Kapitalizmden Doğruluğu İspatlanmış Yalanlar
Cevap:Kapitalizmden Doğruluğu İspatlanmış Yalanlar (19.5.2013 23:25:40)
Biliyorsunuz Dünya'da büyük bir ekonomik kriz oldu ve bu krizin ardından ekonomi bilimindeki esaslar tartışılmaya başlandı.
Şimdi size kapitalizmin istatistiklerle doğruluğu ispatlanmış ancak insan gönlünün asla kabul etmediği, yaşantımızla asla uyuşmayan yalanlarından, nam-ı değer incilerinden örnekler sunacağım:
Bir devletin içi ve dış borçları toplamı toplam üretiminin 60'ı ya da daha azı ise o ülke borçlarını çevirebilir. Peki o halde Çavuşesku
borçlarını sıfırlamaya başlayınca kapitalizm bundan niçin hoşnut olmadı?Her ülkenin bankalara, para babalarına, sermaye piyasalarına borçlu olması kapitalizmin işine gelmez mi?
Ünlü ekonomist Keynes: Ekonomide taleple bağlantılı olarak bir kriz varsa talebi artırmak için dar ya da sabit gelirlilerin ücretleri diğer deyişle satın alma güçleri iyileştirilirse ekonomide çarklar dönmeye başlar(madem öyle kriz çıkmadan bunu yapsanız. )
Bir insanın günlük kalori ihtiyacı ile ilgili verilenler istatistiklerle desteklenmiştir ancak daha az kalori ile sağlıklı yaşanıp yaşanmayacağı ispatlanmış mıdır?(Üstelik bu tüketime israf edilen aslında yerkürede aç olan insanların hakkı olan gıda da dahil edilmemektedir).
Paranın karşılığı dün altındı sonra ekonomik yeterlilik sonrasında ise ABD ordusuna ait füzelerin hedefi isabetle vurma oranı olmuştur.Atatürk döneminde para bütün dünyada olduğu gibi altın karşılığı basılıyordu.Savaştan çıkmış ülkede çiftçinin tarlasını ekecek parası bile yoktu. Gazi'nin dahiyane fikri ile para karşılıksız olarak basıldı ve çiftçiye hasat zamanı ödenmek üzere borç olarak verildi.Böylece para karşılıksız kalmadı ve enflasyon da olmadı.Bunu Kemalistler yazdılar mı bunu?Çok azı... Niye mi?Biz de Atamızın izinden gideriz diye.
Harcanan mal ve hizmetlerden vergi alınmalıdır.Bunlardan alınan vergi ne enflasyonu artırır ne de ekonomik gelişmeyi etkiler, üstelik de dar gelirlinin alım gücünü azaltmaz.
Aslında mal ve hizmetlerden alınan vergi dolaylı vergidir ve ülkemizde dolaylı vergilerin oranı 70'leri aşmıştır.Kapitalizmin fikir babalarına şunu sormak lazım:Hani tüketim artışı üretim artışını körüklüyor, destekliyordu?Dolaylı vergilerle tüketimi yani üretimi vurmuş olmuyor muyuz?
Kapitalizmde ülkeyi halk yönetmektedir.Halk özgür iradesiyle yöneticileri seçmektedir.
Bu koskoca bir yalandır. ABD'nin sıcak ve soğuk savaşlarını, hangi ülkelere ne kadar, hangi yollarla silah satacağını hep silah şirketleri belirler.ABD tarım politikası genetiği değiştirilmiş tarım ürünü üreten şirketlerinin tekeli altındadır.
Özelleştirmenin amacı bu yolla sermayenin tabana yayılmasıdır.
Bundan daha büyük yalan olamaz.Asıl amaç özelleştirme yoluyla ekonominin rotasını ele geçirmektir.Çünkü geniş halk kitleleri hiç bir zaman bu şirketlerin yönetiminde yer alamamış, bunların üretim politikasını belirleyememiştir.Bundan çok daha vahimi:
ÖZELLEŞTİRİLEN KURULUŞLARDAKİ ŞİRKETLERİ YÖNETEN BEYİN GÜCÜNÜN DEVLETİN ELİNDEN ÇIKMASIDIR.
Taşındı:Mustafa Altincik--31.08.2013 23:25:02
İmza:Kendimi en üstün gördüğümde beni aşağıya çekmek için uzanan elleri gördüm.Kendimi en küçük gördüğümde ise bana yardım etmek için yukarıdan uzanan elleri gördüm. Biz üçüncü sınıfız,üçüncü sınıf değil.
Biliyorsunuz Dünya'da büyük bir ekonomik kriz oldu ve bu krizin ardından ekonomi bilimindeki esaslar tartışılmaya başlandı.
Şimdi size kapitalizmin istatistiklerle doğruluğu ispatlanmış ancak insan gönlünün asla kabul etmediği, yaşantımızla asla uyuşmayan yalanlarından, nam-ı değer incilerinden örnekler sunacağım:
Bir devletin içi ve dış borçları toplamı toplam üretiminin 60'ı ya da daha azı ise o ülke borçlarını çevirebilir. Peki o halde Çavuşesku
borçlarını sıfırlamaya başlayınca kapitalizm bundan niçin hoşnut olmadı?Her ülkenin bankalara, para babalarına, sermaye piyasalarına borçlu olması kapitalizmin işine gelmez mi?
Ünlü ekonomist Keynes: Ekonomide taleple bağlantılı olarak bir kriz varsa talebi artırmak için dar ya da sabit gelirlilerin ücretleri diğer deyişle satın alma güçleri iyileştirilirse ekonomide çarklar dönmeye başlar(madem öyle kriz çıkmadan bunu yapsanız. )
Bir insanın günlük kalori ihtiyacı ile ilgili verilenler istatistiklerle desteklenmiştir ancak daha az kalori ile sağlıklı yaşanıp yaşanmayacağı ispatlanmış mıdır?(Üstelik bu tüketime israf edilen aslında yerkürede aç olan insanların hakkı olan gıda da dahil edilmemektedir).
Paranın karşılığı dün altındı sonra ekonomik yeterlilik sonrasında ise ABD ordusuna ait füzelerin hedefi isabetle vurma oranı olmuştur.Atatürk döneminde para bütün dünyada olduğu gibi altın karşılığı basılıyordu.Savaştan çıkmış ülkede çiftçinin tarlasını ekecek parası bile yoktu. Gazi'nin dahiyane fikri ile para karşılıksız olarak basıldı ve çiftçiye hasat zamanı ödenmek üzere borç olarak verildi.Böylece para karşılıksız kalmadı ve enflasyon da olmadı.Bunu Kemalistler yazdılar mı bunu?Çok azı... Niye mi?Biz de Atamızın izinden gideriz diye.
Harcanan mal ve hizmetlerden vergi alınmalıdır.Bunlardan alınan vergi ne enflasyonu artırır ne de ekonomik gelişmeyi etkiler, üstelik de dar gelirlinin alım gücünü azaltmaz.
Aslında mal ve hizmetlerden alınan vergi dolaylı vergidir ve ülkemizde dolaylı vergilerin oranı 70'leri aşmıştır.Kapitalizmin fikir babalarına şunu sormak lazım:Hani tüketim artışı üretim artışını körüklüyor, destekliyordu?Dolaylı vergilerle tüketimi yani üretimi vurmuş olmuyor muyuz?
Kapitalizmde ülkeyi halk yönetmektedir.Halk özgür iradesiyle yöneticileri seçmektedir.
Bu koskoca bir yalandır. ABD'nin sıcak ve soğuk savaşlarını, hangi ülkelere ne kadar, hangi yollarla silah satacağını hep silah şirketleri belirler.ABD tarım politikası genetiği değiştirilmiş tarım ürünü üreten şirketlerinin tekeli altındadır.
Özelleştirmenin amacı bu yolla sermayenin tabana yayılmasıdır.
Bundan daha büyük yalan olamaz.Asıl amaç özelleştirme yoluyla ekonominin rotasını ele geçirmektir.Çünkü geniş halk kitleleri hiç bir zaman bu şirketlerin yönetiminde yer alamamış, bunların üretim politikasını belirleyememiştir.Bundan çok daha vahimi:
ÖZELLEŞTİRİLEN KURULUŞLARDAKİ ŞİRKETLERİ YÖNETEN BEYİN GÜCÜNÜN DEVLETİN ELİNDEN ÇIKMASIDIR.
Taşındı:Mustafa Altincik--31.08.2013 23:25:02
İmza:Kendimi en üstün gördüğümde beni aşağıya çekmek için uzanan elleri gördüm.Kendimi en küçük gördüğümde ise bana yardım etmek için yukarıdan uzanan elleri gördüm. Biz üçüncü sınıfız,üçüncü sınıf değil.
Bu mesaja teşekkür edenler
(1): Scorpion Fire,
Cevap:Kapitalizmden Doğruluğu İspatlanmış Yalanlar (20.5.2013 22:39:32)
Ekonomi biliminde enflasyonu artıran nedenler iki başlıkta incelenir: Talep enflasyonu ve maliyet enflasyonu. Talep enflasyonu mala ya da satılan hizmete olan talebin artması ya da piyasaya fazla para sürülmesinden dolayı genel talebin artmasıdır. Maliyet enflasyonu ise üretilen mal ya da hizmetin maliyet kalemlerindeki artıştır. Örneğin iş yeri kiralarının artması, işçilik ücretlerinin yükselmesi vb.
Kapitalist ekonomistler faiz artışının talep artışını sınırlandırdığını iddia ederek, fiyat artışını sınırlandırdığını kabul ederler. Ancak yüksek faizin uzun vadede enflasyonu yükselttiği, kredi maliyetlerini artırdığı, dar gelirliyi daha fazla fakirleştirip halkın alım gücünü azaltarak tüketimi daha doğrusu üretimi azalttığı dikkate alınmaz.
İmza:Kendimi en üstün gördüğümde beni aşağıya çekmek için uzanan elleri gördüm.Kendimi en küçük gördüğümde ise bana yardım etmek için yukarıdan uzanan elleri gördüm. Biz üçüncü sınıfız,üçüncü sınıf değil.
Ekonomi biliminde enflasyonu artıran nedenler iki başlıkta incelenir: Talep enflasyonu ve maliyet enflasyonu. Talep enflasyonu mala ya da satılan hizmete olan talebin artması ya da piyasaya fazla para sürülmesinden dolayı genel talebin artmasıdır. Maliyet enflasyonu ise üretilen mal ya da hizmetin maliyet kalemlerindeki artıştır. Örneğin iş yeri kiralarının artması, işçilik ücretlerinin yükselmesi vb.
Kapitalist ekonomistler faiz artışının talep artışını sınırlandırdığını iddia ederek, fiyat artışını sınırlandırdığını kabul ederler. Ancak yüksek faizin uzun vadede enflasyonu yükselttiği, kredi maliyetlerini artırdığı, dar gelirliyi daha fazla fakirleştirip halkın alım gücünü azaltarak tüketimi daha doğrusu üretimi azalttığı dikkate alınmaz.
İmza:Kendimi en üstün gördüğümde beni aşağıya çekmek için uzanan elleri gördüm.Kendimi en küçük gördüğümde ise bana yardım etmek için yukarıdan uzanan elleri gördüm. Biz üçüncü sınıfız,üçüncü sınıf değil.
Bu mesaja teşekkür edenler:(1): Scorpion Fire,
Cevap:Kapitalizmden Doğruluğu İspatlanmış Yalanlar (21.5.2013 22:50:36)
Ekonomi okumadım ama şu gayri safi milli hasıla hesaplama yöntemini aklım almıyor. Bir örnekle açıklayayım: Çinli bir şirket ülkemizden bir milyon liralık hurda metal alır, bunu sanayi ürünü haline getirir ve ülkemize bir buçuk milyon liraya satar. Ülkemize giren bu mal toptancı ve bayi kârının eklenmesiyle üç milyon liraya tüketiciye ulaştırılır. Çinli şirketin Çin ekonomisine katkısı 500 000 lira iken ürünü ithal eden ve tüketiciye ulaştıran ağın ülkemiz ekonomisine katkısı 1 500 000 liradır. Acaba milli gelir hesaplanırken bir yanlışlık yapılmakta mıdır? Yoksa buna benzer hesaplamalarla ülkeler kalkınmış gözükebilirler mi?
İmza:Kendimi en üstün gördüğümde beni aşağıya çekmek için uzanan elleri gördüm.Kendimi en küçük gördüğümde ise bana yardım etmek için yukarıdan uzanan elleri gördüm. Biz üçüncü sınıfız,üçüncü sınıf değil.
Ekonomi okumadım ama şu gayri safi milli hasıla hesaplama yöntemini aklım almıyor. Bir örnekle açıklayayım: Çinli bir şirket ülkemizden bir milyon liralık hurda metal alır, bunu sanayi ürünü haline getirir ve ülkemize bir buçuk milyon liraya satar. Ülkemize giren bu mal toptancı ve bayi kârının eklenmesiyle üç milyon liraya tüketiciye ulaştırılır. Çinli şirketin Çin ekonomisine katkısı 500 000 lira iken ürünü ithal eden ve tüketiciye ulaştıran ağın ülkemiz ekonomisine katkısı 1 500 000 liradır. Acaba milli gelir hesaplanırken bir yanlışlık yapılmakta mıdır? Yoksa buna benzer hesaplamalarla ülkeler kalkınmış gözükebilirler mi?
İmza:Kendimi en üstün gördüğümde beni aşağıya çekmek için uzanan elleri gördüm.Kendimi en küçük gördüğümde ise bana yardım etmek için yukarıdan uzanan elleri gördüm. Biz üçüncü sınıfız,üçüncü sınıf değil.
Bu mesaja teşekkür edenler:(1): Deniz Deniz,