Eğitimciler Büyümeden Pay İstiyor
Cevap:Eğitimciler Büyümeden Pay İstiyor (12.11.2007 01:08:42)
HABER:Eğitimciler Büyümeden Pay İstiyor
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, eğitim bütçesini görüşmeye başlayan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu8217;na seslendi.
nbsp;
Eğitimciler Birliği Sendikası Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, aydınlık bir Türkiye için çalışan eğitimcilerin her türlü fedakarlığı yaptığını belirterek, eğitim çalışanlarına, geçmiş dönem kayıpları da telafi edilmek suretiyle insan onuruna ve mesleki niteliklerine yakışır ücret ödenmesini istedi.
Ekonominin 2008 yılında yüzde 5.5 büyümesinin hedeflendiğini hatırlatan Gündoğdu, 8220;Eğitim çalışanlarına büyümeden pay verilmelidir. Özlük haklarında kayda değer iyileştirmeler yapılmalıdır. Eğitim çalışanlarının vergi yükü, gelir vergisi oranları düşürülmek veya vergi dilimi oranlarına ilişkin matrahlar artırılmak suretiyle düşürülmelidir.8221; dedi.
Eğitim çalışanlarının örgütlenmelerinin önündeki engellerin kaldırılmasını isteyen Gündoğdu, 8220;Anayasa ve 4688 sayılı Kanunda, İLO standartlarına uygun toplu sözleşme ve grev hakkının tanınmasına ilişkin değişiklikler ivedilikle yapılmalıdır. Çalışanlara grevli ve toplu sözleşmeli hak verilmeli, eğitimde ve tüm kamuda çalışanların sendikalı olmaları özendirilmelidir.8221; çağrısında bulundu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmekte olan Milli Eğitim Bakanlığı ve diğer eğitim kurumlarının bütçeleriyle ilgili görüşlerini açıklayan Gündoğdu, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin beş yıl üst üste en çok artış gösteren bütçelerden birisi olduğunu söyledi.
Bütçe büyüklüğü olarak Milli Savunma Bakanlığı bütçesini geçtiğini, 2007 yılında 21.3 milyar YTL olan eğitim bütçesinin 2008 yılı için 22.9 milyar YTLye çıktığını kaydeden Gündoğdu, 800 bin personel ile 19 milyon öğrenciye hitap eden Milli Eğitim Bakanlığı için bu kaynakların yeterli olmadığını belirtti. Gündoğdu, 8220;Sayıları 500ü geçmeyen rantiyeciye 56 milyar YTL ayrılırken, eğitime 22.3 milyar YTL ayrılması kabul edilemez. GSMHnın en az yüzde 5.5i, bütçenin de yüzde 15i eğitim bütçesi olarak ayrılmalıdır8221;dedi.
TÜBİTAKın 8220;Türkiye Bilimsel Yayın Göstergeleri8221; kataloğunda bilimsel yayın konusunda üniversitelerimizin sınıfta kaldığına dikkat çeken Gündoğdu, 8220;Araştırmaya göre, ABD üniversiteleri 5 milyon 861 bin 401 yayınla birinci olurken, Türk üniversiteleri 98 bin 186 yayınla 21. olmuştur. Bilimsel yayın konusunda ünversitelerimizin 28 ülke içinde sondan 7. olması eğitim camiasını derinden üzmüştür.8221; şeklinde değerlendirdi.
Bu olumsuz sonuçlarda, YÖKün bilime bakışı ve AR-GEye ayrılan kaynakların yetersiz olmasının etkili olduğunu işaret eden Gündoğdu, 8220;Bu sonuç öğretim üyelerini fişlemekle meşgul olan YÖKün ayıbıdır. Üniversitelerin ve bilgi üretiminin önünde engel olarak duran YÖK, anayasadan çıkarılmalıdır. Ardından yeni bir yükseköğretim yasası hazırlanmalıdır. Üniversiteler ile her türlü sanayi kuruluşları ve sektörler arasında işbirliği sağlanmalıdır. Bilgi üretimi ve teknoloji kullanımına ayrılan kaynaklar yetersizdir. Gelişmiş ülkeler GSMHnın yüzde 2sini AR-GE harcamalarına ayırırken, ülkemizde son yıllardaki artışla birlikte bu rakam yüzde 1lerin altında seyretmektedir. Dolayısıyla hem kamu hem de özel sektör AR-GE harcamalarını gelişmiş ülkelerinin seviyesine çıkararak, bilgi üretiminde sonlarda yer almaktan kurtulmalıdır. Ülkemizin sahip olduğu insan kaynaklarının etkili kullanımına imkan sağlayacak ve beyin göçünü dıştan içe doğru yönlendirecek projeler hayata geçirilmelidir.8221; önerisinde bulundu.
Eğitim alanında yeni düzenlemelerin gerekliliğine işaret eden Gündoğdu, şu önerileri getirdi: 8220;Yüksek öğretimle ilgili alınacak kararlarda sendikalara temsil hakkı verilmelidir. Kamu görevlilerinin önündeki siyaset yasağı kaldırılmalıdır. Eğitim süreklilik isteyen bir iştir. Eğitim çalışanları mevsimlik işçi değildir. Sözleşmeli personel alımına son verilerek bütün sözleşmeliler derhal kadroya geçirilmelidir. Ek ders kararlarında yeni bir anlayış geliştirilmeli ve ek ders ücreti fiilen derse giren eğitim çalışanlarına ödenmelidir. Yöneticilere yönetici tazminatı ve hizmetli, ahçı, şoför gibi diğer eğitim çalışanlarına ise görevleriyle ilgili yıpranma tazminatı ödenmelidir. Eşit işe eşit ücret anlayışının gereği olarak Milli Eğitim Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatında çalışan memur, hizmetli ve diğer personelin özlük ve ekonomik mağduriyetleri giderilmelidir. Öğretim yılı başında ödenen eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneği bütün eğitim çalışanlarına ödenmelidir. Ayrıca giyim yardımı nakit olarak ödenmelidir.Memur ve hizmetlilerin iller arası atamaları öğretmenlerde olduğu gibi bir kurala bağlanmalıdır. Üniversite çalışanlarının görevde yükselmelerine yönelik olarak her yıl görevde yükselme/unvan değişikliği sınavı yapılmalıdır.
Uzman ve başöğretmenlik kontenjanları iki katına çıkarılarak, bu unvanlara ilişkin sınavlar gecikmeksizin yapılmalıdır. Kalkınmada öncelikli yörelerde eğitim çalışanlarına mahrumiyet tazminatı ödenmelidir. Kadınların okuma ve çalışma özgürlüğünü engelleyen kılık kıyafetle ilgili keyfi sınırlamalar kaldırılmalıdır. Anayasanın 24. Maddesine uygun olarak okullarda inanç ve ibadet özgürlüğü güvence altına alınmalıdır.8221;
var tmp;
tmp = document.getElementById("news_content").getElementsByTagName("a");
for(i=0; i
Haber Ekleyen:Mustafa Altincik | Tarih:12.11.2007 01:08:42 | Kaynak:egitimgazetesi.com
Haberi Sinifogretmeniyiz.Biz sitesinde okumak için TIKLAYIN
İmza:Sınıf Öğretmeniyiz Biz
HABER:Eğitimciler Büyümeden Pay İstiyor
Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, eğitim bütçesini görüşmeye başlayan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu8217;na seslendi.
nbsp;
Eğitimciler Birliği Sendikası Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, aydınlık bir Türkiye için çalışan eğitimcilerin her türlü fedakarlığı yaptığını belirterek, eğitim çalışanlarına, geçmiş dönem kayıpları da telafi edilmek suretiyle insan onuruna ve mesleki niteliklerine yakışır ücret ödenmesini istedi.
Ekonominin 2008 yılında yüzde 5.5 büyümesinin hedeflendiğini hatırlatan Gündoğdu, 8220;Eğitim çalışanlarına büyümeden pay verilmelidir. Özlük haklarında kayda değer iyileştirmeler yapılmalıdır. Eğitim çalışanlarının vergi yükü, gelir vergisi oranları düşürülmek veya vergi dilimi oranlarına ilişkin matrahlar artırılmak suretiyle düşürülmelidir.8221; dedi.
Eğitim çalışanlarının örgütlenmelerinin önündeki engellerin kaldırılmasını isteyen Gündoğdu, 8220;Anayasa ve 4688 sayılı Kanunda, İLO standartlarına uygun toplu sözleşme ve grev hakkının tanınmasına ilişkin değişiklikler ivedilikle yapılmalıdır. Çalışanlara grevli ve toplu sözleşmeli hak verilmeli, eğitimde ve tüm kamuda çalışanların sendikalı olmaları özendirilmelidir.8221; çağrısında bulundu.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmekte olan Milli Eğitim Bakanlığı ve diğer eğitim kurumlarının bütçeleriyle ilgili görüşlerini açıklayan Gündoğdu, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin beş yıl üst üste en çok artış gösteren bütçelerden birisi olduğunu söyledi.
Bütçe büyüklüğü olarak Milli Savunma Bakanlığı bütçesini geçtiğini, 2007 yılında 21.3 milyar YTL olan eğitim bütçesinin 2008 yılı için 22.9 milyar YTLye çıktığını kaydeden Gündoğdu, 800 bin personel ile 19 milyon öğrenciye hitap eden Milli Eğitim Bakanlığı için bu kaynakların yeterli olmadığını belirtti. Gündoğdu, 8220;Sayıları 500ü geçmeyen rantiyeciye 56 milyar YTL ayrılırken, eğitime 22.3 milyar YTL ayrılması kabul edilemez. GSMHnın en az yüzde 5.5i, bütçenin de yüzde 15i eğitim bütçesi olarak ayrılmalıdır8221;dedi.
TÜBİTAKın 8220;Türkiye Bilimsel Yayın Göstergeleri8221; kataloğunda bilimsel yayın konusunda üniversitelerimizin sınıfta kaldığına dikkat çeken Gündoğdu, 8220;Araştırmaya göre, ABD üniversiteleri 5 milyon 861 bin 401 yayınla birinci olurken, Türk üniversiteleri 98 bin 186 yayınla 21. olmuştur. Bilimsel yayın konusunda ünversitelerimizin 28 ülke içinde sondan 7. olması eğitim camiasını derinden üzmüştür.8221; şeklinde değerlendirdi.
Bu olumsuz sonuçlarda, YÖKün bilime bakışı ve AR-GEye ayrılan kaynakların yetersiz olmasının etkili olduğunu işaret eden Gündoğdu, 8220;Bu sonuç öğretim üyelerini fişlemekle meşgul olan YÖKün ayıbıdır. Üniversitelerin ve bilgi üretiminin önünde engel olarak duran YÖK, anayasadan çıkarılmalıdır. Ardından yeni bir yükseköğretim yasası hazırlanmalıdır. Üniversiteler ile her türlü sanayi kuruluşları ve sektörler arasında işbirliği sağlanmalıdır. Bilgi üretimi ve teknoloji kullanımına ayrılan kaynaklar yetersizdir. Gelişmiş ülkeler GSMHnın yüzde 2sini AR-GE harcamalarına ayırırken, ülkemizde son yıllardaki artışla birlikte bu rakam yüzde 1lerin altında seyretmektedir. Dolayısıyla hem kamu hem de özel sektör AR-GE harcamalarını gelişmiş ülkelerinin seviyesine çıkararak, bilgi üretiminde sonlarda yer almaktan kurtulmalıdır. Ülkemizin sahip olduğu insan kaynaklarının etkili kullanımına imkan sağlayacak ve beyin göçünü dıştan içe doğru yönlendirecek projeler hayata geçirilmelidir.8221; önerisinde bulundu.
Eğitim alanında yeni düzenlemelerin gerekliliğine işaret eden Gündoğdu, şu önerileri getirdi: 8220;Yüksek öğretimle ilgili alınacak kararlarda sendikalara temsil hakkı verilmelidir. Kamu görevlilerinin önündeki siyaset yasağı kaldırılmalıdır. Eğitim süreklilik isteyen bir iştir. Eğitim çalışanları mevsimlik işçi değildir. Sözleşmeli personel alımına son verilerek bütün sözleşmeliler derhal kadroya geçirilmelidir. Ek ders kararlarında yeni bir anlayış geliştirilmeli ve ek ders ücreti fiilen derse giren eğitim çalışanlarına ödenmelidir. Yöneticilere yönetici tazminatı ve hizmetli, ahçı, şoför gibi diğer eğitim çalışanlarına ise görevleriyle ilgili yıpranma tazminatı ödenmelidir. Eşit işe eşit ücret anlayışının gereği olarak Milli Eğitim Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatında çalışan memur, hizmetli ve diğer personelin özlük ve ekonomik mağduriyetleri giderilmelidir. Öğretim yılı başında ödenen eğitim-öğretim yılına hazırlık ödeneği bütün eğitim çalışanlarına ödenmelidir. Ayrıca giyim yardımı nakit olarak ödenmelidir.Memur ve hizmetlilerin iller arası atamaları öğretmenlerde olduğu gibi bir kurala bağlanmalıdır. Üniversite çalışanlarının görevde yükselmelerine yönelik olarak her yıl görevde yükselme/unvan değişikliği sınavı yapılmalıdır.
Uzman ve başöğretmenlik kontenjanları iki katına çıkarılarak, bu unvanlara ilişkin sınavlar gecikmeksizin yapılmalıdır. Kalkınmada öncelikli yörelerde eğitim çalışanlarına mahrumiyet tazminatı ödenmelidir. Kadınların okuma ve çalışma özgürlüğünü engelleyen kılık kıyafetle ilgili keyfi sınırlamalar kaldırılmalıdır. Anayasanın 24. Maddesine uygun olarak okullarda inanç ve ibadet özgürlüğü güvence altına alınmalıdır.8221;
var tmp;
tmp = document.getElementById("news_content").getElementsByTagName("a");
for(i=0; i
Haber Ekleyen:Mustafa Altincik | Tarih:12.11.2007 01:08:42 | Kaynak:egitimgazetesi.com
Haberi Sinifogretmeniyiz.Biz sitesinde okumak için TIKLAYIN
İmza:Sınıf Öğretmeniyiz Biz
Bu mesaja teşekkür edenler
Bu Konuya Hiç Cevap Yazılmamış