Hediye Kampanyamız:En fazla puan toplayan 3 kişiye 400TL'lik hepsiburada hediye çeki hediye ediyoruz..

Okul Müdürlerine Akreditasyon Getirmeliyiz'

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk "Aslında bizim sistemdeki en kısa yolumuz okul yöneticileri. Yani biz, okul yöneticisini eğer çalışmazsak, o konuda çalışmazsak kısa vadede iş yapma ihtimalimiz zor çünkü öğretmenlerle gerek içerik açısından gerekse öğretmen sayısı bakımından bakıldığında birtakım projeleri nihayetlendirmek oldukça zaman alıcı şeyler. Bu nedenle okul yöneticileriyle hemen bir sene içerisinde belirli bir akreditasyon ve standardizasyon çalışmasıyla bütün Türkiyedeki bütün okulların yöneticilerini belli bir duruma getirmemiz mümkün olabilir" şeklinde konuştu

Hacettepe Konferanslarının 10'uncusuna katılan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Dersleri herkes alıyor, herkes buradan bir diploma alma olasılığına sahip, herkes bu notları alabilir, geçebilir sınıflarını ama sizi siz yapan özelleştiren, özgünleştiren şey ders dışında yaptıklarınızdır" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, Hacettepe Üniversitesinin 50. kuruluş yıldönümü çerçevesinde başlatılan Hacettepe Konferanslarının 10'uncusuna katıldı. Beytepe Kongre Merkezinde düzenlenen konferansta konuşan Bakan Selçuk, "Vizyon 2023 Dökümanı içerisinde önemsediğimiz birkaç anahtar kavram var. Bir tanesi 'öğretmen' kavramı. Öğretmenlik aslında bizim başlatıcı öğemiz, baş aktörümüz öğretmen. Çok genel bir kuraldan hep söz edilir. Hiçbir ülkenin eğitim sisteminin kalitesi öğretmeninin niteliğini aşamaz. Dolayısıyla, bizim öğretmenle başlamamız lazım ve öğretmenimize yatırım yapmamız lazım. Bugün Kuzey Amerika'da mezuniyetinden iki yıl geçmişse onların not ortalaması dikkate alınmıyor çünkü 'o bilgiler eskidi artık' diyorlar. Dolayısıyla bir yerden mezun olup bunu 30 sene kullanamazsınız, öğretmene sürekli yatırım yapmak zorundayız, bunun karşılığını almak zorundayız. Aksi taktirde sorun çıkar. Bir söz vardır: 'Öğretmenleri beslemezseniz çocukları yerler' diye. Şimdi burada, eğer öğretmenle ilgili bu açılımı sağlamazsak ki bunu kaynağından başlatmak zorundayız, yani öğretmene yetiştirmeden başlatmak zorundayız. 12 Eylül'den beri de bu konuda maalesef bir yol alamamışız fakat son zamanlarda 2-3 aydır Yüksek Öğretim Kurulumuzda Sayın Başkan ile beraber, ekibi ile beraber çok işlevsel, çok yararlı görüşmeler yaptık. Protokoller imzaladık, imzalayacağız. Öğretmen yetiştirmenin kaynağı konusunda yeni bir açılım başlatacağız. Bu, dediğim gibi, 12 Eylül'den beri hiç yapılmadı. Bazı pilot eğitim fakültelerinin bu projenin içerisinde ele alınmasıyla durumun başlayacağını ifade edebilirim" ifadesini kullandı.

Öğretmen kavramından sonra bir başka kavramın da 'müdür, yönetici' kavramı olduğunu ifade eden Bakan Selçuk, "Aslında bizim sistemdeki en kısa yolumuz okul yöneticileri. Yani biz, okul yöneticisini eğer çalışmazsak, o konuda çalışmazsak kısa vadede iş yapma ihtimalimiz zor çünkü öğretmenlerle gerek içerik açısından gerekse öğretmen sayısı bakımından bakıldığında birtakım projeleri nihayetlendirmek oldukça zaman alıcı şeyler. Bu nedenle okul yöneticileriyle hemen bir sene içerisinde belirli bir akreditasyon ve standardizasyon çalışmasıyla bütün Türkiye'deki bütün okulların yöneticilerini belli bir duruma getirmemiz mümkün olabilir" şeklinde konuştu.

Okul kavramına da dikkat çeken Bakan Selçuk, "Bir okul kendi başına bir bütünlüğü olan bir organizma gibidir. O kendi içerisinde yaşama kabiliyetine sahip olursa bütün organizmanın birbiriyle uyumunu sağlamak konusunda daha rahat hareket ederiz. Bu sebeple bütün okullarla ilgili bir okul profili çalışmamız var, bitmek üzere. Okulların her birini çevrimiçi olarak, anlık olarak izleme imkanımız olacak" değerlendirmesini yaptı.

Tasarım atölyeleri

Mesleki eğitimin ekonomi ile bağlantısını ve yüksek öğretime gidişatını önemsediklerini belirten Selçuk, bunu ilk okulda da başlatmak istediklerini kaydererek, "bu amaçla yapmak istediğimiz şeylerden biri de tasarım-beceri atölyeleri" dedi. Tasarım atölyelerindeki temel çıkışın yüksek öğretime yansıyan alanların grupsal olarak her birinin ilkokuldaki atölyelere izdüşümünü koymak olduğunu kaydetti.

Türkiye'de herkesin üniversite mezunu olmasının doğru olmadığını kaydeden Selçuk, "Toplumun farkı katmanlarda farklı elemanlara ihtiyacı var. Bu ihtiyacı karşılamak için çok donanımlı mesleki eğitim kuruluşları, çocukların meslek liselerinden, teknik liselerden mezun olmalarını da gerçekleştirmeli ki onlar, para kazanabilecekleri, üretim yapabilecekleri ortamları bulabilsinler" diyerek tümüyle bir zihniyet değişikliği yaptıklarını kaydetti.

"Üniversite öğrencileri olarak sizi farklılaştıran tek şey ders dışında yaptıklarınızdır" diyen Selçuk, "Dersleri herkes alıyor, herkes buradan bir diploma alma olasılığına sahip, herkes bu notları alabilir, geçebilir sınıflarını ama sizi siz yapan özelleştiren, özgünleştiren şey ders dışında yaptıklarınızdır" diye konuştu.



YORUMLAR

En yeni ve güncel etkinlikler için bizi takip edin