Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, 2008-2009 Eğitim- Öğretim yılının sorunlarla başlayacağını belirterek, Yaklaşık 16 milyon öğrenci ile 700 bine yakın öğretmen 8 Eylül´de ders başı yapacaktır. Yeni öğretim yılına artarak devam eden sorunlarla girilmektedir dedi.

Adıbelli, eğitime ayrılan bütçenin yetersiz olduğunu, öğretmen ve derslik açığının büyüdüğünü ve eğitim paralı hale getirildiğini söyledi.

Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, yaptığı yazılı açıklamada, 16 milyon öğrenci ile 700 bine yakın öğretmenin 8 Eylül´de ders başı yapacağını anlattı. Yeni öğretim yılının artarak devam eden sorunlarla başladığını belirten Adıbelli, Milli Eğitim Bakanlığı´na 2008 yılı için ayrılan bütçenin 22.9 milyar YTL olarak belirlendiğini anımsatırken, bu rakamın 15.4 milyar YTL´sinin personel giderlerine ayrıldığına dikkat çekti. Adıbelli, bütçeden Milli Eğitim Bakanlığı´na ayrılan oranın, eğitimin temel ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu söyleyerek, 2008 bütçesinde, milli gelirden eğitime ayrılan pay yüzde 3.2´dir. Türkiye , 30 OECD ülkesi içinde eğitime en az pay ayıran ülke konumundadır. Türkiye bu oranla, hem dünya hem de AB ortalamasının gerisinde kalmaktadır dedi.

ÖĞRETMEN VE DERSLİK AÇIĞI BÜYÜDÜ

Öğrenci sayısının artmasıyla birlikte okul, derslik, öğretmen açığının büyüdüğünü ifade eden Adıbelli, Hala öğretmensiz okul, okulsuz köyler bulunmaktadır. Normal eğitim düzenine geçmek, sınıf mevcutlarının 30 kişilik olarak düzenlenmesini sağlayabilmek için daha 150 bin öğretmene ihtiyaç bulunmaktadır dedi. Öğretmen açığı kadar derslik açığının da eğitimde acil çözüm bekleyen sorunlardan biri olduğunu kaydeden Adıbelli, hala 70 öğrencinin aynı sınıfta ders gördüğü okulların bulunduğunu anlattı.

Sınavlara endekslenen eğitim sisteminin eğitimi dershane, özel ders ve özel okul alanına kaydırdığını savunan Adıbelli, Sınavlar, dershaneler, özel dersler, özel okullar, test kitapları, yardımcı ders kitapları, dergiler ile büyük bir ekonomik pasta yaratılmış durumdadır dedi. Okullara yeterli ödenek ayrılmaması ve 222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu´nun yeterince uygulanmaması nedeniyle eğitim harcamalarının önemli bir kısmının çeşitli adlar altında velilerden alındığını da söyleyen Adıbelli, eğitimin yükü veliye yıkılmaktadır dedi. .

EĞİTİM KALİTESİ YOK EDİLDİ

Adıbelli, işsiz öğretmen sayısının da çığ gibi büyüyerek 180 bini geçtiğini savunarak, binlerce öğretmenin kadrolu öğretmenlik için atama beklerken, sözleşmeli öğretmenlik uygulaması ile karşı karşıya bırakıldığına dikkat çekti. 2003 yılından beri 100 bin usta öğreticinin işe alındığını anımsatan Adıbelli, Ücretli öğretmen, vekil öğretmen, sözleşmeli öğretmen, kadrolu usta öğretici gibi görevlendirme çeşitliliği AKP döneminde yaygın hale getirilmiştir. Eğitimin kalitesi yok edilmiştir dedi.

Adıbelli, okullarda en az hizmetli sayısı ile bütün hizmetlerin yerine getirilmeye çalışıldığın söyleyerek, okulların büyük bir kısmında ise hizmetli istihdam edilmediğine işaret etti.

Ders kitaplarının ücretsiz dağıtılması konusuna da değinen Adıbelli, söz konusu uygulamanın sosyal hukuk devletinin gereği olduğunu ve olumlu bir adım olarak değerlendirdiklerini kaydetti. Adıbelli, Ancak ücretsiz dağıtılan kitaplar yeni sınav sistemi ile örtüşmemektedir. Ücretsiz dağıtılan ders kitapları içerik olarak uygun hazırlanmadığı için verimli kullanılamamakta, öğrenciler bunun yerine sınava hazırlık amacıyla hazırlanmış olan yardımcı ders kitapları ve test kitapçıklarını tercih etmeye zorlanmaktadırlar açıklamasında bulundu.

REFORM ŞART

Adıbelli, tüm rakamların eğitim sisteminin çöktüğün ortaya koyduğunu savunarak, Parasız eğitim ve fırsat eşitliğinin olmaması gibi pek çok nedene dayalı olarak, eğitim sistemimiz artık iflas etmiştir. Eğitim sistemimizde acilen ve gerçek bir reforma gereksinim vardır. Eğitim sisteminin gerçek işlevine kavuşabilmesi için her düzeyde yapılmaya ve yaygınlaştırılmaya çalışılan sınav sistemine ve eğitim sistemi üzerindeki piyasa egemenliğine son verilmelidir. Herkes için parasız ve nitelikli eğitimin koşulları yaratılmalıdır diye konuştu.