TİLKİYLE TEKE
Tilki kaptan çıkmış yola
Uzun boynuzlu dostu tekeyle.
Teke alığıri biriymiş, sözün doğrusu;
Tilkiyse, malûm, malın gözü.
îki ahbap öyle susamışlar ki yolda
İnmek zorunda kalmışlar bir kuyuya.
İçtikçe içmiş ikisi de şapır şupur.
içemez olunca artık, tilki demiş ki:
Kuyudan su içmesi kolay
Ama kuyudan çıkması zordur.
Sen kaldır ayaklarını daya duvara,
Önce ben atlar sırtına
Tırmanırım yukarıya doğru;
Sonra atlayıp boynuzlarına
Çıktımı mı yukarı,
Çekerim seni de dışarı.
— Yuh benim sakalıma, demiş teke;
Amma da akıl varmış sende!
Ben dünyada bulamazdım doğrusu.
Böylesi bir kolaylığı.
Tilki çıkıvermiş kuyudan böylece,
Bırakıp tekeyi dibinde.
Şöyle bir nutuk da çekmiş üstelik.
Sabırlar dileyerek, tekeye:
Allah sana sakal vermiş yalnız, babalık!
Sakalın kadar aklın olsa,
Hiç iner miydin bu kuyuya?
Ben çıkmasını bildim, Allahaısmarladık.
Sen de kullan aklını,
Bul yukarı çıkmanın yolunu.
Sana yardım etmek isterim ama,
Acele işlerim var, kusura bakma.
Susadın mı kuyuya inmesine inmeli,
Ama, nasıl çıkacağını da düşünmeli.