erdirmek olabilir.
G�n�m�zde evliliklerin sona ermesi s�k rastlan�r bir olay oldu�u i�in, bir �ok �ocuk- �ok k���k olanlar hari�- bo�annma kelimesini bilmektedirler. E�er evlili�niz bir s�redir gergin ve mutsuzsa, �ocuklar�n�z�n bir�eylerin yolunda gitmedi�inin fark�nda olmalar� b�y�k bir olas�l�kt�r. Kavgan�n-�zellikle fiziksel �iddet ve alkolizm- bol oldu�u ailelerde, �ocuklar fark�nda olmadan, anne babalar�n�n ruhsal durumlar�n� okumay� ��renirler. K�zg�n ya da mutsuz bir ebeveyne yakla�mak i�in en do�ru zaman� �e�itli ayr�nt�lardan yola ��karak bulabilirler. Ayn� �ekilde ne zaman ortada olmamalar� gerekti�ini de bilirler. Bo�anma hakk�nda az �ok bir�eyler bilmek ve s�rekli anne-baban�n kavgas�na tan�k olmak bile bir�ok �ocu�u anne babas�n�n ayr�l�yor ya da bo�an�yor oldu�u haberine haz�rlamaz. Olay patlad��� zaman, ki bu �o�u kez anne ya da baban�n evden ayr�lmas� ile kan�tlan�r, bir �ok �ocuk ger�ekten sars�l�r. E�er �ocuk anne ve babas�n�n kavgalar�ndan uzak tutulmu�sa daha da b�y�k bir �ok ya�ar. �stismar eden biri bile olsa, bir ebevynden ayr� olmak �ocuklar� deh�ete d���r�r. �ocu�un aileyi terketmi� olan ebevyni �zlemesi do�ald�r. Ebeveynin ayr�lm�� olmas� �ocuklar�n ba�l�l�k duygular�n� yoketmez.
Amato ve Keith (1991) bo�anm�� ailelerin �ocuklar�yla ilgili yap�lan 92 �al��man�n metaanalizini yapm��lard�r. Bo�anma s�ras�nda �ocu�un ya��n�n, �ocu�un psikolojik ve sosyal uyum ve anne-baba ile ili�kilerine �zerine en anlaml� etki eden fakt�r oldu�unu saptam��lard�r. Her �ocu�un geli�im h�z� ayn� olmasa da, ayn� ya� grubundaki �ocuklar benzer �zellikler ta��r. Ailenin da��lmas�, ayn� yeti�kinlerde oldu�u gibi, �ocuklarda da bir �ok de�i�ik duygusal tepkiye yol a�ar. �ocuklar bu duygular� ilerideki ya�amlar�n�n �e�itli a�amalar�nda tekrar tekrar ya�ayabilirler. ��inde bulunduklar� ya�a g�re baz� duygular �ne ��kar, di�erleri geri planda kal�p ileriki ya�larda tekrar yo�unluk kazan�r.
Okul �ncesi ya�lar
Okul �ncesi �ocuklar�n ebeveyn bo�anmas�na tepkileri
�������� Regresyon
�������� Emesyonel gereksinimlerde artma
�������� Ba��ml�l�k, Clinging (yap��kanl�k, yeti�kinin eteklerinin dibinden ayr�lmama)
�������� Artm�� Agresyon
�������� Korku, �z�nt�, k�zg�nl�k olarak g�zlenebilmektedir.
Klinik �al��malarda genel olarak okul �ncesi d�nemdeki �ocuklar�n akut yas d�nemimi ya�ant�lar�n�n benzer oldu�u belirtilmektedir.
Geli�imsel evreye ba�l� olarak 3 �zg�n fakt�r zedelenebilirli�i (vulnerability) belirledi�ine i�aret edilmektedir (Roseby, 1985):
Cinsiyet (Gender): Bir �ok bildiride okul �ncesi erkeklerin, k�zlara oranla daha fazla geli�imsel bozuklar g�sterdi�i ve bu problemlerin daha uzun s�rd��� g�sterilmi�tir (Emery 1982, Hetherington ve ark 1978, 1979, Hodges ve Bloom 1984, Kurdek ve Berg 1983, Wellerstein ve Kelly 1980b). Cinsiyetler aras� fark olmad���n� bildiren �al��malarda vard�r (Pett 1982, Reinhard 1977). Bo�anmalarda s�kl�kla evi baba terketmekte, psikanalitik �er�eveden erkek �ocu�un neden daha s�k etkilendi�i bu a��dan izah getirilebilmektedir. Okul �ncesi �ocuklar�n bo�anma sonras� baban�n yoklu�unda erkekli�i telafi (compensatory masculinity), egosentrik d���nce ve �dipal korkularla izah edilmektedir (Roseby, 1985).
Bo�anma �ncesi evde ya�anan Stres: Bo�anma �ncesi ya�anan olaylar�n niteeli�i �nemlidir. E�er bo�anma �ncesi �iddet ve �at��malar yo�un ya�anm�� ise �ocuklar bozukluklar� daha �iddetli ya�amakta ve uzun s�reli etkilere daha yatk�n olmaktad�rlar (Wallerstein & Kelly 1974)
Ebeveynlik i�levlerinin yeterli g�sterilmemesi (Lack of adequate parenting): Bu durum �ocuklar�n g�ven ve otonomi duygusunu olumsuz olarak etkilemektedir (Wertman 1972).
K�sa D�nemdeki (Akut ) Etkiler
Okul �ncesi �ocuklar�n bili�sel, geli�imsel s�n�rl�l�klar� ve duygusal immaturiteleri sebebiyle, bo�anmaya tepkileri abart�l� olmaktad�r. Wallersteib ve Kelly (1980b) okul �ncesi �ocuklar�n bo�anman�n akut d�nemdeki kriz etkilerine olduk�a duyarl� olduklar�na dikkat �ekmi�lerdir. Bu semptomlar bu ya� �ocuklar�n�n olaylara immatur yakla��mlar�, fantazi ile ger�e�i ay�rtetmede g��l�kleri, bak�m ve korunma i�in anne-babaya muhta� ve ba��ml� olu�lar�n�n fark�nda olu�lar�yla ili�kilidir. Erkekler baban�n gidi�ini k�zlara oranla daha az tolore etmektedirler. Bu �al��mada ayr�l�k sonras�nda 1 y�l sonra yap�lan de�erlendirmede bu �ocuklar�n �o�unda; regresyon, agresyon ve korkunun kayboldu�u g�zlenmi�tir. E�er bu bulgular devam ediyorsa, bu durum bo�anman�n kendisinden ba�ka fakt�rlere ba�l�yd�. Bunlar: devam eden ebevenyn �at��mas� ve yetersiz anne-baba i�levlerinin olmas�yd�. Bu durum �al��madki 34 �ocu�un yar�s�nda g�zlenmekteydi. Bu durum ; �ok k���k �ocuklarda bo�anma karar� ve erken yas evresinde kriz tepkilerinin normal olabilece�ini d���nd�rmektedir. Wallerstein ve Kelly: ebeveyn �ocuk ili�kisinin kalitesinin bo�anmay� takiben ilk y�lda k���k �ocu�un durumla ba�a ��kabilmesinin en �nemli belirleyicisi oldu�u sonucuna vard�lar.
Davran��sal Tepkiler
�������� Regresyon
�������� Artm�� Agresyon
�Klinik �al��malarda okul �ncesi �ocuklar�n �o�unun, anne ve babas�n�n ayr�lmas�na ve bo�anmas�na, geli�imlerinde tamamlad�klar� bir a�amaya geri d�nerek tepki g�sterir. Bu k�sa vadede (bir ka� ay) normal say�labilir. �ocuklara zor durumlardan ka�arak, kontrol� elinde tuttuklar�, zihinsel olarak emin ve rahatlat�c� bir yere s���nma imkan� verir. Bu davran��alar�n 1 y�l sonras�nda iyile�meye ba�lad��� belirtilmektedir (Hetherington ve ark 1978).
Tipik gerileme davran��lar� parmak emme, yata�� �slatma, tutturmalar, anne ve babaya vurma, anne babaya a��r� d��k�nl�k g�sterme ve eskiden sevilen bir oyuncu�a yada nesneye tekrar ba�lanmakt�r.
�ocuklar, anne ve babalar�n�n evlili�inin sona ermesine duyduklar� �fkeyi, ya�lar�na, ki�ilik �zelliklerine ve ailenin durumuna g�re de�i�en �ekillerde ifade ederler. �o�u �ocuk, �zellikle erkek �ocuklar s�k s�k kavga ederek, anne ve babaya, ��retmenlerine ve onlarla ilgilenen di�er ki�ilere ba��rarak ve k�r�p d�kerek �fkelerini a���a vurular. Kalter ve Rembars’�n �al��malar�nda (1981): bu ya� grubu i�in agresyonu di�er ya� gruplar�na g�re d���k bulmu�tur. Wallerstein ve Kelly (1975) Odipal d�nemdeki okul �ncesi �ocuklar�n daha agresif ve ba��ml�l�k g�sterdiklerini belirtmektedir.
Duygusal Tepkiler
Wallerstein ve Kelly (1975) bo�anma veya ayr�lma karar�n� a��kland��� erken yas evresindeki 2.5-6 ya� aras�ndaki k���k �ocuklar�n emosyonel tepkileri ba�l�ca:
�������� Korku, anksiyete ve �z�nt�
�������� �rritabilite
�������� Akut separasyon anksiyetesi
�������� Uyku Problemleri
�������� Bili�sel konf�zyon
�������� Otoerotik aktiviteler (masturbasyon)
B�t�n �ocuklar anne ve babalar�n�n ayr�lmas�ndan ve ailenin da��lmas�ndan sonra korkuya kap�l�rlar. Okul �ncesi �ocuklar� daha �ok, birlikte ya�ad�klar� evde kalan ebeveyninde kendini terk edip gitmesinden, giden ebeveyn taraf�ndan eskisi kadar sevilmemekten, yiyecek ya da yatacak yer bulamamaktan korkarlar. Bu korkular�n� a�lamak, ebeveynden ba�ka kimse ile kalmay� reddetmek veya ebeveyni g�z �n�nden ay�rmamak �eklinde ortaya ��kar.
Bu d�nemde �ocuklar ya�ad�klar�na bir anlam verebilmek i�in fantazilere ve masallardaki b�y�l� olaylara s���nabilirler. Do�adaki olaylar�n merkezinin kendileri olduklar�n� inand�klar� i�in ebeveynin gidi�inin kendisinin su�u oldu�unu d���n�rler. Hayallerinde, anne baban�n hi� ayr�lmad���n� kurar, reddedilme ve kaybetme duygular� ile ba�a ��kabilmek i�in t�rl� �eyler uydururlar.
�ocuklar anne baban�n ayr�lma karar� konusunda s�z hakk�na sahip de�illerdir. Ancak su�luluk duygusu bu konuda onlar�n da rol� oldu�u d���ncesine yol a�ar. Bu duygunun nedeni kendilerinin d�nyan�n merkezi olduklar�na inanmalar� ve bu y�zden her �eyin nedeninin kendileri oldu�unu d���nmeleridir. E�er daha uslu olsalard�, okulda daha iyi notlar alsalard�, gizlice babalar�n�n gitmelerini istemeselerdi, annelerine ge�en gece kar�� gelmeselerdi vb. gibi nedenlerle her �eye kendilerinin sebep oldu�unu d���n�rler. Hatta durumu d�zeltmenin de kendilerine ba�l� oldu�una inan�rlar.
Anne ve baban�n bo�anmas�n�n �zerinden y�llar ge�se de, hatta onlar ikinci kez evlenmi� olsalar bile bir �ok �ocuk hala onlar� bir araya getirme hayalleri kurar, bazen anne ve babalar �ocuklar�na yanl�� sinyaller vererek, onlar�n bo� yere umutlanmas�na yol a�arlar.
Okul �ncesi ya�lardaki �ocuklar�n �o�u cans�z nesneleri insan gibi d���n�r ve anne ve baban�n onlar� her t�rl� �eyden koruyabilece�ine inan�r. Dolay�s�yla en b�y�k korkular�, onlar� koruyan bu ki�ileri kaybetmektir. Bir ebeveynin evden ayr�lmas� bu korkunun ger�e�e d�n��mesidir. Bir ebeveyn gitti�ine g�re, di�eri de her an gidebilir diye d���n�rler. Zaman ve mesafe kavramlar� tam olarak geli�memi� oldu�u i�in, onlara g�re, bir ebeveynin her sabah i�e gitmesi ile ba�ka bir �ehirde ya�amas� aras�nda bir fark yoktur. Ayr�ca ayn� �rneklem grubdaki daha b�y�k �ocuklar�na oranla daha akut ve b�y�k tepkiler g�sterdiklerine i�aret etmi�lerdir. Okul �ncesi erkek �ocuklar�n, ayn� ya� grubu k�z �ocuklar�na oranla bo�anmadan daha fazla etkilendikleri ifade edilmektedir. Okul �ncesi �ocujklarda bo�anman�n akut etkileri bir y�lll�k s�rede genellikle d�zelmektedir.
Uzun D�nemdeki Etkiler (Long-term Effects)
Wallerstein (1984), erken d�nemdeki bulgular�n aksine, 10 y�ll�k takip �al��malar�nda: k���k �ocuklar�n daha b�y�k �ocuklara oranla anlaml� derecede daha az emosyonel problem ya�ad�klar�n� saptam��t�r. Ara�t�rmac� bunu o d�nemde ya�ananlar� k���k �ocuklar�n an�msayamamlar� ile ili�kili olarak de�erlendirmi�tir.
Erkek �ocuklar�n Cinsiyet �zde�imi
Yap�lan ilk �al��malarda (Biller 1970, Westman 1970): cinsiyet �zde�imi ve bozulmu� g�ven ve otonomiyi ara�t�rmak amac�yla ara�t�rmalar yapm��lar. Psikoseks�el geli�imin odipal evresinde bo�anma ya�ayan erkek �ocuklar�n, 3 ya� �ncesi ebeveyn bo�anmas� ya�ayan erkek �ocuklara oranla daha fazla agresif davran��lar g�sterdiklerini saptam��lard�r.
Santrock (1970) yapt��� �al��mada 0-2ya�, 3-5 ya� ve 6-9 ya�lar�nda bo�anma veya ayr�l�k ya�am�� 11 ya��ndaki �ocuklar� �al��mas�na alm��: erken ya�larda bo�anma ya�ayan �ocuklar�n daha d���k derecede agresyon g�sterdiklerini bildirmi�tir.
Psikoanalitik alnda �al��an ara�t�rmac�lar vr klinisyenler baba-yoklu�u �al��malar�nda tipik olarak alt�n� �izdikleri; �dipal evrede artm�� agresyonu erkekli�i telafi ile a��klamaktad�rlar (Gardner 1977).
K�zlar�n Cinsiyet Davran���
Kalter ve Rembar (1981) 3-5 ya�lar�nda ebeveyn ayr�l��� veya bo�anm�� ergen k�zlarla yapt�klar� �al��mada; bu k�zlar�n arkada�lar�na kar�� daha fazla agresyon g�sterdiklerini, ayn� ya� grubundaki erkeklere oranla daha fazla akademik problemler ya�ad��� g�zlenmi�tir. Ara�tr�mac�lar: bu k�zlar�n �dipal d�nemde ya�ad�klar� bo�anmaya kar�� �fkeyi internalize ederek puberteye kadar ta��d�klar�n� ileri s�rmektedirle.
Hetherington (1972): 13-17 ya��ndaintakt, dul ve bo�anm�� aile k�zlar�yla yapt��� �al��mada: bo�anm�� ailelerdeki k�z �ocukalr�n�n dul ailesi k�z �ocuklar�na oranla daha fazla heteroseks�el patern ve d���k benlik say�s� saptam��t�r. 5 ya��ndan �nce ebeveyn bo�anmas� ya�am�� k�zlar, 5 ya��ndan sonra ebeveyn bo�anmas� ya�ayan k�zlara oranla; daha fazla erkeklerel uygunsuz ili�kiye girdikleri, daha fazla ba�tan ��kar�c� davrand�klar�, daha erken ve daha s�k fl�rte ve cinsel ili�kiye ba�lad�klar� g�r�lm��t�r. Baba yoklu�u a��s�ndan bak�ld���nda Hetherington k�zlar�n �dipal d�nemde bir erkek ebeveyni kayb�n�n etkilerini ergenlik d�neminde g�sterdiklerini ileri s�rmi�tir. Baba yoklu�u, k�zlar�n erkeklerle etkile�imlerini etki�ledi�ini iddia etmi�tir.
Davran��sal ve akademik etkiler
Kalter ve Rembar (1981) ‘e g�re anne-bba ayr�l���n� �dipal d�nemde ya�am��, anlaml� derecede daha y�ksek derecede okul davran�� problemleri ya�ad�klar�n� bulmu�tur. Ara�t�rmac�lar �dipal d�nemde ayr�l�k ve ya bo�anma ya�ayan erkek �ocuklar�n agresyonlar�n� latans d�neme ta�ad�klar�n� ileri s�rmektedirler.
Blachcberd ve Biller (1977): baba yoklu�u ya�ayan ekek �ocuklar�n okul ba�ar�lar�n� ara�t�rmas�nda: 5 ya� �ncesi ebeveyn bo�anmas� ya�ayan latans ya�� erkek �ocuklar�n anlaml� derecede daha s�k okul ba�ar�s�zl��� ya�ad�klar�n� saptam��tr�.
�o�u baba sevgi doludur ve �ocuklar�n�n hayat�nda olumlu bir rol oynar. Bbalar evden ayr�ld�klar� zaman �ocuklar�n� her kar��lar�nda g�rebilecekleri g��l� erkek modelinden mahrum etmi� olurlar. Dhas� erkek �ocuklar sorumluluk, ba�ar�, babal�k, di�e insanlarla ge�inmek, kar�� cinsle ili�ki kurmak ve sald�rgan huylar�n� kontrol etmek gibi konularda uygun erkek davran��lar�n� ��renmek i�in belki de hayatlar�n�n en g�venilir ��retmenini kaybetmi� olurlar.
Babas�z evlerde b�y�yen erkek �ocuklar�n daha az rekabet�i, sporla daha az ilgili, ba�kalar�na ba��ml� ve daha sald�rgan olduklar� ara�t�rmalarda saptanm��t�r. Okulda da ba�ar�s�z olmalar� ve otoriteye ba�kald�rmalar� olas�d�r. E�er baba, erkek �ocuk okul �ncesi d�nemdeyken ayr�l�rsa, �ocu�un cinsel kimli�i konusunda da akl� kar���r.
Babas�z b�y�yen k�z �ocuklar ise kar�� cinsle ili�ki kurmakta zorlan�rlar. Baz�lar� ya�lar�na g�re �ok uyanm��t�r. Bunun nedeni, babalar� ile olmas� beklendi�i gibi cinsellik d��� yollarla bir erke�in ilgisini �ekme egesersizleri yapma f�rsat� bulamam�� olmalar�d�r. Ya��a k���k k�zlar hayallerinde bir baba yarat�p, onunla kendilerini avutur ve ger�e�in so�uk y�z�nden ka�arlar. Babalar� taraf�ndan ihmal edilen k�z �ocuklar�n, mutlulu�u, erkekleri mutlu etmekle �l�meleri �ok �z�c�d�r.
Ara�t�rma sonu�lar� �at��malar sonucu y�pranm�� bir ailede ya�ayan �ocuklar�n, bo�anm�� ailelere oranla daha fazla problemler ya�ad���d�r. 1965-1979 aras�nda bo�anma oranlar� h�zl� art�� g�stermi�tir. 1970’in sonlar�nda veya 80’lerin ba��nda do�an %40-50 aras� �ocuk bo�anma deneyimi ya�ayacaklarr� tahmin edilmektedir ve bunlar yakla��k 5 y�l boyunca tek ebeveyn evlerde ya�ayacaklard�r. Bo�anm�� annelerin %75’i , babalar�n %80’i tekrar evlenece�inden, ikinci bir bo�anma riski de artmaktad�r (Hetherington, 1989).
Sonu�ta �ocuklar bir ge�i� g�sterirler: orijinal aileden tek ebeveynli aileye, genellikle anne ile, eger yeni bir evlilik olursa yeni aileye ve yeni ebeveyne ve s�kl�kla yeni karde�lere uyum sa�lamakla y�zy�ze kal�r.
Bo�anmada annenin velayetindeki erkek �ocukta �zel sorunlar olu�mu�tur. Tersine, tekrar evlenme ergenlik �ncesi k�zlar i�in �zel problemler do�urmu�tur. Tekrar evlenmeyi takiben ikinci y�lda, anne ile k�z �ocu�u ras�ndaki �at��malar y�ksekti. Tekrar evlenmenin oldu�u k�zlarda, intakt ve evlenme olmayan bo�anm�� aile k�zlara oranla daha fazla talepkar, daha hostil, ve bask� alt�nda ve daha az sevecen oluyorlard�. Davran��alar� zamanla iyile�irken, aileleriyle aralar�ndaki z�tla�ma ve distruptif davran��lar devam ediyordu.
�vey babaya yak�nla�ma ili�kilerinde problemler �zellikle k�z �ocuklar�nda ya�an�yordu. Bunun birinci sebebi bo�anman�n f�rt�nal� d�neminde anne-k�z aras�nda olu�an olumlu ili�kinin yeniden evlenme ile bozulmas� olabilir. Bo�anma sonras�nda anneler k�zlar�na daha fazla ba��ms�zl�k, otorite, ve karar verme sorumlulu�u veriyorlar (bo�anma �ncesi ya�ant�ya oranla). Bu sonu�ta e�itlik�i ve ortak destek ili�kisine d�n���yor (en az�ndan ergenlik �ncesi k�zlarda). Sonu�ta; ergenlik �ncesi k�zlar, annelerinnin yeniden evlenmesine g�cenebilmekte ve �vey baba onun bu il�kisi i�in tehdat olu�turabiilmektedir. �vey baba �vey k�z�n� kontrol alt�nda tutmak i�in iyi ebevyn olmak yerine, yogun duygusal kat�l�ktan ka��nan nazik yabanc� rol� alabilir. K���k ve daha b�y�k �ocuklar �vey babay� sonu�ta s�cakl�kla kabullenirler fakat 9-15 ya�lar�ndakiler diren� g�stermeye devam ederler ��nk� ba��ms�zl�klar� i�in m�cadele etmek sebebiyle, ��nk� g��l� seks�el arzular� nedeniyle biyolojik olmayan babay� tehdit olarak g�rmelerinden dolay�d�r.
Hetherington (1989) yeniden evlenmenin s�k�nt�l� d�nemlerinde karde�lerin olmas�n�n tampon ya da destekleyici olup olmayaca��n� sorgulam��t�r. Yeniden evlenmi� ailelerin �ocuklar�nda ambivalans, hostil, d��manc�l ili�kiler bo�anmam�� ailelre g�re daha s�kt�r. Daha da �tesi karde� k�skan�l���, agresyon ve alaka kurmama, antisosyal davran��lar�n artmas�nda �nemli rol oynar. Bu tarz erkeklerde k�zlara oranla daha s�kt�r. Karde� ili�kileri zamanla iyile�irken, yinede bo�anm�� yeniden evlenmi� grupta di�er iki grupa oranla (intakt, bo�anm�� yeniden evlenmemi�) dah fazla bozukluk kal�r.
EBEVEYN BO�ANMASI VE �OCU�U TEPK�S�
Latans Ya�� �ocuklar
Geli�imin latans d�neminde sosyal fark�ndal�k ve kendiin fark�ndal�k �nemli �l��de artar. Erken latans d�neminde bo�anmay� ya�ayan �ocuklar k�zg�nl�klar�n�n fark�na varabilirler fakat sadakat ve korku hisleriyle bunlar� g�stermede ba�ar�s�z olabilirler. Yani sadakat ve k�zg�nl�k (anger and loyalty) aras�nda �at��ma ya�ar. Latans ya�� �ocu�u giden ebeveyni kendni reddi gibi alg�layabilir. Latans ya�� aile dinamiklerine aktif olarak kat�l�r. Hess ve Camara (1979) ve Coeper ve ark (1983) : bu �ocuklar�n d���k benlik sayg�s�, depresyon, bozulmu� davran�� ve okul ba�ar�s�zl���, izlosyon g�stermeye daha yatk�n oldu�unu belirtmektedirler.
Okul �ncesi �ocuklardaki gibi k�zlar erkeklere oranla daha fazla davran�� problemleri g�sterirler. Bba ayr�l��� olan latans �a�� erkek �ocuklar�, cinsiyet �zde�iminde bozukluklara yatk�nd�r.
K�sa D�nemdeki Tepkiler
Davran��sal Tepkiler
Bir ka� �al��mada latans d�nemi populasyonda; erkeklerin (t�pk� okul �ncesi �ocuklar gibi) k�zlara oranla daha fazla k�zg�nl�k ve stres g�sterdiklerini tan�mlam��t�r. �o�u erkek �ocuk k�zg�nl�klar�n�; ��retmenleri ve arkada�lar� �zerine kayd�rabilmektedir. Baz� �ocuklar ise direkt ve a��k olarak “baban�n ayr�l�p gitmesinden” annelerini su�lamaktad�r. Santrock yapt��� �al��mada (1979) latans d�nemi erkek �ocuklar; okul �ncesi �ocuklara oranla bo�anma sonras� daha fazla aresyon g�stermektedir. Bu agresyonlar� aile d���ndaki ki�ilere de kayabilmektedir.
Hess ve Camara; bo�anman�n kendisinden ziyade aile �at��malar�n�n agresyon seviyesini daha g�venilir yordad���n� saptam��t�r. Wallerstein ve Kelly (1980b): erkeklerin k�zlara oranla daha fazla agresyon g�sterdiklerini bulmu�tur.
Emosyonel Tepkiler
6-8 ya��ndaki �ocuklar fantazi veya inkar ile �z�nt� ve yaslar�n� ge�iremezler (Wallerstein & Kelly 1980b). Regresyon g�zlenebilir. Agresyon genellikle velayet �zerinde olan anneye y�nelir. Di�er ebeveyn aktif olarak yard�mc� olmasa bile tipik olarak �ocuklar ikisini de sad�k kal�r.
Sonu� olarak: hem okul ba�ar�s�nda hemde arkada� ili�kilerinde azalma; ge� latans d�nemi �ocuklar�n yar�s�nda g�zlenir. 1 y�l i�inde bu problemlerin �o�u d�zelir.
Aile ili�kileri
Wallerstein ve Kelly (1980b) ve Adams (1982): bo�anma ve ayr�l�k ya�ayan ergenlerin aile ili�kileri d���nda tipik olarak destek ararlar. Bu ergenlerin geli�imsel olarak bireyselle�meye haz�rlanmas�yla ili�kilidir. Buna kar��n latans ya�� �ouklar� geli�imsel olarak aileden bireyselle�meye haz�r de�ildir ve bu nedenle destek aray��� aile ile s�n�rl�d�r. Bu nedenle aileyi bar��t�rma gayretleri i�inde olabilirler.
Okul ba�ar�s�
Hetherington, Camara ve Fatherman (1981); ebeveyn yoklu�u ve akademik ba�ar�n�n ara�t�r�ld��� 58 �al��may� analizlerinde; tek ebeveynli ailelerin �ocuklar�n�n daha d���k notlar ald�klar�n� bildirmektedirler. Bban�n elviri�li oldu�u durumlarda erkek �ocuklar�n notlar�n�n daha iyi oldu�u saptanm��t�r. �unu ak�lda tutmak �nemlidir: Baban�n olmad��� evde, anne otoriteyi g�� kullanarak erkek �ocu�un agresyonunun bast�rmaya �al��t��� belirtilmektedir (Hetherington ve ark.1978).
Uzun D�nem Etkileri
Wallerstein ve Kelly (1980b): 5 y�ll�k takip ettikleri: 9-12 ya� erkek �ocuklar�nda yapt��� ara�t�rmda bo�anma karar� veya erken yas evresinde k�zg�nl�k ya�ayan grubun, k�zg�nl���n�n daha da artt��n� belirtmektedir. Bunlar�n davran�m bozuklu�u belirtileri ; �fke patlamalar�, anne-bbaya kar�� gelme, su� i�leme, okul ba�ar�s�zl��� ve okuldan ka�ma gibi sorunlar� daha s�k g�sterdi�i yolundayd�. Karar a�amas�nda yogun k�zg�nl�k ya�am�� grup en fazla acting-out ya��yordu. Akut evrede anne-babalar�n� su�luyor, ard�s�ra kendilerini ailelerinden yal�t�yor, geri �ekiyorlard�.
Walter ve Ramber (1981): latans d�neminde bo�anmay� ya�am�� erkek �ocuklar�n ergenlik d�neminde okul ba�ar�s�zl��� ev okuldan ka�ma olaylar�n� s�k ya�ad�klar�, oysa bu d�nemdeki k�zlar�n okul problemleri az g�sterdikleri yolundayd�. Kurdek ve Berg (1983): latans d�neminde bo�anma ya�am�� �ocuklar� 10 y�ll�k takiplerinde, k�zlar�n erkeklere oranla anlaml� derecede daha iyi uyum sa�lad���n� belirlemi�tir. K�zlar erkeklere oranla bo�anmay� daha kabullenici oluyor, babayla temas�n kayb�na daha az olumsuz tepki g�steriyorlard�. Uyum sa�laman�n bo�anan e�ler aras�ndaki �at��man�n derecesi ile ili�kili oldu�unu saptam��lard�r.
Hetherington (1972): okul �ncesi ve klatans d�neminde bo�anmay� ya�am�� k�zlar� ergenlik d�nemlerinde de�erlendirmi�: okul �ncesi y�llarda bo�anmay� ya�am�� k�zlarda heteroseks�el davran��lar� daha ciddi bulmu�turr (erkeklerle etkile�imde artm�� anksiyete ve ba�tan��kar�c�l�k). K�zg�nl��� ergenli�e ta��nm�� k�zlar�n bir grubunda; artm�� cinsel aktivite ve rastgele cinsel ili�kiye girme oran� fazlayd�.
ERGENLER
Sa�l�kl�, b�t�nle�mi� kimli�in geli�mesi i�in aileye ba��ml�l���n yava� yava� azalmas� gereklidir. Kazan�lacak otonomi ergen-ebevyn ili�kisinin nat�r�ne ba�l�d�r. Ergenlerde otonomi 3 alanda geli�ir: emosyonlar, davran��lar ve de�erler (values) (Douvan &Adelson, 1966). Emosyonel otonomi; bireyin yak�nla�ma ve sevgi hislerini ev d���ndaki birileriyle de doyurmaya ba�lamas�yla ba�lar. Davran��sal otonomi, ki�isel davran��alar� hakk�nda karar verme sorumlulu�unu al�r. De�erlerin otonomisinde; yanl�� ve do�ruyu alg�lama ve ya�am stilini belirlemeye ba�lar. Otonomi i�in m�cadele hem ergen hem aileler i�in zor anlard�r. Otonominin ba�ar�l� olarak ger�ekle�tirilmesi bo�anm�� aile ergenlerinde zor olabilir. ABD’de 10-18 ya��nda 14 milyon ergen tek ebeveynle ya�amaktad�r (1983, Select Commitie on childen). ABD’de her 4 �ocuktan biri tek ebevyn ile ya�arken; 16 ya��na ula�t�klar�nda beyazlar�n 1/3’�, siyahlar�n 2/3’� bo�anma nedeniyle ya�amalr�n�n bir d�neminde tek ebevyn ile ya�amak zorunda kalm��t�r (Bumpass &Rindfuss 1979).
K�sa D�nemdeki Etkiler
Davran��sal Tepkiler
Peterson yapt��� �al��mada (1982): babas� yok olan erkeklerin, intakt ailelere oranla daha geleneksel erkeklik sergilediklerini belirledi. Santrock (1977) bo�anm�� ailelerdeki 10-12 ya��ndaki subjelerde; intakt ailelere oranla anlaml� derecede daha maskuline, itiatsiz, agresif ve riskli davran��alarda bulunduklar�yd�.
Wallerstein & Kelly (1980b) ve Schwartzberg (1980) ergenlerde yapt�klar� �al��malarda ebveyn bo�anmas�na iki farkl� yolla tepki g�steriyorlard�. Birinci grup regresif davran��lar g�steriyor, kendinden daha k���k �ocuklarla zaman ge�iriyorlard�. Okul ba�adevam� ve ba�ar�s�nda d��meler, zihinleriyle bu konuyla a��r� me�gul etmeleriyle ili�kiliydi. �kinci grup: Ba��ml�l�k gereksinimlerini transfer ediyor, haz�r olmaslar bile ba��ms�z olmaya �al���yorlard�. Bunun sonucu erkelrde antisosyal davran�� ve su�a y�nelik davran��lar geli�iyordu. K�zlarda ise arkada�lar�na ba��ml�l�k ve cinsel il�kiye erken gibi davran��lar sergileniyordu.
Ebeveyn bo�anmas�n�n ergen k�zlar�n seks�el davran��lar�na etki etti�ini bildiren ba�ka �al��malarda vard�r (Hainline & Feig 1978, Hetherington ve ark 1979a): Bu k�zlar�n fl�rte daha erken ba�lad�klar�, daha fazla cinsel aktivitede bulunduklar�, erken ya�ta evlendikleri ve b�y�k olas�l�kla evlilik �ncesi gebe kald�klar�yd�.
Emosyonel Tepkiler
Ara�t�rma ve klinik bildiriler: ebeveyn bo�anmas�na ergenlerin ciddi emosyonel tepkiler g�sterdiklerine i�aret etmktedirler. Wallerstein ve Kelly’nin (1980b): 21 ki�ilik ergen grubunda, �o�unu karar a�amas�nda k�zg�nl�k ve yas ya�ad�klar�n� belirtmektedir. Bunlar�n 1/3’� kendini ailelerdrinden duygusal olarak yal�tarak tepki g�stermi�lerdir. Bu ergenler ailelerinden erken ayr�lmaya meyilli olmaktad�r.
Baz� ergenler stratejik olarak aileden kendisini �ekmekte, b�ylece daha az k�zg�nl�k duymakta ve �abuk uyum sa�lamaktad�rlar.
Okul Davran��lar� ve Ba�ar�s�
Bir �ok �al��mada bo�anm�� ailelerdeki ergenlerin daha d���k akademik ve bili�sel performans g�sterdiklerini saptam��t�r (Allison &Furstenberg 1989, rosenthal & Hansen 1980). Tek ebeveynli evlerde denetim eksikli�i nedeniyle, okula gitmeme ve ka�ma davran��lar� artmaktad�r (Brown 1980).
Uzun D�nemdeki Etkileri
Bo�anman�n Ku�aklar Aras� Ge�i�i
Bir ka� �al��mada ebeveynleri bo�anm�� ailelerin bireylerin evliliklerinin bo�anma ile sonu�lanma olas�l��� daha y�ksektir (Ganog, Coleman & Brown 1981).
BO�ANMANIN �OCUKLAR �ZER�NDEK� ETK�LER�
Be� ve sekiz ya� aras�
�ocuklar be� ya��na geldiklerinde duygular�n� ve sald�rganl�k gibi baz� d�rt�lerini k�smen de olsa kontrol edebilmeyi ��renmi� olurlar. Ki�ilikleri yava� yava� yerine oturmaya ba�lad��� i�in d�nyaya ve �evrelerine b�y�k ilgi duyarlar. Bu kritik d�neme gelen anne baba ayr�l��� ya da bo�anma, �ocuklar�n sa�l�kl� geli�imine sekte vurabilir. Hala s�n�rl� anlama kapasitelerine ra�men bo�anman�n ne anlama geldi�ini d���nebilirler ve evden ayr�lan ebeveynin fiziksel bo�lu�unu kuvvetle hissederler. "Bana kim bakacak? Bana ne olacak?" gibi sorulara somut cevaplar isterler ve anne ve babalar�n� bar��t�rmak i�in �e�itli yollar denerler. Her ikisine de derinden ba�l�l�k duyarlar.
Dokuz ve On iki ya�lar aras�
Bu ya� grubundaki �ocuklar genellikle, anne baban�n ayr�lmas�n� ya da bo�anmas�n� daha iyi kabullenirler, ancak ya�amlar�na yans�yan sonu�lar� nedeniyle onlara �fke duyabilirler. Yinede ayr�lan ebeveyne �zlem duyarlar. E�er bu ebeveynin cinsiyeti, kendi cinsiyetleri ile ayn� ise bu �zlem daha da �iddetlidir. Eski e�ine �fke duyan anne ve babalar da bu ya� grubundaki �ocuklar�na daha �ok i�lerini d�kerler. Bu yanl��t�r.
Bu ya�lardaki �ocuklar i�in rol modelleri �nemlidir. Anne ve babalar�n�, akrabalar�n�, arkada�lar�n�, ��retmenlerini ve onlar�n g�z�nde de�eri olan di�er insanlar� izleyerek payla�ma, liderlik, arkada�l�k kurma ve olaylara olumlu yakla�ma gibi becerilerini geli�tirirler.
�ocuklar�n�z�n bo�anman�za uyum sa�lamalar�na yard�m etmek i�in ataca��n�z ilk ad�m yapman�z gereken �eylerin bilincine varmakt�r:
�������� Ailenizin kendine �zg� ko�ullar� i�erisinde ayr� ya�ama ve bo�anman�n ne anlama geldi�ini �ocuklar�n�z�n anlamalar�n� sa�lamak.
�������� �ocuklar�n�za, ya�lar�na uygun bi�imde, bo�anman�n onlar� nas�l etkileyece�ini somutu ifadelerle a��klamak
�������� �ocuklar�n�z� her zaman sevileceklerine ve en iyi �ekilde bak�lacaklar�na inand�rmak ve bu y�nde davranmak.
�������� �ocuklar�n�z� di�er ebeveyn ile mutlu ve s�cak bir ili�jki s�rd�rmek i�in cesaretlendirmek ve bunun i�in elinizden geleni yapmak
�������� Eski e�inizle ili�kiyi m�mk�n oldu�u kadar sorunsuz s�rd�rmek. Bu m�mk�n de�ilse, sorunllar� �ocuklara yans�tmamak.
�������� �ocuklarla ilgili konularda eski e�inizle i�birli�i yapmak.
�������� �ocuklar�n�z�n sizin i�in yeri doldurulamaz ve de�erli varl�klar oldu�unu hissetmelerini sa�lamak.
�������� Hayatlar�ndaki ba�ka insanlardan ve uzmanlardan yard�m ve rehberlik istemeleri i�in �ocuklar�n�za yard�m etmek.
�
�
Bo�anma ve �ocuk
�
�
BO�ANMA SEBEPLER�
Evlilik, her kurum gibi zaman zaman aksayan y�nleri olan bir kurum, bu aksakl�klar giderilemedi�inde ise sonu� ne yaz�k ki bo�anmayla noktalan�yor. Evlilik s�resince aileye yeni bir birey kat�ld�ysa bo�anma daha sanc�l� oluyor. Evlili�in bitmesine yol a�an sebepler �ok �e�itli olabilir, en �ok g�r�len sebepleri a�a��daki gibi s�ralayabiliriz:
ekonomik sorunlar
e�lerin sosyo-k�lt�rel yap� farkl�l�klar�
cinsel sorunlar
ileti�im bozuklu�u
e�lerden birinin ihaneti
aile i�i �iddet
Yukar�daki sebepler nedeniyle evlilik sorunlar� ya�ayan bir �iftin anne-baba olarak da �ocuklar�yla sa�l�kl� ili�kiler kurabilmelerini bekleyemeyiz; anne ya da baba ayr� ayr� �ocuklar�yla sa�l�kl� ili�kiler kursalar bile, birlikte �ocuklar�na kar�� tutarl�, dengeli tutum ve davran��lar sergilemekte g��l�k �ekeceklerdir. Bir evlili�i ba�a ��k�lamayan, ��z�m �retilemeyen, s�regen sorunlarla devam ettirmenin �ocuk �zerinde yarataca�� olumsuz etkiler, bazen bo�anman�n kendisinin yarataca�� etkilerden daha fazla ve y�k�c� olabilir.
Bo�anman�n sebebi ve �ekli, �ocuklar�n bo�anmadan ne kadar etkilenece�ini belirler;
�rne�in, anla�mazl�k (ileti�im bozuklu�u) nedeniyle biten bir evlilikle, e�lerden birinin ihaneti sonucu biten bir evlili�i kar��la�t�ral�m. �lkinde, e�ler daha uzla�mac� ve �ocukla ilgili sorunlar�n �stesinden gelmek konusunda daha ak�lc� davranabilirler. �kinci durumda ise, e�ler birbirlerine kar�� daha �fkeli ve d��manca tutumlar sergilerler, durum b�yle olunca isteseler de uzla�mac� olamazlar. �kinci tip bo�anmalarda ise �ocuklar do�al olarak daha fazla zarar g�r�rler.
BO�ANMA S�REC�NDE D�KKAT ED�LMES� GEREKEN NOKTALAR
�
Sizi bo�anma karar� almaya iten sebepler ne olursa olsun, bo�anma karar�n�z� kesin olarak vermeden �nce, a�a��daki konular� g�zden ge�irdi�inizden emin olun;
Ya�ad���m sorunlar�n ve mutsuzlu�umun sebebi evlili�im, ba�ka sorunlar� evlili�ime atfetmiyorum,
Evlili�imi kurtarmak i�in elimden gelen her�eyi yapt�m,
Bu karar� uzun s�rede ve etki alt�nda kalmadan verdim,
E�im de, ben de ili�kimize yeterince zaman tan�d�k,
�ocu�umuz ve ben bo�anma olay�ndan etkilenece�iz,
Bo�and�ktan sonra ortaya ��kabilecek yeni sorunlarla ba�a ��kabilecek g�c�m var,
Yaln�zca e�imden bo�an�yorum, �ocu�umdan de�il (�zellikle babalar i�in),
E�imin de benim de �ocu�umuza ihtiyac�m�z var, �ocu�umuzun hem bana hem e�ime ihtiyac� var, o yaln�z birimize ait de�il.
�Karar�n�z� kesin olarak verdiyseniz veya siz istemeseniz de e�iniz kesin olarak sizden bo�anmaya karar verdiyse �ocu�unuzun bo�anma s�recinden olabildi�ince az etkilenmesini sa�layabilmek i�in a�a��daki maddeleri yerine getirmeye �al���n;
Bo�anman�n ne oldu�u ve bo�anmadan sonra anne, baba ve �ocu�un ya�am�nda ne gibi de�i�iklikler olaca�� konusunda �ocu�u bilgilendirmek ve bilin�lendirmek gerekir. Bo�anma s�recinde, �ehir veya ev de�i�tirme, bak�c� de�i�tirme, yeni bir evlilik vb. ya�am de�i�ikliklerini erteleyin. Ya�anmas� zorunlu baz� de�i�iklikler varsa, bunlara kademeli ge�i�ler yapmaya gayret edin. ��nk� her de�i�im, olumlu da olsa ekstra �aba gerektirir ve �ocu�unuz i�in hepsine birden uyum sa�lamak g�� olabilir. Ayn� sebeple, bo�anma sonras� �ocuk e�lerden hangisiyle kalacaksa, o ve �ocuk ailenin bo�anmadan �nce ya�ad��� mekanda ya�amaya devam etmelidir.
E�ler, kendi ailelerini de toplayarak (babaanne, hala , day� vb.) hep birlikte bir toplant� yapmal� ve �ocukla ilgili al�nan kararlardan herkesin haberi olmal�d�r. B�ylece herkes �ocuk i�in i�birli�inin ka��n�lmaz oldu�unu hat�rlatm�� olur, �ocu�un bu durumdan �ok etkilenebilece�inin ve bu konuda herkesten duyarl�l�k beklendi�inin alt� �izilir ve kararlarda herkesin katk�s� oldu�undan kurallar daha az �i�nenir.
�ocuktan ayr� ya�ayacak olan e�, kademeli olarak evden ayr� kalmaya ba�lamal�d�r; bu s�re� haftada bir g�nden 5-6 g�ne kadar ��kar�ld���nda �ocuk ayr�l��a daha kolay adapte olur. Bo�anmadan sonra, �ocuklar her iki e�le de s�rekli ve d�zenli olarak g�r��meye devam etmelidir. Siz art�k sevgili veya kar�-koca olmayabilirsiniz ama onun i�in halen anne-babas�n�z. O sizleri beraber tan�d� ve beraber istiyor, bunu anlamaya �al���n ve ayr�l���n�za al��mas� i�in ona zaman verin. �ocu�unuza anne ve baban�n bibirlerinden ayr�lmalar�n�n �ocuklar�ndan ayr�lmalar� anlam�na gelmedi�ini anlat�n. Hep birlikte s�k s�k biraraya gelin (Kendinizi,e�inizle bu biraraya geli�leri kimseye a��klamak zorunda hissetmeyin !!!) .
E�ler bo�anman�n �ocuklar� i�in oldu�u kadar kendileri i�in de zor oldu�unu unutmamal� ve bo�anmay� bir son de�il, bir ba�lang�� olarak kabul etmelidirler. �fke, yaln�zl�k duygusu, depresyon, kayg� gibi psikolojik sorunlar ortaya ��kabilir, bunlar do�ald�r, gerekirse profesyonel yard�m almaktan �ekinmemek gerekir. Kendilerini ne kadar �abuk toparlarlarsa �ocuklar�na da o kadar �ok yararl� olabilirler. Unutmamak gerekir ki, �ocuklar yeni kar��la�t�klar� her durumun ne denli tehdit edici olup olmad���n� anlamak i�in genellikle yeti�kinlerin tepkilerine bakarlar. S�rekli a�layan bir anne �ocu�a durumun k�t� oldu�u, ne�eli ve �abalayan bir anne ise her �eyin yolunda gitti�i izlenimini verecektir.
E�ler �ocuklar� kesinlikle birbirlerine kar�� kullanmamal�d�r; �ocuk hi�bir �ekilde taraf ve tan�k tutulmamal�d�r. Yeni d�zenlemelerle ilgili kararlar al�rken �ocu�unuzun onay�n� al�n ama �ocu�unuzu karar verme sorumlulu�u alt�nda ezmeyin.
�ocuk, bo�anm�� bir anne-baban�n �ocu�u olmay� �evresine kar�� bir silah gibi kullanmamal�d�r. Her konuda gereksiz tavizler vererek �ocu�un bo�anmadan alaca�� yaralar yaln�zca art�r�l�r, azalt�lmaz. Her g�n �ikolata yemesine izin vererek �ocu�unuzun bo�anma olay�ndan daha az etkilenmesini sa�layamazs�n�z, sadece �ikolataya daha �ok al��mas�n� sa�lars�n�z.
�ocukla ilgili her konuda e�ler birbirleriyle �eli�en davran��larda bulunmamaya gayret g�stermeli, ortak bir yol izlenmelidir. Baban�n evinde izin verilen bir �eye, annenin evinde yasak konulmamal�d�r.
�ocuklar anne-babalar�n�n bo�anmas�ndan kendilerini su�layabilirler. Bu y�zden, bo�anma sebebeinin �ocukla hi�bir ilgisinin olmad���, bunun anne ile baban�n aras�ndaki anla�mazl�ktan kaynakland��� a��k�a anlat�lmal�d�r.
�ocuk anne-babas�n�n yerine kimseyi koymak istemez, buna sayg� duymak gerekir. Bo?anma sonras� e�lerden biri yeni bir ili�ki ya��yorsa �ocu�un bunu bo�anmay� kabullenene kadar bilmemesi gerekir.
Bo�anma s�ras�nda, �ocuklar mahkeme, e�ya da��l�m�, nafaka gibi konulardan haberdar edilmemelidir.
�
Anne-babas� bo�anm�� veya bo�anma a�amas�nda olan bir �ocukla ili�kisi olan herkes i�in iki uyar� :
�
L�TFEN,
�ocu�un yan�nda bu konuyu konu�may�n, �zellikle de e�lerden birinin taraf�n� tutan veya k�t�leyen s�zler sarfetmeyin.
Bo�anma olay�n� �ocukla ili�kilendirmeyin ve �ocu�a bu anlama gelen s�zler sarfetmeyin;
�
Anne ya da babas�n�n kendisini sevmedi�i i�in, �ok yaramazl�k yapt��� i�in, ba�ka bir kad�nla birlikte olmay� tercih etti�i i�in vb . terketti�ini asla s�ylemeyin. Bu bo�anan �iftlerin ailelerinin ve hatta kendilerinin de �ok d��t��� bir hatad�r. Hernekadar bu s�zler gerek�elendirilirken “�ocuk anne veya babadan so�usun da aramas�n” gibi bir iyi niyet �ne s�r�l�yor olsa da, bu ne inand�r�c� ne de �ok ak�lc�d�r. Bu gibi s�zlerle �ocu�u teselli etmez, ona ancak “terkedilmi�lik duygusu ve/veya su�luluk duygusu” enjekte etmi� oluruz. B�ylece �ocuk terkedildi�ini ��nk� sevgiye lay�k olmad���n�, de�ersiz oldu�unu d���n�r. Bu gibi s�zlerin �ocuklarda ne kadar derin ve onar�lmas� zor yaralar a�abilece�ini d���nebiliyor musunuz ?
Anne-babalar i�in son uyar� :
Bo�anmaya karar vermeden �nce, e�inizle birlikte hareket ederek, �ocu�unuzun bo�anman�zdan olabildi�ince az etkilenmeslini sa�lamak i�in t�m �nlemleri alsan�z da, �ocu�unuz bu olaydan �ok etkilenebilir. Bazen de �ok dikkatsiz davran�rs�n�z ama �ocu�unuz fazla etkilenmez. Bunun iki sebebi vard�r; birincisi her �ocuk her olaydan ayn� oranda etkilenmez, ikincisi olay�n etkileri e�it olsa bile tepkiler ve tepkinin zaman� farkl� olabilir.
Buna ilaveten, bo�anma olay� �ocuklar� ku�kusuz etkiliyor, ancak �ocuklar olay�n kendisinden �ok, olu� bi�iminden, s�re� i�erisinde ya�ananlardan etkileniyorlar. �ocuklara bir�eyi anlatman�n bin �e�it yolu var. �nemli olan �ocu�umuz i�in do�ru olan yolu bulabilmek. Bizim �ocu�umuz i�in, bizim ko�ullar�m�zda do�ru olan bir yol, bir ba�ka �ocuk i�in onun ko�ullar�nda do�ru olmayabilir. �ocu�unuzu bo�anma s�recine haz�rlama konusunda profesyonel yard�m almaktan �ekinmeyin l�tfen, bunu utan�lacak bir �ey olarak g�rmeyin. Bunu yaparken de olabildi�ince erken, bo�anma karar� almadan veya hemen sonras�nda yap�n. Bu arada, bo�anma a�amas�nda �ocuklar� i�in profesyonel yard�m al�rken, ileti�im sorunlar�n� ��zebildi�ini g�rerek, evlili�ini s�rd�rmeye karar veren �iftlerin say�s�n�n da �ok oldu�unu hat�rlatmak isterim.
�e�itli kaynaklardan derlenmi�tir.
(Ge�mi�te haz�rland��� i�in kaynaklar bilinmemektedir.)
http://www.sinifogretmeniyiz.biz
�