ANKARA - ÖSYM tarafından yapılan açıklamada, Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) puan üstünlüğüne ve mezuniyet alanı uygunluğuna göre yapılan KPSS yerleştirme işlemlerinin, yüzde 100 doğruluk ve şeffaflık prensibi ile gerçekleştirildiğine işaret edilerek, "Hiçbir aday, mezuniyet alanı uyuşmazlığından dolayı atamasının yapılamayacağı bir kadroya yerleştirilmemekte ve hiçbir aday puanı yetmediği bir kadroya asla yerleştirilmemektedir" denildi.
ÖSYM'nin internet sitesinde yer alan açıklamada, 7 Aralık 2014'te bazı basın yayın kuruluşlarında yayımlanan haberlerde bir siyasi parti genel başkan yardımcısı ve parti sözcüsü milletvekilinin, KPSS uygulamalarına ilişkin iddialarıyla ilgili olarak açıklama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu ifade edildi.
Açıklamada KPSS, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye dayanılarak çıkarılan Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre kamu kurum ve kuruluşları tarafından, açıktan atama yapacakları B grubu kadrolar için ilgili mevzuatı uyarınca yetkili makamlardan izin alındıktan sonra, bu kadroların koşullarının belirlenmesi amacıyla yükseköğretim kurumları ile yükseköğretim üst kuruluşlarının, YÖK Başkanlığına başvurduğu anlatıldı.
Bunların dışında kalan diğer kamu kurum ve kuruluşlarının Devlet Personel Başkanlığına başvurduğu ve KPSS'nin usul ve esasları, içeriği, yapılacağı yer ve zamanı, sınavın duyurulması, KPSS'de yer alacak konular ile testler ve bunların ağırlıkları, puan türleri ve hesaplama yöntemi, başvuru yapacakların öğrenim düzeyi, adayların başvurusu, sınavdan elde edilecek puan türlerinin yerleştirmede ve giriş sınavına çağrıda kullanılmasına ve KPSS sonuçlarının adaylara ve kurumlara bildirilmesine ilişkin esasların, Devlet Personel Başkanlığı (DPB) ve ÖSYM tarafından müştereken belirlendiği kaydedildi.
TALİMAT SÖZ KONUSU DEĞİL
KPSS'nin, mevzuatla veya DPB ile belirlenen kurallar dışında gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığına işaret edilen açıklamada, "6114 sayılı kanun gereği ÖSYM, bu kanunla ve diğer mevzuatla verilen görev ve yetkilerini kendi sorumluluğu altında, bağımsız olarak yerine getirip kullanmakta olup, yürüttüğü iş ve işlemlerin yerine getirilmesinde, hiçbir organ, makam, merci veya kişi tarafından talimat alınması söz konusu değildir" ifadesine yer verildi.
Açıklamada, 31 Ekim 2010'da gerçekleştirilen ve ardından iptal edilmek zorunda kalınan 2010-KPSS Lisans Eğitim Bilimleri testinin ardından yeni bir kuruluş kanunu ile yeniden yapılanan ÖSYM'nin özellikle sınav güvenliği ve gizliliği hususlarında ciddi önlemler almak durumunda kaldığı ve bu doğrultuda konulan kuralların taviz vermeden titizlikle uygulandığı ifade edildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"ÖSYM bu kapsamda; görev, yetki ve sorumluluk alanına giren konularda idari düzenlemeler yapmak ve kılavuzlar hazırlamak yetkisine sahip olup, sınav uygulamalarına ilişkin kurallar gerek idari düzenlemeler, gerek kılavuzlar ve gerekse adaylara yapılan duyurular ve ayrıca sınava giriş uyarılarında defalarca ilan etmektedir. Her aday ÖSYM'ye önceden bildirdiği kişisel durumları dikkate alınarak kendisine özgü engel durumlarına uygun şekilde sınava alınmaktadır.
Ancak genel kurallara istisna şeklinde tanınması istenen diğer bireysel talepler, sınava giren tüm adaylar arasında fırsat eşitliğini zedeleyici olmamalıdır. ÖSYM, hakkaniyet ölçülerine uygun, adil ve fırsat eşitliğini gözeten sınavlar yapmak durumundadır ve yapmaktadır. Münferit bir takım haklı olmayan taleplerin öne çıkarılarak, önceden belirlenip defalarca duyurulan kurallara aykırı olarak istisna uygulanması gerektiği şeklinde ortaya çıkan ve kamu vicdanına haklı talep olarak sunulmaya çalışılan durumlar asla kabul edilemez."
'YERLEŞTİRME İŞLEMİ TAMAMEN ŞEFFAF'
Açıklamada, DPB adına yapılan merkezi yerleştirme işlemlerinde adayların tercihleri alınırken adayların mezuniyet bilgileri ile DPB tarafından belirlenen kadro niteliklerinin kontrol edildiği ve kadro niteliklerine uymayan mezuniyet bilgisine sahip adayların tercihlerinin alınmadığı belirtildi. Bu şekilde her adayın sadece mezuniyetinden dolayı yerleşebileceği kadrolar için tercih yapabildiğinin anlatıldığı açıklamada, "Yerleştirme işlemi tamamen şeffaf bir şekilde yapılmaktadır. Yerleştirme sonuçları ile birlikte her kadro için oluşan en küçük ve en büyük yerleştirme puanları yayınlanmakta ve adaylar tercih ettikleri kadrolara en son kaç puanla yerleştirme yapıldığını görebilmektedirler" ifadesi kullanıldı.
Kadroların yerleştirme sonrası oluşan en küçük yerleştirme puanı değerlerinde kadroların niteliklerinin etkili olduğu, belirli alan mezunlarının tercih yapabildiği kadroların en küçük yerleştirme puanı değerlerinin bütün adayların tercih yapabildiği kadrolara göre daha küçük olduğunun anlatıldığı açıklamada, bu konuya örnek olarak "KPSS-2014/2 yerleştirmesinde "Sosyal Çalışmacı" kadrosuna sadece Sosyal Hizmet Lisans Programı mezunları başvurabildiği için en küçük yerleştirme puanı 62,63277 olarak gerçekleşirken bütün lisans mezunu adayların başvurabildiği "Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni" kadrosunun en küçük yerleştirme puanı 88,27254 olarak gerçekleşmiştir. Bu sebeple sadece KPSS Puanının yüksek olması bir kadroya yerleşmek için yeterli değildir" açıklaması yapıldı.
Merkezi yerleştirme işleminin ÖSYM tarafından yapıldığı, fakat atama işlemlerinin yerleştirme yapılan ilgili kurumlar ve DPB tarafından gerçekleştirildiğine işaret edilen açıklamada, kadrolar için tanımlanan mezuniyet nitelikleri ile birlikte bilgisayar sertifikası, ehliyet, yabancı dil puanı, cinsiyet gibi adayların atanmaları için gerekli olan özel şartların da belirlendiği aktarıldı.
Bu sebeple yerleştirmesi yapılan adayların atanmaları için ilgili kadroya tanımlanmış özel şartları sağlamalarının gerektiğinin kaydedildiği açıklamada, bununla ilgili olarak tercih kılavuzlarında "Dikkat: Koşullarından herhangi birini karşılamadığınız bir kadro ya da pozisyona tercihleriniz arasında yer vermeniz ve yerleştirilmeniz halinde ilgili kurum tarafından atamanızın yapılmayacağını göz önünde bulundurunuz. Mağduriyete uğramamanız ve diğer adayları mağdur etmemeniz için tercihlerinizi internetle ÖSYM'ye göndermeden önce tüm tercihlerinizin durumunuza uygun olduğundan mutlaka emin olunuz" ifadelerinin bulunduğuna vurgu yapıldı.
Açıklamada, "Bu sebeple tamamen KPSS puan üstünlüğüne ve mezuniyet alanı uygunluğuna göre yapılan KPSS yerleştirme işlemleri yüzde 100 doğruluk ve şeffaflık prensibi ile gerçekleştirilmektedir. Hiçbir aday mezuniyet alanı uyuşmazlığından dolayı atamasının yapılamayacağı bir kadroya yerleştirilmemekte ve hiçbir aday puanı yetmediği bir kadroya asla yerleştirilmemektedir. Yerleştirmesi yapılan her aday emeğinin karşılığı olarak hakkı olan sonucu elde etmektedir" denildi.
85 KİŞİLİK TORPİL LİSTESİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, dün yaptığı açıklamada KPSS'nin kadük edildiğini ve kamuya iktidar partisine yakın adayların atandığını iddia etmiş ve 85 kişilik bir "torpil" listesi yayınlamıştı.
BAKAN YILMAZ DA YALANLADI
Kendi isminin de geçtiği listeye bir yalanlama da Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'dan geldi. Yılmaz, "İnsaf, yukarıda Allah var, bir gün hesap sorulur" dedi.
Bakan şunları söyledi: "Söylenilen kimse, benimle ilgili akrabalık derecesi ayrı bir şey ama 2006 yılında 20 yıllık kamuda çalıştıktan sonra, devlet memuru, TİB kurulmuş, kurulduktan sonra yeni kurulan kuruluşun personeli nereden gelecek, başka kuruluşlardan yatay geçişle, kurumlar arası geçişle. 4.5 yılı yöneticilik olmak üzere yaklaşık 20 yıl kamuda çalışmış bir kimse yatay geçiş için başvurmuş ve almış. O listede ne yazıyor, sanki istisnai olarak atanmış gibi, hiç KPSS'ye girmemiş gibi. Oysa devlet memurluğuna sınavla girmiş, 20 yıl bu devlette çalışmış, 4.5 yıl yöneticilik yapmış bir kimse. TİB kurulduktan sonra kanunen 170 kişi diğer kurumlardan alınır demiş, dolayısıyla kurumlarını bulmuş. Ben o zaman Bakan mıyım, siyasetçi miyim, değilim. İnsaf, elinizi vicdanınıza koyunda cevap verin. 'Abisinin bacanağı' diyor, benim bacanağım mı, akrabam mı?"