Forum | Sınıf Öğretmeniyiz Biz | Sınıf Öğretmenlerinin Kaynak Sitesi | http://www.sinifogretmeniyiz.biz
Hediye Kampanyamız:En fazla puan toplayan 3 kişiye 400TL'lik hepsiburada hediye çeki hediye ediyoruz..

Nazım Hikmet Ran'ın Şiir ve Sözleri..


Şeniz  Karaşah
Bilge Üye - 1.Sınıf Öğretmeni
- (senizkarasah)
Cevap:Nazım Hikmet Ran'ın Şiir ve Sözleri.. (19.5.2013 17:38:55)

Mustafa Kemal Paşa ve Nâzım Hikmet
Selanik'te 20 yıl arayla dünyaya gelen iki sarışın Osmanlı, yirminci yüzyılda bu ülkenin tarihine geçti.

1881'de doğan Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı'nın lideri ve Cumhuriyet'in kurucusu oldu.

1901 doğumlu Nâzım Hikmet ise Türk dilinin en büyük şairlerinden birisi olarak edebiyat tarihimizde yerini aldı.

Bu iki kişiliğin ilişkisi üzerine çok şey söylendi, çok şey yazıldı.

Dün, Hıfzı Topuz üstadımızın bu konuda verdiği bilgileri okuyunca, değişik kaynaklardan incelemiş olduğum ayrıntıları bir araya getirmeyi yararlı gördüm.

Nâzım Hikmet Mustafa Kemal Paşa'yla tanışmış mıydı?

Evet tanışmıştı.

Nâzım Hikmet, arkadaşı Vâlâ Nurettin'le Milli Mücadele'ye katılmak üzere İnebolu üzerinden Ankara'ya gittiğinde, Paşa'yla tanışma fırsatı bulmuştu.

Ali Fuat Paşa'nın babası olan İsmail Fazıl Paşa ile akraba olmaları, bu takdimi mümkün kılmıştı.

Nâzım Hikmet bu karşılaşmayı, Orhan Karaveli'ye(*) şöyle anlatır:

(Belirlenen saatte meclisteydik. İsmail Fazıl Paşa'nın beklediğini söyleyince, girişteki koridorun üzerinde bulunan bir küçük odaya aldılar. Biraz sonra kapıda görünen Paşa ayaküstü kısa bir sohbetten sonra bizi peşine takarak, İçtima Salonu'nun karşısındaki, tozlu caddeye bakan büyükçe bir odaya götürdü.

Pencerelere yakın bir yerde Mustafa Kemal ayakta durmuş, hepsinin de mebus olduğunu sandığım yedi sekiz kişiyle konuşuyordu. Çoğunun başı açıktı ama içlerinde birkaç da sarıklı vardı. Orta boylu olan Paşa bu adamların arasında gene de hemen göze çarpıyordu. Ankara'nın şartları düşünüldüğünde inanılmaz derecede şık ve zarifti.

Camlardan süzülüp sanki tam da başının üstüne vuran güneşin ışıklarıyla ikinci bir güneş gibi parlıyordu.

Kalın sayılamayacak bir sesle sakin sakin konuşuyor ve etrafındakiler tek kelimesini kaçırmamak istercesine dikkatle dinliyorlardı. Kendimi bir an büyülenmiş gibi hissettim. Gözlerimi, yıllardır hayalimde yaşattığım bu adamdan ayıramıyordum. İsmail Fazıl Paşa, sağına soluna 'chester' tipi koltuğun serpiştirildiği salonda Reis Paşa'ya doğru yürüdü. Vâlâ ile ben de bir adım gerisinden.

Mustafa Kemal, Ali Fuat Paşa'nın yaşlı babasını görünce konuşmasını kesti, kendisini dikkatle dinleyenlere:

'Müsaadenizle...' dedikten sonra, samimi bir saygı beslediği hemen belli olan İsmail Fazıl Paşa'ya yöneldi. Paşa da aynı saygılı tavırla:

'Size geçen gün sözünü ettiğim İstanbullu genç şairleri takdim ederim' diye konuştu. 'İnebolu üzerinden Ankara'ya henüz ulaştılar...'

'Sağ olsunlar. Hoş gelmişler, memnun oldum.'

Dudaklarında dostça bir tebessümle uzattığı, ince, dikkat çekecek kadar uzun parmaklı eli ilk önce İsmail Fazıl Paşa, sonra da Vâlâ hafif bir 'reverans'la sıktılar.

Sıra bana gelince bütün cesaretimi topladım ve karşımdaki, o yaşa kadar benzerini görmediğim bu, arkaya doğru özenle taranmış sarı saçların süslediği delici mavi gözlerin ta içine bakarak:

'Ben İstanbullu değilim, Paşam!' dedim.

Güldü.

'Yaaa! Peki nerelisiniz?'

'Selanikli! Sizin gibi!..'

'Demek ki, hemşehriyiz!'

'Bundan gurur duyuyorum Paşam...'

Birden ciddileşti:

'Güzel şiirler yazdığınızı

söyledi Paşa hazretleri. Mevzulu şiirler mi bunlar?'

Cevap verdim:

'Umumiyetle öyleler...'

'Umumiyetle yetmez. Şu sıralar yalnız mevzulu şiirler yazmalısınız. Memleketin buna ihtiyacı var.'

Sohbetimiz tahminimden daha güzel bir mecraya girmeye başlamış, heyecanım da biraz yatışmıştı. Ona -en azından- bir şiirimi okumaya kararlıydım hemen oracıkta. İçimden 'hangisini okusam acaba?' diye geçirmeye başlamıştım bile. 'İsmail Fazıl Paşa'nın yakını olmanın bize sağladığı bu fevkalade imkânı akıllıca kullanmalıyız!..' diye düşünürken sivil bir görevli yaklaşarak başıyla selamladığı Mustafa Kemal'e bir kâğıt uzattı.

Londra Konferansı öncesi Meclis'te heyecanlı tartışmaların yaşandığı günlerdi. Herhalde, önemli ve acil bir haber olmalıydı bu. Paşa nazik bir gülümsemeyle ayrılmak zorunda olduğunu belli etti. İsmail Fazıl Paşa'ya 'Tekrar görüşelim Paşa Hazretleri' dedi. 'Şair gençlerden desteğinizi esirgemeyin lütfen.'

Mustafa Kemal'le aramda bu ilk -ve son- konuşma böylece, tam da samimi bir sohbete dönüşürken noktalanıvermişti... Büyük bir üzüntüyle Vâlâ'ya usulca 'Bizdeki şansa bak!..' dediğimi hatırlıyorum.)


İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:(1): Hanife Şimşek,
Hanife  Şimşek
Uzman Üye - 1.Sınıf Öğretmeni
- (simsek67)
Cevap:Nazım Hikmet Ran'ın Şiir ve Sözleri.. (19.5.2013 18:09:39)

ONLAR
Onlar ki toprakta karınca,
suda balık,
   havada kuş kadar
çokturlar;
korkak, cesur,câhil, hakîm
ve çocukturlar ve kahreden
yaratan ki onlardır,
destânımızda yalnız onların mâceraları vardır.
Onlar ki uyup hainin iğvâsına
sancaklarını elden yere düşürürler
ve düşmanı meydanda koyup
kaçarlar evlerine
ve onlar ki bir nice murtada hançer üşürürler
ve yeşil bir ağaç gibi gülen
ve merasimsiz ağlayan
ve ana avrat küfreden ki onlardır,
destânımızda yalnız onların mâceraları vardır.
Demir, kömür ve şeker
ve kırmızı bakır
ve mensucat
ve sevda ve zulüm ve hayat
ve bilcümle sanayi kollarının
ve gökyüzü ve sahra ve mavi okyanus
ve kederli nehir yollarının,
sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı
bir şafak vakti değişmiş olur,
bir şafak vakti karanlığın kenarından
onlar ağır ellerini toprağa basıp
doğruldukları zaman.
En bilgin aynalara
en renkli şekilleri aksettiren onlardır.
Asırda onlar yendi, onlar yenildi.
Çok sözler edildi onlara dair
ve onlar için :
zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yoktur, denildi.
NAZIM HİKMET RAN



İmza:İnsanların kanatları yok,insanların kanatları yüreklerinde.          N.H. RAN
Bu mesaja teşekkür edenler:(2): Şeniz Karaşah, Bekir Berkiten,
Hanife  Şimşek
Uzman Üye - 1.Sınıf Öğretmeni
- (simsek67)
Cevap:Nazım Hikmet Ran'ın Şiir ve Sözleri.. (20.5.2013 07:20:32)

...
Ekler
-------------------------------------------

imagescapiu3rk.jpg (Gösterim:128)

-------------------------------------------


İmza:İnsanların kanatları yok,insanların kanatları yüreklerinde.          N.H. RAN
Bu mesaja teşekkür edenler:
Şeniz  Karaşah
Bilge Üye - 1.Sınıf Öğretmeni
- (senizkarasah)
Cevap:Nazım Hikmet Ran'ın Şiir ve Sözleri.. (20.5.2013 16:08:47)

"Yoldaşlar, nasib olmazsa görmek o günü, ölürsem kurtuluştan önce yani, alıp götürün anadolu'da bir köy mezarlığına gömün beni.."

                                         N.Hikmet RAN
Ekler
-------------------------------------------

imagescatw8rug.jpg (Gösterim:4)

-------------------------------------------


İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:(2): Ahmet Öztürk, M. Can,
Hanife  Şimşek
Uzman Üye - 1.Sınıf Öğretmeni
- (simsek67)
Cevap:Nazım Hikmet Ran'ın Şiir ve Sözleri.. (21.5.2013 06:51:59)

Umut; Binbir ayaklı,
Umut; Güneşte saklı.
Umut; edenler haklı,
Umut; insanın hakkı.
               NAZIM HİKMET RAN

İmza:İnsanların kanatları yok,insanların kanatları yüreklerinde.          N.H. RAN
Bu mesaja teşekkür edenler:(1): Ahmet Öztürk,
Ahmet  Öztürk
Aktif Üye - Veli
- (misterno_17)
Cevap:Nazım Hikmet Ran'ın Şiir ve Sözleri.. (21.5.2013 08:46:20)

Af
Bin bir gece kitabını bıraktım.
Bir cıgara yaktım.
Bıktım
demirlerin arasından:
Sihirli bir ayna gibi ışıldamakta
yıldızların
her bir tanesi.

Gece.
Bursa mahpushanesi..
Kuş uçmaz kervan geçmez
karanlık bir gölün
dalgalandı suyu.
Heyecanda, alt
kat
«Birinci Cinayet» malta boyu;
sivri siyah
külâhlılar
heyecanda.
Dudaklar bembeyaz
alınlar kırışık.
Bir duvar çatlağından
sızdı bir damla ışık.
Körlerin şehri
homurtularla ileri!
Körler
karanlıklarındaki rüyaya gidiyorlar!
«Af var!»
diyorlar,
«Çıkacağız
şapkayı yana
yıkacağız.
Toprak
güneş
kadın
hava..
Vapura bin, tirene bin
bin tramvaya!
Kelepçesiz
jandarmasız
tek başına
yapayalnız
gezin
dolaş!
Ormanda yat, dağları aş!
Dolaş, dolaşabildiğin kadar!»

Heyecanda sivri siyah külâhlılar!

Hapislik olmuyor dalga geçmeden…
Halbuki ben....
Baktım ki, elimde bitmiş cıgaram
bîr nefes içmeden.


İmza:"şimdi elini vicdanına koy...bulamadın değil mi..?"
Bu mesaja teşekkür edenler:(1): Şeniz Karaşah,
Hanife  Şimşek
Uzman Üye - 1.Sınıf Öğretmeni
- (simsek67)
Cevap:Nazım Hikmet Ran'ın Şiir ve Sözleri.. (22.5.2013 06:11:22)

Yaşamak Kasideleri
...

Güneşte
denizin sonunda mavi bir duman gibi
gözümde tütüyorsun.
Yeşil bir erik dalı yüreğim
sen altın tüylü bir yemiş
sallanıyorsun.
Fakat ben seni böyle bir yemiş ve bir duman gibi görmenin yerine
sahiden görmek istiyorum çıplak ayaklarını
sahiden dokunmak istiyorum uzun parmaklı ellerine.
                                                              


İmza:İnsanların kanatları yok,insanların kanatları yüreklerinde.          N.H. RAN
Bu mesaja teşekkür edenler:(1): M. Can,
Ahmet  Öztürk
Aktif Üye - Veli
- (misterno_17)
Cevap:Nazım Hikmet Ran'ın Şiir ve Sözleri.. (22.5.2013 12:16:36)

Bırak Doktor, Varsın Çatlasın Bu Yürek
kaç kere beraberce yazmışız şiirlerimi
kaç kere mavi dumandan avuçlarına onun
koymuşum yanan başımı
sanmıyorum kötülük edeceğini bana
ama ilminize hürmeten
ve güzel hatırınız için Lidi Vanna
peki terkedeyim tütünü;
mapushane yoldaşımı

peki Lidi Vanna kafayı çekmeyeyim
ne şarap , ne votka , ne rakı
hatta yılbaşı gecesi
bayramlarda hata
hatta Kosti'nin doğumgünü . .
zaten evet en kolayı bu ,
kırk yıl içmesem aklıma gelmez meret

peki saat on dedi mi
yatrayım yatağa hasta kalbimi
çocuklarla kuşlarla beraber
halbuki mesela geç vakit , geceleyin
kışın hele
rahatsız etmeden büyük uykudaki insanı
usulcacık geçip Kızıl Meydan'ı
dolaşmaya bayılırım
rıhtımında Moskova nehrinin . .
yahut da sabahlamaya Lidi Vanna ,
usta bir kitabın aydınlığında . .

peki en azından altı ay daha
yarin dudağından uzak durayım
zaten ayrılık var arada

anlıyorum Lidi Vanna , yoldaşım
yüksek emirlerinize riayet gerek
yoksa üçüncü bir enfarkt
ve el bombası gibi patlayıp dağılabilir yürek . .
anlıyorum fakat ;
"sevinç , öfke , keder
tütünden de diyorsunuz , uykusuzluktan da beter"
iyi ama doktorcuğum mesela ,
nasıl sevinmem dolu dizgin
gördükçe ben komünist
burda komünizmin elle tutulur hale geldiğini
yahut bu nisan ayında
Fransız seçimlerinde
en çok bizimkilerin oy aldığını?
benim akıllı doktorum , insaf edin ,
nasıl öfkelenmem düşündükçe memleketimi?
çırpınıyor ayakları altında bir avuç hergelenin
sonra , mesela belki görmeyeceğim bir daha
anasıyla Memed'imi

kederlenmemek elde mi güzel gözlü doktorum , elde mi ?

sözün kısası Lidi Vanna ,
şefkatli emeğiniziboşa çıkaracağım diye kızmayın bana . .

BEN VEKARLI , SAKİN , VURDUMDUYMAZ BİR KAYA GİBİ
DENİZ KIYISINDA YAŞAMAYA SÖZ VEREMEYECEĞİM . .

BIRAKIN DOKTOR ,
YÜREK BU , BAKIN NASIL ÇARPIYOR
ÇATLAYACAKSA
ÖFKEDEN , KEDERDEN , SEVİNÇTEN
VARSIN ÇATLASIN


NAZIM HİKMET



İmza:"şimdi elini vicdanına koy...bulamadın değil mi..?"
Bu mesaja teşekkür edenler:(2): M. Can, Hanife Şimşek,
Hanife  Şimşek
Uzman Üye - 1.Sınıf Öğretmeni
- (simsek67)
Cevap:Nazım Hikmet Ran'ın Şiir ve Sözleri.. (23.5.2013 06:42:23)

Öptü beni : «— Bunlar, kâinat gibi gerçek dudaklardır,» — dedi.
«Bu ıtır senin icâdın değil, saçlarımdan uçan bahardır,» — dedi.
«İster gökyüzünde seyret, ister gözlerimde :
«körler onları görmese de, yıldızlar vardır,» — dedi…
                                      NAZIM HİKMET RAN

İmza:İnsanların kanatları yok,insanların kanatları yüreklerinde.          N.H. RAN
Bu mesaja teşekkür edenler:
Şeniz  Karaşah
Bilge Üye - 1.Sınıf Öğretmeni
- (senizkarasah)
Cevap:Nazım Hikmet Ran'ın Şiir ve Sözleri.. (23.5.2013 08:09:29)



Umuda bin kurşun sıksada ölüm, unutma
Umuda kurşun işlemez gülüm

Alsada çukuruna bizi ölüm
Hatırla ki fidanlar çukurlarda
Büyür gülüm

Nazım Hikmet RAN





İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:

HIZLI CEVAP (5 Üye Puanı)

Cevap Yazmak İçin Giriş Yapın veya Üye Olun
En yeni ve güncel etkinlikler için bizi takip edin