Boğut, “Anaokulu veya kreşe giden öğrencinin, okula okuma- yazmayı öğrenmiş şekilde gelmesi bekleniyor. Bu davranış çocuğa zarar veriyor” dedi.

Adana'da okul öncesi eğitim merkezlerinin yöneticileriyle bir araya gelen Nebahat Boğut, sıkıntıları konuşarak birlikte çözüm yolları aradı. Okul öncesi eğitiminin çocuğun hayatına çok şey kattığını bildiren Nebahat Boğut, ekonomik durumu iyi olmayan ailelerin bile çocuklarını ana okulu veya kreşe göndermek için kendini zorladığını söyledi. Bu bilincin Türkiye'de kazanıldığını anlatan Boğut, yine de bazı ailelerin çocuklarla ilgili acil durumlarda ne yapacaklarını bilemediklerinden yakındı. Boğut, “Çocuğunuza kızdığınız zaman, ertelemeden hemen konuşun. Başarılarını takdir edin ama abartmayın. Hata yaptığınız zaman özür dileyin. Kişiliğine önem verin. Unutmayalım ki onlar bizim bir parçamız ve üzerinde kurduğumuz hayallerimiz var. Bütün bunları çocuklarımız için olmasa bile kendimiz için yapalım. Hayallerimiz için, geleceğimiz için” dedi.

Nebahat Boğut, bunların yanında bazı veli ve öğretmenlerin çocuğa zarar verecek davranışlarda bulunduğunu anlattı. Okul öncesi eğitimi alan çocuktan çok şey beklenmesinin yanlış olduğunu bildiren Nebahat Boğut, “Bazı öğretmenler bile anaokulu veya kreşe giden öğrencinin, okula hazır, okuma- yazmayı biliyor olarak gelmesini bekliyor. Bu davranış çocuğa zarar veriyor. Çocuk çok iyi biliyormuş gibi onun üzerinde fazla durulmuyor. Veliler de bizden bunu bekliyor. Okul öncesini tamamlayan çocuğunun okuma-yazma öğrenmediğini fark edince, 'Neden öğretmediniz?' diyor. Bu çok yanlış bir davranış. Okul öncesinde çocuklar oyun oynamayı, sosyal olmayı sayı ve harflerin ilk basamaklarını bilir. Çocuğun alamayacağı kapasitesinin üzerinde onları eğitemeyiz” diye konuştu.