Çubukçu yaptığı açıklamalarda "Maliye Bakanlığının, bakanlığımıza verilen kadrolar bölüm bölüm, kısmi kismi verildiği için, yılın üç dört döneminde bu atamalar gerçekleştiği için. Eğitim öğretim yılı başladıktan sonra yapılan atamalar her açıdan zorluyor, bakanlıkları da atanan öğretmenleri de zorluyor, şöyleki bir öğretmenin Şubat ayı atamasında, Şubat Mart ayı gibi görev yerine gitmesi zaten eğitim öğretim yılı bitmek üzere iki üç ay kalmış, rapor alıyor taşınıyor vesaire, bu açıdan da doğru bir yöntem değil, atamalar okullar açıldıktan sonra, yıl sonunda, bu bütün bir yıla yayılıyor ve eğitim öğretimin doğru bir şekilde planlanmasına engel oluyor" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığının tayin atama yer değiştirme yönetmeliğini çıkardığını değinen Çubuıkçu "bu çok düzgün bir yönetmelik, yılda bir kez veya iki kez hizmet puanı esasına göre norm kadro açığına göre yapılıyor, tayin ve atamayı çok düzgün bir şekilde planlarken diğer taraftan ilk atamalarınızla eğitim sisteminde sürekli değişik bir dalgalanma yaratıldığını" söyledi.

AĞUSTOS AYINDA TEK ATAMA

Bakan Çubukçu "Atamaların tamamının eğitim ve öğretim yılında doğru bir planlama ile ilerleyebilmesi için Ağustos ayında tek bir atama olarak planlıyoruz, Ağustos ayında atandıktan sonra öğretmenlerimiz mevsim koşulları da uygun olacak, Eylül itibariyle okullar açıldığında yeni görev yerlerinde sınıflarında yerlerini almalarını istiyoruz" dedi.

Çubukçu ayrıca 2010 yılında 40 bin öğretmen ataması yapmayı hedeflediklerini söyledi.

KADRO İÇİN SABIR

Çubukçu, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçmesi konusunda ise sabır istedi.

Hükümetimiz tarafından kadro verileceğini hatırlatan Çubukçu, "Bu konuda sürekli bir tenakkuz içerisinde oldum ama ben ilk başta, bakan olduğum günden bu güne kadar benzer ve aynı şeyleri tekrar ediyor ve söylüyorum. Sadece bu sürenin uzamış olması elbetteki kadroya geçmeyi bekleyen öğretmenlerimiz açısından bir sıkıntı yaratıyor olabilir, ama bu konuda sabırlı olmalarını istiyorum. Sözleşmeli öğretmenler için benim taahhüt edebileceğim bakan olarak kadrolu öğretmenlerle aynı koşullara sahip olmalarıdır. Yani itiraz ettiğimiz nokta çalışma barışını bozan konular bunlardır. Sadece ücret değildir. O gidebiliyor öbürü gidemiyor, onun hakkı var bunun yok bu aslında çalışma hayatında huzursuzluk yaratan birşeydir, bunu ortadan kaldırmak gerekir" dedi.