Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın üniversiteye giriş sınavının ve dershanelerin ortadan kaldırılacağı yönündeki açıklamaları “Sınavsız üniversite mümkün mü” sorusunu gündeme getirdi. Kimi eğitimcilere göre, okullardaki ölçeme değerlendirme sistemi sağlıklı yürütülürse bu mümkün. Kimilerine göre ise eğitim kalitesi artmadan, sorunları çözmeden, fırsat eşitsizliğini gidermeden sınavsız üniversite sadece Başbakan’ın hayali olur. Eğitimciler projeyi şöyle değerlendirdi:
İÜ Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. İrfan Erdoğan: “Merkezi sistem yaklaşık 40 yıldır doğru şekilde çalışsa da son yıllarda işlemez hale geldi. Alternatif modellerin yaratılması gerekliydi. Başbakan’ın sözü olumlu yan etkiler yaratabilir. Üniversitelerin kendi başına öğrenci seçmesi kısa vadede kaos ortaya çıkarır. Sınavlar kalkarsa hem ortaokul hem lise kısmında derslerin değerlendirilmesi önem kazanacak. Değerlendirme iyi yapılmalı, oraya yoğunlaşılmalı.”
‘Seçim olmak zorunda’
Eğitim Reformu Girişimi Koordinatörü Batuhan Aydagül: “Bu sorunu çözmek için akılcı, gerçekçi önerileri yürürlüğe koymadan, hızlı bir çözümün işe yarayacağını düşünmüyorum. Üniversiteye girecekler arasında illaki bir seçim yapılmak zorunda. Fırsat eşitsizliklerini ortadan kadırmak için öncelikle eğitim kalitesi artmalı. Türkiyede buna odaklanmak yerine yapısal çalışıyor.”
İyi eğitim yoksa sınav var
Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ali Baykal: “Sınav teke inmeli. Otomobil tamirhanelerini kapatarak trafik kazalarını önleyemezsiniz. Dershanelerin kaldırılması buna benziyor. Dershaneler bir neden değil, sonuç. Sınav olmadan nasıl alınacak? İyi eğitim veremiyorsanız, nitelik farkı varsa en doğru şey sınav ve bu sınavı hakça yapmak.”
‘Hiç gerçekçi değil’
Eğitim Sen Genel Sekreteri Mehmet Bozgeyik: “Başından beri sınavsız eğitimi savunuyoruz. Ancak Başbakan’ın açıklamaları gerçekçi değil. 4+4+4 yasa teklifleriyle toplumsal desteği kaybettiler. Destek toplamak için bu açıklamaları yapıyorlar. Madem böyle düşünüyorlar. Yasada yükseköğretim sınavlarında meslek ilselerine uygulanan katsayının kalkmasına yönelik madde var. Bunu koyacaklarına sınavların kaldırılması düzenlemesi yapsalardı.”
Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk: “Üniversite sınavının kalkması, dershaneciliğin bu denli yoğun olmaması hepimizin hayali. Anlıyoruz ki, Sayın Başbakan’ın da hayaliymiş. Ancak 10 yıl içinde bile böyle sistem kurulamaz. Şimdi gerçekleşecek bir şey değil. Her halükârda sınav yaparsınız. Lisede yaparsınız, liseden sonra yaparsınız. 1.5 milyon öğrenci sınava giriyor. Herkesi istihdam etmek mümkün değil. Okullarda nitelikli eğitim yapmadığınız sürece dershaneye ihtiyaç olacaktır.”
‘Açıklamaları olumlu’
Eski Eğitim Sen Başkanı Alaaddin Dinçer: “Sınavların psikolojik yükü altında gençlerimiz, sınavın oluşturduğu ağır maliyet altında ise velilerimiz eziliyor. Ben Başbakan’ın açıklamalarını olumlu bulmakla birlikte, özel okulculuğu geliştirmeye yönelik açıklamalarını ise kesinlikle onaylamıyorum.”