Forum | Sınıf Öğretmeniyiz Biz | Sınıf Öğretmenlerinin Kaynak Sitesi | http://www.sinifogretmeniyiz.biz
Hediye Kampanyamız:En fazla puan toplayan 3 kişiye 400TL'lik hepsiburada hediye çeki hediye ediyoruz..

Şiir Defteri..


Ahmet  Öztürk
Aktif Üye - Veli
- (misterno_17)
Cevap:Şiir Defteri.. (29.5.2013 14:02:51)

Çoban Kavalı

"en güzel nağmeler
çoban kavalından çıkar
yıldızların suskunluğu
serenata düşkünlüklerinden"

çobanın kavalında buluşur Tahir ile Zühre
Hızır yetişir sevenlerin ah u zarına
yüzü helal olan ak duvaklı gelinler
yürür sevdiklerinin ardı sıra
yeni bir şölen başlar Anadolu'da
biter sevginin sadakate olan susamışlığı

çobanın kavalında isyan türküsü
yırtılır gecenin karanlık örtüsü
Yörük Ali'nin tüfeğinde gök gürültüsü
vurulur namert düzen kırılır çarkı
her demde dualarla anarak hakkı
bu aleme taşınır ahir deki tartı
zulme kürek çeken tayfalar kovulur gemiden
bambaşka bir ülke yaratılır yeniden

çobanın kavalında vuslat var ustam
Yesevi sırlarına dayayarak sırtını
yürüyor yaylalara Hacı Bektaş, Mevlana
erenler duada ağlama ana
geliyorlar şehitleri de alıp yanlarına
az bekle kavuşacaksın yavruna
umutlar ektik vuslatı bırakmadık zamana
az daha bekle ne kaldı ki yarına

çobanın kavalında memleket saklı
nağmeleri el dokuması kilimlerde gezintide
esareti esir ediyor yakarışı
çoban ne bilsin hangi notada buluştu
yoksulu, beyi
buram buram mazi kokan sesler
sildi yazımızdan kibiri, zilleti
çobanın kavalında her birimiz bir destan olduk
türkü türkü değiştirmek için memleketi

Okan KİLİT

İmza:"şimdi elini vicdanına koy...bulamadın değil mi..?"
Bu mesaja teşekkür edenler:(2): Scorpion Fire, Şeniz Karaşah,
Aslı  Yılmaz
Tecrübeli Üye - 4.Sınıf Öğretmeni
- (tayper35)
Cevap:Şiir Defteri.. (31.5.2013 01:20:40)

BEN EYLÜL SEN HAZİRAN - ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN


Bir eylüldü başlayan içimde
Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
Çimenler sararmıştı
Rengi solmuştu tüm çiçeklerin
Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı
Katar gidiyordu kuşlar uzaklara
Deli deli esiyordu rüzgar
Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa
Yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar

Neydi o bir zamanlar
Sevmişliğim, sevilmişliğim
O heyheyler, o delişmenlikler neydi
Ne bu kadere boyun eğmişliğim
Ne bu acıdan korlaşan yürek
Ne bu kurumuş nehir; gözyaşım
Önümdeki diz boyu karanlıklar da ne
Ne bu ardımdaki kül yığını; elli yaşım

Beni kötü yakaladın haziran
Gamlı, yıkık eylül sonuma
Bir ilk yaz tazeliği getirdin
Masmavi göğünle
Cana can katan güneşinle
Pırıl pırıl engin denizinle girdin içime
Çiçekler açtı dokunduğun
Çimler büyüdü yürüdüğün
Ve güller katmer oldu güldüğün yerde

Başımda senin kuşların kanat çırpıyor şimdi
Oldurduğun yemişlerin ağırlığından
Dallarım yere değiyor
Güneşi batmadan saçlarının
Bir dolunay doğuyor bakışlarından
Gün boyu senden bir meltem esiyor yanan alnıma
Uykusuz gecelerim seninle apaydınlık
Başım dönüyor, of başım dönüyor yaşamaktan
Ölebilirim artık

Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse
Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma
Baksana; parmak uçlarım ateş
Lavlar fışkırıyor göz bebeklerimden
Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan
Benimle meydan oku her çaresizliğe
Benimle uyu, benimle uyan
Birlikte varalım on üçüncü aylara


İmza:Bazen diyorum kendime; Ne çok DEĞER vermişim DEĞERSİZlere!!!
Bu mesaja teşekkür edenler:
Aslı  Yılmaz
Tecrübeli Üye - 4.Sınıf Öğretmeni
- (tayper35)
Cevap:Şiir Defteri.. (31.5.2013 01:25:32)

MONA ROZA

Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyvenin gülleri ve beyaz yatak
Kanadi kirik kus merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza siyah güller, ak güller

Ulur aya karsi kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavsanlar daga
Mona Roza, bugün bende bir hal var
Yagmur igri igri düser topraga
Ulur aya karsi kirli çakallar

Açma pencereni perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakisin ölmem için yetecek
Anla Mona Roza, ben bir deliyim
Acma pencereni perdeleri çek..

Zeytin agaçlari sögüt gölgesi
Bende çikar günes aydinliga
Bir nisan yüzügü, bir kapi sesi
Seni hatirlatiyor her zaman bana
Zeytin agaclari, sögüt gölgesi

Zambaklar en issiz yerlerde açar
Ve vardir her vahsi çiçekte gurur
Bir mumun ardinda bekleyen rüzgar
Isiksiz ruhumu sallar da durur
Zambaklar en issiz yerlerde acar

Ellerin ellerin ve parmaklarin
Bir nar çiçegini eziyor gibi
Ellerinden belli oluyor bir kadin
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin ellerin ve parmaklarin

Zaman ne de cabuk geciyor Mona
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana
Bakma tuhaf tuhaf göge bu kadar
Zaman ne de çabuk geciyor Mona


Aksamlari gelir incir kuslari
Konar bahcenin incirlerine
Kiminin rengi ak, kimisi sari
Ahhh! beni vursalar bir kus yerine
Aksamlari gelir incir kuslari

Ki ben Mona Roza bulurum seni
Incir kuslarinin bakislarinda
Hayatla doldurur bu bos yelkeni
O masum bakislar su kenarinda
Ki ben Mona Roza bulurum seni

Kirgin kirgin bakma yüzüme Roza
Henuz dinlemedin benden türküler
Benim askim sigmaz öyle her saza
En güzel sarkiyi bir kursun söyler
Kirgin kirgin bakma yüzüme Roza

Artik inan bana muhacir kizi
Dinle ve kabul et itirafimi
Bir soguk, bir garip, bir mavi sizi
Alev alev sardi her tarafimi
Artik inan bana muhacir kizi

Yagmurlardan sonra büyürmüs basak
Meyvalar sabirla olgunlasirmis
Birgün gözlerimin ta içine bak
Anlarsin ölüler niçin yasarmis
Yagmulardan sonra büyürmüs basak

Altin bilezikler o kokulu ten
Cevap versin bu kanli kus tüyüne
Bir tüy ki can verir bir gülümsesen
Bir tüy ki kapali gece güne
Altin bilezikler o kokulu ten

Mona Roza siyah güller, ak güller
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadi kirik kus merhamet ister
Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!
Mona Roza siyah güller, ak güller

Sezai Karakoc


İmza:Bazen diyorum kendime; Ne çok DEĞER vermişim DEĞERSİZlere!!!
Bu mesaja teşekkür edenler:(3): Burhan Şağban, Scorpion Fire, Ahmet Öztürk,
Şeniz  Karaşah
Bilge Üye - 1.Sınıf Öğretmeni
- (senizkarasah)
Cevap:Şiir Defteri.. (1.6.2013 23:25:40)

ACIYI BAL EYLEDİK

Bak şu bebelerin güzelliğine
Kaşı destan gözü destan
Elleri kan içinde
Kör olasın demiyorum
Kör olma da gör beni

Damda birlikte yatmışız
Öküzü hoşça tutmuşuz
Koyun değil şu dağlarda
San kendimizi gütmüşüz

Hor baktık mı karıncaya
Kırdık mı kanadını serçenin
Ya nasıl kıyarız insana

Sen olmazsan öldürmek ne
Çürümek ne zindanlarda
Özlem ne ayrılık ne
Yokluk ne yoksulluk ne
İlenmek ne dilenmek ne

İşsiz güçsüz dolanmak ne
Gün gün ile barışmalı
Kardeş kardeş duruşmalı
Koklaşmalı söyleşmeli
Korka korka yaşamak ne

Körolasın demiyorum,
Körolma da gör beni..

Ekildik, toprak olduk
Çekildik, bayrak olduk
Döküldük, yaprak olduk
Geldik bugüne

Ekmeği bol eyledik
Acıyı bal eyledik
Sıratı yol eyledik
Geldik bugüne

Hor baktık mı karıncaya
Kırdık mı kanadını serçenin
Ya nasıl kıyarız insana

Hasan Hüseyin KORMAZGİL

İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:(1): Scorpion Fire,
Şeniz  Karaşah
Bilge Üye - 1.Sınıf Öğretmeni
- (senizkarasah)
Cevap:Şiir Defteri.. (2.6.2013 07:44:27)

Bir gün çok bunalırsan,
Denizin dibinde yosunlara takılmış gibi
soluksuz
Sakın unutma
Gökyüzüne bakmayı
Gökyüzü senindir
Gökyüzü herkesindir


http://www.youtube.com/watch?v=pCGtLm0RY2s




İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:(3): Burhan Şağban, Scorpion Fire, Ahmet Öztürk,
Ahmet  Öztürk
Aktif Üye - Veli
- (misterno_17)
Cevap:Şiir Defteri.. (3.6.2013 09:41:59)

BELKİ YİNE GELİRİM

Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü
Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse
ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de
yırtılan ve parçalanan birşeyler olmalı mutlaka
hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler

Oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent
ne kadar dingin görünüyor bana şimdi gökyüzü

Gidenler nerde kaldılar, özledim gülüşlerini
bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki
onlardı çocuklara ve aşka ölesiye bağlanan
kadınları güzelleştiren herhalde onlardı
"Tükürsem cinayet sayılır" diyordu birisi
tükürsek cinayet sayılıyor artık
ama nerde kaldılar, özledim gülüşlerini onların

Uzun uzun bakıyorum kıvrılan sokaklara
tek yaprak bile kımıldamıyor nedense
ve tek tek söndürüyor ışıklarını varoşlar
alnımı kırık bir cama yaslıyorum, kanıyor
kanımın pıhtılarında güllerin serinliği
ve fakat bir cellat gibi yetişiyor pusudaki
Dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

Yaşamak neleri öğretiyor, düşünüyorum
okuduğum bütün kitaplar paramparça
çıkıp dolaşıyorum akşamüstleri bir başıma
bir uçtan bir uca yalnızlıklar oluyor kent
bulvar kahvelerinin önünden geçiyorum
sırnaşık aydınlar, arabesk hüzünler
bir gazete sayfasında sereserpe bir yosma

Sesler gittikçe azalıyor, kuşlar azalıyor
ve ne zaman yolum düşse vurulduğun yere
kızgın bir halka oluyor boynumda o sokak
Hüznü yalnız atlarımız duyuyor artık
biz çoktan unutmuşuz böyle şeyleri
ama içimde bir sırtlanın dalgın duruşu
ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

İçimde zaptedilmez bir kırma isteği
dizginlerini koparan bir at sanki bu
soluksoluğa kalıyorum her sonbahar
ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa
bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum
bütün gençliğim böylece geçip gitti işte
ama hala bir şeyler var vazgeçemediğim

Hangi duvar yıkılmaz sorular doğruysa
birgün gelirsek hangi kent güzelleşmez
şiirlerim bir dostun vurulduğu yerde yakıldı
geri almıyorum külleri yangınlar çıksın diye
Devriyeler çıkart şimdi, bütün ışıklarını söndür
sorduğum hiçbir soruyu geri almıyorum ey sokak
ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa
bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem
oysa ne kadar sakin sokaklar, kent ve bütün yeryüzü
ipince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün

AHMET TELLİ


İmza:"şimdi elini vicdanına koy...bulamadın değil mi..?"
Bu mesaja teşekkür edenler:
Aslı  Yılmaz
Tecrübeli Üye - 4.Sınıf Öğretmeni
- (tayper35)
Cevap:Şiir Defteri.. (4.6.2013 11:31:05)

Yüzünün yarısı çocuk,
Yarısı geçkin bir kadın...
Yüzünün yarısı öbür yarısına ağlıyor,
Yüzün kendisini arıyor...

Aşk kaçmış gözlerine,
Yaşanmamış yılların sana ağlıyor...
Zaman parçalanırken ellerinde
Ölü kelebekler yastığın oluyor...

İmza:Bazen diyorum kendime; Ne çok DEĞER vermişim DEĞERSİZlere!!!
Bu mesaja teşekkür edenler:
Aslı  Yılmaz
Tecrübeli Üye - 4.Sınıf Öğretmeni
- (tayper35)
Cevap:Şiir Defteri.. (4.6.2013 11:44:57)

Ölüm,sizin eve sığınan kimsesiz bir çocuktu.
Sen ondan öğrendin kendine ne kadar uzakta olduğunu.
Ölüm düşürdü seni ruhunun gurbetine
ve büyük bir yalandan kurtardı.
Bu yüzden hiç aldanmadın,
hiç mutlu da olamadın...
Ölüm, ömrünün o yalan yarısını senden aldı,
aşka susamış öbür yarısını uzaklara saldı...
Ölüm yüzünden ne kimsenin kimsesi oldun,
ne de kimse senin gördüğünü gördü...
Yaşayan tek yerin o ölü gözlerindi.
Karanlık kokulu otlar bu yüzden
bir tek sana el salladı...

İmza:Bazen diyorum kendime; Ne çok DEĞER vermişim DEĞERSİZlere!!!
Bu mesaja teşekkür edenler:
Aslı  Yılmaz
Tecrübeli Üye - 4.Sınıf Öğretmeni
- (tayper35)
Cevap:Şiir Defteri.. (4.6.2013 12:29:52)

evine çağırdın ilkyaz sevinçlerini,
çocukluğuna...
Yırtıldı gözlerin,
içine hayat doldu,o karanlık ışık...
Yükün yok artık,her sabah hoyrat bir özgürlük uyandırıyor seni....

Kalbinde her şey eşitlendi;
Haz ve sıkıntı,
boşluk ve güven,
hasret ve ölüm...
Gözlerine hastalıklı bir güzellik geldi.

Şimdi acı çeken yanınla bile alay adiyorsun...

Kalbine çağırdın herkesi,
kendini bile...
Artık sokağa çıkabilirsin,
ömründen düştün kendini...

İmza:Bazen diyorum kendime; Ne çok DEĞER vermişim DEĞERSİZlere!!!
Bu mesaja teşekkür edenler:
Ahmet  Öztürk
Aktif Üye - Veli
- (misterno_17)
Cevap:Şiir Defteri.. (4.6.2013 12:57:01)

A Hayat Ben Sana Ne Diyeyim

ne çocukluğumu yaşadım ne gençliğimi

ben bilirim o yıllar neler çektiğimi
misketlerim yoktu belki oynayacağım   
yoktu bir amacım sarılacağım

gençliğim boş İstanbul sokaklarında geçti benim
boş bakışlarda aradığım mutluluğun resmiydi belkide
attığım her adım belaya tutsak   
mutluğun resmini öfkeli bakışlarda silmiştim belkide

ben hayatı anlamaya çalışdıkça   
binbir tuzaklar koydu yollarıma
uzaklaşıyordum belki ondan da   
ama yiğitler bitmez boş İstanbul sokaklarında

artık göz yaşıma sığdırdımışım hayatı
her damlada atıyorum içimden   
mutluluğun resmiyle beraber
anlamıştım artık hayatım hayata tutsak

ne insanlar tanımıştım köhne bar köşelerinde   
artık kaybolmuştum boş içki şişelerinde
eriyordum siliyordun ey hayat beni de
tüm acıları yaşıyordum bu yorgun bedenimde
   
hayatımı hayatın içinde değiştirme vakti geldi
akan göz yaşlarımı silme vakti
boş İstanbul sokaklarını doldurma vakti gelmişti
ben beni bulmuştum artık   

kim derdi hayatlar yalnız yaşanır
herkes kendi hayatını yaşar   
oysa ki uzaklarda benim hayatımı ben gibi yaşayan biri varmış meğer
adını bilmediğim yüzünü görmediğim sadece duygularda sevdiğim

bu bizim şiirimiz olsun seninle yazdık farzet
hiç görüşemesekte hayaller içinde yaşasakta beraber
bu bizim şiirimiz olsun yıllar sonrada dilimizden düşmeyen
ben seninle boş İstanbul sokaklarındaki mutluluğun resmini çizdim


İlker Matbu


İmza:"şimdi elini vicdanına koy...bulamadın değil mi..?"
Bu mesaja teşekkür edenler:(1): Scorpion Fire,

HIZLI CEVAP (5 Üye Puanı)

Cevap Yazmak İçin Giriş Yapın veya Üye Olun
En yeni ve güncel etkinlikler için bizi takip edin