Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun 20.Milli Eğitim Şurası'nın ardından Meclis'e sunulacak olmasından memnuniyet duyduklarını bildirdi.
Bakan Özer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 20. Milli Eğitim Şurası'nın açılışında katılımcılara hitap etti.
21. yüzyıl dünyasında sosyal, siyasal ve ekonomik alanda büyük değişim ve dönüşümlerin yaşandığına işaret eden Özer, bilgi ve iletişim teknolojilerindeki büyük değişimlerle, iklim değişikliği, doğal afet, savaş ve göç gibi dünyayı derinden sarsan gelişmelerin yaşandığına dikkati çekti.
Küresel çaptaki bu değişimlerden Türkiye'nin de etkilendiğini belirten Özer, yaklaşık iki yıldır tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınının bu değişim ve dönüşümleri çok daha hızlandırdığını aktardı.
Dünyadaki bu gelişmelerin, eğitim sistemini ve mevcut koşullarını değerlendirmeyi ve muhasebe yapmayı zorunlu kıldığını ifade eden Özer, bu ihtiyaçlardan hareketle eğitim politikalarına yön vermesi amacıyla Milli Eğitim Şurası'nın yirmincisini düzenlemeye karar verdiklerini söyledi.
"ORTAÖĞRETİMDE OKULLAŞMA ORAN I YÜZDE 88'E ULAŞTI"
Özer, meslek liselerinin önündeki katsayı gibi yükseköğretime erişimi engelleyen adaletsiz uygulamaların kaldırıldığını anımsatarak, 4+ 4+ 4 yıllık eğitime geçiş sayesinde daha çok çocuğun eğitime katılımının sağlandığını aktardı.
Ortaöğretimde okullaşma oranının 2000'de yüzde 44 iken bugün itibarıyla yüzde 88'e ulaştığını kaydeden Bakan Özer, eğitim sisteminin daha demokratik ve daha kapsayıcı bir hale getirildiğini bildirdi.
Eğitimin, Türkiye'de toplumun geneline yayılmasına ilişkin politikalar sayesinde evrenselleştiğini belirten Özer, eğitimin son 20 yılda gerçek anlamda halkın tüm kesimlerine yayıldığını, yatırımların Türkiye'nin tüm bölgelerini kapsayacak şekilde yapıldığını anlattı.
"EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİNİ GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE SAĞLAMALIYIZ"
İddia edildiği gibi eğitim kalitesinde bir düşüşün yaşanmadığını, uluslararası öğrenci başarı araştırmalarının da gösterdiği şekilde eğitim sisteminin başarısının sürekli arttığının altını çizen Özer, şöyle devam etti:
"Bugün gelinen noktada, ülkemizin her bir köşesindeki çocuklarımız ve gençlerimiz, okul öncesinden yükseköğretime kadar eğitimin her kademesine erişim imkanına sahip olmuştur. 2000 yılında yükseköğretimdeki okullaşma oranı yüzde 14'ler civarındayken bugün yüzde 44'lere ulaşmıştır. Bugün bizlere düşen, her bir çocuğumuzun kendi potansiyelini gerçekleştirebilmesi ve üretken bir birey olabilmesi için eğitim imkanlarından eşit ve adil şekilde yararlanmasını sağlamaktır. Eğitimde fırsat eşitliğini öyle güçlü şekilde sağlamalıyız ki, çocuklarımızın okul dışı sosyal, ekonomik ve kültürel farklılıkları onların eğitim sürecini ve geleceklerini doğrudan şekillendirmesin. Eğitimde fırsat eşitliğini öyle güçlü sağlamalıyız ki ailelerinin sosyo-ekonomik arka planı çocuklarımızın eğitim sürecinde adaletsizliğe yol açmasın."
Özer, 20. Milli Eğitim Şurası'nın ana temasını "Eğitimde Fırsat Eşitliği" olarak belirlediklerini hatırlatarak, "Amacımız, eğitimde yapılan önemli iyileştirmelerden ve devasa yatırımlardan sonra artık eğitimde niteliği artırmak ve her bir çocuğumuzun nitelikli eğitime erişimini sağlayabilmektir. Bilhassa yaşadığımız bu salgın sürecinde eğitimde fırsat eşitliği gibi tüm dünyanın üzerinde tartıştığı ve önemli adımlar attığı bir meselede paydaşlarımızın görüşlerini almak bizim için çok daha kritik hale gelmiştir." dedi.