SORULAR: 4.sınıf - [Tüm Sorular]
1461) Aşağıdaki sözcükler alfabetik sıraya göre dizildiğinde hangisi en sonda yer alır?
A) Bağlamsal B) Bağlanabilmek C) Bağlanış D) Bağlamak |
1462) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “seçmek” sözcüğü “titiz davranmak, kolay kolay beğenmemek” anlamında kullanılmıştır?
A) Bu mesleği seçmeme çok şaşırdığını söyledi. B) Durmadan öten bu kuşun keklik mi bıldırcın mı olduğunu seçemiyordum. C) Ablam yemek seçer, her şeyi yemezdi. D) Bugün oy birliğiyle onu başkanlığa seçtik.
|
İnsan ne kadar çekingen, başkalarıyla iletişim kurmaktan ne derece hoşlanmaz biri olursa olsun; sohbetini, misafirliğini özleyeceği bir iki dostu veya akrabası vardır. Böyle ahbapların, birbirini candan seven insanların, dostlukları gibi misafirlikleri de tatlı olur. Çünkü birbirlerine ağırlık vermezler. | 1463) Bu metne göre ‘‘ahbap’’ sözcüğünün anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kendisiyle yakın ilişki kurulup sevilen, sayılan kimse. B) Bir ortamda birlikte bulunanlardan her biri. C) Herhangi bir şeye düşkün olan, aşırı ilgi duyan kişi. D) Yaş, meslek vb. bakımından birbirlerine eşit olanlar.
|
1464) “Uzatmak” sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde “Şu raftaki şekeri bana uzatır mısın?” cümlesindeki anlamıyla kullanılmıştır?
A) Arkasındaki çantadan anahtarı alıp uzattı. B) Oraya erken gitmemek için yolumu uzattım. C) Can, yere oturup ayaklarını uzattı. D) Hakem maçı üç dakika uzattı.
|
1465) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “saymak” sözcüğü “ödemek” anlamında kullanılmıştır?
A) Bu küpelere tam yüz lira saydı. B) Küçüklerini sever, büyüklerini sayardı. C) Artık kışı geçti sayabiliriz. D) Bizler, sizleri bir dost saydık.
|
| 1466) Bu kutudaki kelimeler Türk alfabesine göre sözlükte nasıl sıralanır?
A) ilgili -ispat-itina-imza B) imza-ispat-itina-ilgili C) ilgili-imza-ispat-itina D) imza-ilgili-itina-ispat
|
1467) “Vermek” sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde “çevirmek, yöneltmek” anlamında kullanılmıştır?
A) Kendilerine iyi bir çalışma fırsatı verdim. B) Çok tanınmış bir sanatçı, burada akşam konser verecek. C) Dal budak saldı, yemiş vermeye başladı. D) Dar sokaktan çıkınca arabanın burnunu rıhtıma verdi.
|
1468) Aşağıdaki sözcükler alfabetik sıraya göre dizildiğinde hangisi en sonda yer alır?
A) Çocuk B) Çalışmak C) Çünkü D) Çiçek |
1469) “Gelmek” sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde “varlığını sürdürmek, yaşamak” anlamında kullanılmıştır?
A) Eski çağlardan birçok eser günümüze kadar gelmiştir. B) Sinemadan çıktığımızda saat beşe geliyordu. C) Merak etme, ondan kimseye kötülük gelmez. D) Orman havası insan sağlığına iyi gelir.
|
1470) Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözün cümlede kazandığı anlam ayraç içinde yanlış verilmiştir?
A) Önüne fırlayan köpeğe çarpmamak için direksiyonu sağa kıvırdı. (katlamak) B) Ben belli bir noktaya işaret etmek (dikkat çekmek) için buraya geldim. C) Bahçede çalışan babama seslenince babam bana döndü. (yönelmek) D) Evimizde ince (ayrıntılı) bir temizlik yapmanın zamanı gelmişti.
|
1. Öğretmenimiz dersleri yumuşak bir ses tonuyla anlatırdı. 2. Yağmurdan hemen sonra yumuşak toprakları kolayca sürmüştü. 3. Terziler, elbise dikerken yumuşak, ipek kumaşları tercih ederlerdi. 4. Annem, kirpikleri arasından yumuşak ve şefkatli bakışlarıyla bakıyordu. | 1471) “Yumuşak” sözcüğü numaralanmış cümlelerin hangilerinde aynı anlamda kullanılmıştır?
A) 1 ve 2 B) 1ve 4 C) 2 ve 3 D) 3 ve 4 |
1472) Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcüğün cümlede kazandığı anlam ayraç içinde yanlış verilmiştir?
A) Benim gelmem, kursumun erken bitmesine bağlı. (şart) B) Pazardan aldığım incir bal gibiydi. (tatlı olmak) C) O kış akşamında şehri büyük bir sis basmıştı. (kaplamak) D) Her şeyin başı sağlıktır, demiş atalarımız. (vücudun bir bölümü)
|
1. Sert biri olduğum için benimle çekinerek konuşurlardı. 2. Ağacın sert gövdesine çarpınca biraz canı yandı. 3. Balıkçılar sert havalarda denize açılmazlar. 4. Sert zeminde koşmak bacaklara zarar verir. | 1473) “Sert” sözcüğü, numaralanmış cümlelerin hangilerinde aynı anlamda kullanılmıştır?
A) 1 ve 2. B) 1 ve 3. C) 2 ve 4. D) 3 ve 4. |
Bir çırak, çok güzel testiler yapıyormuş. Ama testilerin orasından burasından yarılmasına, yer yer çatlamasına engel olamıyormuş. Usta, çırağına “Sana demedim mi evladım, sen bu işin püf noktasını henüz öğrenmedin. Haydi, geç bakalım tezgâhın başına da bir testi çıkar! Ben de sana püf noktasını göstereyim.” demiş. Çırak, çarkı döndürüp çamura şekil vermeye başlamış. Usta da önünde dönen çanağa arada sırada “püf!” diye üfleyerek testiyi çatlatacak olan bazı küçük hava kabarcıklarını patlatmış. O günden sonra buna “püf noktası” denmiş. | 1474) Bu metne göre “püf noktası” sözünün anlamı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir işin incelik gerektiren önemli kısmı B) Akıl veren veya öğreten kimse C) Uzun ve yorucu çalışma D) Bir işi kendi başına yapabilme yeteneği
|
Mühendisler dört dörtlük bir proje hazırladılar. | 1475) Altı çizili sözcük grubunun bu cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Yanlışlarını düzeltmek istiyorsan çok çalışmalısın. B) Hatalarından ders alırsan daha çok gelişirsin. C) Kusursuz bir arkadaş bulmak imkânsızdır. D) İyi insanlar her zaman kazanır.
|
Satışları artan şirketimiz bu sene iyi kazandı. | 1476) “İyi” sözcüğünün bu cümlede kazandığı anlam aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kolay B) Farklı C) Çok D) Hızlı |
1477) Aşağıdakilerin hangisinde altı çizili sözcük, parantez içinde verilen anlama uygun kullanılmamıştır?
A) Ben de çayıma şeker koymayı bıraktım. (Unutmak) B) Bizim takımımız daha ilk turda elendi. (Yarışma dışı kalmak) C) Bu gemi fırtınalara iyi dayandı. (Zarar ve hasar görmemek) D) Rüzgâr esince masanın üzerindeki kâğıtlar karıştı. (Düzensiz, dağınık olmak)
|
Bir ihtiyar, evinin çevresine çit çekmek istemiş. Çok yaşlı olduğu için bu işi yapamıyormuş. Karşı komşusu genç, iri ve güçlü biriymiş. Ama genç komşusu o kadar üşengeçmiş ki evde bile bir tabağı bir yerden alıp başka yere koymazmış. Çaresizlik bu ya, ihtiyar ondan yardım istemiş. İhtiyarın dediğini duyar duymaz genç komşusunun suratı düşmüş. “Amcacığım o çiti çekeceksin de ne olacak sanki. Bak şimdi evine her yönden kolayca giriyorsun. Öyle olursa kapıya kadar dolanıp yolunu uzatacaksın.” deyip reddetmiş yaşlı adamı. | 1478) Bu metinde anlatılan olay aşağıdaki atasözlerinden hangisiyle ilgilidir?
A) Tembele iş buyur, sana akıl öğretsin. B) Dost ile ye, iç; alışveriş etme. C) Arkadaşını söyle, kim olduğunu söyleyeyim. D) Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir.
|
1479) “Bir yere çağırılmadan giden kimse, iyi hizmet görmeyi beklememelidir.” anlamına gelen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Komşuda pişer, bize de düşer. B) Misafir kısmeti ile gelir. C) Davetsiz gelen, döşeksiz oturur. D) Kimseden kimseye hayır gelmez.
|
1480) “Başka bir yerden gelen kimseden, geldiği yerle ilgili, küçük de olsa bir armağan beklenir.” anlamına gelen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Değirmenden gelenden poğaça umarlar. B) Değirmene gelen nöbet bekler. C) Değirmen iki taştan, muhabbet iki baştan. D) Değirmende doğan sıçan gök gürültüsünden korkmaz.
|
|