SORULAR: 7.sınıf - Türkçe - [Tüm Sorular]
41) Aşağıdakilerin hangisinde yay ayraç içinde verilen hikâye unsuru yoktur?
A) Pencereden akseden aydınlık, kadının kınalı saçlarını parlatıyordu. Taranması bittikten sonra tekrar yemenisini bağladı. Mavi gözleri küçük ve buruşuk yüzüne yabancı gibiydi. (Kişi) B) Daha geceydi. Çoban Yıldızı, mışıl mışıl uyuyan insanlara derinlerden bakan tek bir göz gibi parlıyor, koyu karanlıklara beyaz bir ışık akıtıyordu. (Zaman) C) Kuvvetli bir rüzgâr esiyordu. Avukat Hacı Namık Efendi, kâğıtları uçmasın diye, zümrüt bir köşke benzeyen küçük dükkânının camlarını kapattı. (Yer) D) Ağrı Dağı’nın yamacında, dört bin iki yüz metrede bir göl vardır. Adına Küp Gölü derler. Bu göl, bir harman yeri büyüklüğündedir ve çok derindir. (Olay)
|
Matematik; sayıları, şekilleri ve bunlar arasındaki ilişkileri belli düşünme yöntemleri içinde inceleyen bilim dalıdır. ‟Matematik” sözcüğü, ‟öğrenmek” anlamına gelen ‟mathein” ve ‟ilgili” anlamındaki ‟ikos” sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Öteki bilim dallarından farklı olarak matematikte deney yoktur çünkü matematik, soyut bilgileri ortaya koyar. Matematiksel terimler soyut olsa da doğadaki somut nesneleri anlatmak için kullanılır. Mesela çevremizde dolaşan sayılar ya da geometrik şekiller göremeyiz ama bunlar, nesnelerin nicelik ya da niteliklerini anlamamıza yarar. | 42) Bu parçada aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarının hangisinden yararlanılmamıştır?
A) Örnekleme B) Karşılaştırma C) Tanık gösterme D) Tanımlama |
43) Aşağıdakilerin hangisinde anlatım birinci kişi ağzından yapılmıştır?
A) O önde, ben arkada derin bir uçuruma yuvarlanır gibi aşağı inmeye başladık. Etraftaki taşları, toprak yığınlarını güneş kızdırmış, neredeyse koza çevirmişti. Atlarımız bazen duruyor, bizimle gelmek istemiyordu. B) Tahtın karşısındaki sırmalı büyük perde kımıldadı. Kocaman kavuklu, ince bir ihtiyar belirsiz bir gölge gibi içeri girdi. Gözleri yerde, saygıyla yürüdü. Tahtın basamağına diz çöktü. C) Kısa bir bekleyişten sonra otomobillere bindiler. Sivasʼa gideceklerdi. Hava çok soğuktu, kar yağıyordu. Yolda bazı güçlüklerle karşılaşabileceklerini düşündükleri için tedirgin oldular D) Gemiler İskenderiye Limanıʼna yanaştı. Liman, hiç olmadığı kadar kalabalıktı. İskeleye dökülen insanlar, Cemal Reisʼi görmek için sabırsızlanıyordu. Reisʼi görünce çok heyecanlandılar ve sevgi gösterilerine başladılar.
|
Geceler soğuktu yine ama elimiz ayağımız buz kesmiyordu. Yeşeren toprağın, canlanan ağaçların ılık soluğuyla doluydu ortalık. Kendi kendime türküler söylüyordum içimden. Akşam vakitlerinde evin yolunu tutardım ağır ağır. Adımlarımı boşluğa atar gibi yürürdüm yolda. Uykusuzlukla yorgunluk birlikte çökerdi omuzlarıma. Eve varınca kırk gün kırk gece uyuyacağımı sanırdım. | 44) Aşağıdakilerden hangisi bu metinlerin ortak yönlerinden biri değildir?
A) Deyim kullanılması B) İkilemeye yer verilmesi C) Birinci kişi ağzından anlatılması D) Düşünce yazısından alınması
|
Cam, doğada kendiliğinden oluşabilir. Kulağa biraz garip geliyor belki ama gerçekten de öyle. Bir yanardağ patlamasında sıvı hâldeki bazı lavlar donduğunda siyah bir cama dönüşür. Bir yere yıldırım düştüğünde eriyen kum taneleri cam olur. Göktaşları da cam üretir. Atmosferden geçip yeryüzüne çarpan bir göktaşı, anında kayaları eritir ve çarpmanın etkisiyle havaya saçılan bu kaya parçaları yere cam olarak iner. | 45) Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanılmıştır?
A) Tanık gösterme B) Örnekleme C) Benzetme D) Tanımlama |
Okyanusun ortasında kocaman bir kara parçasına yaklaştılar. Elif, heyecanla gülümsedi. Burası sihirli kürenin üzerinde gördüğü o ilginç kıta gibiydi. Uzaktan bakınca açık bir kitaba benziyordu. İçinde nehirler, dağlar, vadiler göze çarpıyordu. | 46) Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Betimleme yapılmıştır. B) Deyime yer verilmiştir. C) Olay yazısından alınmıştır. D) Kişileştirmeden yararlanılmıştır.
|
Dünyada her yıl 200 milyar ton plastik üretiliyor. Bunun %10’u okyanuslara atılıyor. İşte bu atıklar çöp adalarını oluşturuyor. Okyanuslarda çöp ve atıkların akıntılar nedeniyle oluşturduğu geniş alanlara çöp adası ya da yama deniyor. Dünyadaki ekosistemi tehdit eden beş çöp adası var. Büyük Pasifik Çöp Adası da bunlardan biri. Pasifik Okyanusu’nda bulunan bu adanın bugünkü büyüklüğü neredeyse Türkiye’nin yüz ölçümüyle eş değerdir. | 47) Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Sayısal verilerden yararlanılmıştır. B) Tanımlama yapılmıştır. C) Örneklemeye başvurulmuştur. D) Benzetme yapılmıştır.
|
I. Bu nedenle kışın bazı ağaçların, çalıların meyveleriyle ve tohumlarıyla beslenir. II. Ancak kış aylarında solucan ve böcekleri kolay kolay bulamaz. III. Özellikle karlı günlerde, üzerlerinde meyveleri ve tohumları kalan ağaçların dallarında görebilirsiniz onları. IV. Kuşlar, genellikle solucan ve böcek gibi minik hayvanlarla beslenir. | 48) Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulduğunda baştan üçüncü cümle aşağıdakilerden hangisi olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. |
(I) Deniz kabukları her dönemde insanların ilgisini çekmiştir. (II) İnsanlar bu kabukları farklı şekilde değerlendirmişlerdir. (III) Bugün koleksiyonculuğu yapılan ya da çeşitli takılarda kullanılan küçük deniz kabukları eski zamanlarda Büyük Okyanus’taki ve Hint Okyanusu’ndaki adalarda para birimi olarak kullanılmıştır. (IV) Temel olarak kalsiyumdan oluşan kabuklar, hem içinde yaşayan yumuşakçaların iskeleti hem de onları dış dünyanın tehlikelerinden koruyan evidir. (V) Büyük ve sağlam kabuklar ise yiyecek ve su saklamak için değerlendirilmiştir. | 49) Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın anlam bütünlüğünü bozmaktadır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. |
Okumayla ilgili merakım beş yaşındayken yerde bulduğum bir gazete parçasıyla başladı. - - - - Bu yüzden birinci sınıfın ilk günlerinde, sınıfta okumayı bilen tek öğrenci bendim. Bu durum öğretmenimin hemen dikkatini çekmişti. | 50) Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Meraklı bir gazeteci olmamın en önemli nedeni budur B) Okuyamadığım için o gazete kâğıdını bir kenara attım. C) Yazıların benim için bir anlamı olmadığından hevesim de hemen kayboldu D) Bu gazete parçasındaki yazıları merak ettiğimi fark eden babam bana okumayı öğretti.
|
K, L, M harfleriyle gösterilen metinler bir yazının giriş, gelişme ve sonuç bölümleridir. K. Barajların çalışma planı şöyledir: Akarsulardan barajlara gelen sular baraj gölü alanında depolanır. Depolanan su, gerekli zamanlarda baraj kapakları açılarak kontrollü bir şekilde bırakılır. L. Barajlar, içme ve kullanma suyu sağlamak, sulama yapmak, su baskınlarını önlemek ve elektrik enerjisi üretmek gibi amaçlarla yapılır. M. Böylece hem barajlardaki suyun taşması önlenmiş olur hem de sulama ve elektrik üretme gibi ihtiyaçlar giderilmiş olur | 51) Buna göre aşağıdakilerin hangisinde harfler “giriş, gelişme, sonuç” şeklinde sıralanmıştır?
A) L - K - M B) L - M - K C) M - K - L D) M - L - K |
I. Bu köy, dağlar arasında düz bir araziye kurulmuştu. II. Bunlar içinde en çok ilgimi çeken, Kabaağaç köyü idi. III. Arazinin, evler dışında kalan bölümü nar ağaçlarıyla kaplıydı. IV. Akdeniz yaylalarına yaptığımız yolculuk sırasında birçok köy gördük. V. Bu ağaçlar köye ayrı bir güzellik katıyordu. | 52) Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulursa doğru sıralama aşağıdakilerden hangisi olur?
A) III - IV - I - II - V B) III - V - I - IV - II C) IV - I - V - III - II D) IV - II - I - III - V
|
- - - - Yeni bir ülkeye, yeni komşulara, yeni mahallelere, yeni kurallara, yeni yasaklara... Çünkü yaşamak için, dünyada çok fazla sıkıntı çekmemek için alışmak zorunda. Yoksa nasıl tahammül edebilir yaşamı boyunca karşılaştığı bütün yenilere ve yeniliklere? | 53) Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın ilk cümlesidir?
A) İnsan, her şeye ne çabuk alışıyor B) Yeni yerler keşfetmeyi herkes ister C) Yeni yerler keşfetmeyi herkes ister D) İnsan, alışkanlıklara karşı ön yargılıdır.
|
İnsan, yarın ile uğraşırken bugünden tat almayı unutarak geçirir ömrünü. "Bu iş olacak mı, şu sıkıntıdan nasıl kurtulacağım..." sorularıyla kaygılanarak ve günlük mutluluk olasılıklarını görmezden gelerek yıllarını öğütür. Ömrün sonu bir gün birdenbire çıkar karşısına. O zaman dönüp geriye bakar ve “Demek dünyadaki serüvenim buymuş.” diye şaşakalır. Bu yüzden şu sözü çok gerçekçi bulurum: “- - - -” | 54) Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Gelecekle ilgili doğru planlar yapmak insanın hayatını kurtarır. B) Yaşam, biz başka planlar yaparken başımızdan geçenlerdir. C) İnsanın yaptığı en büyük hata sadece yaşadığı anı düşünmektir D) Hayat, geçmişi düşünmeden geleceği planlayanlar için güzeldir.
|
(I) “Uyusun da büyüsün.” sözü sadece ninnilerde güzel bir mısra olsun diye söylenmemiştir. (II) Gerçekten de uykunun büyüme üzerindeki etkisi büyüktür. (III) Çocuklarda en hızlı büyüme, bebeklik döneminde, özellikle üç yaşına kadar olur. (IV) Bu dönemde -biraz abartılı olacak ama- bebeğin büyümesi neredeyse gözle görülebilir. (V) Bu yaşlarda beden ve beyin gelişimi o kadar önemlidir ki bebeklerin güne mutlu ve her şeyi öğrenmeye hazır başlaması için iyi bir uyku şarttır. | 55) Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf kaçıncı cümleyle başlar?
A) II. B) III. C) IV. D) V. |
I. Bu yasalara göre, bir şeye kuvvet uyguladığımızda eşit ve zıt yönde bir tepki kuvvetiyle karşılaşırız. II. Örneğin göl kenarında duran bir kayığın içinden kıyıya doğru bir basketbol topu atarsanız kayık, kıyıdan uzaklaşmaya başlar. III. Havai fişeklerden kıtalar arası balistik füzelere kadar tüm roketler, Newton’un keşfettiği fizik yasalarına göre çalışır. IV. Aynı şekilde roket yakıtı yakılıp roketin arkasındaki lüleden dışarı püskürtüldüğünde roket de ters yönde yani yukarı doğru ilerler. | 56) Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulmak istenirse sıralama aşağıdakilerin hangisi olur?
A) II - III - I - IV B) II - IV - III - I C) III - I - II - IV D) III - II - IV - I
|
Aralık soğuklarının her tarafı kasıp kavurduğu günlerin birinde, mart ayında hikâye yarışması olacağını öğrenmiştim. Fırsatı kaçıramazdım. Bu yarışma için hemen hikâye yazmalıydım. Ama önce bu düşüncemi dedemle paylaşmalıydım. Çok sevineceğinden emindim. Ancak dedeme söylediğimde o, “Yazamazsın.” dedi. Şaşkınlıkla “Neden?” diye sormaktan kendimi alamadım. Türkçenin hikâye birikiminin farkında olman ve Türk hikâyeciliğinin bugünkü birikimini okuyup özümsemen lazım, dedi. Bu sözler üzerine yapmam gereken belliydi: - - - -. | 57) Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Türk hikâyecilerini taklit ederek öyküler yazmaya başlayacaktım hemen B) Dünyaca ünlü hikâyecileri çok iyi bilmem gerekiyordu C) Hikâye yazma yöntemleriyle ilgili bilgi veren kitaplar okumalıydım D) Türk öyküsünü bugünlere getiren yazarların öykülerini okuyacaktım
|
(I) Gerilim romanları, gençlik edebiyatının en çok tercih edilen türleri arasındadır. (II) Hele de inandırıcı konularla yoğrulmuş, gerçekçi karakterlerle donatılmış ve nedensellik ilişkileri harita gibi örülmüşse gençler arasında dalga hızıyla yayılmaları işten bile değildir. (III) Buna karşılık bu türün yazımının, okunduğu kadar kolay olmadığı üzerinde durulmaz pek. (IV) Benzer anlatım teknikleri ve kurgu kalıpları kullanıldığı için edebiyat çevreleri tarafından sürekli görmezden gelinir. (V) Görülse bile her ayrıntısı incelenerek acımasızca eleştirilir. | 58) Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden itibaren düşüncenin yönü değişmeye başlamıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. |
(I) Karada koşanların en hızlısı olan çita, saatte doksan sekiz kilometre hıza ulaşabiliyor. (II) Bu kadar kısa süre içinde hızlanıp koşarken kuyruğunu dümen gibi kullanıyor ve ani manevralar yapabiliyor. (III) Daha şaşırtıcı olanı, bu hıza yalnızca üç saniye içinde çıkabilmesi. (IV) Yani sağa dönmek istediğinde kuyruğunu sola, sola dönmek istediğinde sağa çeviriyor. | 59) Bu parçada numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde sıralanması için hangi cümleler yer değiştirmelidir?
A) I ve II. B) I ve IV. C) II ve III. D) III ve IV. |
60) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, bir sözcüğün yerine yanlış anlam verecek şekilde başka bir sözcük kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Bu civarda yaşayanlar, her yolda kalan insana yardım etmeyi insanlık görevi sayarlar. B) Babam, aramızda hiç ayrıcalık yapmaz; hepimize eşit davranırdı. C) Sorularımıza çok sakin cevap veriyordu, eli ayağına dolaşmış gibi bir hâli vardı. D) Bu yaz tam yirmi civarında polisiye roman okudum.
|
|