VİZYON BELGESİNİ 15 EKİM’DE AÇIKLAYACAĞIZ
İki aydır birçok kişi icraat bekliyor, 'Bir şey yapması lazım artık Ziya Hoca'nın' diyorlar. Sosyal medyada özellikle bunu fark ediyorum. Ben bir bilim insanıyım ve veriyi görmeden bir planlana yapmam. Yani sahayı görmem lazım ve bütün sistemi kabaca bir analiz etmemiz lazım arkadaşlarla. Bunu yapmadan, akşam düşündüm, sabah şunu yapayım meselesi değil bu. Onun için 15 Ekim'e kadar biraz sabretsin insanlar. Neyi planladığımızı ne yapmak istediğimizi çok daha net olarak ifade etme fırsatımız olacak. Ben bilerek hemen acil icraatlara geçmemeyi tercih ediyorum.
YÜKSEKÖĞRETİMDE DÜZENLEMELER PLANLIYORUZ
Bunun öğretmen boyutu var. İnşallah yükle beraber adım atma fırsatımız olacak. Bunun ötesinde yükseköğretime ciddi düzenlemeler planlıyoruz. Bu planlamaların tamamı toplumun beklentilerini dikkate alan ama bir yandan da araştırmalarla desteklenen bulgulara dayanan planlamalar. Diğer taraftan öğretmen eğitimi çok çok vurguladığım. Öğretmenin mükemmel olması gerekiyor. Öğretmen isterse sahilde kumların üzerinde kuvvet kavramını öğretir. İsterse türev öğretir. Değerli olan öğretmenin öğrencisi ile olan ilişkisidir. Eğitim bir sistem, hatta uluslararası bir sistem. Aynı zamanda ulusal bir sistem. Bu sistemin alt sistemleri var. Alt sistemlerin birlikte dönüştürülmesi söz konusu. Bizim yapacağımız değişiklik sistemin bütün yapılarını düzenleyecek bir sistem
ÖĞRETMEN OKULUNA BENZER BİR ÖĞRETMEN EĞİTİMİ
Yeni mezun olacak öğretmen adaylarının eğitiminin yeniden düzenlenmesi ve biraz eski öğretmen okuluna benzer bir öğretmen eğitimine yönelmek söz konusu. Öğretmenlerden şikayet ediliyor yıllardır. Öğretmen mezuniyetinden önce ve sonra çağın gerektirdiği destekleri alamıyor. Öğretmen kendisi kemale ermek için öğretmenlik yapar. O olgunlaşma sürecinde de çocuklara katkısı olur. Öğretmenlerimiz uzun soluklu eğitimlere katıldığında kendilerine hem sertifika, belge, diploma anlamında hem de maddi olarak bazı katkıların olması planlanıyor.
DÜNYA NEREDE BİZ NEREDEYİZ
Liseye geçişle ilgili göreve geldiğimde kılavuz vardı, haziran ayında yayınlamıştı. Bu kılavuza dayalı olarak sınav yapılıyor. Bu kılavuzun bir kelimesi değişse bile hukuken sınav iptal ediliyor. İlk yerleştirme sonucunda 90 bin öğrenci açıkta kaldı. Cuma günü itibariyle yerleşmeyen 3 bin küsur öğrenci vardı. Bu bizim sorunumuz, buna sahip çıkıyoruz. Cumartesi günü 3 bin çocuk için genelge yayınladık. Komisyonların bu çocukların istedikleri yerlere yerleşmesi için daha esnek hareket etmesi için bir genelge. Açıklayacağımız sistemle herkes çok rahat yerleşecek. Coğrafi bilgi sistemiyle derslik durumunu daha net göreceğiz, okullarımız daha rahatlayacak. Akademik olarak baktığınızda problemi bileşenlere ayıracağız. Sınavda sorular soruda bilgi mi lazım çocuğun formül ezberlemesi gerekmiyor, formülü soruda vereceğiz. Mesleki eğitimi güçlendirmeden yükseköğretim talebini düşüremeyiz. Mesleki eğitime dokunmamız lazım. Mesleki eğitim iyileşir, çocuklar orada tatmin olursa sınava ilgi düşer. Sınavın tipini değiştirmeyeceğiz, sadece adını değiştirerek sorunu çözmeye çalışmayacağız. Üç yıllık program sonunda bu konu toplum için net biçimde algılanacak. Aslında reform yapmıyoruz, yaptığımız inşa. Dünya nerede biz neredeyiz, bunu inşa etmemiz lazım.
MÜFREDATTA KISA VADEDE DEĞİŞİKLİK YOK
Müfredatla ilgili ekip olarak kısa vadede değişiklik anlamında bir düşüncemiz yok. Temelde düşüncem şudur, müfredat acemi öğretmene lazımdır. Usta öğretmenin müfredata ihtiyacı yoktur. Ana başlıkları verin şuraya ulaşmak istiyorum demeniz yeterlidir. Acilen bir şey yapmamak lazım. Değişikler elbette yapılacak. Ama yapılmadan önce iki sene kadar tüm öğretmenlerimiz zaten hazırlanmış olacak. Yeni müfredat çıktı bunu yapıyoruz değil.
DERSHANELERİN YERİNE YENİ ÇALIŞMA
Herhangi bir eylemi yaparken eyleme soru sorarız biz bunu niye yapıyoruz. Dershanenin doğal olarak bir ekosistemde yaşıyor ve tabi bir ihtiyaçtan kaynaklanıyor. İnsanlar ‘Çocuğum için endişeliyim, çocuğum için bir şey yapacağım vicdanen huzurlu olmak istiyoruz’ diyorlar. Dershanenin ortaya çıkması bir talepten kaynaklanıyor. Önce bu nedeni yok etmek lazım. 2 bin 540 civarında dershane var. Cumhurbaşkanımızın dershanelerin kesin kaldırılmasına dair talimatı var. Bunun doğal şartlarının ortadan kaldırılması ve başka araçlarla giderilmesini sağlamak konusunda çalışmamız var. Bu çalışmada sona doğru gelindi. Bazı ip uçları vereyim; Bir defa bu çocukların dershaneden aldıkları eğitim neyse çoklu ortamlarda- dijital ortamlar, okullarımız, TRT olabilir- çocuklarımıza kaynak temini anlamında dershane ihtiyaçlarını karşılamaları konusunda destek olunabilir. Bununla ilgili yedi parametrede tedbir paketimiz var. Azami üç ay içerisinde kamuoyuyla paylaşılacak. Somut adımlarını ve takvimini ortaya koyacağız.
KARMA EĞİTİM KALKACAK İDDİASI
'Karma eğitim kalkacak iddiası' gündemimizde hiçbir şekilde yok. Bizim muhatap olmak istediğimiz sorular şunlar: "Bizim çocuklarımızı geleceğe nasıl hazırlayacaksınız? PISA ile bağlatılı olarak ne yapmayı planlıyorsunuz?" Benim konuşmak istediğim şeyler bunlar. Bazen çok şaşırıyorum Türkiye nasıl böyle bir şeyi konuşuyor? Bir vatandaş MEB yönetmeliğini mahkemeye veriyor. MEB’in de hatası olmuştur, olacaktır verebilir. Mahkeme diyor ki; ‘Siz meslek liseleri gibi kurumlardan bahsediyorsunuz, bunlardan bahsederken bunları karma eğitimle tanımlıyorsunuz bu doğru değil. Yasada kullanılan ifade alt metinde tekrar edilemez.’ MEB’e ders veriyor. Bir ay içerisinde mahkeme kararını uygulamak zorundayız. Bürokratlar da çıkarmış. Muhalefete ihtiyacı olanlar bunun üzerinden konuyu köpürtüyor. Ben anlamaya çalışıyorum. Yasanın söylediği şekilde (karma eğitim yapılır) 15’inci madde devam ediyor. Bazı durumlarda kız ve erkeklerin ayrı ayrı eğitim alabilir maddesi de 1974’ten beri var. Bu ifade orada duruyor. Yine duracak.