Eğitim yılı başından itibaren sürekli tartışılan ve ‘değerlendirmelerin objektif olmadığı’ iddia edilen okul müdürü görevlendirmeleri yargıya taşındı. Türk Eğitim-Sen İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Hanefi Bostan ve üyeler, İstanbul’daki yaklaşık 1600 okul müdürünün atanması veya atanmaması için sözlü sınavdan önce ilçelerdeki değerlendirme komisyonlarına Eğitim-Bir-Sen’den talimat gittiğini öne sürdü. Ellerinde belgeler olduğunu ve 80 okul müdürü ile ilgili talimatları ele geçirdiklerini belirten Bostan, “Sendikadan giden talimatlarla, görevlendirilen okul müdürleri örtüşüyor. Sendika daha önce gönderdiği listede kaç puan yazmışsa, aşağı yukarı aynı puanlar verilmiş. Bazıları tam puanla atanmış. Komisyon üyelerine e-posta yoluyla talimatlar gönderilmiş. Bilgisayarların IP numarasına bakıldığında anlaşılacaktır. İncelenecek ve ortaya çıkacak. Biz bu atamaların tamamının iptal edilmesini istiyoruz” dedi.
Bostan ayrıca, okul müdür yardımcılarının görevlerine de Eğitim-Bir-Sen’in müdahale ettiğini öne sürdü, “Sendika okul müdürlerine talimat veriyor, kimlerin müdür yardımcısı olacağına dair. Onlarla ilgili belgeler de var elimizde. Öğretmenlerin hepsi huzursuz ve baskı altında” diye konuştu.

Hanefi Bostan ve sendika temsilcileri Eğitim-Bir-Sen’in İstanbul’daki bazı ilçe temsilcileri ve bazı yöneticileri ile ilçelerdeki komisyon görevlileri hakkında, ‘görevi kötüye kullanmak, sendikal ayrımcılık, kamu çalışanları arasında ayrımcılık, baskı yoluyla kamu görevlilerinin çalışmasına engel olmak’ gerekçesiyle dün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Mülakatlara katılan bir okul müdürü adına açılan dava dilekçesinde daha önceden komisyona gönderildiği öne sürülen isim listesi, aldıkları puanlar ve atama listeleri ile birlikte Eğitim-Bir-Sen yetkilileri tarafından komisyon üyelerine e-posta yoluyla gönderildiği iddia edilen bazı yazışmalar da yer aldı.

Gülüp geçilecek şikâyetler
Ahmet Özer Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Vekili:“Okul müdürlerinin değerlendirilmesi Millî Eğitim Bakanlığı’na Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin Yönetmelik eki Ek-1 Değerlendirme Formu’na göre yapılıyor. Değerlendirme kriterleri incelendiğinde, yetkilinin somut, elle tutulur, nesnel olarak ölçülebilir kriterlerin yanı sıra kendi kişisel kanaat ve gözlemlerine de yer verildiği görülüyor. Örneğin “personel performans değerlendirmelerine ilişkin kayıtları tutar ve arşivler” değerlendirme kriteri somut, ölçülebilir, denetlenebilir bir kriter iken “kurumda adil bir yönetim anlayışı sergiler ve çalışanların moralini yüksek tutar” kriteri kişisel görüş ve değerlendirmeyi ön plana çıkarıyor. Kasten ya da ihmalen olumsuz değerlendirme yapıldığının ileri sürülmesi mümkün değil. Değerlendirme kriterleri mutlak, matematiksel olarak ifade edilebilir, ölçülebilir, herkes açısından aynı yönde değerlendirme yapmayı sağlayacak nitelikte değil. Puanlamanın değerlendirilme, inceleme ve soruşturma konusu edilmesi “yerindelik denetimi” teşkil ediyor. Yönetmeliğin Ek-1 Formuyla güttüğü amacın görmezden gelinmesi, yönetmeliğin işlemez hale getirilmesi anlamına geliyor. Amaçları kendi istedikleri kimseler okul müdürü oluncaya dek sistemi işlemez hale getirmek. Hepsi birbirinin kopyası olan bu suç duyurularında şikâyetlerini belgeleyecek hiçbir somut bilgi ve belge de ortaya konulmuyor. Gerçek bir hukuk devletinde hukuk makamlarının delile dayanmadığı için gülüp geçeceği bu şikâyetler maalesef bazı çevrelerce ciddiye alınıyor.”

4 yılını dolduranlar değişti

14 Mart 2014 tarihli Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun uyarınca yöneticilikte 4 yılını dolduran müdürlerin görevine son verildi. Yeni görevlendirmelerin ise il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinde kurulacak komisyonların sözlü sınavlarıyla yapılması karara bağlandı. Sözlü sınav sonunda 75 puanı geçemeyenler yeniden yönetici olarak atanamadı.