Küçük bir meşe ve çam ormanı... Güneş çoktan doğmuş. Arı, sinek, kuş sesleri etrafı sarmış. Güneş ışıkları ağaçların yaprakları arasından süzülüyor. Çam kokuları insanın ciğerlerine ziyafet çekiyor. Yağmur sularından oluşan incecik bir derenin şırıltısı en tatlı müzikleri aratmıyor. Sincaplar ağaçtan ağaca zıplıyor. Otlar arasında ürkek ürkek dolaşan tavşanlar görünüyor. Yakında bir de çeşme var. Oluk oluk su akıyor. Su buz gibi. Yaklaşıp avucuma dolduruyorum. Kana kana içiyorum. Suyun bu kadar lezzetlisini ilk defa içiyorum. Etrafa biraz daha dikkatli bakıyorum. Meşelerle çamlar arasında tek tük başka ağaçlar da var:Karaağaç,çınar,köknar... Burayı öyle seviyorum ki...