Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, öğretmenlerin, en temel insan haklarından biri olan eğitimden ırkı, cinsiyeti, dili veya dini ne olursa olsun bütün çocukların eşit olarak yararlansınlar, sağlıklı, özgür ve mutlu bir biçimde büyüyüp gelişsinler diye her türlü olumsuzluğa kendilerini siper ederek görevlerini ifa ettiklerini bildirdi.

Dinçer, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, günümüzde kurumlar, alışkanlıklar, meslekler, ihtiyaç ve beklentiler hızlı bir şekilde değişime uğrarken, öğretmenlik mesleğinin de bu süreçte en çok etkilenen mesleklerden biri olduğunu belirtti.

Her insanın yaşamında silinmez izler bırakan, her çocuğun kendi yolunu bulmasında ona rehberlik eden öğretmenlerin heyecan duyarak, inanarak, severek, fedakarlık göstererek sürdürdükleri bu değerli uğraşın bilgi toplumundaki yeri ve öneminin geçmişle kıyaslanmayacak kadar büyük olduğunu ifade eden Dinçer, bugün ülkelerin en büyük gücünü, bilgiyi teknolojiye ve değere dönüştüren nitelikli insan gücünün oluşturduğunu belirtti.

Dinçer, şunları kaydetti: "Hayat boyu öğrenme perspektifinden, eğitim sistemlerini sürekli olarak gözden geçirip iyileştiren ve iyi bir eğitim sürecinin ancak öğretmenlerle gerçekleştirileceğini bilerek, bu yönde adımlar atan ülkeler hızla kalkınmakta ve gelişmektedir. Bu anlamda Cumhuriyetin ilk yıllarında başlatılan eğitim seferberliğinin öncüleri olan öğretmenlerimizin fedakarca çabalarının bizleri bugünlere taşıdığı gerçeği, bir tecrübe olarak önümüzde durmaktadır.

Bugün de öğretmenlerimiz en temel insan haklarından biri olan eğitimden ırkı, cinsiyeti, dili veya dini ne olursa olsun bütün çocuklarımız eşit olarak yararlansınlar, sağlıklı, özgür ve mutlu bir biçimde büyüyüp gelişsinler diye her türlü olumsuzluğa kendilerini siper ederek görevlerini ifa etmektedir. Tek tek bireyler olarak ve toplum olarak öğretmenlerimize minnet ve şükran borçluyuz.

Bu manevi yükümlülüğün yanında öğretmenlik mesleğinin onuru, saygınlığı ve itibarını daha iyiye, daha güzele doğru taşımak, çalışma koşullarını iyileştirmek, tıpkı Cumhuriyetin kuruluş yıllarında olduğu gibi gençlerimiz için yeniden bir ideale dönüştürmek için atacağımız her adımın, bizi Türkiye’nin aydınlık geleceğine biraz daha yaklaştıracağına yürekten inanıyoruz.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün en çok fedakarlık isteyen meslek olarak nitelediği öğretmenlik, belki maddi tarafı ile değil, ama manevi yönüyle en büyük tatminin yaşandığı, öğretmen olmanın sorumluluğu ve onurunun her türlü değerin önüne geçtiği bir uğraştır. Diğer meslek gruplarından farklı olarak malzemesi insan olan bir sanatı icra eden öğretmenlerimizin etkisi, öğrencileri ve okulla sınırlıolmayıp aynı zamanda toplumu da etkileme gücüne sahiptir.

En önemli zenginliğimiz ve geleceğimiz olan çocuklarımızı çağın gerektirdiği her türlü bilgi, donanım ve beceriyle zenginleştirerek yaratıcı, üretken, bilgiyi hayatının içinde kullanabilen nesiller olarak yetiştirme hedefimizin en önemli unsuru olan öğretmenlerimizin 5 Ekim Dünya Öğretmenler Gününü bu duygularla kutluyorum. ’Başöğretmen’ unvanını hayatı boyunca büyük bir onurla taşıyan Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ebediyete intikal etmiş tüm değerli öğretmenlerimizi de rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum."