Türkiye’de vakıf üniversiteleri kuruluşlarını birçok etkinlikle kutluyor. Son olarak Özyeğin Üniversitesi ‘ÖzÜ Disiplinlerötesi Düşünce’ tarafından kurgulanan ilk etkinlikte, farklı disiplinler arasındaki mesafeyi azaltmak ve problemlere karşı çözüm yollarını geliştirmek için bazı öneriler tartışıldı.

Etkinlik, son dönemin gündemdeki başlıkları olan ‘disiplinlerötesi düşünce’, ‘inovatif öğrenme ve iş modelleri’ ve ‘çoklu bağlantılar’ temaları etrafında şekillendi. İlk günde ekonomiden mimarlığa, gastronomiden mühendisliğe uzanan farklı disiplinlerin ışığında konuşmacılar bir araya gelirken, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk de ‘Etki’ temalı panelde disiplinlerötesi çalışmanın önemine vurgu yaptı.

DİSİPLİNLERÖTESİ ÇALIŞMA YAPMALIYIZ

Etkinliğin 17 Ekim’deki açılışında konuşan Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk, dünyanın sahip olduğu karmaşık sorunların ancak farklı disiplinlerin bir arada çalışmasıyla çözüleceğinin altını çizdi. Rektör Gençtürk, “Küresel ısınmadan açlığa, ekonomik krizlerden göçe kadar dünya farklı sorunlara çözüm arıyor. Ancak bu arayışımızda tek bir uzmanlığın bakış açısıyla ilerlememiz artık mümkün değil. Salt uzmanlık alanlarımızdan çözüm beklemek yerine, sınırların dışına çıkıp henüz bir fikir ya da proje kurgu aşamasındayken farklı disiplinleri bir araya getirmemiz gerekiyor. Üniversitelerin de bu düşünce yapısını destekliyor olması önemli. Akademisyenler ve üniversiteler olarak bizler de konfor alanımızın dışına çıkıp, bildiklerimizi sorgulayıp, bilmediklerimizin farkına varıp, farklı uzmanlıkların gözünden bakmayı sistematik hale getirmeliyiz. En çok da eğitimde disiplinlerötesi çalışmalara ve modellere ihtiyaç var” diye konuştu.

FARKLI FARKLI DİSİPLİNLERDE BULDUM KENDİMİ

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen de anılarını öğrencilerle paylaştı. “Yaşamım boyunca hedeflediğimin dışında işlerde, farklı farklı disiplinlerde buldum kendimi” diyen Büyükerşen, şunları söyledi:
“Hiçbir zaman olmak istediğimi olamadım. Okumak istediğim yerlerde okuyamadım, edinmek istediğim meslekleri edinemedim. Bir demiryolu üzerinde gibiydim hep. Rayların üzerinde giderken makaslarla yer değiştirdi hayatım. Ama inatçı bir kişiliğe sahibim. Kim bana olmaz derse, onu oldurmak için sonuna kadar gayret gösterme gibi bir yönüm var. Olmayacak işleri yapmaya soyundum. Örneğin, heykel benim için sadece bir hobiydi. Aslen iktisat ve maliye alanlarında uzman bir akademisyendim. Hayatımda hiç heykel yapmamış biriydim. Ama Türkiye’de bu işin olmayacağını düşünenlere inat, bu alanda eserler koyacak kadar çalıştım.”