DEĞİRMENCİ,OĞLU VE EŞEK
Bir değirmenciyle oğlu varmış.
Adam çok yaşlı, oğlu daha çocuk.
Çocuk dersem, onbeş onaltı yaşlarında.
Baba oğul pazara gidiyorlarmış
Eşeklerini satıp bir yenisini almaya.
Eşek dinç görünsün, para etsin diye
Bağlayıp ayaklarından bir direğe
Baba oğul sırtlarına almışlar eşeği.
İlk gören basmış kahkahayı:
— Bunlar, demiş, eşek şakası yapıyorlar,
— Ama eşeğin eşeği olmuş kendileri.
— Değirmenci bakmış, adamın hakkı var: Çözmüş, indirmiş eşeği yere.
Eşek anırıp belli etmişse de
Taşınmaktan çok hoşlandığını,
Aldırış etmemiş ihtiyar.
Bindirmiş oğlunu eşeğe,
Deh! diye vurmuş sırtına sopasını.
Üç köylüye rastlamışlar yolda.
En yaşlısı bağırmış delikanlıya:
— Yuf be! Utanmak yok mu sende?
— Ak sakallı baban yaya,
Sen eşeğin sırtında, keyfinde.
Onu bindirip sana yürümek düşer.
Adamlar haklı, deyip değirmenci,
İndirmiş oğlunu kendi binmiş eşeğe.
Üç genç kıza rastlamışlar bu sefer;
— Koca moruk! demiş bir tanesi;
— Yazık değil mi zavallı delikanlıya?
— Sersem, papa mı sanıyor kendini?
— Koca öküz eşekte, çocuk yaya!
— Kız, git işine, demiş değirmenci;
— Öküzlük ne gezer bu yaşta, bende?
— Ama bakmış içerliyen içerliyene,
Almış delikanlıyı terkisine.
Biraz sonra başka yolcular,
İkisini birden alaya almışlar:
— Yuh demişler; insaf yok mu sizde?
Zavallı eşek ölecek neredeyse!
Emektar bir hayvana yapılır mı bu?
Postunu mu satacaksınız pazarda?
Anlamış sonunda değirmenciyle oğlu : Herkesin dediğini yapmak boşuna.
Ama, haydi, demişler; İnat etmeyelim; ,
Bir de bunlarınkini deneyelim.
İnmiş eşekten, başlamışlar yürümeğe.
Bir başkası başlamış alay etmeğe:
— Hoppala, demiş; bu da yeni moda: Eşek önde boş, değirmenci arkada.
Anlamadık: Kim eşek, kim sahibi?
Alın sırtınızda taşıyın bari!
Bir türkü vardır Üç Eşek diye, Tam size göre.
— Doğru, demiş değirmenci; ben bir eşeğim;
Eşek olmasam uyar mıydım sizlere?
Ama bundan sonra ne derseniz deyin
Beni ister beğenin, ister beğenmeyin;
Canım nasıl isterse öyle yaparım.
Öyle yapmış, sonunda herkes de beğenmiş.