SORULAR: 7.sınıf - Türkçe - [Tüm Sorular]
Ek fiiller, birleşik zamanlı fiil oluştururken cümleye gerçekleşmemiş niyet, terk edilmiş alışkanlık, küçümseme, şart, gereklilik, kesinlik, başkasından duyma, olasılık anlamları katar. | 121) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek fiil cümleye “terk edilmiş alışkanlık” anlamı katmıştır?
A) Biz de çocukluğumuzda çok iyi top oynardık B) Maçla ilgili yorumları dinlemeliydin. C) Bütün hareketlere çok iyi çalışmışmış. D) Bütün hareketlere çok iyi çalışmışmış.
|
Ek fiiller, basit zamanlı fiillere gelerek birleşik zamanlı fiiller oluşturur. Örneğin “Hafta sonunda kursa gidecek.” cümlesinde “gidecek” fiili, gelecek zamanla çekimlenmiştir. Bu yüzden basit zamanlı bir fiildir. “Hafta sonunda kursa gidecekmiş.” cümlesindeki “gidecekmiş” fiili ise ek fiil (-miş) almış ve birleşik zamanlı fiil hâline gelmiştir. | 122) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik zamanlı fiil kullanılmamıştır?
A) Her pazar balkondaki çiçeklerle ilgilenirdi. B) Sabahleyin uyanamayınca otobüsü kaçırdı. C) Çocuk bir suç işlediyse önüne bakarmış. D) O sıcaklarda günde iki litre su içiyordum
|
İsimlerde ek fiilin dört kipe göre çekimi yapılır: Ek fiilin geniş zamanı (-dir), ek fiilin görülen geçmiş zamanı (-di), ek fiilin öğrenilen geçmiş zamanı (-miş) ve ek fiilin şartı (-se). | 123) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek fiilin görülen geçmiş zamanıyla çekimlenmiş bir isim yoktur?
A) Gözümüzün alabildiği her yer kardı. B) İstekleri son derece mantıklıydı. C) Bu, gördüğüm en güzel resimdi. D) Polis olay yerine çabucak vardı.
|
Ek fiillerin iki görevi vardır: İsim soylu sözcüklerin sonuna gelerek onları yüklem yapmak, basit zamanlı fiilleri birleşik zamanlı yapmak. | 124) Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek fiil farklı bir görevde kullanılmıştır?
A) Elindeki, çok güzel kokan bir güldü. B) Sabahları mutlaka bir yumurta yerdi. C) O, herkesin beğenisini kazanmış bir yazardı. D) Bu pazarda organik ürünler çok fazlaydı.
|
Türkçede isim soylu sözcüklerin sonuna gelerek onların yüklem olmasını sağlayan eklere (-di, -miş, -se, -dir) ek fiil denir. | 125) Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek fiil yoktur?
A) Ne vefalı komşumuzdun sen! B) Koyunların hepsini çabucak sağdı. C) Gideceğimiz yer epey uzakmış. D) Evimiz kutu gibi küçücük bir evdi.
|
126) Aşağıdaki altı çizili fiillerin hangisinde bir işi başkasına yaptırma anlamı yoktur?
A) Bahçedeki bütün ağaçları sulatmışlar B) Bahar temizliği için evi güzelce boyattık C) Bahar temizliği için evi güzelce boyattık D) Aniden misafir gelince ne yapacağını şaşırdı.
|
Genellikle ad soylu bir sözcükle bir fiilin kalıplaşıp anlamca kaynaşmasıyla oluşan birleşik fiillere anlamca kaynaşmış birleşik fiil denir. Bu fiillerde sözcüklerden biri ya da birden fazlası mecaz anlam kazanır. Deyimler, anlamca kaynaşmış birleşik fiillerdir. | 127) Bu açıklamaya göre aşağıdakilerin hangisinde anlamca kaynaşmış birleşik fiil yoktur?
A) Çöp varilinin yanından geçerken burnunun direği kırıldı. B) Son günlerde yaşadığı olaylar onun huzurunu kaçırdı. C) Annesi, bu kitabı hazırlarken ince eleyip sık dokumuştu. D) Bazen uygulamak zor gelse de bu kurallar insanı mutlu eder.
|
Birleşik fiiller en az iki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşur. Oluşumu bakımından üçe ayrılır: Kurallı birleşik fiiller, yardımcı fiille kurulan birleşik fiiller ve anlamca kaynaşmış birleşik fiiller. | 128) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik fiil, oluşumu bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) Bir anda onu üzen bütün dertlerden kurtulduğunu zannetti. B) Uzun zamandır üzerinde çalıştığı raporu bitirebilmişti. C) Kapıya yaklaştım, zile basacaktım ki kapı açılıverdi. D) Ani bir komutla dondurulmuşçasına öylece kalakaldılar
|
Bırak, geçmiş günleri gönlüm hatırlasın; Hatırada kalan şey değişmez zamanla. | 129) Aşağıdakilerin hangisinde bu dizelerdeki altı çizili fiille yapıca özdeş bir fiil kullanılmıştır?
A) Çocuk sabahtan beri narın tanelerini sayıyor. B) Bulaşıkları söylene söylene yıkıyor C) Sıcak havada dışarı çıkınca burnu kanardı. D) Çocuk, koca çantayı tek başına taşıyabildi.
|
Fiiller yapı bakımından basit, türemiş ve birleşik fiiller olmak üzere üçe ayrılır. Yapım eki almamış fiillere "basit fiil", yapım eki almış fiillere "türemiş fiil", en az iki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşan fiillere "birleşik fiil" denir. | 130) Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer alan fiil, yapısı bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) Şair, şiirlerini genellikle yalnızken yazıyormuş. B) Şair, şiirlerini genellikle yalnızken yazıyormuş. C) Memlekete vardığında sık sık mektup yolla. D) Ağır sözlerinden dolayı ona çok kırıldım.
|
ürkiye’nin en büyük beş antik şehrinden biri unvanıyla Pamukkale’ye değer katan Hierapolis, geçtiğimiz yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırladı. | 131) Bu cümleden Hierapolis’le ilgili kesin olarak çıkarılacak yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ziyaretçi sayısı bakımından Pamukkale’yi geride bırakmıştır. B) Türkiye’nin en büyük antik kentlerinden biridir. C) Her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilmektedir. D) Pamukkale’deki en eski antik şehirdir.
|
132) Aşağıdaki cümlelerden hangisinin anlam özelliği yanlış verilmiştir?
A) Köpekler; yüz ifadelerini, beden dillerini kullanarak veya havlama, hırlama gibi sesler çıkararak duygularını ifade eder. → Karşılaştırma B) Gerçek yaşamda pek karşılaşmadığımız sıra dışı fobilerden biri de kar fobisidir. → Örneklendirme C) Hava öyle sıcaktı, güneş öyle yakıcıydı ki dağı taşı eritiyordu bugün. → Abartma D) Deniz kenarındaki evler, inci bir kolye oluştururcasına yan yana dizilmiş. → Benzetme
|
● Biraz daha çalışsaymış sınavı kazanmak bir yana derece bile yapabilirmiş (!). ● Aa, sen de mi bilgi yarışmasına katılacaksın? ● Okul bittiğinden beri beni ne aradın ne sordun. ● Bilgisi, konuşması, nezaketi ve kıyafetiyle tam bir beyefendiydi. | 133) Aşağıdakilerden hangisi, bu cümlelere hâkim olan duygulardan biri değildir?
A) Beğenme B) Sitem C) Korku D) Şaşırma |
(I) Çayın başkenti olan Rize’ye gidince yeşil sıralar hâlinde uzanan çaylıkların oluşturduğu muhteşem bir doğayla karşılaşırsınız. (II) Geleneksel mimarisi, sosyal ve kültürel değerleri de doğası kadar özeldir Rize’nin. (III) Amansız bir coğrafyanın yarattığı zorunluluklar, estetikten vazgeçilmeden uygulanmış ve bugün de hayranlık uyandıran yöresel bir üslup doğurmuş. (IV) Temeli ve zemin katı taş, üst katları ahşap olarak tasarlanan Rize evleri, ahşabın etkisiyle nefes alır; yaz sıcaklarında serin, kış soğuklarında sıcak kalır. | 134) Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede beğenme anlamı vardır. B) II. cümlede karşılaştırma yapılmıştır. C) III. cümlede öznel anlatımdan yararlanılmıştır. D) V. cümlede amaç-sonuç ilişkisi söz konusudur.
|
(I) Yeni Gine, Endonezya ve Filipinler'de yetişen gökkuşağı okaliptusu adı verilen ağaç, kâğıt yapımında ve süs bitkisi olarak kullanılmaktadır. (II) Bu ağacın gövdesinin farklı bölgeleri, yılın farklı zamanlarında soyulur ve bu soyulma ile açık yeşil olan iç tabaka ortaya çıkar. (III) Bu tabaka, havayla temas ettikçe koyulaşarak sarı, yeşil, mavi, kırmızı, turuncu, mor ve bordo karışımı bir renk alır. (IV) Bu renklerin gövde üzerinde dağılımı şahane bir görüntü oluşturur. | 135) Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından diğerlerinden farklıdır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. |
İnsan bir şeyi aklına koymaya görsün, hiçbir şey erişilmeyecek kadar yüksekte değildir. | 136) Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır?
A) Kıskançlık B) Öz güven C) Kararlılık D) Çalışkanlık |
- - - - İstanbul’a arabayla gittim. | 137) Bu cümlenin amaç-sonuç anlamı taşıması için aşağıdakilerin hangisiyle başlaması gerekir?
A) Uçağı kaçırdım, bu yüzden B) Otobüs bileti bulamadığımdan C) Zamanım bol olduğu için D) Daha rahat gezeyim diye
|
138) Aşağıdaki cümlelerden hangisi vurgulanan düşünce bakımından diğerleriyle çelişmektedir?
A) Gelenekten yararlanan şairlerin şiirleri nitelikli olur. B) Şiirin yükselmesi, geçmişten gelen birikimi değerlendirmeye bağlıdır. C) Güçlü ve zengin şiir, kendisini geleneğin zincirinden kurtarmış şiirdir. D) Şair, geçmişte yazılmış şiirlere sırtını dönerek şiirine güç kazandıramaz.
|
(I) Kelebekler genellikle çiçeklerin bal özüyle beslenir. (II) Bacaklarında bulunan tat algılayıcılarının açılmasıyla üzerine kondukları çiçeklerdeki bal özünün tadını alırlar. (III) Bal özünü başlarının ön tarafında bulunan hortumla emerler. (IV) Normalde içe doğru kıvrık duran bu hortum, beslenirken açılır | 139) Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde neden-sonuç ilişkisi vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. |
I. İlim öyle bir şeydir ki çaba gösterilmeden ona sahip olunmaz. II. İlim, başkalarıyla paylaşınca azalmayan tek servettir. III. Bilginin efendisi olmak için çalışmanın uşağı olmak şarttır. IV. İnsanın bilmediği bir şey için bilmiyorum demesi de bir ilimdir. | 140) Numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca en yakındır?
A) I ve II. B) I ve III. C) II ve IV. D) III ve IV. |
|