Hediye Kampanyamız:En fazla puan toplayan 3 kişiye 400TL'lik hepsiburada hediye çeki hediye ediyoruz..

Sorunların Gölgesinde 24 Kasım

Türkiye de öğretmenlerin sorunları saymakla bitmiyor. Atama problemleri, düşük maaşları, çalışma saatleri, kötü çalışma ortamları en büyük sıkıntıları. 24 Kasım Öğretmenler Günü öncesi öğretmenlerin sorunlarına ve iki fedekar öğretmenin hikayelerine yer verdik.

Bakanlığı’ndan alınan Kasım 2011 verilerine göre Türkiye genelinde 661.571 öğretmen görev yapıyor. Bunlardan 661.411’i kadrolu 160’ı ise sözleşmeli. Türkiye’de 126.137 öğretmene daha ihtiyaç var. Bu açık 2014’e kadar 137.806’ya çıkacak.

Bir yanda 126.137 öğretmen açığı varken, diğer yanda 263.277 civarında ataması yapılmayan öğretmen var. Atanamayan öğretmenler sorunu adeta bir kangren haline geldi.

Türkiye genelinde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı da diğer bir sorun. Hala tezekle ısıtılan sınıflar var ve birleştirilmiş sınıf uygulaması devam ediyor. Çalışma saatleri çok fazla. OECD ülkelerinde öğretmenlerin yıllık çalışma saatleri 1.652 saat, Türkiye’de 1.840 saat.

Tüm bunlara rağmen aldıkları ücret ise çok düşük. Hatta dershane öğretmenleri arasında asgari ücretle çalışanlar bile var. Sosyal güvenceleri yok, sendikalı olamıyorlar.

Göreve başlayan yeni öğretmenin maaşı 01.07.2011 tarihi itibarıyla 1.592,89 TL. Ek ders ücreti ile birlikte bir öğretmenin eline geçen ücret 2.049,56 TL.

Öğretmenlik: Sevgi, sabır ve fedakarlık gerektirir


Millet Mektepleri’nin açılışı ve Atatürk’ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım, 1981’den beri Türkiye’de Öğretmenler Günü olarak kutlanıyor. Aslında sadece 24 Kasım’da gündeme gelmiyorlar. Yurdun dört bir yanında eğitime yaptıkları katkılarla ve yaşadıkları sorunlarla sürekli konuşuluyorlar. Büyük bir sevgi ve fedakarlıkla mesleğini yapan öğretmenlerimizi bu özel günlerinde bir daha hatırlatmak istedik. Bu yıl görev yerlerinde birçok zorluklarla mücadele eden ve bulundukları bölgede çocukların kaderini değiştiren iki öğretmen ile konuştuk. Biri bulunduğu bölgenin “Müdür bey hanım”ı, diğeri 11 yıldır memleketi Erzincan’daki kız çocuklarının umut ışığı. İkisinin ortak özelliği ise köy köy dolaşarak kız çocuklarını okula kazandırmak için verdikleri mücadele.

At sırtında 130 kızın kaderini değiştirdi

19 yıllık öğretmenlik hayatının bir bölümünü sınıf öğretmenliği bir bölümünü de idareci olarak sürdüren Melahat Aydın, son bir yıl içinde 100 devamsız kız çocuğunun okula devam etmesini sağladı. Aydın, okulu terk ettiğini söyleyen, yani en az iki yıl ara vermiş 30 öğrencinin de yeniden okula başlatılması çalışmalarında yer aldı. Bütün bunları bazen motorlu araçlarla bazen de ulaşım problemi olan köylere at sırtında giderek yaptı.

1959 Manisa doğumlu Aydın, öğretmen bir baba ve ev kadını bir annenin 3 çocuğunun en büyüğü. Şu anda Muş Merkez Kız Yatılı Bölge İlköğretim Okulu (YİBO) Müdürü olarak görevine devam eden Aydın, tam 19 yıllık öğretmen.

İlk olarak Erzurum’un Karaçoban İlçesi’ne atandı. Ardından 6 yıl Yalova’da görev yaptı. 2008’de Muş’a gitti ve 2 yıl sınıf öğretmenliğinin ardından Muş Merkez Kız YİBO’ya kadrolu okul müdürü olarak atandı.

Şu sıralar görevli olduğu okulda kız çocuklarını okula kazandırmak için köy köy dolaşıyorlar. Bazen araçlarla, bazen ar sırtında bazen de yürüyerek.

Kızım okula giderse bana çamaşır makinası alın

15 kişilik bir ekiple çalışıyor Melahat Aydın. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından başlatılan ‘Bir Şans Daha’ projesi kapsamında kız çocuklarını okula kazandırmaya çalışıyorlar. 3’erli gruplar halinde köylere dağılıyorlar. Ellerindeki haritalar en büyük rehberleri. Anlattıklarına göre kız çocuklarını yeniden okula getirmek pek de kolay olmuyor. Çoğu zaman ailelerin dirençleriyle karşılaşıyorlar. Ve onları en çok şaşırtan ise kız çocuklarının okula dönmesine babalarının değil, daha çok annelerinin karşı çıkması. Nedeni ise kızların ev işlerinde annelerine destek olması.

Bana ‘müdür bey hanım’ diyorlar


Bulunduğu bölgede insanlar bir kadın müdüre alışkın olmadığı için bazen komik durumlarla da karşılaştığını söylüyor: “Ben tek kadın müdür olduğum için insanlar bu duruma pek alışkın değil ve bana hala ‘müdür bey hanım’ diye hitap ediyorlar.”

İlk öğretmenler günü hediyesi sabah 5’te gelen 2 yumurta


Elbette ilk öğretmenler günü hediyesini de anlatmadan edemiyor: “24 Kasım 1993 günü. Yoğun bir kar yağışı var. Sabahın 5’inde lojmanın kapısı nasıl heyecanla ve hızla çalınıyor. Ürkerek de olsa yavaşça kapıya gittim. ‘Kim o?’ diyorum ses yok. Çalmaya devam ediyor. Yavaşça kapıyı araladım, baktım ki elinde 2 yumurta, 7-8 yaşlarında, soğuktan yüzü kıpkırmızı olmuş, kara gözleri çakmak çakmak bakan bir erkek çocuğu. Hemen kapıyı açtım. Benim bir şey söylememe müsade etmeden, sert bir ifadeyle yumurtaları bana uzatarak ‘Al senin gününmüş, anam tavuğun dibinden aldı sana gönderdi’ dedi ve yumurtaları verip hızlıca kaçtı gitti. Bir süre öylece karın altında kala kaldım. Yemeklerini benimle paylaştılar. O 2 yumurta bir öğün yemekleriydi. Ama onlar büyük bir heyecanla benim ilk öğretmenler günümü kutladılar.”

12 köyden kızları sınıflara taşıdı

Sevgi ve fedakarlık isteyen bir meslek



35 yaşında 11 yıllık öğretmen olan ve şu anda Erzincan İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcılığı yapan Yalçın Fırat ise şimdiye kadar yüzlerce kız çocuğunun okula yeniden kazandırılmasını sağladı.

Yalçın Fırat Erzincan’da doğdu. Erzincan İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde şoför olarak çalışan ve 2001’de emekli olan bir baba ile ev kadını bir ailenin 5 çocuğundan biri olarak dünyaya geldi.

İlk ve ortaöğretimini Erzincan ve çevresinde tamamladı. Üniversite için ise Erzurum’da gitti. 11 yıldır memleketi Erzincan’da görev yapıyor.

Forumda tartışalım:Sorunların Gölgesinde 24 Kasım

YORUMLAR

En yeni ve güncel etkinlikler için bizi takip edin