Rukiye Rukiye Tarafından Eklenen Sorular
Ona göre asıl bizim olan, bize sadık şekilde bağlı olan, bizi bizde ve bizim için saklayan geçmiş zamandır. Fakat biz devamlı bir oluş halinde olduğumuz için, kendimizle beraber geçmiş zamanlarımız da değişir. O halde her çağın hatıralara ayrı ayrı bakış ve onları anlayış tarzı vardır. Fakat yazar, burada da kalmaz, bu değişkenliği büsbütün derinleştirir; bizimle beraber değiştiği için bizimle beraber kaybolması lazım gelen ha¬tıralara bir çeşit ebedilik de kazandırır.
| 6441) Parçada "hatıralarla" ilgili olarak aşağıdakiler-den hangisi belirtilmemiştir?
A) Hatıralar sabit olup, değişkenlik göstermezler B) Hatıralar, bize ait, bize bağlı herşeyi saklarlar. C) Her çağ hatıralara ayrı bir anlayışla bakar. D) Hatıralar mutlaka ebedilik kazanırlar.
|
(I) Ev dediğin, penceresi dağlara bakmalı. (II) Pencerenden dağlar ve dağların üstünde parıltılı bir kandil gibi yıldızlar görünmeli. (III) Gece bitmeden, güneş yıldızları silip götürmeden pencereye koşmalısın. (IV) Gecenin eremediği ve sislerin karartamadığı sabah yıldızını görmelisin.
| 6442) Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir benzetme yapılmıştır?
A) IV B) III C) II D) I |
"Aydın, her zaman kendisi olmak zorundadır. Aydın, kendi kafasıyla düşünen kişidir."
| 6443) Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) kendini eleştiren B) başkalarını örnek alan C) kendi gönlüyle hisseden D) üstünlüğünü bilen
|
"İnsanın kabiliyetleri, kendiliğinden çıkan bitkile¬re benzer, okumakla budanmaları gerekir."
| 6444) Bu cümleden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Okumak insanı insan eder. B) Okumakla güzellikler ortaya çıkar. C) Her bulduğumuz kitabı okumalıyız. D) İnsani değerler okumakla öğrenilir.
|
(I) Türk dili, birçok eski kelimesini, yerlerine da¬ha güzellerini buldukça terketmiştir. (II) Fakat eskiden beri güzel her kelimesini mutlaka yaşat¬mıştır. (III) Türkçenin, ülkeler, coğrafyalar ve dil¬ler boyunca süren bir macerası olmuştur. (IV) Bu macera en çok da 'güzel"i aramak duygusun-dandır.
| 6445) Parçada numaralandırımış cümlelerden hangisi kendinden önceki cümlenin gerekçesidir?
A) I B) II C) III D) IV |
6446) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde dolaylama yapılmıştır?
A) Meşin yuvarlak file bekçisini şaşırttı B) Sobanın dirseği ters takılmıştı. C) Üşüyen yaşlı kadın sobayı yaktı. D) Gemi, burunda bir saat mola verdi.
|
6447) "Dökülmek" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecaz anlamıyla kullanılmıştır?
A) Yere dökülenleri niye toplamıyorsun? B) Onun sınavda döküleceğini biliyordum. C) Sıranın üstüne mürekkebi kim döktü? D) Makarnanın üzerine sosunu da döksene!
|
Ev dediğin, bir yanı dağlara, penceresi yıldızlara yaslanmalı. Başını çevirdin mi bir dağ kurmalı gözlerinin önünde. İçin ürpermeyle dolmalı. Kalkıp dağlara yürüme isteği kabarmalı yüreğinde. İnsanın bir yanı hep dağlara açık kalmalı..
| 6448) Bu parçada altı çizili kısımla asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tabiat sevgisi insanın içerisinde gizli bir sevgi olarak hep var olmalıdır. B) Doğaya karşı samimi olmalıdır insanoğlu. C) Güzellik değişken bir ifadedir, insan güzeli kendisi arar ve bulur. D) Tabiatın güzelliklerini görmek, onu yaşamak ve yaşatmak insanın doğasında vardır.
|
6449) "Iç-dış" sözcükleri arasındaki ilişkinin zıddı bir ilişki aşağıdakilerden hangisinde yoktur?
A) Üzüntü-keder B) Ağrı-dert C) İhtiyar-yaşlı D) Yoksul-fakir |
6450) "Çekmek" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı anlamda kullanılmıştır?
A) O hayatı boyunca zorluklar çekti B) Kazak yıkanınca çok çekti. C) Hayatında çok cefa çekti. D) Çocuklarından çok çekti.
|
Ulu fıstık çamlarının gölgelendiği, renkli çakıllarla kaplı bir yoldan, menekşe güllerinin, hanımeli, yasemin gibi mis kokulu çiçeklerin sardığı kameriyelerin, üzerinden köprülerle geçilen nilüferlerle kaplı havuzların, süs bitkilerinin arasına yerleştirilmiş kocaman kuş kafeslerinin, güvercinliklerin arasında dolana dolana konağa vardık. Beyaz mermer basamaklı bir merdivenden konağın camekanla çevrili taraçasına çıktık.
| 6451) Paragrafın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden faydalanılmıştır?
A) Karşılaştırma B) Açıklama C) Betimleme D) Tartışma |
Burası bir şehir değil; bir çiçek bahçesi... Evler, oteller, lokantalar, dükkânlar hep bir yeşil dekor içinde. Bahçeler, parklar eksik değil. Ağaçların altında, yolların kenarında beyaz boyalı kanepeler, koltuklar var. Burada genç, yaşlı, çocuk, isteyen oturup dinleniyor; okuyor; güneşleniyor. Sokakların ortasında bahçeler içinde lokantalar var.
| 6452) Parçada anlatılan yer için hangisi söylenemez?
A) Her yerin yemyeşil olduğu. B) Okuma-yazma oranının yüksek olduğu. C) İnsanların yeşilliği sevdiği. D) Çiçeklerin bol olduğu.
|
"Gözleri kör olanlara acımam, sevgiyi kaybetmiş gönüllere acırım çünkü onlar, sonsuza dek göremezler."
| 6453) cümlesiyle aynı anlama gelen cümle hangisidir?
A) Gözleri kör olanlara acımak gerekir. B) Kör olanlara yardım etmeliyiz. C) Esas körlük gönüldeki sevgiyi kaybetmektir. D) Sevgisini kaybeden acımayı da kaybeder.
|
6454) "Tekerrür eden tarih değil, hatalardır."Cümlesiyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tarih tekerrür etmez; çünkü yaşanan olaylar, yaşanmışların ancak bir benzeri olabilir. B) Aynı hatalara bir daha düşmemek, tarihi olaylardan ders almaya bağlıdır. C) Tarihteki bir hatanın günümüzde de yapılması tarihin tekrarlanması değil, hatanın tekrarlanmasıdır. D) Tarihten ibret alınmış olsaydı geçmişteki hatalar bugün de yapılıyor olmazdı.
|
Problemin ağırlığı, zorluğu, çözümü halinde ağırlığınca onur, zorluğunca kıvançtır.
| 6455) Bu cümleyi en iyi ifade eden cümle aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnsanoğlu zor problemlerden korkmamalı, çözümü için uğraşmalıdır. B) Sorunlar çözümlendikçe toplum rahata kavuşur. C) Sorunlar ne kadar zor olsa da mutlaka bir çözümü vardır. D) İnsanın çözümlediği ağır sorunlar kişinin değerini ve sevincini daha da arttırır.
|
... her insan, her varlık için doğal bir hâldir. Fakat, insanda yorgunluğu yenebilecek bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları yürütür."
| 6456) cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi daha uygundur?
A) Yorgunluk - manevi - dinlendirmeden B) Rahat - maddi - koşturur C) Rahat - manevi - yatırır D) Küsmek - manevi - çıkarır
|
Sanatçıyla ilgili olarak yazılan yazılar, okuyanda ilmi bir inceleme olmaktan çok gönül aynasından seyredilmiş izlenimini veriyor.
| 6457) Yukarıdaki cümleye anlamca en yakın cümle aşağıdakilerin hangisidir?
A) Sanatçıyı anlatan yazılar ön yargısız ve sevecen bir nitelik taşımaktadır. B) Sanatçıyla ilgili yazıları okuyanlar, yazıları yazanların sanatçıyı çok sevdiği izlenimleri edinmektedir. C) Sanatçıyı anlatan yazıları okuyanlar, sanatçının olduğundan farklı anlatıldığını düşünmektedir. D) Sanatçıyı anlatan yazıları okuyanlar, yazanların sanatçıyı beğeni ve takdirleri doğrultusunda anlattığını düşünüyorlar.
|
6458) Aşağıdakilerden hangisi neden sonuç cümlesi değildir?
A) Dolu yağarsa ağaçlar meyvelerini döker B) Ayağını incittiğinden size gelemedi. C) Vaktinde sinyal vermedi, kazaya sebep oldu. D) Çiğ köftenin acısından yüzü kızardı.
|
I. değeri II. uzun III. yaşanmasındadır IV. hayatın V. değil VI. yaşanmasında VII. iyi
| 6459) Yukarıdaki sözcükler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, "uzun" sözcüğü hangi sözcükten önce gelir?
A) değeri B) yaşanmasında C) iyi D) hayatın |
6460) Aşağıdakilerden hangisi bir tanım cümlesidir?
A) Zorluk çeken rahat bulur. B) Evrenin efendisi insan ruhudur. C) Toplum, suçu hazırlar, suçlu onu işler. D) Her şakanın içinde bir gerçek gizlidir.
|
|