SORULAR: 3.sınıf - [Tüm Sorular]
Havalar serinlemeye başlamıştı. Ağustos sıcağı yerini, yavaş yavaş eylül serinliğine bırakıyordu. Yaprakların sarıya dönüşü başlamış, dallara yapıştıkları yerler zayıflamış, canlılıkları yitmiş, güçleri tükenmişti. Yapraklar ne kadar zayıflamışsa rüzgâr da o kadar güçlenmişti. Artık dallara tutunamayan yapraklar, rüzgârın da etkisiyle yere yavaşçacık iniyorlardı. | 861) Bir hikâyeden alınan bu parçada aşağıdaki unsurlardan hangisi belirgindir?
A) Zaman B) Olay C) Ana karakter D) Yer |
Üç gün üç gece sandalla denizde sürüklendik. Sonunda rüzgâr bizi bir kıyıya sürükledi. Hakan ve ben diğerlerini kıyıda bırakıp yiyecek bulmaya çıktık. Hepimize yetecek kadar muz toplayıp geri döndük. | 862) Bu hikâyedeki altı çizili ifade, hikâyenin hangi ögesidir?
A) Ana karakter B) Yer C) Olay D) Zaman |
Hayatı boyunca, yaşadığı kasabanın dışına hiç çıkmamış bir ihtiyar vardı. Güzel bir hafta sonu, nasıl olduysa, şehri merak etmeye başladı ve “Acaba şehir nasıl bir yer? Gidip bir görsem hiç fena olmaz.” dedi. | 863) Bu hikâyedeki altı çizili ifade, hikâyenin hangi ögesidir?
A) Ana karakter B) Zaman C) Yer D) Olay |
Zeytin yetiştiriciliğinin MÖ 4000 yıllarında Anadolu’da başladığı, buradan da Akdeniz Bölgesi’ne yayıldığı tahmin ediliyor. Günümüzde ise dünyadaki üretiminin neredeyse tamamı Akdeniz Bölgesi’nde gerçekleştiriliyor. Zeytin ağacının boyu on metreye kadar ulaşabiliyor. Dalları sık, yaprakları her zaman yeşildir. Yapraklarının üstü koyu yeşil ve tüysüzdür. | 864) Bu metinde “zeytin” ile ilgili aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
A) Nerede yetiştirilir? B) Hangi alanlarda kullanılır? C) Zeytin yetiştiriciliği ilk kez ne zaman yapılmıştır? D) Yapraklarının özellikleri nedir?
|
Tarihi belgeler şemsiyenin ilk ortaya çıkış tarihi olarak dört bin yıl öncesini gösteriyor. Bu yıllarda Çinlilerin, Mısırlıların, Asurluların ve Eski Yunanların şemsiye kullandığına ilişkin kanıtlar var. İlk şemsiyeler yaprak, tüy, kağıt gibi malzemelerden yapılmış ve güneşten korunmak amacıyla kullanılmış. | 865) Bu parçada şemsiyelerle ilgili aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
A) Günümüzde hangi amaçla kullanılmaktadır? B) Eski çağlarda nelerden yapılmıştır? C) İlk yapılış amacı nedir? D) Ne zaman icat edilmiştir?
|
Aziz Sancar, Mardin’de doktor olarak çalıştığı yıllarda kanser hastalarının çektiği çileleri görünce bilimsel araştırmalar yapması gerektiğini düşündü. Kanser gibi hastalıkların tedavisinde sırrın hücrelerimizin yapı taşında olduğunu düşünerek biyokimya alanında bilimsel araştırmalar yapmak üzere Amerika’ya gitti. Hücrelerin yapı taşlarını çözmek onun için bir tutkuya dönüşmüştü. Uzun araştırmaları sonucunda kanserli hücrelerin yapı taşlarının onarım sistemi haritasını çıkararak kimya dalında 2015 Nobel Ödülü’nü kazanan üç kişiden biri oldu. Bu başarısında Türkiye’de aldığı üst düzeydeki eğitimin önemli bir payı olduğunu özellikle söylemiştir. | 866) Bu metinde “Aziz Sancar”ın aşağıdaki özelliklerinin hangisinden söz edilmemiştir?
A) Gözlemci B) Meraklı C) Yaratıcı D) Hoşgörülü |
Kayalıklardan denize doğru yürüdüm. Gökyüzü masmaviydi, güneşin kızgın ışıkları kumları ısıtmıştı, ayaklarımı yakıyordu. Gözlerim kamaşmıştı. Dalgaların çıkardığı sesleri dinleyerek denizi seyretmeye başladım. Nasıl olduğunu anlayamadım, ortalık birden karardı. | 867) Bu metinde aşağıdaki duyulardan hangisine yer verilmemiştir?
A) İşitme B) Dokunma C) Görme D) Koklama |
Büyük gözleri, hayli uzun kulakları, çevreyi sürekli koklayan burunları vardır. Ayrıca dudaklarının dışına taşan iri dişleriyle oldukça ilginç hayvanlardır. Bu sevimli canlılara dünyanın hemen her yerinde doğal ortamlarında rastlayabiliriz. Arka bacakları ön bacaklarından daha uzundur. Hızlı koşuculardır, saatte 70 km hıza erişebilirler. | 868) Bu metinde “tavşanlar” ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmiştir?
A) Uzun ve keskin dişlerinin bulunduğuna B) Kemirgen türünden kabul edildiklerine C) Geniş yaşam alanlarına sahip olduklarına D) Güçlü koku alma duyularının bulunduğuna
|
Köpeğim Çakıl ile birlikte İstanbul’un o yıllanmış sokaklarına ilk adımlarımızı attık. Simitçilerin “Sıcak simiiiit!” diye bağırışları esen serin rüzgârda dağılırken sıcacık simit kokusu bana acıktığımı hissettirdi. Cebimdeki bozuk parayı simitçiye vererek bir simit aldım. | 869) Bu parçada aşağıdaki duyulardan hangisine yer verilmemiştir?
A) Koklama B) İşitme C) Dokunma D) Tatma |
Hindistanlı 15 yaşındaki Mihir Garimella, tasarladığı uçan robotla bilim yarışmasında birincilik ödülü aldı. Garimella, küçük yaşlardayken teknolojik aletlerle ilgili her şeyi bilmek ve anlamak için araştırmalar yaparmış. Bir gün mutfağa bıraktığı muz dilimine konan meyve sineklerini eliyle kovaladığında sineklerin onun el hareketinden etkilenmediğini fark etmiş. Bu ona ilham vermiş, daha önce yapılan uçan robotların, karşılarına çıkan cisimlerden etkilenip uçuşta başarısız olduklarını hatırlamış. Bunun üzerine çalışmış ve bu sorunu çözen yeni bir program geliştirmiş. | 870) Bu metinde sözü edilen “Mihir Garimella” ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Meraklıdır. B) Gözlemcidir. C) Hoşgörülüdür. D) Yaratıcıdır. |
Giresun’un Çanakçı ilçesine bağlı Kuşköy, doğal koşullar nedeniyle oldukça dağınık bir yerleşime sahip. Bu köy, sarp yamaçlar üzerinde yer alıyor ve evler genellikle birbirinden uzak. Islık sesi çok uzaklardan bile duyulabildiği için bu dağ köyünde “kuş dili” adı verilen ıslıkla haberleşme yöntemi kullanılıyor. Islık sesleri kuş sesine benzediği için bu adla anılıyor. Kuş dili yöre halkı tarafından ıslık dili, ısıldık, ışıklık, ışılık, ıklık olarak da adlandırılıyor. Haberleşme teknolojilerinin gelişmesiyle unutulmaya yüz tutan geleneksel bir yöntem olan kuş dili, bu yıl UNESCO Acil Koruma Gerektiren Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne girdi. | 871) Bu metinde “kuş dili” ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Neden bu isimle anıldığına B) Kurallarına C) Halk tarafından hangi isimler verildiğine D) Ne amaçla kullanıldığına
|
Ağaç evler tamamen ahşap kullanılarak yapılmaktadır. Üstelik bu evlerin yapımında çivi kullanmak zorunda değilsiniz. Çünkü - - - - | 872) Bu metnin sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) tahtaları birbirine geçirecek biçimde yontarak da evinizi inşa edebilirsiniz. B) ağaç evlerin bakımı zor ve masraflıdır. C) bu şehirde genellikle tek katlı ve odaları küçük evler tercih ediliyor. D) iyi bir ustayla anlaşıp evinizi kısa sürede yaptırabilirsiniz.
|
Babası, kitap alması için kızını kırtasiyeye göndermişti. Kız yolda arkadaşına rastladı. Arkadaşı “Ben lunaparka gidiyorum, birlikte gidelim.” dedi. Kız, arkadaşıyla lunaparka gitti ve kitap alacağı paranın hepsini orada harcadı. Ne yaptığının farkına varınca babasının kızacağını düşünerek ağlamaya başladı. Bu yüzden eve de gidemiyordu. Onu merak eden babası yollara düşmüştü. Telaşla kızının yanına geldi. Kızı, ona her şeyi anlattı. Babası “Üzülmene gerek yok. Bu kadar istediğini bilseydim seni buraya ben getirirdim.” dedi. | 873) Bu metindeki babanın kişilik özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sabırsız B) Yardımsever C) Çalışkan D) Hoşgörülü |
İnsanlar tarih boyunca pek çok farklı nesneyi para yerine kullandılar. Mesela Antik Roma askerlerine, ödemeleri tuz ile yapılıyordu çünkü tuz eskiden zor bulunan bir maddeydi. Kuzey Amerika yerlileri 18. yüzyıla kadar “wampum” denen istiridye kabuğundan yapılma kolyeleri kullandılar. Pasifik Okyanusu’ndaki Yap Adası’nda fei taşı denen devasa paralar kullanılıyordu. | 874) Bu metne göre aşağıdakilerden hangisi para olarak kullanılmamıştır?
A) İstiridye kolye B) Madeni levha C) Tuz D) Fei taşı |
Pembe, koşulsuz sevmek ve sevgiyi büyütmek demektir. Bu renk, sevgiyi ve merhameti temsil eder. Kırmızı ve beyazın birleşimi olan pembe, kırmızının hareketliliğini içermektedir. Baktıkça insanı rahatlatan ve enerjisini tazeleyen pembe, olumlu bir renktir. | 875) Bu metinde “pembe renk” ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Hangi renklerden meydana geldiğine B) Anlamının ne olduğuna C) İnsanı sakinleştirdiğine D) Diğer renklerden farkına
|
Çağımızda büyük bir hızla gelişen taşıtlar, insanları birbirine yaklaştırıyor. Bu durum farklı ülkelerden insanların tanışıp anlaşmalarında önemli etken oluyor. Böylece turizm, milletler arasında kültürel ve ekonomik etkileşimi sağlıyor. Aynı zamanda turist çeken bir ülke zenginleşiyor. | 876) Bu metinde aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Ulaşım teknolojisinin gelişmesiyle insanların yakınlaştığına B) Farklı milletlerden insanların turizm yoluyla tanıştıklarına C) Turist çeken bir ülkenin zenginleştiğine D) Doğal ve tarihî güzellikleri korumak gerektiğine
|
Hayatın başı sağlık, sağlığın başı da beslenmedir. Sağlıklı beslenme ileriki yaşlarda kazanılması güç bir alışkanlıktır. Bu sebeple çocukluktan itibaren dengeli beslenmeyi öğrenmeliyiz. Bu, bizim beyin ve beden gelişimimiz için şarttır. Bunun için annemizin hazırladığı tüm yemekleri yemeliyiz. | 877) Aşağıdakilerden hangileri bu metnin anahtar kelimeleridir?
A) Kahvaltı - yemek B) Yemek - alışkanlık C) Beslenme - sağlık D) Çocuk - anne
|
Yaz tatilinde ya gitar ya da yüzme kursuna gideceğim. | 878) Aşağıdakilerden hangisi bu cümleyle aynı anlamı taşımaktadır?
A) Yaz tatilinde gitar ve yüzme kursuna gideceğim. B) Yaz tatilinde ne yüzme ne de gitar kursuna gideceğim. C) Yaz tatilinde gitar veya yüzme kursuna gideceğim. D) Yaz tatilinde hem gitar hem yüzme kursuna gideceğim.
|
Sakın kesme! Her dalında bir güzel kuş ses versin. Sakın kesme! Gölgesinde yorgun çiftçi dinlensin. Sakın kesme! Şu sevimli köye kanat, kol gersin. Sakın kesme! Aziz vatan günden güne şenlensin. | 879) Bu şiire göre aşağıdakilerden hangisi ağacın faydasının dokunduğu varlıklardan değildir?
A) Köy B) Çiftçi C) Vatan D) Gölge |
Çalıkuşu, Türk edebiyatının en çok sevilen ve okunan romanlarındandır. Anı biçiminde ve sade bir dille yazılmıştır. Konusunu Anadolu’da öğretmenlik yapan bir genç kızın maceralarından alır. Yetişen nesillere o dönemde yol gösterici bir görev yüklenmiştir. | 880) Bu paragrafta “Çalıkuşu” romanıyla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Anlatım ve yazılış biçimine B) Okuyucular üzerindeki etkisine C) Ele aldığı konuya D) Olayların geçtiği zamana
|
|