Cevap:Sinema Günleri (29.7.2013 01:11:55)
az önce çok güzel bir film izledim.
Paris'te Son Konser", gişe rekorları kıran, sinema seyircisinin gönlünü fetheden bir prodüksiyon olarak, 2009 yılının ses getiren filmlerinden oldu... Radu Mihaileanu, Yaşam Treni ve Bir Şans Daha adlı hafif dramlarıyla da, öncesinde büyük başarı kazandı. Fransa'da ilgiyle izlenen Paris'te Son Konser, melodramatik bir anlatımla yine aynı tarzı yakalıyor. Sahte Bolşoy Filarmoni iş başında! Mihaileanu kimlik meselesini sorgularken bu kez mizahın dozunu artırıyor ve malzemeyi klasik müzikle harmanlıyor. Eski orkestra şefi Andrei Filipov, orkestrasının üyelerini yeniden bir araya toplama fırsatını hemen değerlendirir. Tek bir konser için Moskova'dan Paris'e gidecek ve kendilerini Bolşoy Filarmoni olarak tanıtacaklardır. Ancak Andrei'in Paris'te bir işi daha vardır; solo kemancıları olacak genç bir kadınla görüşmesi gerekmektedir. Karanlık sırları nedir? Gerçek Bolşoy ise, nefesini enselerinde hissettirecektir.
klasik müzik sevmeniz şart değil. insanın yüreğine işliyor.
Paris' te Son Konser; baştan sona keyifle izlenen, hikayesi ile biraz tanıdık gelse de, klasik müziğin filmin yapısına başarı ile eklemlendiği, birçok festivalde de övgüyle karşılanmış bir film. Rus toplumunun absürt tarafı ve Yahudi toplumunun ticari kafasına mizahi göndermelerle süslenmiş hikayesi size keyifli dakikalar vadediyor.
Ekler
-------------------------------------------
19559846_jpg-r_160_240-b_1_d6d6d6-f_jpg-q_x-xxyxx. (Gösterim:1)
-------------------------------------------
İmza: