Forum | Sınıf Öğretmeniyiz Biz | Sınıf Öğretmenlerinin Kaynak Sitesi | http://www.sinifogretmeniyiz.biz
Hediye Kampanyamız:En fazla puan toplayan 3 kişiye 400TL'lik hepsiburada hediye çeki hediye ediyoruz..

Annenin çalışmasının çocuk üzerine etkileri



Mustafa  A. 
Yönetim Ekibi - 4.Sınıf Öğretmeni
- (admin)
Cevap:Annenin çalışmasının çocuk üzerine etkileri (31.1.2008 20:36:44)

Dosyayı indirmek için aşağıdaki adrese tıklayın

KATEGORİ:Eğitim Yazıları
BAŞLIK:Annenin çalışmasının çocuk üzerine etkileri
AÇIKLAMA:Annenin çalışmasının çocuk üzerine etkileri
DOSYA EKLEYEN:Mustafa Altincik
ADRES:İNDİR»»Annenin çalışmasının çocuk üzerine etkileri Dosyası
İÇERİK:

 

 

 

ANNENIN ÇALİŞMASI ÇOCUK AÇISINDAN SAKINCALI MIDIR, DEĞİL MİDİR ?

 

 

Bu soruya genel bir cevap vermek mümkün değildir, çünkü verilecek cevep duruma göre değişir.  Annenin çalışmasının  çocuk üzerinde yaratacağı etkiler bazı faktörlere bağlıdır. Bu faktörler ; annenin işi, çalışma nedenleri, çalışma koşulları, annenin eğitim düzeyi, anne-çocuk ilşkileri, aile içi ilişkiler, annenin  yokluğunda çocuğa bakanın özellikleri, sağladığı bakımın uygun ve devamlı oluşu, nihayet çocuğun hangi gelişim basamağında bulunduğu, kısaca çocuğun yaşı gibi…  yaş, üzerinde önemle durulması gereken faktörlerden biridir. Koşullar ne olursa olsun, annenin çalışması 0-3 yaş çocuğu ile 3-6 çocuğunu farklı şekilde etkileyebileceği gibi, okul çocuğu ile ergeni de farklı şekilde etkileyecektir. O halde, annenin çalışmasının sakıncalı olup olmadığını farklı yaş dönemlerine göre  ele almakta yarar vardır.

 

0-3           Yaş Çocuğu İçin Durum Nedir  ?  

Eğitimciler, çoğunlukla bu yaşta çocuğu olan annenin çalışmasına karşıdırlar. Bu dönemde çocuğun fizik bakım kadar, sevgi, özen ve ilgiye ihtiyacı vardır. Bu dönemde çocuğun yaşamında en etkili birey annedir, çocuk her şeyi annesinden öğrenir. Annenin çocuğuna gösterdiği şefkat ve ilgi, ona verdiği güven, çocuğuna karşı tutumu, benimsediği eğitim ve disiplin anlayışı, çocuğun gelişşimini de değişimini de etkiler.

Ünlü uzman Hoffman der ki : “Her ne kadar annelik içgüdüsel bir davranış ise de, bu davranış anne, çocuğu ile birlikte oldukça gelişir”. Bu beraberliğe çocuk kadar, annenin de ihtiyacı vardır. Burada, çocuğun da annenin de, bu beraberlikten zevk alması ve mutlu olması önemlidir.

Yaşı kaç olursa olsun, her çocuğun annesine ihtiyacı vardır. Bu ihtiyacın en şiddetli olduğu dönem, yaşamın ilk yıllarıdır. Gelişimin en sürratli olduğu bu ilk yılları sihirli yıllar olarak nitelendiren eğitimciler vardır.bu eğitimcilere göre, ilk yıllarda çocuğun temel ihtiyaçları anne tarafından karşılanmalı, ilk yıllarda çocuk annesi tarafından yetiştirilmelidir. Bu nedenle de, ilk iki-üç yılda zorunluluk olmadıkça anne çalışmamalıdır. Zorunluluk olduğu takdirde anne yarım günlük ( part-time ) bir iş tercih etmelidir. Annenin tam gün çalışması gerekiyorsa, annenin yerini dolduracak bakıcının seçimi titizlikle yapılmalı, bu bakıcının aranan özelliklere sahip olması ve değişmemesi sağlanmalıdır. Zaman zaman sorun yaratmasına rağmen, bu durumda n uygun görünen çözüm; bir büyükannenin veya yakın akrabanın çocuğun bakımını üstlenmesidir. Ünlü Bowlby 0-3 yaş çocuğu söz konusu olduğunda annenin yokluğunda tek yetişkinin çocukla meşkul olmasını, çocuğun kurumda eğitilmesinden daha yararlı olduğunu savunur. Yalnız unutmamalıdır ki, en mükemmel yedek bakıcı bile hiçbir zaman annenin yerini tutamaz. Uzmanlara göre, annenin çalışmasından en çok etkilenen çocuk, 0-3 yaş çocuğudur, bu nedenle yedek bekım iyi ve devemlı da olsa, anne, evde olduğu sürede çocuğun bakım ve eğitiminde aktif rol almalıdır.

 

 

 

 

 

 

 

3-6   Yaş Çocuğu İçin Durum

3-6 çocuğu olan annenin çalışmasına gelince: üç yaşından itibaren, normal bir çocuğun bütün gün annesi ile birlikte olmadan da gelişebileceği, rahatlıkla bir okulöncesi uyum gösterebileceği kabul edilir. Hatta iyi bir yuva veya anaokulunda eğitilmesinin, yaşıtları arasında büyümesinin son derece yararlı olduğu düşünülür.

Okulöncesi dönemde bir kurumda eğitim gören çocuk, arkadaş çevresinde sosyalleşir, annesinden kopmayı öğrenir, bağımsız olmayı başarır; bu da daha sonraki yıllarda ilkokul çevresine uyumunu kolaylaştırır. Yalnız çocuğun bir anaokuluna gitmesi ile annenin eğitim işlevi sona ermez. Daha önceki yıllarda olduğu gibi, çocuğun hala annesine ihtiyacı vardır. Bu dönemde sevgi, şefkat ve güven duygularının pekiştirilmesi, anne-çocuk ilişkilerinin geliştirilmesi gerekir.çocuk henüz annesinden kopmuş değildir, sabahları okula giderken annesi tarafından uğurlanmak, akşamları okul dönüşünde yine annesi tarafından karşılanmak ister. Annesine okulda neler öğrendiğini göstermek, bildiği şiir ve şarkıları söylemek, okulda yaptığı oyunları evde tekrarlamak ihtiyacı duyar. Bu durumda anne çocuğu ile oyun oynamak, sohpet etmek, bilgi alış-verişinde bulunmak için 3-6 yaş çocuğuna zaman ayırmalıdır.

Burada iki devrede ele elınan okulöncesi eğitim dönemi, anne-çocuk ilişkilerinin temellerinin atıldığı dönemdir. Anne çalışmasından ötürü ilkyılalarda kuramadığı ilşki ve iletişimi daha sonraki yıllarda telafi edemez, bu yüzden bu ilşkilerin kurulmasına özen göstermesi, buna vakit ayırması zorunludur.

 

Okul Çocuğu İçin Durum

Okul çağında çocuğu olan anne için çalışması çocuk açısından sakıncalı sayılmamaktadır. Bu dönemde en uygun çözüm; çocuğun okulda olduğu sürece annenin çalışması, okul dönüşünde çocuğun annesini evde bulmasıdır. Annenin bulunmadığı zamanlarda çocuğun yapayanlız kalmamasına özen gösterilmelidir. Yaşı küçük olan veya  yalnız kalmaya hazır olmayan büyük çocuğun evde tek başına bırakılması uygun değildir. Çocuğun, annesi dönünceye kadar bir yakınıyla veye kardeşleriyle kalması veya annesi dönünceye kadar bir arkadaşının evinde beklemesi yerinde olur.

İlkokula başlama çocuğun yaşamında önemli bir olaydır. Çocuğun kendisi için yeni sayılan okul ortamına uyum sağlayabilmesi, sınıf düzenine uyum sağlaması, çalışma alışkanlığını kazanabilmesi için, annesinin desteğine ve teşviğine ihtiyacı vardır. Okul çocuğu, bilgisindeki artışın da, başarının da ilgi ile izlenmesini ister, başarısızlığa uğradığında kendisine yardım edilmesini bekler.

Çocuğun okula başlamasıyla yeni sorunlar doğar. Bunların çözümünde, okul kadar, ialeye de bir takım görevlerdüşer.

Evde ve okulda problemi olmayan, sorumluluk duyguısu gelişmiş olan başarılı çocuk, annesi işten dönünceye kadar ödevlerini bitirmeye çalışır, annesi dönünce de onunla oyun oynamak veya sohpet etmek için fırsat kollar.

Evde veya okulda sorunu olan çocuk, ders çalışma veya ödev yapma işini annenin dönüşüne bırakır. Bazı hallerde ders ve ödev yoluyla annesinin dikkatini çekmeye çalışır.

Annenin her iki durumda da çocuğun ihtiyaçlarına duyarlı olması, davranışlarını ve zamanını çocuğun ihtiyaçlarına göre ayarlaması gerkir. Bu iki çocuğunda anneden beklediği ilgidir, yakınlıkrır, annede bunları çocuğundan esirgememelidir.

 

 

 

 

 

Ergan İçin Durum

Ergenlik çağındaki çocuğun artık büyüdüğü, kendini kurtardığı, yetişkinlere muhtaç olmadığı zannedilirse de, bu dönem, çocuğun anne ve babasının özel ilgisine ihtiyaç duyduğu buhranlı bir dönemdir. Ergen, geçirmekte olduğu krizi atlatmak, fizyolojik ve psikolojik yapısında meydana gelen değişiklikleri anlamak, için yetişkinin rehberliğine ve yardımına ihtiyaç duyar, anlayış bekler, dertleşmek ve sohbet etmek için fırsat arar.

Ergen duygusu, düşünce davranışlarına saygı duyulmasını ister, kendisine yetişkin muamelesi yapılmasını bekler. Aile , ergeni anlayışla ele almazsa, ergenin aile ile kurmuş olduğu ilişkiler bozulur, iletişim kopar. Ergen bu dönemde cinsiyet, kız-erkek arkadaşlığı gibi konularda bilgi edinmek, tartışmak ister. Bu ihtiyacı anne yedeği ile karşılayamayacağından, bu konuda anne veya babasından yakınlık bekler.

Tüm gelişim basamaklarında çocuk, onu seven, onu anlayışla ele alan, onu tanıyarak eğiten, sorunlarına çözüm arayan birer yetişkin olan anne ve babasına ihtiyaç duyar. Ailesi ile kurduğu ilişkilerin etkisinde kalarak mutlu veya mutsuz; doyumlu veya doyumsuz, uyumlu veya uyumsuz olur.

Bazı anneler çocuklarını kendileri yetiştirmek isterler. Çalıştıkları takdirde çocuklarını ihmal edeceklerini, onları yeterince tanıma ve izleme fırsatna sahip olamayacaklarını düşünürler, bu nedenlede çelışmamayı uygun görürler; ya dada çalışmaya başladıklarından kısa bir süre sonra işten ayrılırlar. Çünkü çocuklarının temel ihtiyaçlarını karşılayamamaktan endişe duyyarlar.

 

                                                                   

                                         

                          HAZIRLAYAN 020600058 Cevdet ERASLAN  SNÖ. 3  1. Öğretim     

www.sinifogretmeniyiz.biz                                                      




İmza:Sınıf Öğretmeniyiz Biz
Bu mesaja teşekkür edenler
Bu Konuya Hiç Cevap Yazılmamış

HIZLI CEVAP (5 Üye Puanı)

Cevap Yazmak İçin Giriş Yapın veya Üye Olun
En yeni ve güncel etkinlikler için bizi takip edin