KURT ÇOBAN OLMUŞ
Bir kurt yeterince pay alamaz olmuş
Çevresindeki koyunlardan;
Bir başka kılığa girmeyi düşünmüş.
Yararlanıp tilkinin postundan.
Çobanlar gibi bir gocuk geçirmiş sırtına.
Uzun bir değnek edinmiş,
Bir de kaval sokmayı unutmamış
Koltuğunun altına,
Toz kondurulmasın diye çobanlığına.
Elinden gelse yazacak külâhının üstüne:
«Adım Şaban, benim sizin çoban» diye.
Böylece kılığı uydurunca
Dayamış ön pençelerini değneğe
Bizim sinsi Şaban, yaklaşmış usulca.
Şaban, asıl Şabansa çimene yatmış
Uyuyormuş derin derin.
Köpeği de uykudaymış, heybesi bile.
Koyunların çoğu da öyle.
Onlar uyuya dursun, bizim hinoğlu hin
Uyumayanları peşine takmak için
Kılığına söz de eklemeğe kalkmış:
«Seslenmeden olmaz» demiş ve işte o zaman
İş sarpa sarmış:
Kıvıramamış çoban gibi konuşmayı
Sesi gümbürdetmiş dereyi tepeyi
Ve foyası çıkmış meydana.
Koyun, köpek, çoban,
Kalır mı o sesi duyup da uyanmayan?
Bu hengâmede ne yapsın zavallı canavar.
Üstelik sırtında gocuk da var
Ne kaçabilmiş seninki,
Ne de savunabilmiş kendini.
Sahtekârlar her zaman
Bir yanlarıyla verirler yakayı ele:
Kurt isen kal kurtluğunla,
En sağlamı budur, bana sorarsan.