Büşra Gök Tarafından Eklenen Sorular
Birleşik fiiller en az iki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşur. Oluşumu bakımından üçe ayrılır: Kurallı birleşik fiiller, yardımcı fiille kurulan birleşik fiiller ve anlamca kaynaşmış birleşik fiiller. | 281) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik fiil, oluşumu bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) Bir anda onu üzen bütün dertlerden kurtulduğunu zannetti. B) Uzun zamandır üzerinde çalıştığı raporu bitirebilmişti. C) Kapıya yaklaştım, zile basacaktım ki kapı açılıverdi. D) Ani bir komutla dondurulmuşçasına öylece kalakaldılar
|
Bırak, geçmiş günleri gönlüm hatırlasın; Hatırada kalan şey değişmez zamanla. | 282) Aşağıdakilerin hangisinde bu dizelerdeki altı çizili fiille yapıca özdeş bir fiil kullanılmıştır?
A) Çocuk sabahtan beri narın tanelerini sayıyor. B) Bulaşıkları söylene söylene yıkıyor C) Sıcak havada dışarı çıkınca burnu kanardı. D) Çocuk, koca çantayı tek başına taşıyabildi.
|
Fiiller yapı bakımından basit, türemiş ve birleşik fiiller olmak üzere üçe ayrılır. Yapım eki almamış fiillere "basit fiil", yapım eki almış fiillere "türemiş fiil", en az iki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşan fiillere "birleşik fiil" denir. | 283) Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde yer alan fiil, yapısı bakımından diğerlerinden farklıdır?
A) Şair, şiirlerini genellikle yalnızken yazıyormuş. B) Şair, şiirlerini genellikle yalnızken yazıyormuş. C) Memlekete vardığında sık sık mektup yolla. D) Ağır sözlerinden dolayı ona çok kırıldım.
|
ürkiye’nin en büyük beş antik şehrinden biri unvanıyla Pamukkale’ye değer katan Hierapolis, geçtiğimiz yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırladı. | 284) Bu cümleden Hierapolis’le ilgili kesin olarak çıkarılacak yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ziyaretçi sayısı bakımından Pamukkale’yi geride bırakmıştır. B) Türkiye’nin en büyük antik kentlerinden biridir. C) Her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret edilmektedir. D) Pamukkale’deki en eski antik şehirdir.
|
285) Aşağıdaki cümlelerden hangisinin anlam özelliği yanlış verilmiştir?
A) Köpekler; yüz ifadelerini, beden dillerini kullanarak veya havlama, hırlama gibi sesler çıkararak duygularını ifade eder. → Karşılaştırma B) Gerçek yaşamda pek karşılaşmadığımız sıra dışı fobilerden biri de kar fobisidir. → Örneklendirme C) Hava öyle sıcaktı, güneş öyle yakıcıydı ki dağı taşı eritiyordu bugün. → Abartma D) Deniz kenarındaki evler, inci bir kolye oluştururcasına yan yana dizilmiş. → Benzetme
|
● Biraz daha çalışsaymış sınavı kazanmak bir yana derece bile yapabilirmiş (!). ● Aa, sen de mi bilgi yarışmasına katılacaksın? ● Okul bittiğinden beri beni ne aradın ne sordun. ● Bilgisi, konuşması, nezaketi ve kıyafetiyle tam bir beyefendiydi. | 286) Aşağıdakilerden hangisi, bu cümlelere hâkim olan duygulardan biri değildir?
A) Beğenme B) Sitem C) Korku D) Şaşırma |
(I) Çayın başkenti olan Rize’ye gidince yeşil sıralar hâlinde uzanan çaylıkların oluşturduğu muhteşem bir doğayla karşılaşırsınız. (II) Geleneksel mimarisi, sosyal ve kültürel değerleri de doğası kadar özeldir Rize’nin. (III) Amansız bir coğrafyanın yarattığı zorunluluklar, estetikten vazgeçilmeden uygulanmış ve bugün de hayranlık uyandıran yöresel bir üslup doğurmuş. (IV) Temeli ve zemin katı taş, üst katları ahşap olarak tasarlanan Rize evleri, ahşabın etkisiyle nefes alır; yaz sıcaklarında serin, kış soğuklarında sıcak kalır. | 287) Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede beğenme anlamı vardır. B) II. cümlede karşılaştırma yapılmıştır. C) III. cümlede öznel anlatımdan yararlanılmıştır. D) V. cümlede amaç-sonuç ilişkisi söz konusudur.
|
(I) Yeni Gine, Endonezya ve Filipinler'de yetişen gökkuşağı okaliptusu adı verilen ağaç, kâğıt yapımında ve süs bitkisi olarak kullanılmaktadır. (II) Bu ağacın gövdesinin farklı bölgeleri, yılın farklı zamanlarında soyulur ve bu soyulma ile açık yeşil olan iç tabaka ortaya çıkar. (III) Bu tabaka, havayla temas ettikçe koyulaşarak sarı, yeşil, mavi, kırmızı, turuncu, mor ve bordo karışımı bir renk alır. (IV) Bu renklerin gövde üzerinde dağılımı şahane bir görüntü oluşturur. | 288) Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından diğerlerinden farklıdır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. |
İnsan bir şeyi aklına koymaya görsün, hiçbir şey erişilmeyecek kadar yüksekte değildir. | 289) Bu cümlede aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır?
A) Kıskançlık B) Öz güven C) Kararlılık D) Çalışkanlık |
- - - - İstanbul’a arabayla gittim. | 290) Bu cümlenin amaç-sonuç anlamı taşıması için aşağıdakilerin hangisiyle başlaması gerekir?
A) Uçağı kaçırdım, bu yüzden B) Otobüs bileti bulamadığımdan C) Zamanım bol olduğu için D) Daha rahat gezeyim diye
|
291) Aşağıdaki cümlelerden hangisi vurgulanan düşünce bakımından diğerleriyle çelişmektedir?
A) Gelenekten yararlanan şairlerin şiirleri nitelikli olur. B) Şiirin yükselmesi, geçmişten gelen birikimi değerlendirmeye bağlıdır. C) Güçlü ve zengin şiir, kendisini geleneğin zincirinden kurtarmış şiirdir. D) Şair, geçmişte yazılmış şiirlere sırtını dönerek şiirine güç kazandıramaz.
|
(I) Kelebekler genellikle çiçeklerin bal özüyle beslenir. (II) Bacaklarında bulunan tat algılayıcılarının açılmasıyla üzerine kondukları çiçeklerdeki bal özünün tadını alırlar. (III) Bal özünü başlarının ön tarafında bulunan hortumla emerler. (IV) Normalde içe doğru kıvrık duran bu hortum, beslenirken açılır | 292) Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisinde neden-sonuç ilişkisi vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. |
I. İlim öyle bir şeydir ki çaba gösterilmeden ona sahip olunmaz. II. İlim, başkalarıyla paylaşınca azalmayan tek servettir. III. Bilginin efendisi olmak için çalışmanın uşağı olmak şarttır. IV. İnsanın bilmediği bir şey için bilmiyorum demesi de bir ilimdir. | 293) Numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca en yakındır?
A) I ve II. B) I ve III. C) II ve IV. D) III ve IV. |
294) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde koşula bağlı bir durum söz konusudur?
A) Bir ortamda mavi ışık azalırsa beyin, vücudu uyku moduna geçirir. B) Küresel iklim değişikliklerinden dolayı birçok ülkede yağış miktarı azaldı. C) İnsanın parmak izinin ömür boyu kalıcı olup olmadığı tartışılıyor. D) Çölün güneye doğru ilerleyişini durdurmak için bölgeye ağaç dikilecek.
|
(I) Dünya yörüngesinde bilimsel araştırmaların yürütüldüğü bir uzay istasyonu düşüncesi, ilk kez 1903ʼte ortaya atıldı. (II) Bu düşünceyi ortaya atan, Konstantin Tsiolkovsky adında bir Rus öğretmendi. (III) Bu öğretmen, ‟Dünyanın Ötesinde” adlı romanında Dünya yörüngesindeki uzay istasyonlarından söz ediyordu. (IV) Tsiolkovskyʼnin orijinal fikirler ortaya koyduğu bu eşsiz roman, uzay istasyonlarıyla ilgili çalışmaların temelini atmıştır. | 295) Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde kişisel düşünce söz konusudur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. |
296) Aşağıdaki dizelerden hangisinde yay ayraç içindeki söz sanatı yoktur?
A) Derken bir düdük öttü ansızın Bembeyaz gemi gittikçe ufaldı (Tezat) B) Şubat ayı kış yelini kovarken Cennet dense sana yakışır dağlar (Kişileştirme) C) Sevgim bir yavru ceylandır Çeker gider dosta doğru (Benzetme) D) Uyandı doğa sabah sabah, dedi ki Sizin için varım, varım sizin için (Konuşturma)
|
Söğüt dallarında hasta serçeler, Eski akın destanını heceler... Tuna ağlıyormuş bazı geceler; Göğsünde kefensiz şehitler varmış | 297) Bu dörtlükte kişileştirilen unsurlar aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?
A) Söğüt - Destan B) Dal - Gece C) Serçe - Tuna D) Destan - Dal |
Ne kadar karanlık olsa geceler Mümkün mü sonunda sabah olmasın | 298) Bu dizelerde aşağıdaki edebî sanatlardan hangisi vardır?
A) Abartma (Mübalağa) B) Tezat (Karşıtlık) C) Kişileştirme (Teşhis) D) Benzetme (Teşbih)
|
299) Aşağıdaki dizelerden hangisinde hem benzetme hem de kişileştirme sanatı vardır?
A) Menekşe koştu dağa dertlerini anlattı Bu sitemli sözleri koca dağı ağlattı B) Yaşlı deniz kimsesiz bir çocuk gibi hüzünlü, Kıyısına gelmeyen dostlarını özlüyor. C) Sen bir ceylan olsan ben de bir avcı Avlasam çöllerde saz ile seni D) Bana derler gam yükünü sen götür Benim yük götürür dermanım mı var
|
Dünya kurulalı beri geçtiğim sıcak ve bunaltıcı vadilere serinlik bırakırım. Acelem yok denize kavuşmak için. Ahenkle, taşlara vura vura, çağıl çağıl akarım. Karadeniz gece gündüz şeker gibi tatlı sularımdan içmek için hasretle beni bekler. Ne coşmama alınır ne de suyumu çekmeme… Bilir ki binlerce yıldır suyumu eksik etmeden sunarım kendisine. | 300) Bu parçada aşağıdaki sanatlardan hangisi kullanılmamıştır?
A) Benzetme (Teşbih) B) Tezat (Karşıtlık) C) Konuşturma (İntak) D) Abartma (Mübalağa)
|
|