Dershanelerin milli eğitimin bir yardımcısı, tamamlayıcısı konumunda olduklarına işaret eden Ertem, dershaneciliğin zaman zaman Türkiye'de hedef haline geldiğini belirterek şöyle konuştu:
"Türkiye'de 2003 yılında yapılan bir düzenleme sonrasında, o zamanlara kadar bin 800 civarında olan dershane sayısı bugün 4 bin 500'e ulaştı. Öğrenci sayısı ise 1 milyon düzeyinde. Ancak bunun 3-4 katı da korsan dershane mevcut. Bu korsan dershaneler, sektörün hedef haline gelmesine neden oluyor. Hiçbir ruhsatı olmadığı halde tabelasını asıp kayıt yapan dershaneler var. Çoğu doğru düzgün vergi bile ödemiyor. Ayrıca son yıllarda bir de büro dershaneciliği özellikle büyük şehirlerde artmaya başladı. Bunlar neredeyse dershanelere alternatif olacak sayıya ulaştı, ancak hiçbir kayıtları yok. Bir bina bulan 3-5 öğretmen, bir araya gelerek dershane açıyor."
Ertem, korsan dershanelerin artmasında, açılış sırasında mecburi olan teminatın kaldırılmasının da etkili olduğunu vurgulayarak, korsan dershanelerin eğitimin kalitesinin düşmesinin yanında öğretmen ve öğrencilerini de mağdur ettiğini bildirdi.
-Sektöre yeni düzenlemeler getirilmeli-
Dershanecilik sektörünün giderek büyüdüğüne dikkati çeken Şevket Ertem, eğitim sisteminin yanı sıra ekonominin de bu sektörden olumlu pay alabilmesi için yeni düzenlemeler getirilmesinin şart olduğunu söyledi.
Gelişigüzel dershane açılmasının önüne geçmek için birtakım ciddi kriterlerin şart olduğunu belirten Ertem, şöyle devam etti:
"Belli sayıda derslik olmadan dershane açılamaması, buna paralel öğretmen kadrosu, kütüphane bulunması, fiziki koşulların iyi olması, ayrıca dershanede çalışan öğretmenlerin bir yıllık maaşını karşılayacak teminat konulması, hem kaliteyi artırır hem de korsanı önler."