SORULAR: 4.sınıf - [Tüm Sorular]
Her mevsimin beraberinde getirdiği pek çok güzellik vardır. Özellikle de fotoğrafçılığı sevenler için doğa farklı manzaralar sunar. Ama fotoğrafçıların dikkat etmesi gereken durumlar vardır. Yazın fotoğraf çekmek zordur çünkü ışık dik gelir. Kışın da hava genelde kapalı olduğu için ya çok az ışık vardır ya da hiç yoktur. Bu yüzden ışığın şiddeti ve açısı iyi ayarlanmalıdır. | 1381) Bu parçaya göre fotoğrafçılıkta önemli olan nokta aşağıdakilerden hangisidir?
A) Farklı manzaralar bulmak B) Işığı iyi kullanmak C) Yapılan işi sevmek D) İyi bir gözlemci olmak
|
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk halkını müzelerle buluşturmak için 2008 yılında “Müzekart” projesini hayata geçirdi. Bu kart ile 7’den 70’e herkes, Türkiye’deki 300’ü aşkın müze ve ören yerini gezebiliyor. Müzekart, müze ve ören yerlerindeki satış noktalarından alınabilmektedir. | 1382) Bu parçada “müzekart” ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Kimlerin yararlanabileceğine B) Hangi amaçla çıkarıldığına C) Nerelerden alınabileceğine D) Kullanım süresine
|
Yıldızlar, gezegenler ve diğer tüm gök cisimleri binlerce yıldır insanlığın anlamaya çalıştığı en büyük gizemlerin başında geliyor. | 1383) Bu cümleden aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılır?
A) Teknolojinin gelişmesiyle bilime olan merak daha da artmaktadır. B) Bilim insanları uzayda yaşamayı amaçlamaktadır. C) Günümüzde insanlar gök cisimleriyle ilgili her türlü bilgiye sahiptir. D) İnsanoğlu gök cisimleriyle ilgili bilinmeyenleri ortaya çıkarmaya çalışmaktadır.
|
Hafta sonu, çocukken de seyrettiğim “Ormanın Şarkısı” adlı tiyatro oyununu izledim. | 1384) Bu cümleye göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle söylenir?
A) Oyunu daha önce de seyretmiştir. B) Konusu ormanların yok edilişidir. C) Oyunda eğlenceli şarkılar vardır. D) Oyunu çok beğenmiştir.
|
Gerçek arkadaşlar, hatalarımızı dile getirmekten çekinmezler. | 1385) Aşağıdakilerden hangisi bu cümleye anlamca en yakındır?
A) Dost başa, düşman ayağa bakar. B) Dost acı söyler. C) Dost kara günde belli olur. D) Dost ile ye, iç; alışveriş etme.
|
Fırat, Yasemin ve Oya bir aşçılık kulübü kurarlar. Haftada bir kez Oya’nın evinde buluşmayı kararlaştırırlar. İlk toplantılarında pasta yapmaya karar verirler. Fırat ve Oya, Yasemin’i şef seçerler. Yasemin “Ben, şef olmak istemiyorum! Niye benim şef olmamı istiyorsunuz ki?” deyince Oya “Çünkü sen annenle sık sık pasta yapıyorsun ve yemek yapma konusunda bizden iyisin.” der. | 1386) Bu metne göre arkadaşlarının Yasemin’i şef seçmek istemelerinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Başladığı işi kısa sürede bitirmesi B) Sorumluluk duygusunun gelişmiş olması C) Arkadaşlarından daha tecrübeli olması D) Pastacılıkla ilgili araştırmalar yapması
|
Müdür, parmaklarının ucuna basarak gelmiş; koltuğuna yerleşirken oturacağı yeri üflemişti. Oğuz onun yanında kaşları çatık, yüzü ciddi, hiç görmediği bir şeyi seyrediyormuş gibi bakıyordu. Selim’in sağ tarafında da Fatih, gövdesine gittikçe gömülen incecik boynunu bükmüş; kaşlarını kaldırmış, pırıl pırıl gözleriyle etrafı gözetliyordu. Bu esnada Selim, parmak kaldırarak gözlerime baktı: “Öğretmenim!” diye hafifçe bana seslendi. | 1387) Bu metinde anlatımı aşağıdaki kişilerden hangisi yapmaktadır?
A) Müdür B) Oğuz C) Fatih D) Öğretmen |
İlk resim sergisini 20 yaşındayken Mardin’de açtı. | 1388) Bu cümlede sözü edilen kişiyle ilgili aşağıdakilerden hangisi kesinlikle söylenir?
A) Birden fazla resim sergisi açmıştır. B) Hâlâ Mardin’de yaşamaktadır. C) Resim dışında başka sanatlarla da ilgilenmektedir. D) Yaşlandığı için resim yapmayı bırakmıştır.
|
Yaşlı adam, bastonunu sıkıca tutarak oturuyordu muayene odasının girişindeki koltuklarda. Yanındaki torunu, yaşlı adama kendisini nasıl hissettiğini soruyordu sürekli. Bir ara hemşire odadan çıktı, sırada bekleyen hastalara göz attı. Hastane gittikçe kalabalıklaşıyordu. Tam bu sırada “Doktor Bey, hastanız geldi.” diye bir ses duydum. Beni çağırıyorlardı. | 1389) Bu metinde anlatımı yapan kişi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Doktor B) Torun C) Yaşlı adam D) Hemşire |
Yağmur, İstanbul’a garip bir kış serinliği getirdi. | 1390) Bu cümleden aşağıdakilerin hangisi kesin olarak çıkarılır?
A) Yağmurun kışın yağdığı B) İstanbul’da kışların sert geçtiği C) Yağmurun İstanbul’u serinlettiği D) Kışın İstanbul’a kar yağdığı
|
Alerji, yiyeceklerden havadaki toza kadar birçok maddeye insan vücudunun gösterdiği aşırı tepkilerdir. Kaşıntı, geniz akıntısı, hapşırık, deride kızarıklık gibi tepkiler bunlardan bazılarıdır. Tıp dünyası, vücudun gösterdiği bu tepkilerin nedenlerini tam olarak bulamamıştır. Bu rahatsızlığı ortadan kaldıracak ilaçlar yoksa da etkisini hafifletecek ilaçlar vardır. | 1391) Bu metinde “alerji” ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Vücudu hassas kişilerde görüldüğüne B) Vücudun gösterdiği tepkilere C) Farklı maddelerden kaynaklanabildiğine D) Tamamen tedavi edilemediğine
|
Benim gençlik kitapları yazmaya başlamamda Oktay Akbal’ın “Düş Ekmeği” adlı romanı etkili oldu. Bunları yazarken lise yıllarımı, kendi sıkıntılarımı, ailemle olan ilişkilerimi hatırlamaya çalıştım. Arkadaşlarımın lise çağındaki çocuklarını inceledim uzaktan. Gençlik kitabı yazmaya başladığımda çalıştığım yayınevine haber vermedim. Beceremezsem bırakabilmek için... | 1392) Bu parçadan sözü edilen yazarla ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Başka yazarları taklit etmiştir. B) Gençleri gözlemlemiştir. C) Anılarından yararlanmıştır. D) Başarılı olacağından emin değildir.
|
Nasrettin Hoca, Türk kültüründe güldürücü özelliğiyle karşımıza çıkar. Kimi kaynaklar Akşehirli kimi kaynaklar da Sivrihisarlı olduğunu söyler. Nasrettin Hoca Azerbaycan’da Molla Nasreddin, Çin’de Afandi olarak bilinir. Fıkralarında karşımıza kimi zaman köylü, imam, kayıkçı kimi zaman da doktor, öğretmen, hâkim olarak çıkar. “Bindiği dalı kesmek, ipe un sermek” gibi deyimleri dilimize kazandıran da Nasrettin Hoca fıkraları olmuştur. | 1393) Bu parçada Nasrettin Hoca ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Nereli olduğunun kesin olarak bilinmediğine B) Fıkralarının hâlâ çok ilgi gördüğüne C) Başka ülkelerde farklı isimlerle tanındığına D) Bazı sözlerinin deyim olarak kullanıldığına
|
İnsanlar, her yerde çöp kutusu olmasına rağmen hâlâ yere çöp atıyorlar. Nereye baksam bir çöp görüyorum. Böyle yaparak sadece çevremize değil, kendi sağlığımıza da zarar veriyoruz. Çünkü çevreyi kirlettiğimizde bu, dolaylı olarak sağlığımızı da etkiler. | 1394) Paragraftan, aşağıdaki düşüncelerin hangisine ulaşılamaz?
A) Çevreyi kirletmek, insan sağlığına da zararlıdır. B) İnsanlar çevre konusunda duyarsızlık gösteriyorlar. C) İnsanlar, çöp kutusu olmasına rağmen yerlere çöp atıyorlar. D) Çevre kirliliğini önlemek için insanlar bu konuda eğitilmelidir
|
Avukat, her akşam iş çıkışında masasının üzerindeki dağınıklığı toplar; her sabah da saat sekize çeyrek kala bürosuna gelerek kaldığı yerden dosyaları incelemeye devam ederdi. Belleği çok kuvvetliydi. Bütün dosyaları ilk görüşte tanır, duruşmanın nerede kaldığını, neler söylemesi gerektiğini hemen hatırlardı. Dosyaları eline almasıyla bırakması bir olur, sadece göz gezdirmesi yeterdi. Gayretli, çalışmayı çok seven biriydi. Duruşmalarına tam zamanında giderdi. | 1395) Bu metne göre, aşağıdakilerden hangisi avukat için söylenemez?
A) Düzenlidir. B) Dakiktir. C) Sevecendir. D) Hafızası güçlüdür.
|
Mini mini dalgalarla Kıyılarda gezinmede ... Fakat huyu belli olmaz, Yaramazdır, hem de kurnaz. Kâh açılır enginlere, Birden coşar, tek duramaz; Vapurları sallar durur, Sahillere tekme vurur. Hasan Ali Yücel | 1396) Bu dizelerde, aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir?
A) Martı B) Balık C) Can simidi D) Deniz |
(1) Yemek yapmak resim yapmaya benzer. (2) Ressamlar nasıl fırçalarıyla özgün resimler ortaya koyuyorlarsa, aşçılar da çeşitli malzemelerle özgün yemekler yaparlar. (3) Örneğin bir çorba yaparken kullanılacak malzemeler ve çorbanın nasıl sunulacağı önceden bellidir. (4) Dolayısıyla aşçılık da başkalarından çok daha farklı düşünmeyi gerektirir. | 1397) Numaralandırılmış cümlelerden hangisi, bu paragrafta verilmek istenen düşünceyle çelişmektedir?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 |
Bilinen fiziksel özellikleri dışında insan; sorar, sorgular, yanıtlar... İnsan, bir sözü çok çeşitli biçim ve anlamlarda söyleyebilir. Kısacası insan, bir söz ustasıdır. Söz insanın elinde büyük bir güçtür. Sözünü bilmek ise onu nerede ve nasıl kullanacağını bilmektir. | 1398) Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Sözden çok fiziksel özelliklerin dikkate alındığına B) Bir sözün nereye varacağını düşünerek konuşmaya C) Sözün insana kuvvet kazandırdığına D) Bir sözün birden fazla anlamda kullanılabileceğine
|
1. Atomlar, elektrik yüklü parçacıklardan oluşur. 2. Elektrik yükü, artı (+) ve eksi (-) olmak üzere iki çeşittir. 3. Yıldırım, eksi (-) elektrik yükünün bulutlardan yere, artı (+) elektrik yükünün de bulutlara doğru akmasıyla oluşur. 4. Yıldırımlı fırtınalar, benim düşünceme göre doğadaki en görkemli olaylardır. | 1399) Numaralandırılmış yargılardan hangisi, bilimsel verilere dayanmaz?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 |
“Spor salonuna her gün gitmeye çalışıyorum ama...” cümlesindeki “ama” sözcüğü düşünceyi farklılaştırmaktadır. | 1400) Buna göre cümlede üç nokta ile belirtilen yere, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) arkadaşlarım da benim gibi düşünüyor. B) gidemediğim günler de oluyor. C) sağlıklı yaşamak istiyorum. D) evimiz yeterince yakın.
|
|