Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Samsun?da valilik toplantı salonunda gerçekleştirilen 'İl Eğitim Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. Kente eğitim yatırımları hakkında değerlendirme yapan Bakan Özer'e; Vali Zülkif Dağlı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, milletvekilleri ve belediye başkanları da eşlik etti. Özer, bakanlığın, Samsun'da yeni eğitim binalarını yapma ve güçlendirme kapsamında yaklaşık 200 milyon liralık yatırımının bulunduğunu belirterek, "Bu yatırımı, 1 milyar 129 milyonluk yeni yatırımla 1 milyar 324 milyona çıkarmış olduk. Ciddi bir yatırımı eğitim kalitesini artırmak adına Samsun'a kazandırmış oluyoruz. Bakanlık olarak en önem verdiğimiz yeni eğitim politikalarından biri, okul öncesi eğitime erişimi artırmak. Bunun için 3-5 yaş aralığındaki okullaşma oranını OECD ortalamalarına çıkarabilmek için 3 bin yeni anaokulu, 40 bin de yeni ana sınıfı yapacağız." dedi. Bakan Özer, toplantı sonrası Canik ilçesinde eğitime başlayan Cahit Zarifoğlu İlkokulu'nun resmi açılışını da gerçekleştirdi. Törende konuşan Özer, eğitime dair yatırımlarda en büyük hedeflerinden birinin, kalite olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu: "Eğitimde büyümeyi sağlarken, kalite odaklı şekilde gerçekleştirdik. 2000'li yıllarda 500 bin civarında olan öğretmen sayımız bugün 1,2 milyona ulaştı ve yine burada kadınlarımız pozitif ayrımcılıkla çok daha iyi noktalara geldiler, özellikle istihdam konusunda. Yine 2000'li yıllarda kadın öğretmen sayımız 500 bin sayısının yüzde 40'larındayken, bugün yüzde 59'lara çıktı. Biz de bakanlık olarak kadın yöneticilerimizin sayısını artırmak için üzerimize düşen neyse onu yapacağız. Son 20 yılda eğitimde yapılan bu seferberliğin bir diğer başarısı da demokratik bir eğitim sistemini inşa etmek oldu. Hatırlayın bu ülkede başörtülüler eğitime erişemiyordu. Yükseköğretime ulaşmak için yurt dışına gidiyordu. O gün, anayasal hakkı olan eğitim hakkına erişmesine engel olunan kadınlar hakkında konuşmayanların bugün kadına şiddetle ilgili konuşmaya hakları yoktur. Katsayı adaletsizliği 1999 yılında devreye girerek bu ülkede eğitim sisteminin dengelerini altüst etti. Bakanlık ve hükümetlerimiz bu hasarı ortadan kaldırabilmek için çok büyük efor sarf etti. Ve yeni yeni, son yıllarda telafi etmeyi başarıyoruz. Bugün uğraştığımız çok problem geçmişteki yanlış eğitim politikalarının üretmiş olduğu sorunlardır. Eğer o problemler o gün oluşmamış olsaydı, biz bugün çok farklı şeyleri konuşuyor olacaktık."
Bakan Özer, konuşmasına şöyle devam etti: "Burada iki kritik parametre var. Bu artışlardan en fazla faydalanan iki kesim var. Biri sosyoekonomik olarak dezavantajlı kesimler. Eğitime erişimi sıkıntı olan, bulunduğu lokasyon veya imkanlar sebebiyle kısıtlı olan. Şimdi bu kesimler rahatlıkla eğitim imkanlarına erişebiliyor. İkinci parametre ise kız çocuklarındaki okullaşma oranlarıdır. Bu oran inanılmaz derecede arttı. 2000'li yıllarda kız çocuklarının liselerde okullaşma oranı yüzde 39 seviyesindeydi. Şu anda yüzde 88'e çıktı. Yüksekokullarda kız çocuklarımızın oranı 2002 yılında yüzde 11 seviyesindeydi. Şu anda yüzde 48,5'e çıktı. İlk defa kız çocuklarımızın okullaşma oranı 2014 yılından itibaren erkekleri geçti. Yani bir zamanlar bu toplumda kız çocuklarının eğitime erişimini artırmayla ilgili süreçler çok başarılı şekilde tamamlandı ve Türkiye son 20 yılda, kız çocuklarının eğitime erişimi kolaylaştı ve önceki dönemlerden çok daha yüksek seviyelere çıktı."
Okullaşma oranlarında çok ciddi artış sağlandığını ve son 20 yılda eğitimde dönüşüm yaşandığını kaydeden Özer, "Okul öncesi, ilkokul, ortaokul, lise, yükseköğretimdeki okullaşma oranlarımız ilk defa gelişmiş ülkelerin oranlarına son 20 yılda ulaştı. Bazı rakamlar vererek bu durumu somutlaştırmakta fayda var. Okul öncesi 5 yaş okullaşma oranlarımız 2000'li yıllarda yüzde 14 iken bugün yüzde 90'dır. Ortaöğretimde bu oranlar yüzde 44'ten yüzde 90'a çıktı. Daha önce lise zamanında 2 öğrenciden biri zor şekilde okula erişebilirken bugün herkes rahatlıkla erişebiliyor. Yükseköğretimde net okullaşma oranı yüzde 14'lerden yüzde 49 seviyelerine ulaştı yani tüm eğitim kademelerinde okullaşma oranları inanılmaz derecede arttı" dedi. Açılışın ardından okulda öğretmenler odasını ziyaret ederek öğretmenlerle sohbet eden Bakan Özer, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile 60 yıllık özlemin sona erdiğini ve eğitimde son 20 yılda gelinen noktanın, öğretmenlere özgü bir kanunla taçlandırıldığını söyledi. Öğretmenlerin mesleki gelişim programları için 2021'de 8 milyon olan bütçeyi, bu yıl 282 milyon liraya yükselttiklerini aktaran Özer, öğretmenlerin bu imkandan yararlanmasını istedi. Öğretmenlerin talep, öneri ve beklentilerini de dinleyen Özer, ihtiyaçların ivedilikle tamamlanması talimatını verdi. Öğretmenler de Özer'e okul öncesi eğitimi verdiği destek ve Öğretmenlik Meslek Kanunu nedeniyle teşekkür etti.