Hediye Kampanyamız:En fazla puan toplayan 3 kişiye 400TL'lik hepsiburada hediye çeki hediye ediyoruz..

SORU BANKASI - ÇALIŞMA KAĞIDI AYRINTILARI


Çalışma kağıdını kopyalamak için önce üye girişi yapmalısınız


8.Sınıf Türkçe Paragrafta Anlam Teması Çalışma Kağıdı


Kategori:8.Sınıf Türk. Paragrafta Anlam teması

Hazırlayan:Tan  Sonat (30.11.2014 18:06:09)

Başlık:PARAGRAFTA ANLAM

İzlenme:1594

Bu çalışma kağıdını, çalışma kağıtlarıma kopyala ve düzenle - Yönetime Bildir


Yazdır / İndir
Yahya Kemal Beyatlı Lisesi
2014-2015 Öğretim Yılı 8.Sınıf Türkçe Dersi

Tarih:1.12.2014


Yenilik getiren her büyük sanatçıda eskiye bakan bir taraf vardır.Geçmişi inkar ettiğiniz an sanat kendiliğinden durur.
1) Aşağıdaki atasözlerinden hangisi, paragrafta belirtilen düşünceyle çelişir ?

   A) Atalar sözünü tutmayanı, yabanı atarlar.
   B) Atanın sanatı, oğula mirastır.
   C) Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı.
   D) Sanatı ustadan görmeyen öğrenemez.


Okuma kültürü küçük yaşlarda edinilir.Çocuğa daha iki üç yaşlarında iken, bol bol resimli kitaplar göstererek bu resimleri bıkmadan bir bir anlatarak, yine kitaplardan kısa kısa öyküler, masallar okuyarak, onlarda kitaba karşı bir merak uyandırmak gerekir.
2) Parçada aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir ?

   A) Yaş günlerinde çocuklara kitap armağan edilmeli.
   B) Çocuklara resimli kitaplardan öyküler okunmalı.
   C) Okuma alışkanlığı küçük yaşlarda kazanılır.
   D) Kitaplardaki resimler bıkmadan anlatılmalı


 ............... Ne demek istediklerini çoğu zaman çıkarırsınız; ama tahmin ettiğiniz  anlam ile söyledikleri sözden çıkan anlam çok farklıdır. Bu durumda tahmininize mi güveneceksiniz yoksa duyduğunuza mı?

3) Yukarıdaki paragrafın başına aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?

   A) Bazı insanlar çelişkili konuşmayı sever.
   B) İnsanları ne düşünecekleri konusunda şaşırtmak çok eğlencelidir.
   C) Bazı insanlar ileri geri konuşmayı marifet zanneder
   D) Kimi zaman insanların ne söyledikleri belli değildir.


Edebiyatın modası geçti mi? Sanata gereksinmesi

kalmadı mı toplumumuzun? ‘Sanata evet’ kampanyaları açılmasına gerek duyulduğuna ve bu kampanyalara rağmen hâlâ yüksek sesle bir ‘Evet!’ gelmediğine göre sanattan umudumuzu kestik mi? Nasıl yücelteceğiz insanımızı sanatsız? Karanlık düşüncelerin fal, burç,astroloji çıkmazından  nasıl kurtaracağız? Televizyon programları- nın yapay yorumu yerine nasıl gerçek sanatın doygunluğuna ulaşacağız?

4) Yazar aşağıdakilerden hangisinden yakınmaktadır?

   A) Televizyon programlarının çok izlenmesinden
   B) Sanat için ses getirmeyen kampanyalar düzenlenmesinden
   C) Sanatın hak ettiği önemini yitirmesinden
   D) Toplumun artık sanata ihtiyaç duymamasından


 Konuşmacının durumu herhangi bir türde yazı yazan bir kişinin durumundan farklıdır. Bir yazar, seslendiği okur kesimiyle yüz yüze değildir. Oysa, genellikle konuşmacı seslendiği kişilerle baş başadır. Bu yüzden seçeceği dil ve anlatım kişisel, kişisel olduğu kadar da doğrudan nitelik taşımalıdır.

5) Yukarıdaki paragrafta konuşmacının durumu ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine değinilmemiştir?

   A) Konuşmacı seslendiği kişilerle yüz yüze olduğu için bazı zorluklar yaşar.
   B) Konuşmacı seslendiği kişilerle baş başadır.
   C) Seçeceği dile dikkat etmesi gerekir.
   D) Yazarlar gibi hitap ettiği kişilerle uzaktan seslenmez.


Soğuğa dayanmanın en emin çaresi, soğuğu sevmektir.

  Hakikaten insan soğuğu aradığı zaman, ne şiddetli olursa olsun, müteessir olmaz. Hayatta zorluklara dayanmanın da en emin çaresi, hayatı sevmektir; insan bir kere hayatı sevince onun bütün külfetlerine katlanır, bu külfetlerin hiçbiri insana ağır gelmez. Sizi de hayata öyle güler yüzle bakar, etrafınızdaki insanlara bir kat daha hürmet edersiniz.

6) Yukarıdaki paragraftan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?

   A) Hayatı seven insanlar mutlu olur.
   B) Hayatımızı iyi geçirmek istiyorsak onu sevmeliyiz.
   C) Mutsuz insanlar, hayatı sevmeyi bilmeyen insanlardır.
   D) Zorlukları sevmek, onları yenmemizi kolaylaştırır.


İnsanın değeri, yaptığı işle ölçülür. Etrafımıza şöyle bir

   bakmakla bunu daha iyi açıklamış oluruz. Tarihin say-

   falarını süsleyen Sokrates’i, Mimar Sinan’ı, Madam ve

   Mösyö Curiler’i, Fatih Sultan Mehmet’i, Atatürk’ü bir an

   gözümüzde canlandırmak, değerin, yapılan, yaptırılan işlerle sıkı sıkıya bağlantılı olduğunu kanıtlayan delillerdir.

7) Yukarıdaki paragrafta asıl anlatılmak istenen nedir?

   A) Başarılı olan her insan tarihteki haklı yerini alır.
   B) İnsanlar yaptıkları işlerin iyiliği ile tarihe geçerler.
   C) Başarısız insanlar değersizdir.
   D) İnsanlar başardıkları işlere göre toplumların ve dünyanın gözünde değer kazanır


Namık Kemal, gayet büyük ve yuvarlak başlı, yüksek alınlı,   kısa denilebilecek orta boylu, şişmanca; omuzları geniş, elleri ve ayakları küçük bir insandı. Burnunun sağ alt tarafında, attan düştüğünde oluşmuş yaradan kalma bir iz vardır.

8) Yukarıdaki paragrafta hangi anlatım türü kullanılmıştır?

   A) Öyküleyici Anlatım
   B) Betimleyici Anlatım
   C) Tartışmacı Anlatım
   D) Açıklayıcı Anlatım


 Yabancı dillerin etkisinin artması, Türkçenin söz varlığını, söz dizimi özelliklerini olumsuz yönde etkiliyor. Divan Oteli demek dururken Hotel Divan, Marmara Oteli demek dururken The Marmara demek, Türkçenin sözdizimi özelliklerini zorlamaktır. Son zamanlarda bir de çeviri yoluyla anlatım türü ortaya çıktı. Sözler Türkçe, ama  anlatım kalıbı yabancı kaynaklı… Doğru olmayan bu kullanışlar da yaygınlaşıyor: Çay içmek, kahve içmek yerine çay almak, kahve almak; özür dilerim yerine üzgünüm gibi kullanışlar bunlara sadece birkaç örnek. Türkçenin yapısına ve mantığına aykırı bu yanlışlardan kurtulmamız gerekiyor.

9) Böyle düşünen bir yazar aşağıdakilerden hangisini söylemiş olamaz?

   A)  Türkçenin yabancı dillerin etkisinden kurtulmalıdır.
   B) Yanlış kullanımlar dilimize zarar verir.
   C) Bazı anlatım kalıpları olduğu gibi çevrilmemelidir.
   D)  Dilimizin kurallarına aykırı kullanımlardan kurtulmamız gerekir.
   E)  Yabancı kaynaklı kullanımlar bir dilin zenginliğinin göstergesidir.


Güzel bir bahar sabahı... Kuşlar o dal senin bu dal benim uçuşuyor, hep birlikte neşeli bahar türküleri söylüyor. Yemyeşil ağaçlar, rengarenk çiçekler kırlara yeni bir hayat sunuyor. Güller, sümbüller, papatyalar, menekşeler kokularını etrafa saçmak için adeta birbirleriyle yarışıyor.Telaşlı karıncalar yuvalarından çıkmış, çiçek arıyor. Ucu bucağı görülmeyen yemyeşil otlaklarda yeni doğmuş kuzular haylazlık yapıyor.

10) Bu parçanın anlatımında aşağıdaki duyu organlarından hangisine ait bir ayrıntıya yer verilmemiştir?

   A) dil     B) göz     C) burun     D) kulak  

Başarılar dilerim

Bu döküman Sınıf Öğretmeniyiz Biz soru bankasında oluşturulmuştur. Binlerce resimli ve görsel soru içinden seçtiğiniz sorularla yazılı ve test kağıtları oluşturmak için sitemizi ziyaret ediniz. (http://www.sinifogretmeniyiz.biz/soru_bankasi_default.asp)

YORUMLAR
En yeni ve güncel etkinlikler için bizi takip edin
Sen de soru ekle
Çalışma kağıdı oluştur