Eğitim-Sen Şırnak Basın Yayın Sekreteri İdris Mete, devletin, Doğu'daki öğretmenlerin yaşam şartlarını, öğrencilerin ise eğitimlerindeki fiziki şartları iyileştirmesi durumunda bölgedeki eğitim seviyesinin yükseleceğini savundu. Mete, "Silopi Lisesi'nin bahçesi yaklaşık olarak 250 metrekaredir. En basitinden anlatmak gerekirse öğrencilere bir beden eğitim dersinin dahi verilmesi imkansız hale geliyor. Çünkü bu öğrencilerin oyun alanı çok dar. Şırnak il ve ilçelerinde öğretmen sirkülasyonu çok hızlı değişiyor, hepimiz şunu çok iyi biliyoruz. Bu sorun sadece Silopi ve Şırnak bölgesinin değil Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin de sorunu. Bu bölgelerde eğitimde geri kalmışız. Yani Şırnak 79'uncuysa 78'inci ya da 76'ıncısıyla bu sıra yine Doğu ve Güneydoğu illerinde paylaşılıyor. Hakkari ve Siirt gibi. Bunun temel sebebi de bu gölgelerde öğretmen sirkülasyonun çok hızlı olması. İlköğretim birinci sınıfa başlayan bir öğrenci birinci sınıfı bitirinceye kadar en az 3 tane öğretmen değiştiriyor. Bu durumda bu sorunun çözümü için devletin öğretmenin burada kalabilmesi için gerekli şartları oluşturması gerekir. Bir öğretmenin burada kalabilmesi için hangi sosyal şartların geliştirilmesi gerekir bu çok önemli. 20-25 kişilik bir sınıftaki bir öğretmenin performansı ile 50 kişilik bir sınıfta eğitim veren öğretmenin performansı arasında dağlar kadar fark vardır. 2 bin 500 kişiyi bir okulun bin 200 metrekarelik bir alanına sığdırırsak, biz orada sadece çobanlık yaparız. Yani böyle bir eğitimde kalite
beklenemez. Çünkü sen öyle bir imkan sağlamışsın öğrencilere. Dolayısıyla kalite beklenemez" dedi.

Öğretmenlerin yaşam şartları iyileştirilirse eğitimdeki sorunların asgariye ineceğini vurgulayan Mete, "Öğretmenin yaşam şartlarının iyileştirilmesi gerekir. Öğretmenin burada kalabilirliğinin şartlarının iyileştirilmesi ve bunlar genişletildikçe bu sorunlar en asgariye inecektir. Öğrenci başarısızlığının nedenlerinden biri öğretmenlerin sıklıkla atamasıdır. Yani buradaki hiçbir idareci o kurumun başarısız olmasını istemez. Bu insani bir fıtrattır. İnsani bir istektir. Herkes kendisinin başarılı olmasını
ister. Yani bir okulda müdürsün ya da müdür yardımcısısın tabii ki oranın başarılı olmasını istersin. Yani sen başarı için elinden geleni yaparsın. Takdir almak için beğeni kazanmak için yaparsın. Bir öğretmenin en fazla mutlu olduğu şey öğrencisinin başarısını görmesidir. En büyük meyvesi budur. Bir öğretmen öğrencisi takdir aldığında dünyalar onun olur. İşte bunu verecek şartlar yok. Çocuk ilk bir ayda okuldan kaçıyor. Birinci ayda bir öğretmen değiştiriyor. Bir öğretmene alışmadan diğer bir öğretmen geliyor. O gidiyor diğeri geliyor. Bu meselenin il sorunu dışında Doğu bölgesi olarak daha ciddi bir şekilde ele alınması gerekir" şeklinde konuştu.