Hazırlayan:
Mustafa Altincik
S.Ö. 3 0206.00027
ÇATIŞMA ÇÖZME SÜRECİ
Karşılaşılan çatışmaları çözmek nasıl bir süreçten geçmektedir?
Çatışma yaşayan bireylerin çatışma yaşama nedenlerinden biri de duygularını ifade edememeleri, duygularını yönetememeleri ya da karşılarındaki kişinin duygularını anlayamamadır.
SORUN NEDİR?
Öğrenciler ve öğretmenler arasında ortaya çıkan sorunlar okulların çözmek zorunda oldukları sorunların başında gelmektedir. Ama bu sorunların sadece öğretmen-öğrenci sorunları olarak görmemek gerekir. Öğretmen, yönetici ve okulda görev yapan diğer personelin davranışları da okullarda birtakım sorunların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Sorun kelimesi günlük yaşamımızda çok sık kullandığımız bir kavramdır. Sorun “düşünülüp çözülmeye, konuşulup bir sonucu bağlanılmaya değeri ya da gerekliği olan durum” şeklinde tanımlanmıştır. Sorunlar kişisel ve toplumsal yaşamımızı geliştirmeye yönelik girişimlerin itici bir gücüdür.
Kişilerarası sorun, etkileşimde bulunan taraflardan en az birinin mevcut etkileşim biçimi ile ideal etkileşim biçimi arasındaki farkı algıladığı, bu fark yüzünden gerginlik hissettiği, gerginliği ortadan kaldırmak için girişimlerde bulunduğu, fakat girişimlerinin engellendiği bir durum olarak tanımlanabilir.
Hayatımızın hemen hemen her alanında binlerce sorunlarla karşılaşılır. Önemli olan sorun çıkmaması değil, çıkan sorunla nasıl baş edilebileceğinin bilinmesidir. Sorunları çözebilmek için yapılacak ilk iş sorunun ne olduğunun doğru bir biçimde belirlenmesi ve uygun çözümün seçilmesi gerekir. Öğrenciler ya da öğretmen sınıfta karşılaştığı sorunu doğru bir biçimde tanımlayabilmeleri için sorunların nedenleri hakkında genel bir anlayışa da sahip olmaları gereklidir.
Kişilerarası ilişkilerde birçok sorunla karşılaşılmaktadır. Bunları Crawford ve Bodine, (1996) üç grupta toplamışlardır. Kaynakların kıtlığı (para, zaman, pozisyon sayısı, sahip olunan bilgi miktarı gibi) birinci grubu oluşturmaktadır. Bunların içinden öğretmen ve öğrenci için en önemli olanı zaman olsa gerek. Öğrencinin zamanında okula, sınıfa, sınava gelmemesi öğretmenle aralarında sorun yaşanmasına, öğretmenin sınavlarda öğrenciye yeterli zamanı vermemesi öğrenciyle, öğretmenin zamanında derslere girip çıkmaması da yönetim ile sorunlar yaşamasına neden olur.
İkinci grubu psikolojik gereksinimler oluşturmaktadır. Psikolojik gereksinimlerden en önemlisi ise, bireyin hayatta kalma gereksinmesidir. Hayatta kalma gereksinmesi içinde, güç elde etme, ait olma, özgürlük ve eğlence gereksinimleri yer almaktadır. Bunların içerisinden güç elde etme öğrencilerin birbirleri üzerinde ya da öğretmenin öğrenciler üzerinde bunu uygulamaya kalkmaları veya engellenmeleri sorunlara neden olmaktadır. Ait olma duygusu da önemli bir psikolojik gereksinmedir. Bu gereksinimlerini çeşitli gruplara üye olarak (okullarda çete grupları) ve içinde bulundukları gruplarda kendilerini grubun önemli bir üyesi olarak görmeleriyle bu gereksinimlerini karşılarlar. Özellikle ergenlik döneminde öğrencilerin bir gruba ait olma duygusunu karşılamak için girdiği grupla ilgili olarak ebeveynleri ile sorun yaşayabildiği gibi gruba girmek için grup üyeleri ile de sorunlar yaşayabilmektedirler. Bazı durumlarda da kişi kendi içinde çatışma yaşayabilmektedir. Sahip olduğu değerleri, inançları, yaşam biçimi, yaşama bakış açısı vb. sayılabilir. Üçüncü grupta ise değer farklılıklarından kaynaklanan sorunlar yer almaktadır. Çözümü en zor olan sorunlar da bunlardır.
Sınıfta öğretmen-öğrenci ve öğrenci-öğrenci arasında yaşanan sorunların da çok çeşitli nedenleri vardır. Bu nedenlerden bazıları şunlardır: Öğretmenler ve öğrencilerin bilgi eksikliği ya da derse hazırlıklı gelmemeleri, görevlerini yerine getirmek için gerekli zamanın yetmemesi (öğrenciler için ödevlerini yetiştirebilmeleri için zamanın yetersizliği gibi), sınıfta bazı görevleri yerine getirmek için sadece tek kişinin seçilecek olması, bir ders için gerekli olan araç-gerecin bulunmaması vb.
Sorunlar karşısında sınıfta öğretmenin tepkileri birbirinden farklı olabilir. Ya da zaman içinde tepkilerinde değişiklikler görülebilir. Bazı öğretmenlerimiz sınıflarında karşılaştıkları sorunlar karşısında sert tepkiler verirken, başka bir öğretmen aynı soruna yumuşak bir tepki gösterebilir. Bazı öğretmenlerimiz ise, sorunlara her iki tarafında tatmin olacağı adil bir çözüm bulmaya çalışabilirler. Bu üç tepki üç farklı sonucu götürür. Bunlar:
Yukarıda anlatılanlar aşağıda özetlenmiştir.
Fakat burada bir şeyi göz ardı etmemek gerekiyor. Sınıfta karşılaşılan bir sorunun kimin sorunu olduğunun bilinmesi gerekir. Sorun öğretmenin mi? Yoksa öğrencinin mi? Öğretmenler, öğrencilerin özel sorun sorunları ile kendilerini ilgilendiren öğrenci sorunlarını birbirlerinden kesinlikle ayırt etmeleri gerekir. Örneğin, Ayşe, öğretmenine annesinin arkadaşının evinde kalmasına izin vermemesinden, annesinin çok anlayışsız bir kişi olmasından ve o anda annesine karşı hissettiği duygularını öğretmeniyle paylaşmıştır. Bu öğrencinin öğretmeni ile ilgili olan ilişkisinden kaynaklanan bir sorun değildir. Bu nedenle bu sorun öğretmeni kesinlikle etkilemez. Bir başka örnek; Hasan tenefüste sınıftaki arkadaşlarına liderlik yaparak çöp tenekesini ortaya koyup basketbol oynamaktadırlar. Hasan’ın bu davranışı öğretmeni direkt ilgilendirdiği için sorun öğretmenindir. Birde öğretmene sorun yaratmayan davranışlar vardır. Gönül ise, sınıfın bir köşesine çekilmiş Türk Klasiklerinden birisini okumaktadır. Burada öğrenci kendi gereksinimlerini karşılamakta, öğretmeninkiyle hiçbir şekilde ilgili olmadığı için ortada bir sorun yoktur.
Kaynaklar: Sınıf Yönetimi Ders Kitabı, 1. Baskı, Şubat 2004, Ankara
www.sinifogretmeniyiz.biz