KÖŞE YAZILARI

          Evet, zor ve zahmetli bir uğraş veriyorsunuz. Sizi en iyi anlayacak olan sizin gibi bu sınavlara hazırlanan, sıkıntı çeken, bu sınavların sillesini yiyen ezilen, büzülen birileri anlar ki oda biz hocalarınızdır…

Yoğun bir hazırlık içindesiniz. Duygularınız karmakarışık. Sürekli zikzaklar içinde inişler ve çıkışlar yaşıyor olabilirsiniz. Gerçekten zor bir işi başarıyorsunuz. Bunda hiç şüphem yok. Ama bilin ki her çalışmanın mükâfatını bir gün alacaksınız…

        TV’lerde, gazetelerde YGS_LYS, SBS ile ilgili her habere, bazen tiksinir bir şekilde, bazen dramatik bir duruşla bazen de hayret ve şaşkınlıkla takip ediyorsunuz… Bakınız sevinçle demedim… Açıkça konuşmak ve itiraf etmek gerekir ki bu sınavların örgencilerin ve ailelerinin psikolojilerini alt üst ettiğini biliyoruz…

      BU ZORLU MARATONDA SİZLERE BİRTAKIM ÖNERİLERİM OLACAK…

1)    Sıkıldığınızda üzüldüğünüzde, heyecanınız kaybolduğunda, acaba başaramayacağım dediğinizde lütfen müsait bir yerde avazınızın çıktığı kadar bağırın, ya da anlamsızda olsa kahkahalar atın. Zorla bile de olsa… Mümkünse gülecekseniz BUNU arkadaşınızla ya da aile fertlerinizle beraber yapın.

2)    Duanın olumlu gücünü asla unutmayın.

3)    İnsan beyninde 15 milyon sinir hücresi olduğu söyleniyor. Bu 15 milyon sinir hücresini sizin bir askeriniz olarak görün. Ya da ateşli bir taraftarınız. Siz, bu YGS_LYS; SBS meretini kazanacağım dediğinizde bilin ki o askerleriniz size evet, sen kazanacaksın diye tezahürat edeceklerdir. Ben kazanamam dediğinizde bilin ki onlarda size evet sen kazanamayacaksın diye telkinde bulunacaklardır. Biz buna kendini gerçekleştiren kehanet diyoruz…

4)    Hayatınızın direksiyonu ve rotası sizin elinizde. Bu arabayı en iyi siz kullanıyorsunuz bunu unutmayın. Arabanın direksiyonundan hiçbir zaman inmeyin. Ama alkollü iken asla kullanmayın.Trafik kurallarını ihmal etmeyin(planlı programlı ders çalışmak)

5)    Sevdiğiniz birçok etkinliği belli süreliğine erteleyin ama kapısına kilit vurarak değil. Ara sıra selam verin… Varsa Aşklarınızı, flörtlerinizi paranteze alın.(siz ne demek istediğimi anladınız)Malum bir koltukta iki karpuz taşınmaz…

6)    Herkes lütfen rüya görsün. Rüyasında üniversiteyi kazandığını ya da üniversiteyi okuduğunu görenler çok şanslı. Yemin ediyorum ben 2 ay önce kazanacağım üniversiteyi görmüştüm…

7)    Sınavların içeriğiyle çok fazla ilgilenmeyin… Sız sadece önünüze konulan malzemeye odaklanın. Yani derslere…

8)    Hiçbir sistemin başarısız, çalışmayan ya da az çalışan bir öğrencinin lehine olmayacağını adınız gibi bilin…

9)    Kendinizi ara sıra ödüllendirin.

10) Sürekli sınavlar mevzunu konuşan arkadaşlarınıza yeter artık susun deyin… Bu, sürekli kaygınızın artmasına neden olacaktır. Sınavlardan HİÇ konuşmayan arkadaşlarınıza ise sınavlarla ilgili konuşmalarını söyleyin.

11) Ara sıra kendinize mektup yazın… Nasıl çalıştığınızı, sınıfınızdaki Nevzat’tan nasıl gıcık olduğunuzu ya da matematik dersinin nasıl canına okuduğunuzdan bahsedin.

12) Mesela yapabiliyorsanız ara sıra ağlayın. Hüzünlü bir şarkı dinleyin uzaklara dalın(ama çok dalmadan)

13) Sizin için fedakârlıktan sakınmayan çaba sarf eden bir öğretmeninize hocam sızı çok seviyorum Allah sizden razı olsun deyin…

14) Sürekli sınav tarihini hatıra getirmeyin. Zaten bunun ne zaman olduğunu herkes biliyor.

15) Kaygılı ve evhamlı arkadaşlarınızla fazla gezmeyin. Unutmayın, kaygı bulaşıcı bir mikroptur. Herkese kısa sürede geçebilir.

                             “BAŞARI TATLIDIR; ANCAK ÇOGU ZAMAN TER KOKAR”

Nevzat ÖZER

Psikolojik danışman ve Rehberlik uzmanı

“21 yy da anne ve baba olmak isimli kitabın yazarı”

[email protected]