SORULAR: 5.sınıf - [Tüm Sorular]
461) Aşağıdakilerden hangisi sosyal bilgiler dersinin kişinin kendi gelişimine katkılarından biri değildir?
A) Toplumsal sorunların farkına varmak B) Toplumun değerlerine saygılı olmak C) Farklılıkları hoşgörü ile karşılamak D) Başkalarının haklarını ihlal etmek
|
462) Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde çocuk haklarıyla ilgili yanlış bilgi verilmiştir?
A) Her çocuk temel yaşama hakkına sahiptir. B) Çocuklar hiçbir şekilde zorla çalıştırılamaz. C) On beş yaşına kadar her insan çocuk sayılır D) Temiz bir çevrede yaşamını sürdürmek her çocuğun hakkıdır.
|
Sosyal bilgiler dersi, demokratik değerleri benimseyen, içinde yaşadığı topluma uyum sağlayan ve toplumun sorunlarına duyarlı, hak ve sorumluluklarını bilen bireyler yetiştirmeyi amaçlar. | 463) Buna göre aşağıdakilerden hangisi sosyal bilgiler dersinin amaçlarından değildir?
A) Okuma alışkanlığı kazandırmak B) Çevresine karşı hassas olmak C) Vatandaşlık görevlerini öğrenmek D) Beraber yaşama duygusunu geliştirmek
|
Buse, okuluna yürüyerek gitmektedir. Fakat trafiğin yoğun olduğu ve yaya geçidinin olmadığı caddede karşıdan karşıya geçerken sıkıntı yaşamaktadır. Bu durum aynı zamanda sürücülerede sıkıntı oluşturmaktadır. | 464) Buna göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Olayların nedeni önemli değildir. B) Aynı olay birden fazla kişiyi etkileyebilir C) Olayların sadece sonuçlarına bakılmalıdır D) Her olayın sonucu aynıdır
|
I. Savaşlar, II. Doğal afetler, III. Yoksulluk | 465) Yukarıdaki durumlardan hangileri çocukların barınma, beslenme ve eğitim gibi haklarını kullanmalarına engel olabilir?
A) Yalnız I. B) I ve II. C) II ve III. D) I, II ve III. |
Ortak bir amaç için bir araya gelen, en az iki veya daha fazla kişiden oluşan, aralarında ilişki ve işbirliği bulunan topluluğa “grup” denir. | 466) Buna göre aşağıdakilerden hangisi grup değildir?
A) Halk oyunları ekibi B) Konserdeki seyirciler C) Aile bireyleri D) Sınıftaki öğrenciler
|
Meryem haftasonu ailesiyle göl kenarına pikniğe giderken yol kenarlarına bırakılan çöplerin kokusunu aldı. Göle yaklaştıkça koku artıyordu ve çok rahatsız edici bir hal almıştı. Bu durum karşısında çok üzüldü. Aklına sosyal bilgiler dersinde öğretmeninin anlattıkları geldi. Belediyeye bu konu ile ilgili bir dilekçe yazdı. | 467) Buna göre sosyal bilgiler dersinin Meryem’e katkısı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Türk tarihini öğrenmeye başlamıştır. B) Yardımlaşma duygusu gelişmiştir C) İnsanlara karşı sevgi ve saygısı artmıştır D) Toplumun sorunlarına karşı duyarlı hale gelmiştir
|
. (I) Kar kristallerinin çoğu altı köşelidir. (II) Bu kristallerin hepsinin farklı bir şekli vardır. (III) Bu şekiller, havanın sıcaklığına bağlı olarak değişir. (IV) Kar, sıcak hava ile karşılaştığında çoğunlukla erir ve yağmura dönüşür. (V) Örneğin soğuk havalarda çubuk ve iğne şeklini alır, havanın çok soğuk olmadığı günlerde ise şekilleri daha karmaşık olur | 468) Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın anlam bütünlüğünü bozmaktadır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. |
A. Sonuçta köpeklerin kendi kişilik özelliklerine göre farklı koşullarda farklı davranışlar sergilediğini saptadı. I. Ancak İsviçreli bir araştırmacı; kaygı, oyunculuk, yabancılara karşı tutum gibi konularda köpeklerin de insanlar gibi farklı kişiliklere sahip olduğunu ortaya koydu K. Kişilik sahibi olmanın yalnızca insanlara özgü bir durum olduğu düşünülebilir. S. Bunu ortaya koymak için, özel olarak hazırlanmış davranış testleriyle köpeğin farklı koşullarda verdiği tepkileri ölçtü. | 469) “A, I, K, S” harfleriyle gösterilen cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturulursa aşağıdaki sözcüklerden hangisi oluşur?
A) ASKI B) ISKA C) KISA D) ASIK |
Bir gün ülkenin kibirli padişahıyla gezgin bir bilgin karşılaşmış. Bilgin, padişahın kibirli olduğunu bildiği için ona hiç ilgi göstermemiş. Kendisine hiç bakmayan bilgini gören padişah çok sinirlenmiş ve veziri onun yanına göndermiş. Vezir, bilgine neden padişaha hürmet göstermediğini sormuş. Bilgin, ‟Padişah, halk sayesinde vardır. Öyleyse o, halkına hürmet etsin.” demiş. Bu sözleri beğenen padişah, bilginin yanına gelip ‟Bana üç öğüt ver.” demiş. Bilginin yüzüne aydınlık bir gülümseme yayılmış. Padişaha, ‟Dünya hayatının süsüne aldanma. Kendini Kafdağı’nda sanma. - - - - ” diye öğütte bulunmuş. | 470) Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) Adalet terazisini dosdoğru tut. B) Zenginlik ve şöhretin büyüsüne kapılma C) Himayendeki insanlara iyi davran D) Hiçbir iyiliği karşılıksız yapma.
|
Genç kız, bir gün kazlara yem atarken parmağındaki yüzük çıkar ve bir güvercinin boynuna geçer. Kız, güvercini tutmak ister fakat tutamaz. Güvercin, yüzüğü de alıp gider. Kız, güvercini aramaya başlar. Gelen geçen herkese sorar. İhtiyar bir adam, köyün girişindeki mağaranın önünde bir güvercin gördüğünü söyler. Kız, ihtiyarın tarif ettiği mağaraya gider ve bir yere gizlenir. Biraz sonra, beklediği güvercin gelir. Güvercin, kanatlarını çırpar ve bir insana dönüşür. Şoför Ali, Menemen-İzmir arasında beş sefer yapmıştı. Gideceği yere bir an önce varmak istiyordu. İyice yorulmuştu. Kamyona yüklenen eşyaları urganla sıkmaktan elleri şişmişti. Çiğli’ye yaklaşırken mola verdiler. Kahvede bir çay içtiler. Dışarıda bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu. Ali kamyona binince, başından geçen bir olayı anlatmaya başladı. | 471) Aşağıdakilerden hangisi bu metinlerin ortak yönlerinden biridir?
A) Hikâye türünde yazılması B) Kişileştirmeden yararlanılması C) Anlatımın III. kişi ağzından yapılması D) Gerçek yaşamda karşılaşılabilecek olayları anlatması
|
Elif, hiç tanımadığı bir ortamda buldu kendisini. “Mavi Ay Oteli’ne hoş geldiniz!” diyordu sevimli bir bayan görevli. Ne olduğunu anlayabilmek için çevresine bakındı. Salonun pencerelerinden ufuktaki kocaman, mavili beyazlı topu gördü Elif. Dünya’nın uzaydan görünüşüydü bu. Elif, ─ Neredeyim, diye sordu. ─ Ay’dasınız Elif Hanım, dedi görevli. ─ Nasıl geldim buraya? ─ Dünya’dan Ay’a servis yapan uzay mekiğimizle geldiniz. ─ Hiçbir şey anımsamıyorum. ─ Bu çok doğal, efendim! Ses hızının beş katı bir hızla yapılıyor uçuşlarımız. Bu da kimi konuklarımızda geçici bir unutkanlığa yol açıyor | 472) Bu parçada aşağıdaki hikâye unsurlarından hangisine yer verilmemiştir?
A) Olay B) Zaman C) Yer D) Şahıs |
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; cinler cirit oynarken eski hamam içinde... Memleketin birinde Sülün Kız derler, bir kız varmış. Sülün Kız bir gün “Ne bir dağda yağmurumuz var ne bir bağda yaprağımız var, sönen ocağımızı ne ile yakacağız?” diye sızlanıp düşünmeye başlamış. Anası bunu görünce “A Sülün Kız’ım, ne diye kara kara düşünüp durursun? İki el, bir baş içindir; geçinmeyecek ne başımız var? Ben bez dokurum, sen gergef işlersin; gül gibi geçinip gideriz.” demiş. Bu söz üstüne, endişeden kurtulup işlerinin başına geçmişler. Gece dememişler, gündüz dememişler; dokuyacaklarını dokuyup işleyeceklerini işlemişler, başkasına avuç açmamışlar | 473) Bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Masal türünde yazılmıştır B) Zaman ve mekân belirsizdir C) Tekerleme kullanılmıştır. D) Anlatım I. kişi ağzından yapılmıştır.
|
Tatlı diller şekerleşir Mutluluk kalbe yerleşir Eller, gönüller birleşir Bugün bayram sabahıdır | 474) Bu dörtlüğe getirilebilecek en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gelin Birlik Olalım B) Bayram Sevinci C) Tatlı Dil D) Hep Birlikte Mutluyuz
|
Lokman Hekim’e ‟Hastalarımıza ne yedirelim?” diye sorduklarında şu cevabı vermiş: “Acı söz yedirmeyin de ne yedirirseniz yedirin.” | 475) Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir hastanın iyileşmesi için moral çok önemlidir. B) Hasta olunca mutlaka doktora gidilmelidir. C) Hasta bakımında dikkatli davranmak gerekir. D) Hastalar beslenmelerine dikkat etmelidir.
|
Bir milleti geçmişten geleceğe taşıyan en önemli unsur dildir. Dil sayesinde toplumun geçmişteki değerleri, fikirleri ve yaşayış biçimleri bugüne, bugünden de yarına taşınır. Dil, insanın geçmişini öğrenmesinde önemli bir araçtır. | 476) Bu parçada dilin hangi özelliği vurgulanmıştır?
A) Kültürel ögeleri gelecek nesillere aktarma B) İnsanlar arasındaki bağı kuvvetlendirme C) Toplumun değişmesine yardımcı olma D) Toplumsal düzeni koruma
|
Ebru, geleneksel Türk el sanatlarından biridir. Bu sanat, yoğunluğu artırılmış su yüzeyine fırça yardımıyla boyaların serpilmesi sonucunda elde edilen renkli desenin kâğıda aktarılmasıyla oluşur. Ebru sanatında suyun yoğunluğunu ayarlamak için sahlep, denizkadayıfı gibi malzemeler kullanılır. Bu suyun üzerine topraktan elde edilen, suda erimeyen boyalar serpilir. Kullanılan suyun ve boyaların ayarının yapılması, bu sanatın en zor aşamasıdır. Bu nedenle ebru, ancak bir ustanın tecrübelerinden istifade edilerek öğrenilebilir. Ebru sanatının ilk kim tarafından yapıldığı belli değildir ancak ilk olarak Türkistan’da ortaya çıktığı tespit edilmiştir | 477) . Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
A) Ebru sanatında ne tür boyalar kullanılır? B) Ebru sanatının en zor aşaması nedir? C) Ebru sanatında kullanılan fırçalar neden yapılır? D) Ebru sanatı nerede ortaya çıkmıştır?
|
Doğanın en önemli bileşeni, yeşil örtü yani bitkiler dünyasıdır. Bu düşünceden hareketle bitkileri tanımanın, onlarla dost olmanın ve onları insanlara sevdirmenin en büyük hayır işlerinden biri olacağını düşündüm ve bu botanik bahçesini kurdum. Bu bahçeyle, insanlara bitkilerin dünyasını tanıtmaya ve onları bitkiler konusunda bilinçlendirmeye çalışıyoruz. | 478) Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir?
A) Botanik bahçeniz ne zaman kuruldu ve nasıl büyüdü? B) Bitkiler için çok emek harcıyor musunuz? C) Bu botanik bahçesini niçin kurdunuz? D) İnsanlara doğa sevgisi kazandırmak için neler yapılmalıdır?
|
Ağlamak -sanılanın aksine- çaresizliğin, zayıflığın, güçsüzlüğün göstergesi değildir. Garip gelecek belki ama ben ne zaman ağlayan birini görsem içim gerçekten acısa dahi bir miktar da sevinirim. Çünkü ağlamayı yani üzülmeyi becerebilen kişi, bir insanda bulunması gereken tüm iyi duygulara sahiptir: Yumuşak kalplidir, duygu yoksunu değildir, insan niteliğini yitirmemiştir... | 479) Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yumuşak kalpli insanların sayısı gün geçtikçe azalmaktadır. B) Ağlayabilen insan, insani duygularını kaybetmemiş demektir. C) Ağlayabilmek, bir insanda bulunması gereken en önemli özelliktir. D) Yalnızca çaresiz ve güçsüz insanlar bir zorlukla karşılaşınca ağlar.
|
Yazar, hayatı boyunca kendi iç dünyasında yaşadı. Her zaman kendisi olmayı, iç huzurunu korumayı başardı. Başkalarının, özellikle de kaba insanların kendisinden beklentilerine hiç aldırış etmedi. Daima sade, gerçek ve samimi olan şeyleri sevdi. Eserleri aracılığıyla başkalarına da sadeliği öğretti. | 480) Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kaba insanları umursamadığı B) Davranışlarında tutarlı olduğu C) Kendini beğenmiş biri olduğu D) Yalın ve içten olmayı sevdiği
|
|