Serbest kıyafet uygulamasının okul disiplinini ve eğitimi tehdit edeceğine inananların sayısı ise öğretmenlerde yüzde 6, öğrencilerde ise yüzde 1'de kaldı.

Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, 'önlük' yerine getirilecek 'okul forması' dayatmasının başka bir "tek tip öğrenci' profili oluşturacağı ve bu nedenle reformu özgürlükten, demokrasiden, çocuk gelişiminden ve pedagojik anlayıştan nasibini almamış dayatmacı, sözde bir reform olarak gördüklerini iddia etti. Avcı, "27 yıl önce çıkarılan ve öğrencileri tek tip kıyafet giymeye zorlayan, kıyafet kuralına uymayan öğrencileri bu gün bile cezalandırmaya devam eden bu yönetmelik toptan kaldırılmalı ve üniversitelerde uygulanan kıyafet özgürlüğü ilk ve ortaöğretim okullarında da uygulanarak, hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin serbest kıyafetlerle ve rengarenk giysilerle okullara gelmesinin önü açılmalıdır" dedi.

Avcı, her ne kadar tek tip kıyafet uygulamasının, okula giden öğrenciler arasında var olan sınıf veya gelir düzeyi farkını yansıtmama ve yoksul öğrencilerin özenmesini engelleme adına çocuklarımızın duygusal, sosyal gelişimine zarar vermesini engellediği ve yine okullarda kural ve disiplin oluşturduğu yönünde iddialar bulunsa da, tek tip kıyafet uygulamasının monolitik bir kültürel kimlik oluşturma gibi sakıncalı bir hedefi olduğunu savundu. Avcı, Milli Eğitim Bakanlığının 'mavi önlük' uygulamasında olduğu gibi 'okul forması" uygulamasından da vazgeçerek tamamen serbest kıyafet uygulamasına geçmesi gerektiğini söyledi.

Kıyafet serbestliğinin yalnızca öğrencilerle sınırlı kalmaması gerektiğini öğretmenleri de kapsaması gerektiğini savunan Avcı, "Eğitimi ve okul disiplinini tehdit eden unsurları kot pantolon ve serbest kıyafette aramak, ilkel bir ortaçağ zihniyetidir. Kot pantolon eğitimi ve okul disiplinini tehdit etmez. Eğitim ve bilim özgür ortamlarda ve özgür bireylerin kafalarında yeşerir" dedi.