Milli Eğitim Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen 19. Milli EğitimŞûrası sona erdi. Şûradan önce iki çalıştay, bir ön şûra yaparak ve dört yayın çıkararak hazırlanan Eğitim-Bir-Sen, gündem maddelerine ilişkin görüş ve öneriler kitapçığıyla gündem oluşturdu. Komisyonlardan geçen önergelerinin tamamına yakını genel kurulda oylanarak kabul edilen Eğitim-Bir-Sen, şûraya damgasını vurdu.
Şûra genel kurulunun kapanışında konuşan Eğitim-Bir-Sen veMemur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, verdikleri önergelerin bir kısmının, daha önceki şûrada paydaşların genel kurula gündem dışı önerge verirken, bu şûra öncesi değiştirilen yönetmelik gereği komisyonlarda kabul edilmediğini ifade ederek, şunları söyledi:
“70 yıllık Atatürk uygulaması olan müstakil kız lisesi, erkek lisesi açılmasına ilişkin önergemizi, şûranın kararlarına saygımızdan, komisyonda kabul edilmediği için, genel kurula taşımadık. Bu saygının gereğidir ama bunun elbette takipçisi olacağız. Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak bu tür platformlara bu millete ve çalışanlara borcumuzu ödemek için geliyoruz. İki çalıştay, bir şûra konuları çalıştayı, bir de eğitim ve ahlak şûrası yaparak geldik. Bir gençlik araştırması, bir Eğitime Bakış dergisi, bir Kamuda Sosyal Politika dergisi ve şûra görüş ve öneriler raporu hazırlayarak geldik. Şûra boyunca yayınlarımızdan dolayı bize teşekkür edenlere teşekkür ediyorum. Kararların hayata geçmesi çok önemlidir. Tavsiye kararıdır ama 81 ilden gelen ve 600 kişilik üst akıl 5 gündür ter akıtıyor. Bu kararların hayata geçmesini, eğitimin demokratikleşmesi ve milletin değerleriyle buluşması adına önemsiyorum. Emek veren herkese teşekkür ediyorum.”
Osmanlı Türkçesi Dersi Genel Kurulda Esnetildi
Osmanlı Türkçesi dersinin tüm liselerde zorunlu olması önerisi, Eğitim-Bir-Sen’in desteği ve önerge lehine konuşmalarıyla komisyondan oy çokluğu ile geçti. Şûra genel kurulunda tüm liselerde zorunlu olmaması yönünde verilen ek önerge ile Anadolu İmam Hatip Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerinde zorunlu, diğerler liselerde ise seçmeli ders olacak şekilde esnetildi.
Yüzyılın Pedagojik Yanlışı Karma Eğitim Mecburiyeti Türkiye Gündemine Oturdu
Avrupa’da sorgulanan ve bilimsel araştırma sonuçlarıyla da yüzyılın pedagojik yanlışı olarak nitelendirilen karma eğitim mecburiyeti konusu, Eğitim-Bir-Sen’in şûrada verdiği önergeyle Türkiye gündemine oturdu. 2001 yılında Almanya’da bütün eğitim kurumlarında karma eğitim mecburiyetinden vazgeçilirken, Türkiye’de 28 Şubat sonrası dönemin Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu tarafından özel öğretim kurumları ve dershaneler dahil bütün eğitim kurumlarında karma eğitim mecburiyeti getirilmişti. Eğitim-Bir-Sen, 1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu’nda yer alan, “Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır’ ibaresinin değiştirilmesi, karma eğitim dayatması yerine, demokratik, veliye ve öğrenciye seçme hakkı tanıyan bir düzenleme için şûra vesilesiyle konuyu gündeme getirdi. Eğitim-Bir-Sen’in, yasal düzenleme yapılarak karma eğitim mecburiyetinden vazgeçilmesi için komisyonda verdiği, “Okullarda eğitim; eğitimin türüne, ihtiyaç ve zorunluluklarına göre kız ve erkekler birlikte, yalnızca erkek veya yalnızca kız öğrencilere yönelik olacak şekilde verilmelidir” şeklindeki önergesi, şûra gündem maddeleri arasında olmadığı gerekçesiyle genel kurula gelmesi engellendi.
Eğitim-Bir-Sen, eğitimin antidemokratik uygulamalardan arındırılması konusunda verdiği mücadeleye devam edecektir.
Sendikal Eylemlere Sınırlama Getirme Amaçlı Uluslararası Sözleşmelere ve Anayasaya Aykırı Önerge, Tepkimiz Üzerine Değiştirildi
Eğitim-Bir-Sen yöneticilerinin itirazlarına ve aleyhte oy kullanmalarına rağmen komisyondan geçen “Sendikal hak arayışı adına yapılan etkinlikler ders saatleri dışında ve öğrencilerin güvenliğini riske etmeyecek şekilde yapılmalıdır” önergesi, genel kurulda Eğitim-Bir-Sen’in yoğun tepkisi üzerine “Tüm yasal gösteriler ve eylemler öğrencinin sağlığını ve güvenliğini bozmayacak şekilde yapılmalıdır” şeklinde değiştirildi.
Söz konusu önerge üzerine söz alan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ‘mesai dışında eylem yapılamaz’ anlamına gelen tavsiye kararı almanın şûra karar yetkisi olmadığını belirterek, “Bu, sağlıklı bir yaklaşım değil. Hiçbirimiz öğrencilerin güvenliğini riske atacak şekilde eylem yapılmasından yana değiliz. Eylemlerin ders dışında yapılma teklifi geçmemelidir. İmza attığımız uluslararası sözleşmelere aykırı olan bu önerge gündeme alınmamalıdır” diyerek, önergenin değiştirilmesini sağladı.
Okul Sekterliği Önergesi Eğitim-Bir-Sen’in Muhalefeti Üzerine Reddedildi
Eğitim-Bir-Sen’in itirazına rağmen ‘Yönetici niteliklerini artırma’ konusunun görüşüldüğü komisyondan geçen “Okul/kurum müdürlerinin temel öğretim rolü öğretim liderliği olduğundan, bu rollerini etkili bir biçimde gerçekleştirebilmeleri için okulun/kurumun bürokratik işlemlerinden sorumlu okul sekreterliği oluşturulmalıdır” şeklindeki önerge, genel kurulda Eğitim-Bir-Sen’in gündeme alınmaması yönünde verdiği ek önerge sonucu çıkarıldı. Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan VekiliAhmet Özer, okullarda ikincil görev olacak okul sekreterliği uygulamasının çift başlılığı da beraberinde getireceğini ifade ederek, söz konusu uygulamanın geri çekilmesi önerisinde bulundu.
Ek Önergeler Eğitim-Bir-Sen Desteğiyle Karara Dönüştü
İlahiyat fakültesi mezunlarının, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine ve İmam Hatip Meslek dersine alan değişikliği olmadan girebilmesi ve sınıf öğretmenlerinin haftalık maaş karşılığı girmeleri gereken 18 saatlik ders sürenin branş öğretmenlerindeki gibi 15 saate indirilmesi ve maaş karşılığı derse girme sürelerinin eşitlenmesi yönündeki ek önergeler, Eğitim-Bir-Sen’in ağırlığını koyarak verdiği destekle şûra genel kurulundan geçti.
Şûra Genel Kurulunda Karara Dönüşen Önergelerimiz
Öğretim Programları ve Haftalık Ders Çizelgelerine İlişkin Karara Dönüşen Önergelerimiz
-Programda değerler eğitimine yer verilmesi,
-İlkokul 1, 2 ve 3. sınıflara da Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin konulması,
-İlkokul 1, 2 ve 3. sınıflar için hazırlanacak olan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi öğretim programlarında da çoğulcu anlayışa yer verilmesi,
-Ortaokulda hafızlık eğitimi alacak öğrenciler için ara verme süresinin 1 yıldan 2 yıla çıkarılması ve ara verilen sürelerde öğrencilere dışarıdan sınav hakkı verilmesi,
-Değerler eğitimine öğretim programlarında etkin bir şekilde sarmallık anlayışla yer verilmesi
Bütün ortaöğretim kurumlarında haftalık ders saatlerinin azaltılması,
-Bilim ve medeniyet tarihimizde öne çıkan düşünür ve bilim insanlarının çalışma ve eserlerine ilkokul, ortaokul ve liseöğretim programlarında yer verilmesi,
-Bütün ortaöğretim kurumlarında görsel sanatlar dersi çatısı altında geleneksel sanatlarımız olan Hat, Ebru, Tezhip ve Minyatür öğretim programlarının da uygulanmasına imkan verilmesi,
-Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek liselerinin öğretim programları ve ders çizelgelerinden “Alkollü İçki ve Kokteyl Hazırlama” dersinin kaldırılması; Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek liselerinde 10. sınıftan itibaren staj amacıyla tesis ve kurumlara gönderilen öğrencilerin alkollü içki servisi yapılan ya da alkollü içecek hazırlanan bölümlerde staj faaliyeti yapmalarının kaldırılması,
-Ortaöğretim kurumlarında öğretim programlarının okul türleri arasında yatay ve dikey geçiş, sınıf atlama ve normal öğrenim süresinden önce mezun olma fırsatlarına yer verecek şekilde düzenlenmesi,
-Kutlu Doğum Haftası ve Aşure Günü’nün Belirli Gün ve Haftalar kapsamına alınması.
Öğretmen Niteliğinin Artırılmasına İlişkin Karara Dönüşen Önergelerimiz
-YGS/LYS sıralamasında başarılı olan ve öğretmenlik mesleğini ilk üçte tercih eden öğrenciler teşvik edilmelidir. Lisans öğrenimleri sürecinde akademik başarılarını sürdürmeleri kaydıyla burs ve barınma desteği sağlanmalıdır.
-Öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarına öğrenci seçim sürecinde; öğretmen yeterlikleri doğrultusunda öğretmen ilgi ve yetenekleri temel alan çoklu değerlendirme ilkeleri hayata geçirilmelidir.
-Eğitim fakültesi dışında öğretmenlik atamasına kaynaklık teşkil eden lisans programlarından mezun olanlara uygulanacak öğretmen yetiştirme programları, uygulama ağırlıklı en az iki yıllık olacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.
-Eğitim fakültelerindeki öğretim elemanlarının öğretmen eğitimi konusunda yeterliklerinin yükseltilmesi için tedbirler alınmalıdır.
-Alanında deneyimli ve başarılı öğretmenlerden yükseköğretim kurumlarının öğretmen yetiştiren kurumlarında özellikle uygulama gerektiren ders/konularda yararlanılmalı ve iş birliği yapılmalıdır.
Eğitim fakültelerinde uygulanmakta olan öğretim programları, MEB ile birlikte geliştirilen öğretmen yeterlikleri doğrultusunda, Yükseköğretim Kurulu, Öğretmen Yetiştirme Çalışma Grubu’nun koordinasyonunda yeniden yapılandırılmalıdır.
-Milli Eğitim Bakanlığı’nın kurumsal ve bireysel gereksinmeler doğrultusunda öğretmenlerin kendi alanlarında ve/veya Eğitim Bilimleri alanında yüksek lisans ve doktora programlarına katılımı teşvik edilmelidir. Bu teşvik bağlamında yüksek lisansa %25, doktoraya %40 oranında ek ders ücreti artırılmalıdır.
-Kariyer basamakları kişisel ve mesleki gelişimin bütüncül bir parçası olarak değerlendirilerek ve Anayasa Mahkemesi’nin ilgili kararları da dikkate alınarak, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun değişik 43. maddesi yeniden düzenlenmelidir.
-Öğretmenlerin özlük haklarına yönelik olarak, her dört yılda bir yıpranma payı ve 3600 ek gösterge verilmelidir.
-Öğretmenlerin özlük haklarına yönelik olarak, öğretmenlerin ek ders ücretleri artırılmalıdır.
-Öğretmenlik mesleğine ilişkin farklı mevzuatları birleştiren ve öğretmenlik mesleğinin uzmanlık statüsünü geliştirecek bir ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’ çıkarılmalıdır.
-Öğretmenlerin ihtiyaç duyulan il ve bölgelerde görev yapmalarına yönelik bir teşvik sistemi geliştirilmelidir.
-Her mesleğin olduğu gibi, öğretmenlik mesleğinin de toplumsal itibarının artırılmasında stratejik önem taşıyan öğretmenlik mesleği etik kodları ve meslek standartları ivedilikle oluşturulmalı ve ilgili taraflarla paylaşılmalıdır.
Eğitim Yöneticilerinin Niteliğinin Artırılmasına İlişkin Karara Dönüşen Önergelerimiz
-“Okul yöneticiliğine atanmada eğitim yönetimi alanında lisansüstü eğitim almış olma ile okul müdürlüğü için yönetici yeterliklerini esas alan, akredite edilmiş kurumlar tarafından verilebilen belli sürede eğitim alındığını gösterir belgeye sahip olma” şartları okul yöneticisi seçiminde tercih nedeni olmalıdır.
-Eğitim yöneticiliğinin ilk basamağı olan müdür yardımcılığı konumlarına yapılacak görevlendirmelerde okul müdürünün takdiri öncelikli olmalıdır.
-Yöneticilikte kariyer basamakları düzenlenmeli ve uygulanmalıdır.
-Eğitim kurumları yöneticiliği, il ve ilçe yöneticiliği, eğitim uzmanlığı, milli eğitim uzmanlığı, merkez ve taşra teşkilatı şef, şube müdürlükleri ile daire başkanlıkları arasında yeterlikler çerçevesinde yatay ve dikey geçişlere imkân veren adil bir kariyer sistemi kurulmalıdır.
-Maarif Müfettişleri arasında ücret farkının giderilmesi için gerek yasal düzenleme yapılmalıdır.
-Milli Eğitim Uzmanlıklarına geçişler, ağırlık öğretmenler lehine olacak şekilde düzenlenmeli, uzmanlığa ve maarif müfettişliğine geçişte yaş sınırı kaldırılmalıdır.
-Bölgesel ve yerel özellikler dikkate alınarak, başta dezavantajlı bölgeler olmak üzere, yönetici atamalarında pozitif ayrımcılığa dayalı özendirici önlemler alınmalıdır. Bu bölgeler için tecrübeli, akademik donanıma sahip okul yöneticileri görevlendirilmelidir.
Okul Güvenliğine İlişkin Karara Dönüşen Önergelerimiz
-Okul paydaşlarının okul güvenliğine ilişkin rol ve sorumlulukları tanımlanmalıdır.
-İhtiyaç duyulduğunda okul paydaşları, okul güvenliği konusunda farkındalıklarının artırılması amacıyla eğitimden (ihmal, istismar, şiddet, ilk yardım vb.) geçirilmelidir.
-Okulda yaşanabilecek kaza ve yaralanmaları önlemek amacıyla, okuldaki onarım ve tadilatlar için okul yönetimlerine küçük onarım ödeneği tahsis edilmelidir.
-Okul güvenliğine ilişkin ulusal ve yerel sorunları belirlemek ve analiz etmek amacıyla bu konuda bir veri tabanı oluşturulmalı, bu veri tabanından hareketle bölgelere, hatta okullara göre risk haritaları çıkarılmalıdır.