Cevap:Şiir Defteri.. (6.6.2013 15:19:46)
Yorgun Bir İşçiyim Orta Çağında Aşkın
İşsiz güçsüz, hülyasız bir serseriydim
İstikametsiz ve bezgin, yaşamaktan
Aylak aylak dolaşıyordum sizle karşılaştığımda
Hala aklımda, eflatun bir bahar akşamı giymiştiniz
Dizlerinizi zar zor örten kısacık bir mevsim
Bir nehir gibi akıyordunuz şehrin meydanlarına
Amaçsız ve mağrur bakıyordunuz
Bilinçli bir sakarlıkla çarptım bakışlarınıza
Referansım mahzunluğum oldu
İyi hal bildirdi büyülenmiş gözlerim
Ve gözleriniz mühürlendi işe kabul evrakımı...
O gün bugündür ayrılmadım kapınızdan hiç
Bilmiyorum neydi sebep, sevdim
Dünya kaç kere kuruldu yıkıldı, nice zamanlar geçti
Ben sizi hep sevdim...
Çoktan emekliliği dolmuş bir yorgun işçiyim şimdi
Hiç aklımdan geçmedi başka meşgale aramak
Yaşlandım, çenem düştü bağışlayın
Durun, yatağınızı hazırlayayım
Hani hep sevdiğiniz gibi bulutların üstüne
Rüyalar getireyim duyulmamış masallardan
Siz uyuyun, kâbuslarınızı görürüm ben
Bir cibinlik gibi asılı dururum başucunuzda ..
İsterseniz kahvaltınızı yatağınıza getireyim
Ya da bir nisan bahçesi hazırlayayım balkonunuza
Dağlanmış ciğerimden tutuşturun sigaranızı
İzmariti şu nasırlaşmış yüreğimde söndürün
Bana sormazsınız ama dışarı çıkmayın bence
Bir gün olsun baş başa yad edelim maziyi
Üşürseniz yüreğime uzatırsınız ellerinizi
Terlerseniz imbatlar bulurum en uzak sahillerden
Bir kırkikindi olur yağarım bunalmışlıklarınıza
Yüzünüz gölgelenmesin sakın, dayanamam
Sizin yerinize de ağlarım, sorun değil
Kimsem yok sizden başka biliyorsunuz
Ne halime acıyacak dostlarım
Ne hakkımı arayacak bir sendika
Büsbütün terkedilmişim merhametinize
Olsun, şikâyetim yok, memnunum
Hizmetinizdeyim nefes aldıkça
Ama takdir edin ağır iş benimkisi
Bin maden işçisinden beter
Dedim ya şikâyetim yok, fazla bir şey istemem
Ücretim gülümsemeniz olsun, yeter...
A.Zeki ÖĞÜT
İmza:"şimdi elini vicdanına koy...bulamadın değil mi..?"
Bu mesaja teşekkür edenler: