Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2009-2010 döneminde zorunlu okul öncesi eğitime başlama kararının ardından öncelikle hangi illerde uygulamaya geçileceği de belirlendi.
Amasya, Artvin, Bilecik, Bolu, Burdur, Çanakkale, Denizli, Edirne, Eskişehir, Gümüşhane, Kırklareli, Kütahya, Muğla, Nevşehir, Rize, Sakarya, Sinop, Tunceli, Uşak, Yozgat, Bayburt, Karaman, Kırıkkale, Ardahan, Yalova, Kilis, Konya, Hatay, Ağrı ve Van'da 60 ayı dolduran çocuklar bu yıl 9 yıllık mecburi eğitime başlayacak.
MEB Okul Öncesi Eğitim Genel Müdürü Remzi İnanlı, okul öncesi eğitimin 7 yılda yüzde 11'lerden 41'lere çıkarıldığını belirterek, "Bunu bütün yurda yaymak için büyük bir gayret içindeyiz. Amacımıza 2012'de ulaşacağımızı sanıyorum" dedi.
Yaşar ÖZAY
Okul öncesinde Kenya'dan geriyiz
Türkiye, 0-6 yaş arası çocuklarda yüzde 16 olan okullulaşma oranı ile Arap ülkeleriyle başa baş giderken birçok ülkenin gerisinde kaldı..
Erken çocukluk eğitimindeki okullulaşma oranında Türkiye yüzde 16 ile dünya ortalaması olan yüzde 37'nin yarı düzeyine bile erişemezken, Kenya, Güney Afrika ve Orta Asya ülkelerinin bile gerisinde kaldı. Açık Toplum Enstitüsü'nün desteğiyle Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu'nca hazırlanan "Türkiye Çocuk Bakım Hizmetleri'nin Yaygınlaştırılmasına Yönelik Bir Öneri: Mahalle Kreşleri" başlıklı araştırmada çarpıcı gerçekler ortaya çıktı. AB ülkelerinde çocukların erken eğitim ve bakım hizmetlerine erişimi yüzde 40'la en çok Danimarka'da. Ardından İsveç ve Hollanda geliyor. AB ortalaması ise yüzde 27. Türkiye'de ise devlet ve özel kurumların işlettiği ana okulları ve ana sınıflarında toplam 200 bine yakın 0-6 yaş çocuk eğitim görüyor. Bu rakam yüzde 16 orana tekabül ediyor. Bu oran, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa ülkelerinde yüzde 78, gelişmiş ülkelerde yüzde 77, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde yüzde 57 iken dünya ortalaması ise yüzde 37. Yani Türkiye, yüzde 53 orana sahip Kenya'nın üçte birinden, yüzde 66 oranlı komşu Yunanistan'ın dörtte birinden daha az erken çocukluk eğitimi veriyor.
KREŞ KADINA DA YARAYACAK
Araştırmada, Türkiye'de erken çocukluk eğitiminin daha çok üst sınıfların yararlandığı bir hizmet olduğuna, bu haliyle çocukların bilişsel gelişimindeki eşitsizliği artırıp toplumsal eşitsizliklerin ise kuşaklar boyunca aktarılmasına hizmet ettiğine dikkat çekiliyor. Bir başka çarpıcı tespit ise 0-6 yaş çocuklara eğitim ve bakım hizmetinin olmaması, bakmakla yükümlü görülen kadınların sosyal hayata katılmasının da önünde engel oluşturuyor. Kadınların kendini geliştirmesi, aktif vatandaş olması ve kamu hayatına katılması için kamunun erken çocukluk eğitimine ve kreşlere bütçe ayırması gerektiği vurgulanıyor. 29 Mart'taki seçimlerde kadın odaklı yerel politika ve toplumsal cinsiyete duyarlı bütçelendirme konusunda taleplerin arttığı kaydedilen araştırmada, yerel yönetimlerin çocuk, yaşlı ve engelli bakım hizmetleri konusunda mahalle ölçeğinde sorumluluk alması, kreşlerde dezavantajlı bölgelerdeki çocuklara öncelik verilmesi tavsiye ediliyor.