AÜ Siyasal Bilimler Fakültesi Kadın Çalışmaları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Alev Özkazanç, AÜ senatosu tarafından kabul edilen "Cinsel Tacize ve Cinsel Saldırıya Karşı Politika Belgesi" doğrultusunda üniversite bünyesinde "Cinsel Taciz ve Cinsel Saldırıya Karşı Destek Birimi" kurulduğunu söyledi.

Kabul edilen politika belgesiyle cinsel taciz ve cinsel saldırıdan arınmış bir akademik ve mesleki ortamın yaratılmasına yönelik ilkelerin belirlendiğini ifade eden Özkazanç, "Bunun yanı sıra toplumun başka pek çok yerinde olduğu gibi üniversitede de yaşanan cinsel taciz olgusuna karşı kurumsal farkındalılık yaratmak istiyoruz. Aynı zamanda kurumda bu tür iddialar karşısında etkin ve hızlı işleyen bir savunma ve soruşturma mekanizmasını oluşturmak, öğrencilere, akademik ve idari personele, sözleşmelilere yani bütün üniversite bileşenlerini bu konuda bilgilendirerek onlara danışmanlık sağlamak istiyoruz" dedi.

Böylece üniversitenin, bir kurum olarak en merkezi düzeyde üniversite ortamının cinsel tacizden arındırılması, huzurlu, güvenli ve eşitlikçi bir ortamın yaratılması için iradesini belirtmiş olacağını ifade eden Özkazanç, politika belgesi uyarınca kurulan destek biriminin, AÜ Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi (KASAUM) bünyesinde faaliyette bulunacağın, birimin 7 kişiden oluştuğunu bildirdi.

Birim bünyesinde aynı zamanda bir uzmanın da yer alacağını dile getiren Kazanç, şöyle konuştu:"Bu uzman önce bu taciz iddialarını ele alacak, uzmanın yönlendirmesiyle birim toplanarak iddianın ele alınıp alınamayacağına karar verecek. Eğer politika belgesini kapsayan bir durum söz konusu ise şikayetçinin talebine bağlı olarak ya bir arabuluculuk mekanizması önerilecek ya da doğrudan disiplin soruşturması açılacak. Soruşturma neticesine göre en alt düzeyde uyarma, kınama, daha sonra öğrencilikten bir dönem, iki dönem uzaklaştırma, memuriyetten süreli veya süresiz uzaklaştırma şeklinde yaptırımlar uygulanabilir."

Mevcut disiplin yönetmeliklerinde cinsel tacizin ayrı bir suç olarak belirlenmediğini kaydeden Özkazanç, en yakın zamanda YÖK’e bu konuda bir başvuruda bulunacaklarını ve bunun için ayrı yaptırımlar uygulanmasını talep edeceklerini vurguladı.

-Devlet üniversiteleri arasında bir ilk-
Bu tarz bir belgenin daha önce Sabancı ve Bilgi üniversitelerinde kabul edildiğine dikkati çeken Özkazanç, "Ancak ilk kez bir devlet üniversitesinde uygulanmaya konuldu. Bunun örnek olmasını yaygınlık kazanmasını ve tartışılmasını istiyoruz" dedi.