İLKOKUMA YAZMA ÖĞRETİMİ VE SORUNLARI
Zaman zaman düşünürüm ve kendi kendime sorarım: İşte geldim işte gidiyorum. Yaşamımın en anlamlı beceri ve davranışı nedir? Yanıtım tek sözcük olur: Okumak!
Okuma yazma bilmediğimi düşündüğüm zaman boğulacak gibi olur, dünyaya gelmemiş gibi bir duyguya kapılırım. Bir kişiye okuma yazma öğretmenini ne kadar önemli olduğunu o zaman daha iyi anlarım.
Bu bakımdan insan yaşamının bu ilk ve en anlamlı davranış ve becerisini kazandırma işi, ilkokuma-yazma çalışması ayrı bir özenle yapılmalıdır.
“İnsanı güçlü kılan, düşünmeye ayırdığı zamandır!” İlkokuma yazma yöntemleri başlangıçtan bu güne doğru, anlama ve düşünmeyi geliştirecek şekilde yer almıştır. Cümle yönteminden sonra olması uygulanması gereken öykü yöntemi idi. Öykü ve masallarda düşünce vardır. Biz acilen öykü yöntemine geçmek zorundayız. Düşünmeye ve anlamaya yöneltici bir okuma yazma yöntemi ile ilkokuma yazmayı öğretmeyişimiz nedeniyle okuma alışkanlığı kazandıramıyor olabiliriz.
Harf, ses, hece, sözcük hatta cümle anlamsızdır. Ali Bak! Bu tümcede ne düşünce, ne anlam var ki! Bu ve buna benzer tümcelerle, yıllarca çocuklarımızın sırtında boza pişirdik. Belki buradaki açmazımızdan, hatta başka açmazlarımızdan yeni bir açmaza, daha ilkel açmazlara saptık: Sese dayalı ilkokuma yazma öğretimi.
O zaman yapacağımız şey düşüncelerle okuma yazma öğretmek olacak. Düşünceler nelerde var. Masallarda, öykülerde, şiirlerde var. Öğrencilere okunmuş, anlatılmış masal, öykü ve şiirlerden uzun olanlar yazarlar tarafından 5-10 cümlelik metinler haline getirilmeli ve çözümlemesi yapılmalıdır. Ayrıca bu yazın ürünlerinin (masal, öykü, şiir vb.) ‘adları’ da cümle çözümlemesi gibi fişleri yazılarak da okuma öğretilebilir. Böylelikle düşüncelerle okuma öğretmiş oluruz. Çünkü her masal vb. yazın ürünü bir düşünce içermektedir. Çocuklar, metnin özeti ve düşüncesini başlığı ile algılıyorlar. Böylece masal adlarının çözümlemesi ile okumayı öğretebiliriz.
Tekerleme kitabı ile okul öncesinde çok daha kolay okuma öğretilebilmektedir. 5 tekerleme kitabındaki 300 kadar cümleyi çocuklar kolaylıkla ezberliyor ve çözümleyerek okumayı öğrenebilmektedir. Çocuk anlatılan ya da okunan masalların adları ile de okuma öğrenebilir. Her masal, öykü, şiir bir düşünce iletisi verecek, bu iletiler de başlıklarla özetle algılanacak. Bu yolla düşünceyle okuma yazma öğrenilmiş olacak.
Ancak bundan da önce yapılması gerekenler var. OKUMAYA HAZIRLIK
İlkokuma yazma öğretimi ile doktora başarısı arasında ilişkinin olduğu düşünülebilir. Yine yetişkinlikteki boyun ağrıları da ilkokuma yazma sırasında yazıyı iki satır arasına yazmaya çalışmaktan kaynaklandığı düşünülebilir.
İstek : Okumak isteyen bir çocuğu herkes okutabilir. Okumak istemeyen bir çocuğu da kimse okutamaz. Bu nedenle okumaya ilgi uyandırmak belirleyicidir.
Yoksul çocukları, güç yaşam koşullarından, kâğıt, kitap, kalem, gazete ve diğer kültür araçları ile oyun, gezi vb. zengin ve canlı bir kültürel yaşamdan yoksun, göz sözlükleri ve kavram gelişimleri geri olduklarından okumaya isteksiz olabiliyor.
Zengin çocukları da, ‘okumak mal ve para kazanmak içindir, ev, araba, para bizde var, o nedenle okumaya gerek yok’ anlayışına düştükleri zaman okumaya isteksiz olabilirler.
Okumaya istek uyandırmanın yolu, okul öncesinde çocuklara bol masal ve öyküler okuyarak onlara okumayı tattırmaktır. Bu da ancak oyunlar, geziler, canlı ve ilginç bir yaşam ile masallar ve öyküler okumak ve anlatmakla olur. Bu kitap güzel, okumak güzel, demekle kimse okumaya istek duymaz. Bir yetişkin okursa, tadar ve istek uyanır.
Maymun yavrusu cevizi ısırır, acı ve ekşi diye atar. Anne maymun cevizi kırar, zarını da temizleyip yedirince yavru maymun ceviz yemeyi öğrenir. Onun için öğrenme ve alışkanlıklar deneyseldir. Görgü ve deneyim eğitimin temelidir.
Çocuklara anababaları ve okulöncesi öğretmenleri bol masal, öykü vb. yazın ürünleri okuyup anlatarak okumaya istekli bir şekilde ilköğretim okuluna gelselerdi 1. sınıf öğretmenlerinin işi kolay olacaktı. Ancak, ülkemizde çocuklar okul öncesinden yetersiz bir kültür altyapısı ile gelmektedir. Bu nedenle 1. sınıf öğretmeni, okulun ilk gününden başlayarak öğrencilerine masal ve öykü okuyup, anlatmalıdır.
Yazın ürünleri
Biz, hiçbir yazın değeri olmayan, düşünce kırıntısı içermeyen 50 kadar fiş cümlesini öğretemiyoruz. Yazın ürünü olan, yüzlerce masal, şiir, öykü tekerleme ve başlıklarını çocuklar kendiliğinden ezberliyorlar. Yazın ürünlerinin çocuklar üzerinde sihirli bir etkisi var. Bu, yazın ürünlerinin dil akıcılığı ve düşünce iletisinin olmasından ileri gelebilir.
İnsan nasıl okur?
50 kadar düşünce içeren tümceyi, tümce, sözcük ve hece olarak düz ve karışık olarak aklında tutup yazıp okuyan kişi okuma yazmayı öğrenir. Ama iş bu kadar da kolay değil.
Neler akılda kalır?
İstek ve ihtiyaç duyulanlar, düşünce içerenler, oyunlaştırılanlar vb.
Kavramlar, düşünceler ilginç ve ihtiyaç duyulan, çevreden olmalı, drama ve oyunlarla kavratılmalı.
Drama : Drama günümüzün en son eğitim tekniği olarak tüm derslerde olduğu gibi ilkokuma yazmada da uygulanmalıyız.
Oyun : Oynamayan tay, at olmaz. Oyun oynayan çocuk, geleceğin başarılı, mutlu yetişkinidir.
Yetişkinler dahi oyunu çok sevmektedirler ki, saatlerce oyun oynayabilmektedirler. Çocuk için oyunun dışındaki zaman, boşa geçen zamandır. Öğretmen olarak ‘Bu dersi nasıl oyunlaştırabilirim?’ sorusu hiç aklımızdan çıkmamalı.
İlkokuma yazma kılavuzlarındaki, cümle, sözcük, hece oyunları bol bol oynatılmalıdır. O zaman çocuklar okuma yazma çalışmasına ilgi ve istek duyacaklar, kolay öğreneceklerdir. Gösterilen bir sözcük, cümle, heceyi okuyamayan çocuk, bir kutunun içine atıp kur’a çeker gibi çektiğimizde okuyabilmektedir. Neden, etkinliğin oyunlaştırılmış olmasıdır. Oyunlaştırılarak yapılan okuma yazma çalışmalarına çocuklar ilgi ve istek duyacaklar, kolay öğreneceklerdir. Çocuklar oyun oynayacaklar ama bir süre sonra okumayı öğrendiklerini görecekler.
Çözümlemeye ne zaman geçmeli?
Çözümlemeye ne zaman geçileceği konusunda çok çeşitli ölçüler verilmektedir. Her sınıf veya öğrencinin özel durumu göz önünde bulundurulmaksızın “şu ya da bu zamanda çözümlemeye geç” gibi talimatlar gerçeklerle bağdaşmamaktadır.
Çözümlemeden amaç, dilin anotomisini kavramaktır. Aynı sözcükleri değişik tümcelerde kullandığımızda, çocuklar hemen tanıyorlarsa, tümceyi sözcüklere ayırma zamanı gelmiş demektir.
Örneğin:
Keloğlan Ve Dev Anası.
Oduncu Ve Çocukları.
Kırmızı Başlıklı Kız.
Pamuk Prenses.
Karga İle Tilki.
Vereceğimiz masal adı cümleleri çocuklar ezbere yazabilir olmalı.
“Keloğlan Ve Dev Anası.” tümcesindeki Keloğlan, dev, anası sözcüklerini faklı tümcelerde kullanınca hemen fark edebilmeli.
Keloğlan Ve Çocukları.
Keloğlan İle Tilki.
Pamuk Keloğlan.
Oduncu ve Keloğlan.
Oduncu Ve Dev.
Kırmızı Başlıklı Dev.
Pamuk Dev.
Karga İle Dev.
Oduncu Ve Anası.
Kırmızı Başlıklı Anası.
Pamuk Anası.
Karga İle Anası.
Bu örneklerdeki koyu sözcükleri kolaylıkla okuyanlar için ‘Keloğlan ve Dev Anası ’ cümlesini sözcüklerine ayırmanın zamanı gelmiş demektir.
Keloğlan ile Padişah.
Kaplumbağa ile Tavşan.
Karga ile Tilki.
Aslan ile Tavşan.
Güvercin ile Karınca.
Düşünce kavramları tümcesi bunlar olsun. Yukarıdaki gibi okuyup yazabilmelidirler. Aşağıdaki gibi düzenlediğimizde, okuyup yazabiliyorlarsa, ‘Keloğlan ile Padişah’, Keloğlan ve Padişah olmak üzere ayrılabilir ve yeni kavram oluşturmada kullanılabilir.
Keloğlan ile Padişah.
Keloğlan ile Tavşan.
Keloğlan ile Tilki.
Keloğlan ile Tavşan.
Keloğlan ile Karınca
Keloğlan ile Padişah.
Kaplumbağa ile Padişah.
Karga ile Padişah.
Aslan ile Padişah.
Güvercin ile Padişah.
Peri Kızı.
Altın Bülbül.
Yeşil Kuş.
Deniz Kızı.
Kırmızı Başlıklı Kız.
Altın Saçlı Kız.
Parmak Çocuk.
Kurşun Asker.
Sütçü Kız.
Çirkin Ördek.
Kara Yılan.
Ali Cengiz Oyunu
Aynı şekilde, heceler değişik sözcüklerde, kullanıldığında, çocuk her gördüğü yerde heceleri tanıyorsa, sözcükleri hecelere ayırma zamanı gelmiştir.
Benzeri harf ve sesler için de yapılabilir.
Bunları rahat yapabilenler okumayı öğrenir.
Serbest okuma zamanı
Bundan sonra yapılması gereken, çocukların düzeylerine uygun okuma araçları (masal, öykü vb. kitaplar, dergi, gazete vb.) sağlayıp okutmaktır.
Başta belirtilmesi gereken, ilkokuma yazma öğretecek her öğretmenin yayınlanmış olan tüm ilkokuma yazma kılavuzlarını ve çocuk edebiyatına ilişkin kitapları kitaplığında bulundurması, inceleyip çalışmalarında yararlanması gerekir.
Kötü bir kılavuz, iyi bir müfettişten daha iyidir. Müfettiş ya da deneyimli bir öğretmenle her zaman görüşülemeyebilir, kılavuzlar ve kitaplığımızdaki kitaplar her zaman yanımızdadır.
0-6 YAŞ: OKUL ÖNCESİ
Özellikleri
Bu yaş çocukların eğilimlerinde cinsiyetler arası fark yoktur.
0-5 yaşına kadar çocuklar gerçek olanı (ölüm vb.) anlayamazlar, anlamlandıramazlar.
4-9 yaş masal dönemidir.
İlgileri
Ninniler
Resimli kitaplar: Çevrede bulunanları tek tek gösterdiklerinde yarlı olurlar.
Çekici kartlar (çekici resim kartları)
Tekerlemeler: Düşüncelerindeki güçlü biçimsel etkiden ve sözcüklerin seslerindeki ritmik uyumdan ötürü çok beğenirler.
Bilmece-Atasözü-Fıkralar
Destanlar-Efsaneler
Masallar (anlatma-okuma)
Öykü (anlatma-okuma)
Şiir
Plak-Kaset
Video-TV-VCD-Bilgisayar vb.
Çocuk Kitaplığı
Çocuk Kulübü
Çocuk Tiyatrosu
Çocuk Sineması
Çocuk Çizgi Filmleri
Bu dönemin sonuna doğru peri masalları ve hayal oyunları çocukların ilgisini çeker.
Yapılabilecekler
Küçük yaşta çocuklar kağıtla tanıştırılmalıdır. Resim anlatmalı ve yüksek sesle okunmalıdır.
Anababalar çocukları için yaşına, isteklerine, gereksinmelerine ve gelişim aşamasına uyun bir kütüphane kurmalıdırlar.
Anababalar çocuklarını harçlıklarından bir kısmını kitaplara harcamak için eğitmelidirler.
Anababalar, olabildiğince çok sayıda akşamın belli bir süresinin okumaya ayrılmasını sağlamalıdır.
Anababalar çocuklarının okumasına katılmalıdırlar, yani okudukları hakkında onlarla konuşmalıdırlar.
Anababalar çocuklarına, okudukları şeyleri uygulayabileceklerini ve kullanabileceklerini; kitapların onların yaşantılarını kurtardığını, aydınlattığını ve güzelleştirdiğini anlamalına yardımcı olmalıdırlar.5
Okulöncesi dönemde çocuğun okumaya alıştırılması için temeldir. Okuma, okula başlamadan önce dikkatli ve eğlenceli bir biçimde geliştirilebilir. İyi bir okulöncesi yaşamı için yukarıdaki etkinlikler gerçekleştirilmelidir.
İLKÖĞRETİMDE OKUMA
Çağdaş uygarlığın belirleyici ölçütü okumada varılan düzeydir. Okuma becerisi ilköğretimde kazandırılmaktadır. Okuma becerisini kazanmaksızın bir yaşam düşünmek insanlığın ayıbı olur.
İlköğretimin temel görevlerinden biri çocuğa okuma yazma öğretmektir. İlköğretim kişi yaşamının önemli bir dilimidir. Bu önemli dönem için ciddi çaba gereklidir.
Okula gelmeden önce çocuğun okumayla tanışması gerekir. Evde ve okul öncesi kurumlarda çocuğun oynaması, resim yapması, kitap karıştırması, beceri geliştirici etkinliklerde bulunması, en önemlisi de kendisine özellikle masal anlatılması ve okunmuş olması gerekir. Çocuğun kağıtla, yazıyla tanışık ve barışık olmasının, okumayı öğrenmede, okuma alışkanlık ve zevkini kazanıp geliştirmedeki etkisi belirleyicidir.
Yetişkinin çocuğa okuması ve çocuğun dinlemesi etkinliği bu hazırlığın temelini oluşturur. Türkiye gerçeğinde anababaların etkili bir okuma beceri ve alışkanlığından yoksun olması nedeniyle bu görevin aile ayağı sakattır. Bu durumda öğretmenin görevi daha da önem kazanmaktadır.
Öğretmen bir taraftan çocuğa okula geldiği ilk günden başlayarak el becerisi, ruhsal vb. bakımlardan okula hazırlarken bir taraftan da onlara masallar anlatıp okuyarak yazınsal dünyayla bağını geliştirmelidir. Çocuğun dinlediği bu masallar onu okumaya güdüleyecek ve okumayı öğrendiğinde bu ve benzeri masalları kendisi okuyarak okuma becerisini geliştirip okuma zevk ve alışkanlığı edinecektir. Bu nedenle çocuklara her gün masal okunsa ve anlatılsa azdır.
Okuma öğretmede de geniş bir araştırma yaparak uygun yol ve yöntemler izlenmelidir. Çocuk okumayı öğrendikten sonra okumaya ilgi yaratmalı, buna uygun araçlar (kitap vb.) sağlanmalıdır.
Okuma-yazma öğretmede bazı özel çalışma şekilleri (5)
- Düşünce birimleri ile okuma: Okuma öğretiminde, en baştan başlayarak hecelerin ve sözcüklerin mekanik olarak okunmasından kaçınan ve anlamayı geliştiren yollar bulunmalıdır. Yüksek sesle iyi bir biçimde okunduğunda, depolanan sözcük grupları, görme ve söyleme yoluyla iki aşamalı düşünce birimleri ile algılanırlar. Aşağıdaki hızlı alıştırmalar okulun ilk yılları için çok önemlidir: Bir tek düşünce biriminden oluşan satırlar, sürekli olarak bir kartla kapanır ve açılır. Öğretmen alıştırmayı şöyle yönetir: Aç-oku. Kapa-konuş. Bu alıştırma dyslexia’ya (merkezi sinir sistemindeki bir zedelenme nedeniyle anlayarak okuyamama) karşı hem çok iyi bir koruyucu hem de düşünce birimleri ile doğru sessiz okuma için iyi bir uygulamadır.
- Sesli okuma mı sessiz okuma mı: Sesli ya da sessiz okumanın oranı her ülkede değişik olabilir. Ancak sessiz okuma kişisel okuma eğitimini temelidir. Bununlar birlikte biraz sesli okuma da yapılmalıdır.
- Öğretim için okuma aracı-kitap seçimi: Sürekli bir okuma alışkanlığına yol açan, öğrencilerin ilgilerini çeken ve hoşlandıkları çok sayıda okuma aracının sağlanması gereklidir. İyi çocuk kitapları, bu nedenle okuma eğitiminin temelini oluşturur. Konuya ve kişiliklere ilgi duymak çocuğu kitabı kısa sürede bitirmeye iter. Böylece okumada kavrama için son derece de gerekli olan uygulama işlemi gerçekleştirilmiş olur.
Akıcı ve işlek olmayan okuma çocuklarda okuma isteği uyandırmamaktadır. Çocuk önemli gereksinmelerini karşılamada okumayı iyi bir okuması varsa kullanabilir. Onun için öğrenciyi iyi bir okumaya kavuşturma ilginin yanında belirleyici önemdedir.
Öğretmen çocuğun okumada gösterdiği her başarıyı gözlemlemeli, övmeli ve çocuğu okumaya karşı yüreklendirmelidir.
Okuma konusundaki geniş deneyim göstermiştir ki, ilköğretimde okuma alışkanlığı kazanılmazsa daha sonraki yıllarda değişme olasılığı azdır.
Okuma alışkanlığı kazandırmada en temel olan, çocuğun ilgisine yönelik okuma aracının bolluğudur. Bu konuda araştırmalar yapılmalı, denemelerde bulunulmalıdır. Hiçbir şey yapılamıyorsa çocuğun ilgisi temel alınmalı, istediği kitaplar sağlanmalıdır.
Aşağıda çeşitli kaynaklar taranarak bir ilgi dizgesi oluşturulmuştur. (3, 35/55-60)
6-7-8-9-10 YAŞ (İlköğretim 1. 2. 3. Sınıf)
Özellikleri
Bu yaş grubu okul öncesi ve okulun ilk yıllarını kapsamaktadır. Okul öncesi dönemin sonu için geçerli olan okuma güdü ve ilgisi bu dönemin başı için de geçerlidir.
4-8 yaş masal yaşıdır.
Bu yaşlarda çocuklar hayale karşı duyarlı bir ‘oyun çocuğu’dur. Bu okuldaki bütün konular için geçerlidir, coğrafya ve bilim de içinde olmak üzere.
Çocuklar resimli öykülere alıştığından, içinde resmi bol olan kitapları öncelikle sunmak gerekir. (35/62) Kitaplar resimli olmalıdır. Yapıtın, birinci sınıfta %50 ile %70’i, ikinci sınıfta %50’si, resimli olmalıdır.
Bu yaş çocukların eğilimlerinde cinsiyetler arası fark belirginleşmiştir.
İlgileri
Tekerlemelerden hoşlanırlar.
Masallara karşı ilgi sürmektedir.
Öyküler.
Konuşan hayvanlar. Kişileri hayvan olan öyküler.
Kişileri çocuk olan öyküler.
Tatil ve doğa öyküleri.
Hayali yaratıklarla ilgili hayali hikâyeler.
Şiirler.
Efsaneler-Destanlar-Fıkralar.
Fabllar.
Teknik araştırmaları bulunan oyunlar. Oyunla ilgili okuma, içeriğe ilgi duyma ile birleştirilmelidir.
Basit halk masalları. Gerçek, ya da hayal ürünü olan doğa kitapları. Kişilik verilmiş Makinelere ait öyküler. Başka ırk ve milliyetten çocukları konu alan yapıtlar. (35/56)
Etkinlikler
- Okuma-yazma öğretimin ilginç ve canlı yöntemlerle oyunlaştırarak eğlenceli bir biçimde yapmak..
- Okuma eğitiminin temeli olan ‘sözcük toplama’ yani sözcük bilgisinin genişletilmesi gibi etkinlikler sürdürülmelidir.
- Kitap sergisi açmak.
- Kitapla ilgili resim yapmak.
- Kompozisyonlar yazmak.
- Kitabın yazarı ile tanışmak, kitabı yazarından dinlemek. (cep telefonu vb.)
- Bir metni okuyarak diğer kişilerle tartışmak.
- Okunan hikâyenin resmini yapmak.
- Okuma bayramları yapmak.
- Okunan kitap üzerinde konuşma.
- Her gün bir süre okuma.
- “Aç: oku-kapa: konuş” çalışmaları yapmak. (Film altyazıları gibi)
Okumayı öğrendikten sonra çocuk ilgisini çeken okuma araçları bulmazsa ve kitabı, okumayı bırakırsa okuması gelişemez.
Tümdengelim ve tümevarım yöntemleri nasıl birleştirilebilir?
Çocukların yaşamındaki kavramlar, masal, öykü, oyun, şarkı, şiir adları ve buna ilişkin tümcelerdeki sesler, heceler, sözcükler buldurulup yeni kavramlar oluşturarak.
Notlar:
Okumada varılacak hedef, yazılı bir metinden anlam çıkarmaktır.3/14
6 yaşını bitiren normal zekâlı çocuk okur. Ancak yalnızca bu yeterli değildir. Kötü alışkanlıklar, okumaya karşı takınılan tavırlar, yaşanarak edinilen tecrübelerin yetersizliği gibi çeşitli etkenler etkili olur.3/15
Çocuğun kolaylıkla konuşma bakımından bazı beceriler elde etmiş olması gerekir.3/17
Çocuk okumayı öğrenmek için arzu duymalıdır.3/18
Okumanın dinleme ilgisi vardır.1. Bilgi edinmede kulak da göz kadar önemlidir. 2. 3 kişi ile daha çok dinleme esastır. 3. Dinlemeye alışmamış çocuklar okumaya karşı da aynı dikkatsizliği gösterir. Söze, yazıya yoğunlaşmaz.3/22,23
İlkokuma, kulaktan elde edilen sözcüklerin gözle elde edilecek yazılı şakilerinin öğretilmesidir.3/26
Vücudun ilk ihtiyacı beslenmek olduğu gibi dimağın ihtiyacı da yeni fikirler almaktır. 3/50
Okuma, benzeyiş ve ayrılıkların kavramasıdır.3/51
Okumayı öğrenmek, sözcük hazinesini geliştirmektir.
Kaynaklar:
Okuma ve Yazı Öğretimi, William S GRAY, Çeviren: Nejat YÜZBAŞIOĞULLARI, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1964, Öğretmen Kitapları: 86.
Türkçe İlkokuma Yazma Öğretimi Kuram ve Uygulamaları,Hasan GÜLERYÜZ, PegemA Yayıncılık, 6. Baskı, Ankara 2002.
Okuma Psikolojisi ve İlkokuma Öğretimi, Vedide ve Cahit BAHA PARS, Maarif Basımevi, İstanbul 1954.
Türkçe Eğitimi ve Öğretimi Kılavuzu, Milli Eğitim G. S. B., 1985, 86.
Küçük Çocuğumuzla Okur Yazarlığa Doğru, Uzm. Münevver Ötekin, Çocuk Gelişim ve Eğitimcisi, Çoluk Çocuk Dergisi, Sayı: 5, Ağustos 2001, Sayfa: 18
Okula gelmeden erken yaşlarda okuma öğrenenler nasıl okuma öğreniyor?
Bana okudun mu diye sormayın
Kitap okumadım insan okudum,
İnsanı devranda şahı merdan okudum
Okudum okudum insan okudum.