DAMLA HASTALIĞI VE ÖRÜMCEK
Cehennem yaratınca, her işkence gibi,
Damla hastalığıyla örümceği:
— Yavrularım, demiş, siz ikiniz,
İnsan soyunun başına çorap örmekte
Birbirinizden arda kalmazsınız.
Düşünelim bakalım- şimdi,
Nerde yerleşmeniz daha iyi.
Bakın daracık kulübeler var şurada,
Şurada da koca saraylar,
Birbirinden güzel, yaldızlar içinde.
Bu iki yeri düşündüm sizin için:
Hanginiz hangisinden hoşlanır bilmem;
Anlaşın aranızda, ya da kura çekin.
— Kulübeleri hiç gözüm tutmadı benim,
Demiş örümcek; damlaysa, saraylarda,
Hekim denen bir sürü insanı görünce
Rahatını kaçırmalarından korkmuş,
Öbür yanı seçip çadırı kurmuş:
Yayılıp yerleşmiş kaygısızca
Zavallı bir fakirin ayak parmağına:
— Burda hiç işsiz kalmam sanırım, demiş;
Hippokrates de nerden gelip buralara
Topla pılı pırtını diyecek bana?
Bu arada bir saray köşesine yerleşip
Yapı işlerine başlamış örümcek:
Kira anlaşması var gibi ölene dek.
Atmış temelleri kuruvermiş ağları.
Gelsin gayri sinekler: Bir, bir daha derken
Hizmetçi kadın bir vurunca süpürgeyi
Güme gitmiş örümceğin bütün emeği.
Bir ağ daha kurmuş,
Al sana bir süpürge daha...
Zavallı hayvan her gün ordan oraya
Göç eder dururmuş.
Son bir denemesi daha süpürülünce
Gitmiş, damla kardeşini bulmuş.
Meğer o da sefer halindeymiş her zaman
Ve bin kez daha mutsuzmuş
Örümceklerin en mutsuzundan.
İçine yerleştiği parmağın sahibi
Bir odun yarmaya götürüyormuş biçareyi,
Bir kazma kürek sallamaya:
— Ağrı bunaltılmalı ki dinsin, diyormuş.
— Of! Dayanamıyorum artık, demiş damla;
Ne olur, biraz yer değiştirelim seninle.
Örümcek kardeşi buna dünden razı;
— Tamam, deyip dalıvermiş kulübeye.
Kurtulmuş süpürgeden, her gün göç etmekten.
Damlaysa bir koşu gidip yerleşmiş
Bir başpapazın bedenine;
Yatalak etmiş adamı ömrü boyunca.
Lapa üstüne lapalar sunulmuş damlaya.
Ne adamlar varmış orda, hiç utanmadan
Damlayı her gün azdırdıkça azdıran!
Akıllılık edip yer değiştirince
İkisi de muradına ermiş böylece.