HABER:Zorunlu eğitim 12 yıla, eğitim süresi 200 güne çıksın
TBMM Başkanı Köksal Toptan, Türkiye’deki özel okul yöneticilerine seslenirken, Anasayasal değişiklik yapılarak özel üniversitelerin önünün açılması gerektiğini kaydetti. Toptan, küresel rekabete dahil olabilmek için eğitim süresinin en az 200 güne çıkarılmasını önerirken, zorunlu eğitimin de en kısa sürede 12 yıl olması gerektiğini kaydetti. Bu yıl 7’ncisi düzenlenen ‘Ortaöğretim Sisteminde Arayışlar Sempozyumu’ Antalya Sheraton Otel’de başladı. TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın yanı sıra 1600 eğitimcinin katıldığı sempozyum 2 gün sürecek. Sempozyumda ortaöğretim sistemi irdelenecek, ortaöğretim sonrası yükseköğretime geçiş uygulamaları değerlendirilecek.
Açılışta konuşan TBMM Başkanı Köksal Toptan, sempozyumda, ortaöğretim sistemindeki sıkıntıların tartışılacağını, çözüm önerilerinin getirileceğine inandığını kaydetti. Türkiye’nin çok genç bir nüfusa sahip olduğunu kaydeden Toptan, ""Bu çok büyük bir avantajdır. Ama gerçek anlamda avantaj olması için bu nüfusun eğitim araçlarıyla donatılması lazım"" dedi. Toptan, Türkiye’nin, cumhuriyetin 100’üncü yılında dünyanın en büyük 10’uncu ekonomisine ulaşma hedefini koyduğunu söylerken, 100’üncü yılda G8’lerin oturduğu masanın bir kenarına Türkiye’nin oturabilmesi için insanların birbirine inanması, birbirine hoşgörü ve sevgiyle yaklaşması gerektiğini söyledi.Türkiye bütçesinin en büyük payının Milli Eğitim Bakanlığı'na ayrıldığını vurgulayan Toptan, ""Eğitime ayrılan kaynakların büyük bölümü personel veya rutin giderlere gitmekte, aslında bakanlığımız istediğini tam anlamıyla yerine getirememektedir. Özel okulculuk burada önem kazanmaktadır. Toplam okullaşmada, özel okulların yüzde 1.5’luk bir paya sahip olması Türkiye’ye yakışmamaktadır. Dünyada özel okullaşma oranının yüzde 20’nin altında olduğu ülke sayısı azdır. Yüzde 2’ye yaklaşan özel okul oranının yüzde 15- 20’ye çıkarılmasıyla devletin eğitimde neler yapabileceğini düşünün. Burada dertleşiyorum, özeleşiri yapıyorum. Özel okullarda bizim okullarımızdır, MEB’in okullarıdır"" diye konuştu.
‘ÖZEL ÜNİVERSİTELERİN ÖNÜ AÇILSIN’
Köksal Toptan, Anayasa’da yapılacak değişiklikle özel üniversitelerin önünün açılması gerektiğini söyledi. Üniversite eğitiminin önemine işaret eden Toptan, ""Anayasamızda özel üniversite açılması yasağının kaldırılması lazım. Bu çağda özel üniversite yasağı olan bir ülke var mı bilmiyorum. Bizde var"" dedi. Türkiye’de özel üniversitelerin dolaylı yollardan vakıf üniversitesi olarak açıldığını belirten Toptan, ""Herkes biliyor ki vakıf üniversitelerinin de bir sahibi var. Mütevelli heyeti dediğimiz de bir ailenin bireyleri. Baba, anne, iki çocuk ya da bir gelin. Şunun adını doğru koyup da kimse o kurarsa Ne olur? Birbirimize güvenmiyoruz"" diye konuştu. Özel üniversite yasağını kaldırmak için çok uğraştığını ancak başaramadığını kaydeden Toptan, ""Onun yerine ikili eğitimi başlattım. Ama malesef yeterince ilgi olmadı"" dedi. Üniversitelerin toplumla kucaklaşması gerektiğini kaydeden Toptan, ""Toplumun üniversitelerle, üniversitelerin de toplumla mutlaka kucaklaşması lazım. Önümüzdeki günlerde bu konuda mesafe alınacağına inanıyorum"" dedi.
‘EĞİTİM SÜRESİ 200 GÜNE ÇIKARILMALI’
Meclis Başkanı Toptan, eğitim süresinin azlığına da değindi. Eğitim süresinin yılda 200 güne çıkarılması öneren Toptan, Milli Eğitim Bakanlığı döneminde 165 gün olan eğitim süresini gelen tepkilere rağmen 180 güne çıkardığını kaydetti. Toptan, sözlerini şöyle sürdürdü: ""O dönem bir büyük gazetenin manşetinde sözde ilkokul çocukları konuşturulmuştu. O çocuklar demiş ki: ‘Zalim bakan amca, bu sıcakta okul olur mu?’ Ben bunu yaşadım. O gazeteyi saklıyorum. Gidin bakın Avrupa’ya haziranda tatil olan okul var mı? Temmuzda tatil olan okul var mı? Avrupa’da 210 gün, Japonya’ya bakın 232 gün. Şimdi sen 180 günde eğitim yapacaksın, el alem 230 gün eğitim yapacak ondan sonra küresel rekabete kalkacaksınız. Bu çok zor iş arkadaşlar. Allah’tan çocuklarımız çok zeki, çok akıllı da bu kadar kısa sürede elde ettiği bilgilerle dünyayla yarışıyorlar. Ama çok yoruluyorlardır. Eğitim sendikacıları var beni ziyarete gelen. Niye dile getirmiyorsunuz? Doğrusu kimsenin işine gelmiyor. Öğretmen 3 ay tatil yapacak sesi çıkmıyor. Okul yönetimleri memnun 3 ay kafaları yerinde olacak. Bakanlıkta 3 ay problem olmayacak. Ama yani bunu yapamayız. Bu sesin sizden çıkmasını bekliyorum. Bence çok kısa zamanda bizim eğitim öğretim süresini en az 200 güne çıkarmamız lazım. Yağmur yağdı tatil, kar yağdı tatil, sıcak var tatil. Küresel rekabet yapamayız.""
Zorunlu eğitimin 8 yıl olamayacağını kaydeden Toptan, ""Zorunlu eğitimi mutlaka ama mutlaka en kısa zamanda 12 yıla çıkarmamız lazım. Planlamamızı buna göre yapmalıyız. Zorunlu eğitim temel politika olarak kimsenin gündeminde değil ben buna üzülüyorum"" diye konuştu. Türkiye Özel Okullar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Eyüpoğlu da özel öğretim kurumlarının yüce Atatürk’ü tek gerçek yol gösteren olarak gördüğünü söyledi. Özel okulların AB normlarını yakaladığını hatta geçtiğini ifade eden Eyüpoğlu, küreselleşen dünyamızda diğer ülkelerin ortaöğretimlerinde tek tip bir sistem olmadığını belirtti. Eyüpoğlu, farklı yetiştirilen ve farklılıklarının farkında olan bilgi olarak donanımlı, sentez yapabilen, etik davranan gençleri yetiştirmek için gerekli altyapının kurulmasını istedi.
TOPTAN'DAN BELÇİKA ADALETİ YORUMU
Toptan, sempozyum sonrası gazetecilerin sorularını da yanıtladı. DHKP- C terör örgütünün başı Dursun Karataş ve arkadaşları hakkında Belçika Temyiz Mahkemesi’nin verdiği kararın anımsatılması üzerine Toptan, ""Dehşete kapıldım, iki yönlü dehşete kapıldım. Bütün dünyada bir terör örgütü olarak tanımlanan DHKP- C’nin, Belçika makamları tarafından terör örgütü olarak tanımlanmaması gerçekten dehşet verici"" dedi.
Türkiye’nin terörle mücadele etmek istediğini belirten Toptan, şunları söyledi: ""Diyoruz ki; terör küresel bir mahiyet almıştır. Küresel bir mahiyet alan teröre bütün ülkeler ortak bir mücadele amacı ve çabası sarfedemezse dünya terörü önleyemez. Belçika gibi çok önemli bir Avrupa merkezinden böyle bir kararın çıkması dehşet vericidir. Ve terörü teşvik anlamına gelir. Belçika’da suç işlemedi diye insanları masum sayan bir zihniyet küresel terörle mücadelenin bir parçası olamaz. Kimse de artık bundan sonra terörle mücadelede konusunda birbirine yardımcı olma ihtiyacını hissedemez. Böyle bir şey olabilir mi? Dehşete kapıldım."" ""Bundan sonra ne yapılabilir"" sorusu üzerine Köksal Toptan, ""Sadece bizim Dışişleri değil, dünyanın, BM’nin terörle mücadele etmeyi kendine birinci öncelik sayan kurumların, devletlerin bunun üzerinde çok iyi düşünmesi lazım"" yanıtını verdi.
Haber Ekleyen:Mustafa Altincik | Tarih:09.02.2008 12:24:22 | Kaynak:egitim.milliyet.com.tr
Haberi Sinifogretmeniyiz.Biz sitesinde okumak için TIKLAYIN