Mola vermeden sürekli ders çalışmanın öğrenciye faydası yok. Peki etkin öğrenme yolları nasıl sağlanır...
Bir öğrencinin başarılı olabilmesi ancak etkin öğrenme ile mümkün. Öğrenci eğer harcanan çaba oranında başarı gösteremiyorsa çalışmalarının verimsizliğinden söz edilmesi gerekiyor.
Milli Prodüktivite Merkezi tarafından hazırlanan "Eğitimde etkin öğrenme ve ders çalışma yöntemlerinde verimlilik" başlıklı broşürde, çalışma sürelerinin en az yarım saat, en fazla bir saat olarak ayarlanması, her bir saatte 10 dakika ara verilmesi tavsiye edildi. Öğrenme için temel faktörün öğrenci motivasyonu olduğu belirtilen çalışmada, öğrencinin herhangi bir bilgi, tutum ve davranışı öğrenmesi için öncelikli olarak öğrenmeye istekli olması gerektiği kaydedildi. Etkin öğrenme tekniklerinin eğitimde kullanılmasının öğrenciye, katılımcılık, olumlu ve amacına uygun bilgi, tutum ve davranış değişikliği, öğrenilen şeyin hayatta kullanımı ve problem çözücü düşünme yeterlilikleri kazandıracağına işaret edilen broşürde, etkin öğrenme ve verimli ders çalışma konusunda önemli tavsiyelerde bulunuluyor. Konya, aa
Etkin öğrenme nasıl sağlanır?
Öğrenciler öncelikli olarak kısa ve uzun dönemli hedeflerini belirlemeli.
Çalışma ortamı düzenlenmeli ve çalışma masasının karşısına veya öğrencinin göz hizasına gelecek şekilde, dikkati dağıtıcı, hareketli veya sabit materyal yerleştirilmemelidir. Çalışma ortamı gürültüden, müzik veya TV sesinden arındırılmalıdır."
Elma, zihni açıyor
Öğrenci dikkatinin dağıldığı ya da hayaller kurma eğilimine girdiği anda odayı havalandırmalı, basit egzersizler yaparak dikkatini yeniden toplamalıdır.
Öğrenci ders çalışma öncesinde hafif gıdalar almalıdır. Aşırı tokluk veya açlık ders çalışmayı engelleyen önemli etmenlerdir. Bunun yanında ders esnasında aşırı olmamak kaydıyla şekerleme veya elma yemek faydalıdır.
Ders tekrarı, aynı gün olmalı
Unutma, en fazla, tekrar yapılmadan geçen ilk 24 saat içinde gerçekleşmektedir. Bu nedenle dersler ve özellikle yeterince anlaşılmamış konular bu süre içinde tekrar edilmeli ve akılda kalıcı, günlük yaşantıya uyarlanabilen ilişkilendirmelerden yararlanılmalıdır.