SORULAR: 7.sınıf - Türkçe - [Tüm Sorular]
| 541) 1, 2, 3 ve 4 numaralı Kutular arasında anlam bütünlüğü olması için boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Bazı kaynaklar bu yönteminin M.Ö. 4000 yılına dayandığını söyler. B) İnsan, gıdalarını, tuzlayarak uzun zaman saklamayı başarmıştır. C) Turşu, günümüzde Batı sofralarında mistik varlığını ve önemini yitirmiştir D) Turşu kış sofralarının vazgeçilmezi olarak hep başköşeye oturur
|
Eli değnek tutar tutmaz Çoban oldu; Sardılar sırtına bazlamayı On altı yıl güne verdi karnını, On altı yıl koyun güttü, kavalsız İnsanlardan ağayı tanır, Adını bilmez sorarsan, Hayvanlardan Karabaş?ı Günü yetti, bıyığı bitti, Okundu künyesi, Gitti, davulsuz zurnasız. | 542) Şiirde kendisinden söz edilen kişi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Küçük yaşta çobanlığa başladığı B) Yetenekli biri olduğu C) Askere gittiği D) Uzun yıllar koyun güttüğü
|
Eleştirmenin bir sanatçı ya da eseri hakkındaki değerlendirmeleri, görüşleri elbette önemlidir. Ancak bu, eleştirmenin bir sanatçı ya da eseriyle ilgili her şeyi söyleyeceği anlamına gelmez. Eleştirinin de bir sınırı olmalıdır. Eleştiride neyin söyleneceği, neyin söylenmeyeceği bilinmelidir. Görüşler açıklanırken ifadeler doğru seçilmelidir. Kelime ve cümlelerin vurgusu doğru saptanmalıdır. Uzmanlık alanı dışındaki bir konuda görüşler açıklanmamalıdır. Aksi takdirde böyle bir eleştirinin okur gözünde bir saygınlığı kalmaz. | 543) Bu parçada aşağıdakilerden hangisi üzerinde durulmaktadır?
A) Eleştirinin, sanatçılara nasıl bir katkı sağladığı B) Eleştirinin nasıl olması gerektiği C) Eleştiride yalnızca hatalı yönlerin belirti - memesi gerektiği D) Eleştirmenlerin, okurun beğenilerini dikka¬te alması gerektiği
|
Ne vefasız geçmişten hayır var Ne gelecekler imdada koşar Çoktandır tekneyi aldı sular Çoktandır ümitler sende ölüm | 544) Dörtlüğe göre, şair için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Kırgın B) Pişman C) Karamsar D) Öfkeli |
1 Nihayet romanı bitirdi. 2.Bu onun, üzerinde kuyumcu titizliği ile çalıştığı en önemli eseriydi. 3.Uzun süredir güzel bir roman üzerinde durmadan çalışıyordu. 4.Şimdi merek içindeydi, acaba bu eseri diğerleri gibi beğenilecek mi? 5. Eserine gururla baktı. | 545) Numaralandırılmış cümlelerde bir paragraf oluşturulduğunda sıralama nasıl olmalıdır.
A) 3-2-1-4-5 B) 3-4-5-1-2 C) 1-2-3-5-4 D) 2-1-5-4-3 |
Bir okul çocuğuna göre dışarısı, okul duvarların dışında karışanı olmayan uçsuz bucaksız yer demektir. Bir hasta için dışarısı, yasaksız bir yerdir. Bir mahkûm için dışarısı, hürriyetin bir diğer adıdır. | 546) Bu paragrafta aşağıdakilerin hangisinden söz edilmiştir?
A) İnsanların olaylara bakışının farklı olduğundan B) Dışarı sözcüğünün, kişiler içinde bulunduğu koşula göre anlam kazandığından C) Herkesin dışarda yaşamayı sevmediğinden D) İnsanları, daime dışarıya özlem duyduğundan
|
Diller buz dağı gibidir. Onların, suyun üstünde görünenden daha çok, altında olan kısımları vardır. Zaten bir dili iyice bilmenin dilde kalem oynatmanın yolu ?da suyun altında kalan kısmı keşfetmeye bağlıdır. Şair ya da yaza olmak istiyorsanız, bu buz dağlarının altını keşfedin. | 547) Parçaya göre şair ya da yazar olmanın şartı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Dili bütün incelikleriyle bilmek B) Dil alanında çalışmalar yapmak C) Dil eğitiminden geçmek D) Dili sevmek ya da sevdirmek
|
Bir eserin oluşumunda plan çok önemlidir. Ayrıntısına kadar düşünülmüş bir plan yapılmadığı zaman nitelikli bir eserin ortaya çıkması oldukça zordur. Bu eser ortaya çıkarsa oldukça karmaşık olur. Çünkü eserin yazılması rastlantılara bırakılmış olduğundan, eserin basit bir bölümüne gereğinden fazla önem verilebilir. | 548) Çok önemli bir yeri üstün körü geçilmiş olabilir. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine vurgu yapılmaktadır?
A) Sanat eserlerinin niteliğine B) Ayrıntıların sanat eserlerinin güzelleştirdiğine C) Sanat eseri yazmanın zorluğuna D) Plan yapmanın önemine
|
O zaman başından aşkındı derdi Mermerci oyardı, taşı delerdi Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi. | 549) Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi Bu dörtlükte çeşme anlatılırken aşağıdakilerin hangisinden yaralanılmıştır?
A) Benzetmeden B) Tanımlamadan C) Betimlemeden D) Kişileştirmeden |
Düşünme, insanın en temel özelliğidir. İnsan düşünmeyince hür olamıyor. Bu yüzden hep düşünüyor. Bununla da yetinmiyor. Düşündüğünü söylemek istiyor. Söylemezse, yine kendini hür hissetmiyor. Düşündüğünü söyleyerek çevresindekiler bilinçlendiriyor. Böylece hem kendisi hem çevresindekiler mutlu oluyor. | 550) Bu parçada aşağıdakilerden hangisinden söz edilmektedir?
A) Düşünmenin insan yaşamındaki öneminden B) Eğitimli insanların daha çok düşündüğünden C) Özgür topulmların düşünen insanlara verdiği değerden D) Düşünen insanların, kötü duygulara kapılmadığından
|
Taşlıca Koyu?na girişte, sağınızda, tepelere yaslanmış mezarlar karşılayacak sizi önce. Sonrasında koya asını veren bedri rahmi Eyüboğlu?nun fırçasından çıkmış, bir kaya üzerine resmedilmiş bir balık resmi? Boynuz Bükü? nü günlük ağaçlarının kokusu, size gündüz düşleri gördürecek güzellikte. | 551) Bu parçada hangi duyularla ilgili ayrıntılara yer verilmemiştir?
A) Dokunma-koklama B) Görme-koklama C) Koklama-tatma D) İşitme-görme |
Bahçede ılık bir rüzgârla palmiye ağaçları hafif hafif sallanıyor. Hava bin bir türlü güzel çiçek kokusuyla dolu. Bahçe boydan boya amber çiçekleriyle kaplı. | 552) Bu parçanın anlatımında aşağıdaki duyu organlarından hangisiyle ilgili bir ayrıntıya yer verilmemiştir?
A) El B) Burun C) Göz D) Kulak |
Yazar kelimelerle düşünür. Kelime hazinesi güçlü olanlar diğerlerine göre daha sağlıklı ve etkili eserler ortaya koyar. Shakespeare?in eserlerinde seksen bin Goethe?nin eserlerinde elli bin civarında kelime kullanıldığı kelime hazinesinin önemi anlaşılacaktır. | 553) Parçada aşağıdaki anlatım tekniklerinden hangisi kullanılmıştır?
A) Örneklendirme B) Benzetme C) Tartışma D) Öyküleme |
Doğu yamacı yemyeşil ormanlarla örtülü olan Gülveren tepesinin yamasında çırılçıplak. Çünkü oraya bir köy sokulmuş bütün yamaç çizgi çizgi sel yatakları, kısır tarlalar ve ciflerle allak bullak olmuş. | 554) Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Öyküleme B) Betimleme C) Açıklama D) Tartışma |
Süs, lüks denebilecek hiçbir hâlini bilmiyorum. Pek sade giyinir, saatine altın kordon takmayacak kadar süs eşyasından nefret eder, kolonyadan başka hiçbir koku sürünmez, işlemeli gömlekler, mendiller kullanmaz, altın başlı baston taşımaz, hele paradan âdeta tiksinirdi. Mecbur kalmadıkça paraya Elini sürmezdi. Gençliğinde kalemi ile kazandığı maaş olarak aldığı parayı bile hemen babasına getirirdi. | 555) Parçada sözü edilen kişi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yoksul bir hayat sürdüğü B) Kültürlü biri olduğu C) Süsten ve gösterişten uzak olduğu D) Elinin kalem tuttuğu
|
Derneğin eğitim ve öğretim çalışmaları arasında ço-cuklara enstrüman öğretmek, müzik kültürü vermek, seslerini geliştirmek; yoksullara müzik öğretmek; yüksek okul öğrencileri arasındaki kabiliyetleri tanıtmak; bunlara, yetişmeleri için ödünç para vermek veya burs sağlamak gibi faaliyetler yer alıyordu. Dernek bu işleri yürütebilmek için çeşitli kollara ayrılmıştı. | 556) Parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi sözü edilen derneğin faaliyetleri arasında yer almaz?
A) Yüksek okul öğrencilerine burs temin etmek B) Çocuklara müzik kültürü kazandırmak C) Çocuklara müzik aletlerinin kullanımını öğretmek D) Çocuklara ve gençlere iş imkânı sağlamak
|
Kişinin titiz olanı, olmayanı, işini gerçekten seveni, sevmeyeni vardır. Titiz olan, işine gerçekten gönül vermiş olan, sürekli güçlüklerle karşılaşır; onları kendisi oluşturur. Titiz olmayanlar İse gönülleri de düşünceyi de körelten kolaylıktan ne yapsalar kurtulamaz; sonra da: ?Çabucak başarıyoruz işte!? diye övünürler. | 557) Parçanın başına ilk cümle olarak aşağıdaki sorulardan hangisi getirilmelidir?
A) Titiz bir misiniz? B) Titizliğin ne gibi zararları vardır? C) İşin zoru, kolayı olur mu? D) İnsanlar neden hep sızlanıp dururlar?
|
Dar kapısından başka aydınlık girecek hiçbir yeri olmayan dükkânında tek başına, gece gündüz kıvılcımlar saçarak çalışan Koca Ali, tıpkı kafese konmuş terbiyeli bir aslanı andırıyordu. Uzun boylu, iri pençeli, kalın pazılı, geniş omuzlu bir pehlivandı. On senedir bu karanlık içinde ham demirden dövdüğü kılıç namluları bütün Anadolu?da, bütün Rumeli?de, sınır boylarında büyük bir nam kazanmıştı. | 558) Parçada, hangi anlatım yolu ya da teknikleri kullanılmıştır?
A) Betimsel-tartışmacı B) Öyküleyici-betimsel C) Açıklamalı-tartışmacı D) Açıklamalı-karşılaştırmalı
|
I. Örneğin kürsü, rahle gibi tahta eşya üzerine yapılan süsler oyma, kakma işleridir. II. Demirin eğilmesi, bükülmesi ile yapılan süsü tahtada, tahtaya özgü süsü çinide görmek mümkün değildir. III. Mermeri yontma yoluyla hangi süs yapılabilirse sanatkâr, mermere o süsü yapmıştır. IV. Süsler, süslenen maddeye göre değişir. | 559) Bu cümlelerden bir paragraf oluşturulduğunda hangisi ilk cümle olur?
A) IV. B) II. C) I. D) III. |
Sahne dediğimiz üç duvarlı dünyanın güneşi, yağmuru, rüzgârı, sarayları... yalancı olduğu hâlde, orada yaşanan hayat, duyulan zevk, çekilen ıstırap seyirciye hiç de yalancı gelmez. Aksine, o kadar gerçek hissini verir ki bizi kendine asıl hayattan daha sıkı bir şekilde bağlar. Perde kalkar kalkmaz görünmeyen sihirli kuvvetler tarafından kendi dünyamızdan çekilip alınırız. Oyun boyunca, biz artık kendimiz olmaktan çıkar, başka ve âdeta kendimize yabancı insanlar hâline geliriz. | 560) Parçaya göre, bir oyunun seyirciyi sahneye bağlama nedeni hangisidir?
A) Konusunu gerçek hayattan alması B) Gerçekmiş hissini uyandırması C) Hayalcilik duygusunu geliştirmesi D) İnsanı gerçek dünyadan uzaklaştırması
|
|